Düzce'de 'Sürdürülebilir Çevre' Paneli

Düzce Üniversitesinde (DÜ), Dünya Çevre Günü dolayısıyla 'Sürdürülebilir Çevre' paneli düzenlendi.

Fen Edebiyat Fakültesi Kutadgu Bilig Konferans Salonunda, Biyolojik Çeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜBİYOM) tarafından gerçekleştirilen panelde, çevre kirliliği ve giderilmesi hakkında sunum yapıldı.

Panelde konuşan DÜBİYOM Müdürü Doç. Dr. Deniz Yağlıoğlu, çevre konusunda sürdürülebilirliğin çok önemli olduğunu söyledi.

Çevre kirliliğinin her kesim tarafından değerlendirilip, çalışmalar yapılması gerektiğini aktaran Yağlıoğlu, "Canlıların gelecek nesillere aynı kalitede ulaşabilmesi çok önemli bir kavram. Biz de bu konuyu belirleyerek üzerine çalışmalar yapmak istedik. Uzman hocalarımızla bilgi sahibi olup bundan sonra 'Biz ne yapabiliriz'i konuşacağız. Tüm katılımcıların bu düşünce ile buradan ayrılmasını istiyoruz." diye konuştu.

"Çevre kirliliğinin giderilmesine matematik de arkeoloji de dahildir"

DÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Başaran Dülger de çevrenin, torunlara bırakılmak üzere büyüklerden emanet alındığını ifade etti.

Tabii kaynakların bozulmadan geleceğe aktarılması için çalışmalar yapıldığı belirten Dülger, şunları kaydetti:

"Çevre kirliliğinin giderilmesi çalışmalarına matematik de ekoloji de dahildir. Bu konuda herkes çalışmak zorunda, bir çoban da elinden geleni yapmak zorundadır. Yoksa gelecek kuşaklara aktarılacak çevre kalmayacak. Bu bakımdan geleceğimizi, bu gibi panellerle ve çalışmalarla destekleyerek aydınlığa kavuşturmalıyız."

"Arılar, bitki ve hayvanların yaşaması için de gerekli"

DÜ Arıcılık Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) Müdürü Yard. Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu ise dünya genelinde sürekli bir popülasyon artışı olduğunu ve buna bağlı olarak çevre kirliliğinin göz önüne geldiğini anlattı.

Gelişen popülasyonun dünya genelindeki açlığa yol açtığını ifade eden Kekeçoğlu, şöyle konuştu:

"Açlık konusu ile başlayarak, tedbir alınmalıdır. Bu açlık karşısında ürün artışı yapılarak açlık giderilebilir. Ürün artışı için de bal arılarına ihtiyaç var. Arıların sürdürülebilir çevredeki katkısı sadece polinasyon değil, bunun yanında bitkilerin arılar sayesinde korunuyor olması var. Erozyonu önlemede, arıların doğrudan olmasa da dolaylı rolü var. Arılar toprağı koruyan otsu ve odunsu bitkilerin yayılmasında önemli rol üstleniyor."

Arı ile orman ilişkisinin sürdürülebilir çevrede önemli bir yerde olduğunu vurgulayan Kekeçoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Arılar, ormandaki bazı bitkilerin varlığını sürdürmesi, otsu ve odunsu bitkilerin varlığını sürdürmesi hem de bazı yaban hayvanlarının yaşaması için de gereklidir. Çevreye verilen zararlar neticesinde arılar da ölüyor. Çevresel kirlilik ve çevreye verdiğimiz zararların arılara yansıdığını görebiliriz. Kirlilik, hava, su, topak ile bitkilere geçiyor, bunun sonucunda da arı ölümleri gerçekleşiyor."