Haberler

Ermeniler, Diyarbakır'da Barış İçin Dua Etti

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyarbakır'da bulunan Surp Giragos Ermeni Kilisesi'nde bu yıl 3'üncüsü yapılan isim ayininde barış için dualar edildi.

Diyarbakır'da bulunan Surp Giragos Ermeni Kilisesi'nde bu yıl 3'üncüsü yapılan isim ayininde barış için dualar edildi. Türkiye Ermenileri Patrikhanesi Patrik Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan, ayinde barış duaları yapıldığını belirterek, "Ben umuyor ve dua ediyorum ki; 'Barış süreci' başarıya ulaşır ve hepimiz bu ülkede huzur içinde yaşarız" dedi.

Diyarbakır'ın merkez Sur İlçesi'nde 1376 yılında inşa edilen ve cemaatin 1980 sonrası göç etmesiyle harabeye dönen Surp Giragos Ermeni Kilisesi'nde 2012 yılında yapılan restorasyon ardından üçüncü ayin yapıldı. Türkiye'deki Ermeniler tarafından her yıl kiliselerin adına atıfla düzenlenen ayine yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda kişi katıldı. Surg Giragos Kilisesi'nde yapılan yapılan isim ayinine Türkiye Ermenileri Patrikhanesi Patrik Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ve ABD Adana İkinci Konsolosu James Michael Saxton Ruiz de katıldı. Tarihi kulede bulunan çanın çalınması ile başlayan ayini Sahak Episkopos Maşalyan yönetti. Ayini düzenleyen rahipler arasında 3 kadın rahibenin bulunduğu da görüldü. Çözüm süreci, Mısır ve Suriye halkaları için yapılan duaların ardında ayine katılanlara ayvalı kavurma ve pilav ikram edildi. Ayine katılanlar mum yakarak dua ederken, kilise bahçesinde çok sayıda sivil polisin güvenlik önlemi aldığı görüldü.

ATEŞYAN: KARDEŞÇE BU TOPRAKLARDA YAŞAYALIM

Ayinden sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türkiye Ermenileri Patrikhanesi Patrik Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan, Surp Giragos Kilisesi'nin onarımından sonra üçüncü ayini yaptıklarını belirterek, şöyle dedi:

"25 yıl boyunca bu kilise harabe halindeydi. Onarım ardından, 100 sene aradan sonra çan kulesi konularak ayin yapılmıştı. İlk sene hacı adaylarımız adaklarını ve dualarını sunmak için buradaydılar. bu sene sayıda biraz düşüklük var. Çünkü yurtdışından gelmeyenler var. Ayin her sene yapıldığı için artık cazibesini kaybedebiliyor. Buna rağmen kökü Ermeni olan Diyarbakırlı yüzlerce vatandaşımız burayı dolduruyor. Bunu söylemekten çekinmiyorum. Yurtdışından ve İstanbul'dan gelen Ermeniler dışında, Diyarbakır ve çevresindeki Ermeniler bu ayine katılıyor. Ayinde dualarımızı ülkemizin birlik ve beraberliği ve huzuru için Tanrıya sunuyoruz. Tanrı ülkemizi ve Diyarbakır'ı korusun ve barışa doğru götürsün. Hep birlikte din, ırk, mezhep ayrımı yapmadan kardeşçe bu topraklarda yaşayalım. Biz Suriye, Irak, Mısır için dünyanın neresinde bu tür üzücü olaylar varsa huzur için ve ölenlerin ruhu için dua etmekteyiz. Bunu kimsenin söylemesi gerekmiyor Kiliselerimizde bunları yapıyoruz.Bu ilk görevimiz. Çözüm sürecinde öncelikle ülke huzurlu, ağlayan annelerimiz yok, öldürülmüş askerlerimiz, vatandaşlarımız yok. Bu büyük bir kazanç. Ben umuyor ve dua ediyorum ki: barış süreci başarıya ulaşır ve hepimiz Türk, Kürd, Alevi, Hristiyan tüm toplum bu ülkede huzur içinde yaşar."

BAYDEMİR: BU COĞRAFYA TEK GENCİMİZİN ÖLÜMÜNE TANIK OLMAMALI

Ayinden sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, 8 bin yıldan bu yana yaşamın hiç kesintiye uğramadığı Diyarbakır'da bir kez daha çan ve ezan sesinin birbirine karıştığını belirterek, şunları söyledi:

"Bir kez danha inançların mensupları birbirlerine saygı duyuyor. Bugün bu kentte yaşayan her inancın mensubu, diğer inancın mensubuna saygı ve hürmetle yaklaşıyor. Bir kez daha bir arada yaşama kültürünün filiz verdiğini görüyoruz. Belki acıları kaşımanın zamanı değildir. Ancak geçmişteki acılarla yüzleşmek, geçmişin vicdansızlığını vicdanımızda mahkum etmek, yeni acıların yaşanmamasına katkı sunar. 97 yıl önce Surp Giragos Kilisesi'nde piyano resitalleri verilirdi. Muhteşem bir kalkınmışlığın ifadesi aslında. 97 yıl sonra bir kez daha buna kavuşmuş olduk. Üstad Bediüzzaman'ın 1904 yılında yapmış olduğu çok geniş değerlendirmeye herkesin dikkatini çekiyorum. Belki bir kez daha okursak ne kadar büyük acı ve travmaları aslında yaşamamız gerektiğini göreceğiz. Bu kent ne kadar benimse, o kadar Ermeni kardeşlerimindir. Ne kadar müslüman kardeşleriminse o kadar Alevi, Ezidi, Süryani kardeşlerimindir. Bu ülkede yaşayan etnik kimliği, inançsal kimliği, siyasi fikri ne olursa olsun herkesin barış için adım atması gerekir. Bugün Surp Giragos Kilisesi'nde bütün cemaat barış için dua etti. inanıyorum ki; bugün Ulu Cami'nde barış için dua edilecek. Bugün bütün evlerde, bütün mekanlarda, bütün insanların kalbinde barış çığlığı yankılanacak. Barış için hepimizin yapması gereken ve hepimizin yapabilecekleri var. Barış maalesef kendiliğinden gelmiyor. Daha çok çaba sarf etmemiz gerekiyor. Bir kez daha bu coğrafya bir tek gencimizin, bir tek insanımızın yaşamını yitirdiğine tanık olmamalı çatışmalarda. Bir kez daha bu coğrafyada kan dökülmemeli. Onun için cesaret, kararlılık, vicdanla hareket etmemiz, adım atmamız, hakları iade etmemiz lazım. Kimin hakkını gasp etmişsek, kimin kimliğini, dilini, gasp etmişsek kimin inancını yasaklamışsak haklarını iade etmemiz lazım. Çünkü barış adaletle gelir. Adalet olmadan barış olmaz. Barış özgürlükle korunur. Adalet, özgürlük ve barış birbirlerinin ayrılmazlarıdır. Bir kez daha bu coğrafyaada yaşayan her etnik kimliği, inançsal kimliği barış çabası etrafında bir araya gelmeye çağırıyorum." - Diyarbakır

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title
Close