F Serisi Bir Dolar Düğünden Hatıra Kalmış
Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında kentte konuşlu 5. Zırhlı Tugay Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada 31'i tutuklu 42 sanığın yargılanması devam ediyor.
Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında kentte konuşlu 5. Zırhlı Tugay Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada 31'i tutuklu 42 sanığın yargılanması devam ediyor.
8. Ağır Ceza Mahkemesinde geçen hafta görülmeye başlanan davanın duruşmaya, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından cezalandırılmaları talep edilen eski Tuğgeneral Murat Soysal'ın da aralarında yer aldığı 42 sanık ile avukatları ve yakınları katıldı.
TBMM ve Başbakanlık avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada söz alan tutuklu sanık eski teğmen Uğur Halaç, Gazi Üniversitesi Elektrik Öğretmenliği Bölümü'nde 2013 yılında mezun olduktan sonra sözleşmeli subay olduğunu anlattı.
15 Temmuz günü saat 22.30 sularında kız arkadaşının telefonuyla uyandığını ve kendisine Ankara'da jetlerin uçtuğunu söylemesi üzerine televizyonu açtığını ifade eden Halaç, "Başbakan'ın konuşmasını dinledim. Muharebe merkezindeki askerler WhatsApp grubundan Yıldırım Harekat mesajı geldiğini yazdı. Saat 23.30'da komutanım Fatih Kara (tutuklu) arayarak 'sıkı yönetim ilan edilmiş, bir saat içinde tugayda ol, personeli topla' dedi. Kara, tugaya geldiğimde personelin hücum yelekli ve silahlı garajlar bölgesinde toplamasını istedi, 25 kişi topladım. Daha sonra araçları çıkartmamı istedi. Ben amirimin emri olduğu için yaptım. Kendisiyle 11 ay çalışmıştık, herhangi bir şeyini görmedim." diye konuştu.
Araçların içerisinde silah veya mühimmat olmadığını belirten Halaç, şöyle devam etti:
"Ben araçları 5 dakika çalıştırıp, susturacaktım. Astsubayın teklifiyle konvoy halinde dizildi, benim aklıma böyle bir şey gelmedi. WhatsApp yazışmalarında da Hareket Yıldırım mesajını bana söylediler ben de başka bir gruba bizim de merkezimize mesajın geldiğini söyledim. 'Beyler bir emir var..' şeklindeki mesajım tugaya girmem ile ilgilidir, 'silahınızı alın garaja gelin..' cümlesi de Fatih Kara'nın emriyle yazdığım mesajdır. Saat 02.00 gibi çıkmayalım, dua ediyorum gibi mesaj göndermiştim. Ben tugaydaki hareketlilik nedeniyle yazdım bunu. Bölüğün grubundan çok farklı şeyler konuşuluyordu ben de personeli sakinleştirmek için 'buradan konuşmayalım' yazdım."
"Emirleri sorgulamadım"
Mahkeme Başkanı Melik Durmaz'ın, sanığın saat 00.57'de "toplandık abi" yazdığını ama "buradan çıkmayalım inşallah" yazmadığını bunu saat 02.00'de yazdığını hatırlatması üzerine sanık, "Ben hatalıyım kabul ediyorum. Emirleri sorgulamadan yaptım. O gün aşırı stres vardı, izne çıkacaktım o psikolojiden bir anda başka psikolojiye geçtim." dedi.
Tutuklu sanık İbrahim Çalımlı da saat 23.45'te çağrıldığını ve saat 00.30 gibi tugaya girdiğine değinerek, şöyle savunma yaptı:
"Üzerimi değiştirdikten sonra bölük komutanının yanına gittim. Bizim bu olayların yanında olmayacağımızı, tugayda askerlerin emniyetini ve İrfan Mızrak'ın (tutuklu) emriyle depodan mühimmat alacağımızı söyledi. İzinde olan personeli arayıp olaya karışıp karışmadığımı öğrenmemi istedi. Depodan 3 bin G3 mermisi geldi. 2 binini geri teslim ettik, diğerlerini kendi aramızda paylaştık."
Başkan Durmaz'ın neden mühimmat aldıklarını sorması üzerine sanık, televizyonda askerlerin birbirini vurduğunu gördüğünü, emniyet almak için mühimmat bulundurduklarını öne sürdü.
Tutuksuz sanık uzman çavuş Haşim Büyükdalda ise halen görevde olduğunu aktararak, şunları söyledi:
"El çantam çalınmıştı, Karşıyaka Polis Merkezi Amirliğinde cüzdanımı kontrol ederken 1 dolar bulundu. Beni, Terörle Mücadele Şubesine götürdüler. Evimde ve aracımda arama yaptılar. Bir şey çıkmadı. Aldıkları dijitallerde de bir şey çıkmadı. Evlendiğimde 45 tane bir dolar takılmıştı birisini hatıra olarak cüzdanıma koydum diğerlerini babama verdim."
Başkan Durmaz'ın "nedense örgütün askerlere verdiği F serisinden çıkmış" demesi üzerine sanık "Bu doların F serisi olması tamamen şanssızlık. Kuşku duysam çalındığında polisi aramazdım." karşılığını verdi.
Dönemin askeri mahkemesinde yazı işleri müdürü olan tutuklu sanık Ahmet Gökçek, görevi vekaleten yürüttüğünü kaydetti.
Başkan Durmaz, sıkı yönetim mahkemelerinin hakimlerinin gözaltına alınmadan sanığı aramasını sorması üzerine sanık Gökçek, eski hakimin kendisinden helallik istediğini belirtti.
Başkan Durmaz, "Neden seni arıyorlar. Ben de hakimim beni alsalar annemi babamı aradım yazı işleri müdürünü neden arayayım" demesi üzerine sanık "Ben de anlamadım." diye yanıtladı.