'Eğitimciler, Eğitimcileri Eğitti' Sempozyumu Yapıldı
"Eğitimciler Eğitimcileri Eğitiyor" Sempozyumunda öğretmenler, mesleki bilgi ve deneyimlerini meslektaşlarıyla paylaştı.
Eyüboğlu'nda bu yıl üçüncüsü düzenlenen "Eğitimciler Eğitimcileri Eğitiyor" Sempozyumunda öğretmenler, mesleki bilgi ve deneyimlerini meslektaşlarıyla paylaştı.
Eyüboğlu Eğitim Kurumlarında öğretmenlere yönelik düzenlenen sempozyumlarla, öğretmenlerin kendi aralarında güçlü bir işbirliği sistemi oluşturmaları ve eğitimde uyguladıkları farklı teknikleri birbirleriyle paylaşmaları hedefleniyor. Bu amaç çerçevesinde Eyüboğlu öğretmenleri yıl boyunca katıldıkları eğitimlerden edindikleri kazanımları, bilgileri, teknik ve yöntemleri geleneksel "Eğitimciler Eğitimcileri Eğitiyor" Sempozyumunda birbirleriyle paylaştı.
Eyüboğlu Eğitim Kurumları Çamlıca Kampüsünde gerçekleştirilen "Eğitimciler Eğitimcileri Eğitiyor" Sempozyumunun açış konuşmasını gerçekleştiren Kurum Genel Müdürü Ayşegül Erbil; öğrencilere öğrenmenin en önemli koşulu olan merak duygusunu aşılamanın, onları becerilerini geliştirme ve kullanma yönünde heyecanlandırmanın önemine değindi ve "Bütün bunları en iyi şekilde yapabilmek için de tıpkı bu sempozyumda olduğu gibi kendimizi sürekli geliştirme çabası içinde olmalıyız." dedi.
Tüm gün süren sempozyumda matematik, fen bilimleri, İngilizce, teknoloji, rehberlik ve Türkçe gibi 13 farklı alan ve 4 farklı düzeyde 45 dakikalık oturumlarla, 51 sunum gerçekleştirildi. Sempozyum süresince sunumlarda çok sayıda yaratıcı workshop çalışması da yapıldı.
"Öğretmenlik yapmak ile öğretmen olmak arasında büyük fark vardır"
Eyüboğlu Eğitim Kurumları Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Mehtap Koşak sempozyumdaki sunumunda "Sınıf yönetiminde/eğitimde koçluk, enerji ve mizah" konusunu ele aldı, doğru sorular sorarak öğrencilerin kendi iç potansiyellerini hayata geçirebilmenin ip uçlarını meslektaşlarıyla paylaştı. Mehtap Koşak, iç motivasyonun hayallerden beslendiğini ve hayalleri olan bireyin üretebileceğini belirterek "Öğretmenlik yapmak ile öğretmen olmak arasında büyük fark vardır. İlki mekanik, ikincisi ise içsel bir durumdur. Öğrencilerimize dokunabiliyor muyuz?" dedi. Mizahtan faydalanmanın ve yaratıcılığın sınıf yönetiminde öğretmen açısından yararlarına değinen Koşak, iletişim gücü arttıkça, çatışmaların da azalacağını ifade etti.
Sempozyumdaki bir diğer sunumda ise bilgisayar öğretmenleri İlknur Çınar ve Kenan Çağlayan "Bilinçli internet kullanıcısı olmak" başlıklı sunumlarında internette bireysel güvenliğin önemine ve sanal tacizlere değindi. Konuyla ilgili olarak okulların açıldığı ilk iki hafta öğrencilere sosyal medya okur yazarlığı eğitimi verdiklerini belirten bilgisayar öğretmenleri; Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde kişisel ve özel bilgileri yayınlamanın sakıncalarına değindi ve bu tür hesaplardaki gizlilik ayarlarının mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Sosyal medyadaki kişisel bilgi paylaşımlarının, hiç tanımadığımız kişi ya da kişileri evimize almaktan farkı olmadığını belirten Çınar ve Çağlayan, bu sitelerdeki lokasyon belirtme özelliğinin de son derece sakıncalı olduğunu ifade etti.
"Nasıl öğrendiğim mi? Nasıl öğrenmeyi tercih ettiğim mi?"
Sınıf öğretmenleri Selvinaz Üzmez ve Günseli Sevencan da "Nasıl öğrendiğim mi? Nasıl öğrenmeyi tercih ettiğim mi?" başlıklı sunumlarında, Howard Gardner'ın "Çoklu Zekâ" kuramından yola çıkarak, öğrencilerin derse ilgi duymasının ne tür yollarla sağlanabileceğine dair bilgileri paylaştı. Bu noktada konuya ne tür bir giriş yapıldığının büyük önem taşıdığını belirten Üzmez ve Sevencan, bunu için derslerde farklı zekâ türlerine yönelik yöntemler kullanılabileceğini ifade etti. Sunumda; video, müzik, röportaj, drama, kostümler, gezi vb. yöntemlerin, öğrencilerin derse olan ilgisini çekmesi açısından son derece etkili olduğu belirtildi.
Eyüboğlu Eğitim Kurumlarının, kurumda görev yapan öğretmenleri için düzenlediği "Eğitimciler Eğitimcileri Eğitiyor" sempozyumu tüm gün sürdü ve 51 sunumun yer aldığı sempozyuma 330 öğretmen katıldı.