En Az 10 Yıl Daha Fosil Yakıtlarla Çalışan Araçlar Pazarda Etkin Olacak"
Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, hibrit araçlara yönelik trend olduğunu, buna uyum sağlayacak altyapısal dönüşümler realize edildikçe üreticilerin de bu ürün segmentindeki mamulleri devreye aldığını belirterek, "Yeni çevreci dediğimiz ürünlerin bir şarjda menzil ve...
FATİH MEHMET KÜRKÇÜ - Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, hibrit araçlara yönelik trend olduğunu, buna uyum sağlayacak altyapısal dönüşümler realize edildikçe üreticilerin de bu ürün segmentindeki mamulleri devreye aldığını belirterek, "Yeni çevreci dediğimiz ürünlerin bir şarjda menzil ve performanslarının mukayesesini göz önüne aldığımızda, fosil yakıt teknolojileri önümüzdeki 10-15 yıl daha pazarda yerini almaya devam edecek. Altyapı sürecinin oluşumunun zamana ihtiyacı var." dedi.
Kibar, bir programa katılmak üzere geldiği Samsun'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye pazarında bu yıl ilk 6 ayda 400 bin adet civarında araç satışı olduğunu, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 düşüş yaşandığını belirtti.
Yerli araç üretim adedinin ülke genelinde yeni tesislerin faaliyete girmesiyle geçen yıllara göre arttığını, bu üretimin de ciddi oranda ihracat pazarına yöneldiğine dikkati çeken Kibar, bu rakamların yansımasının Türkiye'nin ilk 6 aylık ihracat, toplam üretim ve satış rakamlarında görebileceğini söyledi.
Kibar, iç pazarda Hyundai Assan'ın pazar payının yaklaşık yüzde 6,1'ler seviyesinde bulunduğunu aktararak, ilk 6 ayda 23 binin üzerinde satışla binek araç pazarında 4'üncü firma olduklarını kaydetti.
Yılın ilk 6 ayında 118 bin otomobil ürettiklerinin altını çizen Kibar, şöyle devam etti:
"Yüzde 90'ı ihraç pazarlarına, ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerine satış realizasyonu söz konusu. Yıl sonuna kadar yurt içinde yaklaşık 52 bin adetlik iş planlarımıza paralel şekilde devam eden satış stratejimiz var. Bunun bir kısmını ithal araçlar oluşturuyor. Üretim olarak ise yıl sonuna kadar 236 bin araçlık hedefimiz bulunuyor. Bunun da yüzde 90'ını ihracat pazarlarına göndereceğiz. Geçen yıl toplam pazar hacmine baktığımızda, bu yıl yüzde 8,5-9 daralma söz konusu ama bu, esasında iç pazarda binek pazarındaki ağırlıklı ithalata yönelik tedarik stratejisi. Pazarın daralması, ithalat hacminin daralması anlamına gelmekte. Yerli üretim tesislerindeki üretim kapasitesinin artması da ihracata daha fazla mal satışı anlamına geliyor. Dolayısıyla iç piyasadaki üretim anlamında bir büyüme söz konusu, yüzde 12-15 aralığında."
"En az 10 yıl daha fosil yakıtlarla çalışan araçlar pazarda etkin olacak"
Hibrit araçlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kibar, hibrit araçlara yönelik trend olduğunu, buna uyum sağlayacak altyapısal dönüşümler realize edildikçe üreticilerin de bu ürün segmentindeki mamulleri devreye aldığını anlattı.
Otomotiv sektöründe en az 10 yıl daha fosil yakıtlarla çalışan araçların pazarda etkin olacağını vurgulayan Kibar, "Yeni çevreci dediğimiz ürünlerin bir şarjda menzil ve performanslarının mukayesesini göz önüne aldığımızda, fosil yakıt teknolojileri önümüzdeki 10-15 yıl daha pazarda yerini almaya devam edecek. Altyapı sürecinin oluşumunun zamana ihtiyacı var." diye konuştu.
Kibar, ikinci el piyasasının son birkaç aydır bir hayli canlı olduğunu da dikkati çekerek, özellikle filolardan satın alınan araçların ikinci el piyasasını canlandırdığını söyledi.
"Yılın iyi bir büyüme rakamıyla tamamlanacağını düşünüyorum"
Ali Kibar, Türkiye ekonomisinin büyüme rakamlarını da değerlendirdi. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 5'in üzerinde büyüme olduğunu, büyümenin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 6-7 seviyelerine çıkacağına inandığını dile getiren Kibar, bu yıl sonuna kadar pazardaki canlılığın ve büyümenin devam etmesini beklediklerini söyledi.
Hükümetin aldığı önlemlerin piyasalara olumlu yansıdığını vurgulayan Kibar, bazı olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin büyümeye devam ettiğine dikkati çekti.
"Özellikle alınan ekonomik tedbirlerin piyasalara parasal anlamda çok pozitif yansımasının olduğunu söylemek mümkün." diyen Kibar, şunları kaydetti:
"Konut sektöründeki yansımalarının yanı sıra beyaz eşya ve bazı tüketim mallarıyla ilgili KDV uygulamalarındaki düşüş, KOBİ ve orta ölçekli sanayi kesimine yönelik birtakım finansal borç yapılandırma süreçleri, faizlere yönelik olumlu katkı, ekonominin iyileşmesi ve yeni yatırımların çekilebilmesine yönelik alınan tedbirler... Senenin ilk çeyreğinde olmayan veya daha kötü görülen turizm sektöründe ikinci çeyrekten itibaren hızlanan bir iyileşme var. İçinde bulunduğumuz dönem içinde canlılığın çok üst seviyelere çok kısa zaman diliminde çıkıyor olması, piyasalarda birçok değişik segmentte pozitif ortam yaratmıştır. Bu yılın da iyi bir büyüme rakamıyla tamamlanacağını düşünüyorum."
"Ülkeye herkes güvensin"
Uluslararası finans kurumlarının Türkiye'ye verdiği notlarda haksızlık yaptıklarını vurgulayan Kibar, "Layık olduğumuz objektif yaklaşımlar yerine hepimizin algıladığı bazı farklı nedenlerle verilen notlara rağmen ülkemizin ekonomik konjonktürünün hızlı şekilde iyileşmekte olduğunu ifade etmek mümkün. Ülkeye herkes güvensin." ifadesini kullandı.