Ergenekon Davası'nda Tanıktan İlginç İfadeler
Birinci Ergenekon davasının 209 .duruşmasında Araştırmacı-Gazeteci Talip Doğan Karlıbel tanık olarak dinlendi.
Birinci Ergenekon davasının 209. duruşmasında araştırmacı-gazeteci Talip Doğan Karlıbel'in tanık olarak dinlendi. Alman istihbaratının da desteklediği ırkçıların 1999-2006 yıllarında 8 Türk ve bir Yunanlıyı öldürdüğünü savunan Karlıbel "Bu Ergenekon operasyonlarının başlamısıyla bu cinayet serisi birden bire kesildi" diye konuştu. Türk Ortodoks Kilisesi ile Alman Kiliseler Birliği'nin yakın ilişki içinde olduğunu savunan Karlıbel, "Sevgi Erenerol tutuklandığında Alman Kiliseler Birliği kınadı" dedi.
GÜLALTAY İDDİASI
Karlıbel, Akın Birdal suikastının azmettiricisi, başka davadan tutuklu sanık Semih Tufan Gülaltay hakkında şu iddialarda bulundu:
" Azerbaycan'da uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili istihbarat yapan Alman gizli servisleri, Azerbaycan'da bir otel dinlemeleri sırasında Semih Tufan Gülaltay'ın adının çok geçtiğini duymuşlar. Benden yardım istediler. 1994 yılında akrabam olan DSP Milletvekili Zafer Güler vasıtasıyla Semih Tufan Gülatlay ile buluşup Azerbaycan'daki uyuşturucu kaçakçılığına ilişkin muhbirlik teklifinde bulundum. Gülaltay'ın uyuşturucu ile ilişkisi yok ancak çek senet tahsilatında kabarık dosyası var. Alman savcılar Gülaltay'ın dosyasının kabarık olması nedeniyle bu tekliften vazgeçtiler"
MUZAFFER TEKİN'İN MUHBİRLİK TEKLİFİ İDDİASI
Savcı Mehmet Ali Pekzgül'in soruları üzerine tanık Karlıbel, tutuklu sanık Muzaffer Tekin'in Alman istihbaratına muhbirlik yapmak için teklifte bulunduğunu iddia etti. Karlıbel, "Alman Narkotik istihbaratının Türkiye'de 4 bin muhbiri vardır. Türkiye'de 5 bin telefon dinlemesi vardır" dedi. Tekin'in Almanya'da öldürülen uyuşturucu kaçakçısı Ertuğrul Yılmaz'ın factoring şirketinin yöneticisi olduğunu söyleyen Karlıbel, "Ertuğrul Yılmaz, Muzaffer Tekin'i uyuşturucu ve para aklama işinde kullanıyordu" iddiasında bulundu.
"ŞİKE İŞİNDE DAHA BAŞARILI OLDUM"
Karlıbel, Alman vakıflarının 1970 yılından bu yana Türkiye'ye 350 milyon dolar para transfer ettiğini savundu. Alman vakıflarının Türkiye' deki faaliyetleriyle ilgili araştırmalarından sonra bazı CHP milletvekillerinin kendisiyle görüştüğünü ardından Meclis'te araştırma komisyonu kurulması için çalışma başlattıklarını ifade eden Karlıbel, CHP ile Alman vakıfları arasındaki bağlantıyı ortaya koyduğunda kendisinin kamuoyunda sahtekar gibi lanse edilmeye çalışıldığını ileri sürdü. Alman vakıflarının CHP'ye yaptığı iddia ettiği yardıma ilişkin dekontu dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'ya verdiğini belirten Karlıbel, ancak Yalçınkaya'nın CHP ile ilgili bu iddianın üzerine gitmediğini savundu.
Kendisinin iddialarını ispatladıkça sürekli yanlanladığını ifade eden Karlıbel, "Sürekli olan yalanlanmak beni bıktırdı. Ben de bunları bıraktım. Şike ile ilgilendim. Şike işinde daha başarılı oldum" diye konuştu. Karlıbel çapraz sorgusu sırasında 3 yıldır futboldaki şike konusuyla ilgilendiğini belirterek, 'İddialarımdan dolayı hakkımda 55 dava açıldı ama evim hiç aranmadı. Şike olayından dolayı polisler evimi aradı. Mahkemeden serbest kalarak tutuksuz yargılandım. 2010 yılında gündeme getirdiğim şike iddialarımdan dolayı şahıslar tutuklandı. Rıdvan Dilem hakkımda açtığı davayı da geri çekti" dedi.
KILIÇDAROĞLU'NDAN TAZMİNAT
Hakkında yapılan yalan söylediğine ilişkin haberlerden dolayı gazetelere tekzip gönderdiğini ve tazminat davaları açtığını belirten Karlıbel, tazminat davalarından 83 bin lira kazandığını, en son kazandığı tazminat davasının da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan olduğunu söyledi.
"LAĞIMDAN TOPLADIĞINIZ BİLGİLERLE YAZIYORSUNUZ"
Muzaffer Tekin'in Karlıbel'e, "Lağımdan topladığınız bilgilerle yazıyorsunuz" sözleri üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese Tekin'i "Sınırlarınızı bilin. Tanık sıfatıyla ifade veriyor. Hakaret edemezsiniz. Suç işleme durumunuz olabilir. Hakaret anlamına gelecek şeyler söylemeyin" diyerek uyardı. Tekin, Karlıbel'in bu iddialarına ilişkin yazdığı kitaptaki kendisiyle ilgili belgelerin sahte olduğunu öne sürdü. Tekin'in "Benimle ilgili iddialarınızın nedeni ulusalcı olmamdan kaynaklanıyor olabilir mi?" sorusuna Karlıbel, "Sizin ulusalcılık anlayışınızla benimkisi farklı. Sizin ulusalcılık kavramınız totaliter faşizmin bir alt kademesidir" dedi.
GÜLALTAY SALONDAN ÇIKARILDI
Sanıklardan Semih Tufan Gülaltay da İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde Karlıbel hakkında, iftira suçlamasıyla bir dava açılıp açılmadığını sordu. Karlıbel ise "Evet siz açtınız. Ancak dava düştü" diye yanıtladı. Gülaltay da, HSYK tarafından bu mahkeme hakiminin hukuksuz bir şekilde değiştirildiğini ve davanın da hukuka aykırı şekilde düşürüldüğünü iddia etti. Gülaltay'ın, "Ancak biz peşini bırakmayacağız" sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Özese, soruların yönlendirme amaçlı olduğunu ve bu şekilde soru sorulamayacağını belirterek, itiraz etti.
Gülaltay'ın bu şekilde soru yöneltmek için ısrar etmesi üzerine, önce Başkan Özese ile Gülaltay arasında tartışma oldu. Özese'nin talimatıyla Gülaltay duruşma salonundan çıkartıldı. Karlıbel'in tanık olarak ifadesinin alınmasına ara veren mahkeme duruşmayı yarına erteledi.
- İstanbul / Silivri