Emekli Orgeneral Kılınç: Mustafa Balbay'a Devlet Sırrı Olabilecek Nitelikte Bir Evrak Vermedim
İkinci Ergenekon Davası'nda dinlenen eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tunçer Kılınç, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'a devlet sırrı olabilecek nitelikte herhangi bir evrak ve belge vermediğini söyledi.
İkinci Ergenekon Davası'nda dinlenen eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tunçer Kılınç, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'a devlet sırrı olabilecek nitelikte herhangi bir evrak ve belge vermediğini söyledi.Kılınç, Merhum Başbakan Bülent Ecevit'in koruması Recai Birgün'ün "Kılınç emekli olduktan sonra Ecevit'in Oran'daki konutuna gidip askerler olarak DSP'nin yönetiminin kendilerinin oluşturduğu bir gruba devredilmesini istedi" şeklindeki iddialarına ilk kez cevap verdi.Sanık Kılınç, tanık Birgün'ün ifadesinin gerçeği yansıtmadığını belirterek "İddia tamamen hayal mahsülü" dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen İkinci Ergenekon Davası'nın 159. duruşmasında savunma yapan tutuksuz sanık eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tunçer Kılınç, "Bu kürsüde olmayı asla istemezdim" diyerek sözlerine başladı. "Herhangi bir örgütün üyesi ve sempatizanı olmadığının altını çizen sanık Kılınç, her zaman ulusal birlik ve bütünlükten, ulusal çıkarlarmızın korunmasından, dış politikada onurlu bir duruş sergilenmesinden, tam bağımsızlıktan yana olduğunu ifade etti.
Sanık Kılınç, "1. Ergenekon Davası"nda tutuklu yargılanan Ergün Poyraz'dan ele geçirilen birçok devlete ait gizli bilgi ve belgelerin kendisi tarafından ulaştırıldığı iddialarına ilişkin olarak, "Bu mantıktan hareket edersiniz bana gelen her ziyaretçiye gizli bilgi ve belgeler sağladığım kanaatine varırsınız. Bu tamamen soyut bir yakıştırmadır. Ancak mesleğimin en üst kademelerine ulaşmış bir üst düzey askerin onuruna yönelik çok büyük iftira taşıdığı için bu mesnetsiz ve insafsız tutumu kınıyorum" dedi. Davanın tutuklu sanığı gazeteci aynı zamanda İzmir CHP Milletvekili Mustafa Balbay'a devletin en gizli belgelerini sızdırdığı iddialarını redden sanık Kılınç, "Bır kısım belgeleri sızdırdığım yolundaki iddiaların tamamen asılsızdır. Bu suçlamayı şahsıma yapılmış bir hakaret olarak değerlendiriyorum. Tarafımdan Balbay'a veya herhangi bir şahsa devlet sırrı olabilecek nitelikte herhangi bir evrakı, belgeyi ve dökümanı verdiğim savı varsayımlarla değil, somut delillerle ispat edilmelidir. Mesleğinin son rütbesini almış bir askere bu tür yakıştırmalar insaf ölçülerini aşmaktadır" diye konuştu. Cumhuriyet Çalışma Grubu diye adlandırılan bir gruptan ne de söz edilen herhangi bir darbe faaliyetinden haberdar olmadığını vurgulayan sanık Kılınç, "İddia makamı sadece suçlamaya çalışmakta ve masumiyet karinesini tamamen gözardı etmektedir. Zaman zaman randevu almak suretiyle güncel konulardaki görüşlerimi ve değerlendirmelerimi almak için bazı gazetecilerle sohbetlerim olmuştur. Mustafa Balbay ile de bir kaç kez görüşmüştüm" diye konuştu. Yasadışı hiçbir eylemin ve düşüncenin sahibi olmadığını söyleyen sanık Kılınç, iddia edilen sözde örgüt ile de hiçbir bağının olmadığını ifade etti.
"HER İKİ TOPLANTIYADA MİSAFİR OLARAK KATILDIM"
İddianamede yer alan 'Darbe çalışmaları kapsamında Kent Otel toplantılarına katıldığı anlaşılmıştır' şeklindeki iddiaya da değinen sanık Kılınç, "Anılan bu toplantı Ankara'da Patalya Oteli'nde gerçekleşmiştir. Toplantıya basın mensupları, bazı siyasi parti başkanları katılmıştır. Beni oraya Ufuk Söylemez davet etmiştir. Herkese açık olan bu toplantının gizli yanı yoktur. Bir kere de önceki bir tarihte de Kent otelde yapılan toplantıya katıldığımı söylemiştim. Her iki toplantıyada misafir olarak katıldım. Bu toplantılar yeni bir siyasi parti oluşturabilmek çabalarının dışında bir içerikte değillerdir. Her iki toplantıda da yaklaşık 70-80 kadar katılımcı vardı" diye konuştu. Sanık Kılınç suçsuz olduğunu belirterek, duruşmalardan da vareste tutulmak istediğini belirtti.
BÜLENT ECEVİT'E PARTİNİN BAŞKANLIĞI'NA GENÇ BİRİNİN GETİRİLMESİNİ SÖYLEDİM
Sanık Kılınç daha sonra Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin sorularına cevap verdi. Kılınç, merhum Başbakan Bülent Ecevit'in koruması Recai Birgün'ün "Kılınç emekli olduktan sonra Ecevit'in Oran'daki konutuna gidip askerler olarak DSP'nin yönetiminin kendilerinin oluşturduğu bir gruba devredilmesini istedi" şeklindeki iddialarına ilk kez cevap verdi. Bu iddianın asılsın olduğunu söyleyen sanık Kılınç, " İddia tamamen hayal mahsülü. Ecevit 2004 yılında partinin başkanlığından ayrılacağını açıkladığında DSP'nin Ecevit gibi karizmatik bir liderden sonra zayıflayacağını düşündüm. Partinin yeniden güçlenebilmesi konusunda fikirlerimi kendisine aktarmak maksadıyla randevu talep ederek yanına gittim. Partinin yeninden güçlenebilmesi konusundaki fikirlerim arasında parti başkanlığına genç dinamik ve birinin getirilmesi, ayrıca tutum ve davranışlarıyla güven ve saygınlık kazanmış siyaset dışından fakat popüleritesi olan gençlerin de seçilip partiye kazandırılması vardı. Bu fikirlerimi Sayın Ecevit'e açıkladım" diye konuştu. Kılınç, "Bülent Ecevit de 'Paşam doğru söylüyorsunuz ama parti içinde yıllarca emek vermiş, yönetimde bulunmuş arkadaşlarımız var. Onların emeklerini gözardı edemeyiz. Ayrıca gerçektende yetenekli arkadaşlarımız var. Sayın Paşam siz 8-10 arkadaşınızla buyrun partimize katılın' şeklinde bir teklifte bulundu. Ben 65 yaşını doldurmuş emekli bir askerim. Ben ve benim gibilerin partinize fazla katkısı olabileceğini düşünmüyorum mealinde şeyler söyledim" diye konuştu.
"ECEVİT'E İSİM KONUSUNDA BİR TAVSİYEDE BULUNMADIM"
Hakim Özese'nin, "Partiye geçecek 8-10 kişinin ismi belli miydi?" şeklindeki sorusuna sanık Kılınç, "Hayır, öyle bir şey yok. Ecevit'e hatırı kırılmasın diye 'Kimse talipli değil' dedim"diye konuştu. Hakim Özese'nin 'Partinin başına geçmesini istediğiniz bir isim var mıydı, aklınızda biri var mıydı?' diye sorması üzerine sanık Kılınç, "Kafamda bir isim yoktu. Genel anlamda dinamik genç insanları alın aranıza seçin dedim. İsim konusunda bir tavsiyede bulunmadım" diye cevap verdi. Sorular üzerine sanık Kılınç, sivil bir hareket içinde olmadığının altını çizdi. Hakim Özese'nin soruları üzerine sanık Kılınç, "Milli Cepheye Çağrılanlar Listesi, Kırklar Meclisi ve Yüzler Meclisi'ni daha önce duymadığını ifade etti.
"HABLEMİTOĞLU ÖLDÜRÜLDÜ, BENİ DE ÖLDÜRECEKLER"
'Sarıkız' ve 'Ayışığı' isimli darbe planlarından dava başlayana kadar haberi olmadığını savunan sanık Kılınç, Hakim Özese'nin Birinci Ergenekon Davası'nda tutuklu olarak yargılanan Ergün Poyraz'ı tanıyıp tanımadığını sordu. Sanık Kılınç ise Ergün Poyraz'ın emekli olmadan önce randevu alarak yanına geldiğini anlatarak, "Hablemitoğlu öldürüldükten sonra yazar Ergün Poyraz yanıma geldi. Hablemitoğlu ile birlikte çalıştığını ve bazı bilgileri paylaştığını anlattı. 'Hablemitoğlu öldürüldü, hayatım tehlikede, beni de öldürecekler' diyerek korumaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de Ergün Poyraz jandarma bölgesinde oturduğu için, Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'u arayarak durumu anlattım. Poyraz'ın korunma talebi de kabul edildi" diye konuştu.
"KÜÇÜK VE SELÇUK'U TANIRIM"
Hakim Özese'nin 'Bazı bilgiler dediniz nedir o bilgiler? diye sorması üzerine sanık Kılınç, da 'Alman Vakıflarıyla ilgiliydi sanırım' diye cevap verdi. Gazeteci İlhan Selçuk'u tanıyıp tanımadığı şeklindeki soruya sanık Kılınç, "Tanıyorum. Bir defa özel bir yemekte bir araya gelmiştik. Bir kez de İstanbul Üniversitesi'nde düzenlenen sempozyumda ya da panalde bir araya geldik. İlhan Selçuk orada konuşmacıydı" dedi. Sorular üzerine sanık Kılınç, Veli Küçük'ü tanıdığını belirterek, "1984- 1987 yılları arasında ben Edirne Uzunköprü'de Alay Komutanıydım. Veli Küçük de o dönem binbaşı rütbesinde Edirne İl Jandarma Komutanlığı'nda görevliydi. Veli Küçük'ün zaman zaman bölgemizden geçip gittiğini biliyorum" dedi. Kılınç emekli olduktan sonra Küçük ile görüşmediğini sözlerine ekledi.
"TOLON VE ALAN'I TANIRIM"
Hurşit Tolon sevdiği, mümtaz generallerden biri olduğunu söyleyen sanık Kılınç, Tolon ile 6 yıl aynı apartmanda altlı üstlü oturduğunu ifade etti. Balyoz Davası'nın tutuklu sanığı emekli Korgeneral MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan'ı tanıdığını söyleyen sanık Kılınç, "2000- 2001 yıllarında Ben 3. Ordu Komutanıyken, Engin Alan 8. Kolordu Komutanı olarak emrimde çalıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfı Başkanıydı kendisi bir kez ziyaret ettim, çayını içtim" diye konuştu.
"O TOPLANTIYA MÜSTEŞAR OLARAK KATILMA ŞANSIM YOKTUR"
Mahkeme Başkanı Özese'nin, 28 Şubat 1997 yılındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısına katıldınız mı, rütbeniz neydi?" şeklindeki sorusuna sanık Kılınç, "O dönem Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarıydım. Bu toplantıya katılmadım. Müsteşar olarak o toplantıya katılma şansım yoktur" dedi. Duruşma sanık Kılınç'ın çapraz sorgusuyla devam ediyor. - İstanbul / Merkez