Haberler

Diyarbakır - Kılıçdaroğlu Chp İl Binasına Gelişi Kılıçdaroğlu Diyarbakır?Da Haberine Ek

Diyarbakır - Kılıçdaroğlu Chp İl Binasına Gelişi
Kılıçdaroğlu Diyarbakır?Da Haberine Ek
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyarbakırlıların, Kürt Sorununu Çözmesini İstediği Kılıçdaroğlu, Partiyi Halka Açtıklarını Söyledi

Diyarbakırlıların, Kürt sorununu çözmesini istediği Kılıçdaroğlu, partiyi halka açtıklarını söyledi

"DİYARBAKIR'A HAPİSHANE DEĞİL FABRİKA YAPACAĞIZ"

DİYARBAKIR'a ilk kez CHP Genel Başkanı olarak gelen Kemal Kılıçadoğlu, barış ve kardeşlik mesajları verip, partilerini halka açtıklarını söyledi. Sanat Sokağı'nda biraraya geldiği halkın Kürt sorununu çözmesini istediği Kılaçdaroğlu, Diyarbakır'a hapishane değil, fabrika yapacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi yeniden birlikte kuracaklarını belirterek, "Biz kardeşlik diyoruz, birileri ayrımcılık diyor. Özgürlük diyoruz, birileri baskı yapıyor. Kim ne yaparsa yapsın elele verdiğimizde, güçleri birleştirdiğimizde çözemeyeceğimiz bir sorun yoktur. Her sorunun haddini vereceğiz, gerekeni yapacağız. El ele güç birliği içinde bunun gereklerini yerine getirmek hepimizin görevidir" dedi. Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Cezaevi'nin yerine müze yapılacağını söyledi.

Diyarbakır'a THY'nin tarifeli uçağıyla beraberinde Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Hurşit Güneş, Mesut Değer, Mehmet Zeki Gündüz, İsa Gök, GenelSekreter Süheyl Batum ve bölge milletvekilleri ile birlikte saat 11.00'da gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, havaalanında partililer ve bölge illerinden gelenlerin de bulunduğu vatandaşlar tarafından karşılandı. Burada kendisine verilen güvercinleri uçuran Kemal Kılıçdaroğlu yoğun izdiham nedeniyle zaman zaman ezilme tehlikesi geçirdi.

TAKSİCİ 'REŞO' KÜRTÇE KONUŞARAK KARŞILADI

Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkan Vekili olduğu dönemde Batman'a yaptığı ziyaret sırasında tanıştığı Diyarbakırlı taksici 'Reşo' lakaplı Reşat Yılmaz ve diğer taksicilerle havaalanındaki bürolarında bayramlaştı. Taksici Reşat Yılmaz, kapıda karşıladığı Kemal Kılıçdaroğlu'nu Kürtçe "Ser sera, sera çava hat¯", "başım gözüm üstüne geldin" diyerek büroya aldı. Kılıçdaoğlu'nun Paris'te Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarlarını ziyaret etmesinden memnunluk duyduğunu söyledi. Yılmaz, Kılıçdaroğlu'na, "Yeni demokratik bir Anayasayı senden bekliyoruz. Senden büyük umutlarımız var. Bu akan kanın durmasını da bekliyoruz. Kardeş kanı dökülmesin istiyoruz" dedi.

Ziyaret sırasında Reşat Yılmaz, Kılıçdaoğlu'nu bir poşu ile işlemeli bir duvar saati ile sarı-kırmızı ve beyaz renkli üç gül hediye etti. Kılıçdaoğlu'nun ayrılmasından sonra Yılmaz, Kılıçdaoğlu'nu misafir edip ağırlamanın ayrı bir şerefi ve heyacanını yaşadığını söyledi. Kılıçdaroğlu ile mesleklerinin, bölgenin, aş ve iş sorunlarını konuştuklarını belirten Yılmaz, "Biz onun yeni başkanlığını kutladık, Bizim onunla bir samimiyetimiz yok, bizler hiçbir siyasi partinin mensubu değiliz. Daha önce kendisini aynen burada ağırlayıp çay içtik. Burada oturdu, toplumsal dertlerimizi ve CHP'ye küskün olduğumuzu söyledik. Bu şekilde yorumlar yaptık o zaman. Çok sevindim. Türkiye'de bir siyasi liderin gelip bizi burada ziyaret etmesi vefasız olumadığının göstergesidir. Diğer siyasi liderleri, sayın Başbakanımız da buyursunlar kendilerini biz burada misafir ederiz" dedi.

Yılmaz, Kılıçdaroğlu'nun kendisine iktidar olmaları halinde Türkiye'nin çehresini değiştireceğini, yeni yatırımlar yapacaklarını ve CHP'nin yeni yüzleri olacağını anlattığını söyledi. Yılmaz, "Genel başkanın bizim fakirhaneye gelmesi halimizi hatırmızı sorması yani ezilenlerin, yoksul halkın yanında olduğunu gösteriyor. Kendisinin zaten kompleksli, popüler olma gibi bir portresi yok. Unuttum ona söylemeyi "Kürtiş Gandi Kemal demeyi ya da Zaza Gandi Kemal demeyi. Benim için o bir Gandi. Çok teşekkür ediyorum ona" dedi.

ÇOCUKLAR 'KEMAL ABİ' DİYE SESLENDİ.

Havaalanından parti otobüsüyle kent turu atan Kılıçdaoğlu'na BDP'nin kalesi durumundaki merkez Bağlar İlçesi'nde özellikle küçük çocuklar otobüsünün peşinden koşarak, 'Kemal abi' diyerek seslendi. Parti otobüsüyle kent gezisi sırasında motorlu Yunus polislerinin eşlik ettiği Kılıçdaroğlu, parti binasına geçerek partililerle görüştü. Parti binası önünde toplanan vatandaşların, 'Başbakan Kemal', 'Barışın adı Kemal' sloganlarıyla karşılanan Kılıçdaroğlu, parti binası önünde toplanan yaklaşık 1000 kişiye seslendi.

DEVLET ASİMİLASYON BASKI YAPMAZ, FABRİKA YAPAR

Konuşmasından önce vatandaşların bayramını kutlayan Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'a gelmekten son derece mutlu olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Birileri bize diyordu ki, Sivas'ın ötesine gidemiyorsunuz. Niye gitmeyelim? Her yer bizim, her toprak bizim. Ulusal bağımsızlık savaşını beraber verdik, ülkeyi beraber kurduk. Dedelerimiz aynı şehit olarak yatıyor. Niye ayrılık, gayrılık yapıyoruz. Birlik beraber olacağız. Demokratik bir devlette barış içinde, huzur içinde, kardeşlik için de yaşayacağız, yaşamakta da kararlıyız" dedi.

Diyarbakır'a ilk kez 1976 yılında geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "O zaman daha mütevazi, daha küçük bir Diyarbakır'dı. Sorunları bu kadar büyük değildi. Diyarbakır büyüdü, sorunları da büyüdü. Diyarbakır'ı sorunlardan ayırmak ve bölgenin Paris'i haline getirmek CHP'nin boynunun borcudur. Kesinlikle özgürlükleri genişleteceğiz. Hak ve özgürlükler Diyarbakır'a da gelecek. Ekmek ve iş te Diyarbakır'a gelecek. Devlet etnik kimlikler ve inançlar konusunda tarafsızdır. Her yurttaşa eşit hizmet götürmek zorundadır. Her yurttaşa işi, aşı, gücü vermek zorundadır. Devlet budur. Devletin varlık nedenide budur. Devlet baskı yapmaz, asimilasyon yapmaz. Fabrika yaratır, istihdam yaratır, herkesi kucaklar, bunun için vardır" dedi.

DİYARBAKIR'A HAPİSHANE DEĞİL FABRİKALAR YAPACAĞIZ

Diyarbakır'ın çok Başbakan ağırladığını kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Diyarbakır çok Başbakan ağırladı bunu biliyorum. Ama bir şeyi bütün Diyarbakırlı kardeşlerimin vicdanına havale ediyorum. Bir Başbakan geldi Diyarbakır'a. Çok şey vaadedeceği söyleniyordu ve şunu söyledi. Eski hapishaneyi yıkacağım söz size daha büyük bir hapishane yapacağım' deyince partililer yuhh çekti. Bakın şimdi Diyarbakırlı kardeşlerime söylüyorum. CHP iktidarında hak ve özgürlükler genişleyecek. Etnik kimliklere saygı duyulacak, inançlara saygı duyulacak. Eski hapishane yıkılmayacak, orası müze yapılacak. Orada dram var, insanlık dramı var orada. Diyarbakır'a hapishane değil, fabrikalar yapılacak"

BARIŞI KARDEŞLİĞİ SAĞLAYACAĞIZ

Bugünün Dünya Çocuklar Günü olduğunu hatırlatan, Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Gelirken çocuklarımızı gördünüz. Sokaklarda işssizliğin en yoğun olduğu kent Diyarbakır. Üniversiteyi bitirip iş bulamayanların kenti Diyarbakır. Diyarbakır bunu hak ediyor mu? Hayır hak etmiyor. Diyarbakır'ın yaşadığı dram sadece Diyarbakır'a özgü değil. Aynı durumu Türkiye'nin her tarafında yaşıyoruz. Ama burada şiddette vardı, acı ve gözyaşı da vardı. Acıyı gözyaşını dindirmek bizim boynumuzun borcudur. Kardeşliği, barışı egemen kılmak CHP'nin görevidir ve bunu yapacağız. Barışı ve kardeşliği sağlayacağız, özgürlüğü sağlayacağız. Gerçek anlamda demokrasiyi sağlayacağız. Telefonların dinlenmediği, temel hak ve özgürlüklerin genişlediği bir Türkiye'yi yeniden kuracağız, beraber kuracağız. Biz kardeşlik diyoruz, birileri ayrımcılık diyor. Özgürlük diyoruz, birileri baskı yapıyor. Kim ne yaparsa yapsın elele verdiğimizde, güçleri birleştirdiğimizde çözemeyeceğimiz bir sorun yoktur. Her sorunun haddini vereceğiz, gerekeni yapacağız. El ele güç birliği içinde bunun gereklerini yerine getirmek hepimizin görevidir"

PARTİYİ HALKA AÇIYORUZ

"Partimiz CHP'yi halka açıyoruz" diyen Kılıçdağolu, "Sizden istirhamım var. Gelin CHP'ye ve sonuna kadar üyelikleri genişletelim. Bir şeyi daha yapacağız. Bizim siyaset anlayışımız şudur. Siyaset bize ne verecek değil, bizim anlayışımız topluma ne vereceğiz felsefesi üzerine kuruludur. O yüzden Diyarbakır'a katkı vermek için çalışmak isteyen, Türkiye için çalışmak isteyen demokrasi, hak ve özgürlüklerin genişlemesi için çalışmak isteyen her yurttaşımızı CHP'ye bekliyorum. Gelin üye olun özgürlükleirn kapısını aralayalım. Biz bu bölgede yaşayan Kürt yurttaşlarımızın etnik kimliklerine saygılıyız. Şunu söyledik. Etnik kimlik herkesin şerefidir ve herkesin başının tacıdır. Herkesin inancına saygılıyız dedik. Herkesin inancı, etnik kimliği bizim başımızın üstündedir dedik" dedi.

ÇOCUKLAR ELİNE NİYE TAŞ ALIYOR?

Kılıçdaroğlu, çağdaş uygarlığa gideceklerini, özgülüklere barış içinde gideceklerini belirterek, şöyle dedi:

"Çocuklarımızın eline taş verirsek bu ülkede barışı ve huzuru sağlayamayız. Çocuklarımız niye ellerine taş alıyor? Önce büyükler düşünmeli. Büyüklerimiz bilmeli, görmeli ve sorunları bilmeli ve çözmeli. Siyaset kurumunun görevi şudur. Bir yerde bir sorun varsa onu çözmektir. Şiddetle, baskıyla, silahla değil hak ve özgürlükleri demokrasiyi genişleterek, barışı ve kardeşliği sağlamalıyız. Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye'de yaşamak dileğiyle size saygılarımı sunuyorum. Bugün buraya geldim sakın olaki Diyarbakırlı kardeşlerim düşünmesinler acaba Şanlıurfa'ya gitmek için mi geldi diye. Diyarbakır bundan sonra en çok uğrayacağım illerden biri olacaktır"

DİYARBAKIR'A AZ GELDİK KUSURUMUZ VAR

Kılaçdaroğ,u Diyarbakır'a geçmişte partilerinin az geldiğini ve vatandaşın sorunlarını tam olarak dinlemediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Diyarbakır'a geçmişte az geldik, bizim kusurumuz var. Diyarbakırlıların dertlerini az dinledik, sorunlarını yeteri kadar dinlemedik, bizim kabahatimiz, kusurumuz olabilir, vardır da. Ama onu telafi etmek bizim görevimizdir. Buraya artık daha çok geleceğim. Vatandaş, bize oy verir, vermez ayrı şey. Ama Diyarbakırlı bu ülkenin birinci sınıf yurttaşıdır. Beraber yola çıkacağız. Tekel işçilerini dinledim, sorunlarını biliyorum. Dertleriyle sonuna kadar ilgileneceğiz. Bu ülkede alın teriyle herkesin çalışmasını, üretmesini evine kazandığı ekmeği gtürmesini istiyoruz, arzumuz buduru. Aş, iş özgürlük, demokrasi bizim temel felsefemizdir. Cumhuriyetin temel kurucu felsefeside budur" dedi.

Kılıçdaroğlu, daha sonra partililere hep bir ağızdan "İzmir'e, Hakkari'ye, Trabzona, Kırıkkaleye, Muğlaya, Ardahnan'a., Çorum ve Çankırı'ya hep birlikte selam gönderelim" diyerek tekrarlattı.

SANAT SOKAĞINDA KILIÇDAROĞLU İZDİHAMI

Parti binası önündeki konuşmasından sonra Ofis Semti'nde bulunan Sanat Sokağı'na giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, esnafları ve kafelerde oturan vatandaşları ziyaret ederek yanlarında oturup çay içti. Ayak üstü konuştuğu esnaflar Kılıçdaroğlu'ndan Kürt sorununun çözülmesi ve bölgeye barış gelmesi için katkıda bulunmasını isteyerek, "Bölgede akan kanı artık durdurun. Bölgeye barış ve huzur gelmesini istiyoruz. Seçim barajını düşürün" dedi.

Kılıçdaroğlu'da tüm sorunları çözmek için yola koyulduklarını ve bunun çabası içinde olduklarını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, Sanat Sokağı'ndaki bir kafede poşu takıp gençlerle tavla oynadı. Kılıçdaoğlu, daha sonra parti otobüsüyle Şanlıurfa'ya hareket etti.

KUZU DOLMASI İKRAM EDİLDİ

CHP lideri Kılıçdaoğlu ve beraberindekiler Şanlıurfa'ya hareket etmeden önce Doğan Sofra Salonu'nda yemek yedi. Kılıçadoğlu'na özel olarak hazırlanan Tuzu dolması ikram edildi. Kılıçdaoğlu ve bareberindekiler yemeğin ardından Diyarbakır Ticaret Borsası'na giderek başkan Fahtrettin Akyıl'dan bölgedeki pamuk, buğday, pirinç ekimi ile sulama kanalları ile ilgili bilgi aldı. Borsa Başkanı Akyıl, görüşmenin sonunda Kılıçdaroğlu'na bakır bir tepsi hediye ederek, "Sayın genel başkanım Diyarbakır çok güzel bir yerdir. Sık sık gelin çekinmeyin eskiden bu bölgeden çok oyu çıkardı. Sizden istirhamımız sık sık gelmenizi istiyoruz" dedi.

Kılıçdaroğlu, Akyıl'a Diyarbakır'a bundan sonra sık sık geleceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, daha sonra karayolula Şanlıurfa'ya hareket etti.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title
Close