Fetö'nün Darbe Girişimine İlişkin Dava
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İslahiye ilçesindeki 106. Topçu Alay Komutanlığında görevli 35 eski asker hakkında beşer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davaya devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İslahiye ilçesindeki 106. Topçu Alay Komutanlığında görevli 35 eski asker hakkında beşer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davaya devam edildi.
7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, söz alan tutuklu sanık eski yarbay İnanç Asım Anıl, 15 Temmuz günü her şeyin normal seyrettiğini, akşam alayda düzenlenen veda kokteyline katıldığını, akşam nöbetçi astsubayın mesaj geldiği yönünde haber vermesi üzerine karargaha gittiğini belirterek, mesajda "Harekat Yıldırım" yazdığını, dönemin alay komutanı olan Turgut Çelebi'yi aradığını, kendisine yolda olduğunu söylediğini, geldikten sonra da mesajın çıktısını alıp masasına bıraktığını, bu sırada Çelebi'nin mesai emri verdiğini ve kendisinden kısım amirlerini toplantıya çağırmasını istediğini söyledi.
Çelebi'nin daha sonra karargahta toplantı yaptığını, toplantıya 12-13 subayın katıldığını ifade eden Anıl, Çelebi'nin kağıda bakarak "Yurtta Sulh Konseyi"nin yönetime el koyduğunu, konseye Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın başkanlık ettiğini, saat 03.00'te sıkıyönetim, saat 05.00'te de sokağa çıkma yasağı ilan edileceğini, kendilerine de KOKTOD düzeni alınması emrini verdiğini, bazı subaylara da jandarma ve emniyet birliklerini aramasını istediğini aktardı.
Anıl, Akar'ın kaçırıldığı yönündeki haberler olduğunu söylediğini ancak Çelebi'nin bu tür haberlere itibar edilmemesi gerektiğini, bu tür söylentilerin olabileceğini söylediğini kaydetti.
Söz konusu emrin tümene iletilip iletilmediğini Çelebi'ye sorduğunu belirten Anıl, Çelebi'nin elini masaya vurarak, artık tümen komutanından emir almayacaklarını, Gaziantep ve Kilis'ten sorumlu sıkıyönetim komutanı olan Murat Soysal'dan emir alacaklarını söylediğini iletti.
Tutuklu sanık dönemin alay komutanı Turgut Çelebi, suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, 11 aydır 106. Topçu Alay Komutanlığında görevli olduğunu, bu süre zarfında kurum temsilcileriyle iyi diyaloglarının olduğunu, kışlanın Amanos Dağları nedeniyle terör bölgesi olduğunu, zaman zaman gelen tehditler nedeniyle emniyet tedbirlerinin alındığını, bu nedenle her zaman teyakkuz halinde olduğunu, bundan dolayı görev süresince alayda herhangi bir sorun yaşanmadığını anlattı.
15 Temmuz'da saat 16.00'da Mersin'den yola çıkan yeni sistem top mermilerinin kışlaya taşınması için sabah 08.00'de içtima planladıklarını, ardından saat 21.00'de alayda düzenlenen veda kokteyline katıldığını kaydeden Çelebi, "Saat 22.45 sıralarında o zamanki tümen komutanı Osman Erbaş aradı. İlçede bir şey olup olmadığını sordu. İstanbul'daki köprü kapatılmasını DEAŞ saldırısı olabileceğini değerlendirdiğim için bu soruyu da öyle değerlendirdim ve farklı bir durum olmadığını söyledim. Kendisinin İskenderun'dan Adana'ya geçtiğini, benim de karargahta olmamı söyledi. Gelen son dakika haberleri üzerine gazinonun kapatılması ve personelin evlerine gitmesi emrini verdim. Ben de üzerimi değişmek için eve gittim. Bu sırada nöbetçi subay Anıl aradı, "Harekat Yıldırım" mesajı aldığını söyledi." dedi.
Çelebi, karargaha gidip emre baktığında hayatında ilk defa böyle bir emir aldığını ve sinirlendiğini söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Ercan Kumhak, "Kime sinirlendiniz?" diye sordu. Çelebi, Genelkurmaya sinirlendiğini, TSK adına uluslararası birçok görevde bulunduğunu böyle bir zamanda bunun nasıl olabileceğini düşünerek sinirlendiğini söyledi. Başkan Kumhak, nerelerde görev yaptığını sorması üzerine Çelebi, ABD'de, Almanya'da, NATO'da görevde bulunduğunu yabancı dilleri olması sebebiyle de yurt dışındaki birçok toplantıda TSK'yı temsil ettiğini belirtti.
Başkan Kumhak'ın "sinirlenmek mi gerekir yoksa 'böyle saçma bir şey mi olur' demek mi gerekir?" sorusuna da Çelebi, "Saçma gibi değerlendiremezsiniz, onu basite almak gibi bir duygu ortaya çıkmadı" dedi.
Mesajda görevlendirmeler olduğunu, orgenerallerden kurmay albaylara kadar görev verildiğini ve mesajda kendi ismini aradığını, toplantı esnasında 26 sayfalık mesajı okurken ellerinin titrediğini aktaran Çelebi, mesajda yazılı hususları toplantıda okuduğunu söyledi.
Daha sonra emri kenara koyduğunu, bu kapsamda emir vermediğini savunan Çelebi, Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme Timi (KOKTOD) emrini verdiğini, önceliğinin kışla emniyeti ve personelin kontrolü olduğunu öne sürdü.
Çelebi, soru üzerine valilerin görevden alındığının mesajda yazdığını ancak kendisinin toplantı esnasında okuyup okumadığını hatırlamadığını söyledi.
Mesajın Genelkurmay'dan geldiğini, "Yurtta Sulh Konseyi"nden bahsedildiği, başkanının da Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar olduğunu, bu emri gören kişinin televizyonlarda Akar'ın kaçırıldığına yönelik çıkan haberlere inanmayacağını, inanmaması gerektiğini savunan Çelebi, kendi içinde anormal olduğunu ancak o an için doğrunun bu olduğunu düşündüğünü ifade etti.
Askerlerinin kendi emir komuta zincirini dinlemediği için "Ergenekon" ve "Balyoz" gibi olayların yaşandığını öne süren Çelebi, o gün bu nedenle buna dikkat ettiğini söyledi.
Darbe niyeti olan birisinin o gün coşacağını, krokileri açıp, plan yapması gerektiğini ancak kendisinin bu faaliyetlerde bulunmadığını belirten Çelebi, "Havuç salatası yapmak istiyorsunuz ama havuç yok, siz havuçla suçlanıyorsunuz." şeklinde konuştu.
Çelebi, Adem Huduti'ye "Adem baba", Osman Erbaş'a da "Osman Ağa" gibi hitaplarda bulunmuş olabileceğine değinerek, şunları söyledi:
"Murat Soysal'a da ayrı bir hukukumuz vardır. Kendisini çok severim, tanıdığım en kibar insandır. Mesajda sıkıyönetim komutanımız olmasına rağmen mesajın geldiği saatte aramadım, saat 24.00 sularında aradım. Öncesinde bağlı olduğumuz tümen komutanı olan Osman Erbaş'ı aramıştım. Soysal'a da emri görüp görmediğini sordum, emrin çok sıkıntılı olduğunu söyledim, sınırda olduğunu, görmediğini söyledi ve kapattık."
Mahkeme başkanı Kumhak'ın "Mesajda belirtilen "Yurtta Sulh Konseyi" şeklinde bir kurum yok, komedi dans üçlüsü yazsaydı yine dikkate alacak mıydınız? sorusu üzerine Çelebi, mesajı Genelkurmay gizli haberleşme sisteminden geldiği için ciddiye aldığını ifade etti.
İfadelerin ardından mahkeme başkanı duruşmayı erteledi.