Eğitime özgün ve milli bir yaklaşım sunan "Hayat Denge Modeli" tanıtıldı
Birikim Okulları Genel Müdürü Dr. Ömer Faruk Yelkenci tarafından geliştirilen Hayat Denge Modeli, düzenlenen programla tanıtıldı.
Birikim Okulları Genel Müdürü Dr. Ömer Faruk Yelkenci tarafından geliştirilen Hayat Denge Modeli, düzenlenen programla tanıtıldı.
Çırağan Sarayı'nda düzenlenen ve modelin tanıtım filminin de gösterildiği programa, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Dr. Nazif Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Kurulu Üyesi Doç. Dr. Kemal Şamlıoğlu ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin ile davetliler katıldı.
Burada modelin uygulama tasarımının sunumunu yapan Yelkenci, eğitim alanında alternatif bir bakış açısı, yeni bir felsefe, milli hassasiyet ve özgün bir yaklaşımla modeli geliştirdiklerini anlatarak, "Hayat Denge Modeli; insanın biricikliği ile çağın koşullarını ve imkanlarını dikkate alan, kökleriyle bağlarını sağlam kurmuş, hayatın bütünlüğünü ve doğanın eğitici birliğini yakalamış, gerçekle dijitalin birlikteliğinin farkında olan, bu yönleriyle okulun sınırlarını aşan, özgün ve milli bir eğitim modelidir." ifadesini kullandı.
Hayat Denge Modeli'nde bütüncül yaklaşım, disiplinlerarası yaklaşım, esneklik ve özgürlük, ana dili yaklaşımı gibi modele özgü temel yaklaşımların yanında bireye yöneliklik, sosyalleşme temellilik, keşif odaklılık gibi temel prensiplerin olduğunu aktaran Yelkenci, modelin eğitim yaklaşımlarını "sorgulama ve araştırma temelli yaklaşım", "bal arısı eğitim yaklaşımı" ve "sınırsız eğitim yaklaşımı" olarak sıraladı.
Yelkenci, modelin öğretim yöntemlerinin ise "mücerret kılavuzluk", "rahleyi tedris", "proje tabanlı öğretim" ve "Harezmi öğretim yöntemi" olduğunu kaydetti.
Hayat Denge Modeli'ndeki programlara da değinen Yelkenci, modelin "adabımuaşeret", "düşünce ve felsefe okulu", "evrenin dili matematik", "estetik ve sanat eğitimi", "tarihsel sosyoloji okuma", "çoklu yabancı dil öğretim", "sözlük özgürlüktür", "doğayla tanış olalım,", "yazma becerileri", "şiir analizi" gibi birçok programa sahip olduğunu belirtti.
Hayat Denge Modeli'nin ulaşmayı hedeflediği bir öğrenci profili de olduğunu ifade eden Yelkenci, bu profili şöyle tanımladı:
"Birikimli öğrenci; değerlerinin farkındadır ve değerlerine sahip çıkar. Biricik olduğunun farkında olarak toplum için var olur. Türkçeye hakimdir ve belagat sahibidir, problemi kaynağında önler, problem çözer. Bilgiyi keşfeder ve yeni bilgiler üretir. Teknolojiyi üretir ve yönetir. Düşünme becerilerini sürekli geliştirir, kendi bilişsel ve duyuşsal süreçleri üzerine düşünür, muhakeme eder. Sorumluluk sahibidir, hal ehlidir. Doğa ile ayrılmaz içiçeliğin farkındadır. Zamanın anlamını bilir. Estetik bakış sahibidir. Hayal gücü ile sınırları zorlar. Hayat boyu öğrenmeye devam eder."
"Buna bir bakıma fıtrat temelli eğitim diyebiliriz"
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Dr. Nazif Yılmaz da Hayat Denge Modeli'ni yenilikçi bir model olarak gördüğünü, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü vazifesini yürüttüğü dönemde imam hatip okullarındaki program çeşitliliğinin açılımı sürecinde felsefi planı aktarılmasa da bu modele bir kapı aralandığını söyledi.
Hayat anlayışındaki özgün eğitim modelinin "kitabın ayetleri ile kainatın ayetlerini aynı çatı altında veren bir model" olarak tanımlayan Yılmaz, "Değerli dostumuzun burada ortaya koymaya çalıştığı bu model aslında tam da bu. Yani buna bir bakıma 'fıtrat temelli eğitim' diyebiliriz. Hayata Denge Modeli diye de ifade edebiliriz, güzel bir yaklaşım. Ama neticede fıtrat temelli bir eğitimi göz önüne aldığını görmekteyiz." diye konuştu.
Modelde dikkatini çeken bir diğer hususun kavramlar olduğunu ifade eden Yılmaz, "Kavramlar düşünce, zihin ve gönül dünyamızı, daha sonrasında da hayatımızı hem inşa etmekte hem de şekillendirmekte. Burada bize ait temel kavramların kullanılması gerçekten ümit verici ve takdirle karşılanacak bir durumdur." değerlendirmesinde bulundu.
Eğitim alanında bir sancı olduğuna işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Nedir bu sancı? Medeniyet değerlerimizi önceleyen bir müfredatın ve bu müfredata uygun bir eğitimin mutlaka toplumumuzda uygulanabilirliğini sağlayabilmek. Ama diğer taraftan da uygulanan bir sistem var. Yani okul öncesinden üniversite son sınıfa kadar kademeler arası geçişle birlikte bir sistem var. Şu anda bu sistemin içerisinde de hem Milli Eğitim Bakanlığı olarak ortaya konulan çalışmalarda mesleki gelişimdeki ilerlemeler, yine okul öncesi kurumuna kurumlarına yönelik yapılan yatırımlar, aynı şekilde proje tabanlı çalışmalar ve son dönemde özellikle fırsat eşitliğinin sağlanması ve öğretmenlerin mesleki gelişimine yönelik çalışmalar, bütün bu sancılar neticesinde bir yol alma olarak görülebilir."
"Değerlerimizle bütünleşmiş bir eğitim modelini insanlığa sunacağız"
Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Kurulu Üyesi Doç. Dr. Kemal Şamlıoğlu, Türkiye'de özel okul faaliyetlerinin önemli mesafeler kat ettiğini, özellikle Nabi Avcı'nın Milli Eğitim Bakanlığı ve Yusuf Tekin'in MEB müsteşarlığı döneminde özel okullarda özgür uygulama örneklerinin hayata geçirildiğini anlattı.
Bu dönemde özel okullara kayıtlı öğrencilerin, toplam öğrenci sayısına oranının yüzde 4'lerden yüzde 10'lara ulaştığını aktaran Şamlıoğlu, eğitim öğretim destekleriyle kurumların güçlendirildiğini, özel okullara toplumun her kesiminden erişimin önemli oranda mümkün hale geldiğini belirtti.
Bu sürecin desteklenerek politika belgelerinde belirlenen oranlara ulaştırılmasının, eğitim sistemine önemli katkılar sunacağını dile getiren Şamlıoğlu, şöyle konuştu:
"Özel okullar, esnek ve yenilikçi yapılarıyla bir yandan dünyayı takip etmekte diğer yandan da kendi tecrübeleri çerçevesinde çok sayıda örnek verimli uygulamalar geliştirebilmektedir. Bugün de bizi bir araya getiren, kaygı ve şuurla geliştirilmiş, her bireyin biricikliğinin farkında olarak fıtrat ve mizaç üzerine şahsiyet gelişimini esas alan örnek uygulamalardan biri Felsefeden Uygulamaya Eğitim Hayat Denge Modeli olmuştur. Bu bağlamda yakın zamanda değerlerimizle bütünleşmiş, özgün bir eğitim modelini tüm insanlığa medeniyet tahayyülü olarak sunacağımıza yürekten inanıyorum."
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin, farklı medeniyetlerde eğitimin modernleşmesine ilişkin tarihsel süreç hakkında bilgi verdi.
Konuşmaların ardından Birikim Okulları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, Yılmaz, Şamlıoğlu ve Tekin'e hediye takdim etti. Modelin tanıtım filminin gösterildiği program, katılımcıların toplu fotoğraf çektirmesiyle sona erdi.