Dha Yurt Bülteni-9
Ak Parti Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem, görevinden istifa ettiManisa Soma'da partililere hitap ederken "Eğer yüzde 50'yi geçemezsek ve bu referandum oylamasında başarısız olursak iç savaşa hazır olun" sözleriyle gündeme gelen Ak Parti Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem,...
Ak Parti Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem, görevinden istifa etti
Manisa Soma'da partililere hitap ederken "Eğer yüzde 50'yi geçemezsek ve bu referandum oylamasında başarısız olursak iç savaşa hazır olun" sözleriyle gündeme gelen Ak Parti Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem, görevinden istifa etti.
Ozan Erdem istifa dilekçesini verdikten sonra yaptığı açıklamada, sözlerinin çarpıtıldığını da iddia ederek şunları söyledi: "Sözlerim cımbızlanarak ve çarpıtılarak hiç söylemek istemediğim bir yöne çekildi. Bir çarpıtılmayla birlikte bu anlam çıkartıldı. Bu anlamın çıkartılmasına fevkalade üzgünüm. Partime, davama, aşığı olduğum ülkeme, kardeşliğe ve bütünlüğümüze, beraberliğimize zarar verme ihtimalini düşündüğüm için partimdeki görevimden, yönetim kurulu üyeliğimden görülen lüzum üzerine gönüllü olarak isteyerek istifamı sunmuş durumdayım. Gerekli açıklamayı gün içerisinde kamuoyu ile paylaşacağım."
CHP MANİSA İL BAŞKANI HALİL TOKUL "BU ANLAYIŞI ŞİDDETLE KINIYORUZ"
CHP Manisa İl Başkanı Halil Tokul da Ak Parti yöneticisi Ozan Erdem'in 'iç savaş' söylemlerinin, Manisa başta olmak üzere tüm Türkiye kamuoyunda infial yarattığını söyledi. Tokul, "Cümleleri aynen şu şekilde 'Referandumda başarılı olamazsak, savaşa hazır olun' çağrısı oldu. 7 Haziran sonrası 1 Kasım'a giderken, 'Kaosa hazır olun' şeklinde hükümet yetkililerinden de duymuştuk. O süreç içerisinde toplumda korku ve baskı oluşturarak, toplumdaki gerginliği artırarak seçimleri kendi lehlerine çevirme yöneliminde olan bu anlayışı şiddetle kınıyoruz. Bu şahıs hakkında da gerekli tepkimizi koyuyoruz" dedi.
CHP'Lİ ELBİNSOY'DAN AK PARTİLİ ERDEM'E ELEŞTİRİ
CHP Soma İlçe Başkanı Levent Elbinsoy, AK Parti Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem'i eleştirerek konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Manisa AKP İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem'in 'referandumda hayır çıkması durumunda iç savaşa hazırlanın' demesinin ardından teşkilat başkanı tarafından 'böyle bir görüşü ifade eden bir kişinin, partinin yetkili organlarında işi olmaz diyerek, istifasının alınmasının istenmesi olumlu olsa da yetmez. Bu kişi, bu cesareti nereden almaktadır? Bu söylemlerle ne amaçlanmaktadır? Bu soruların muhakkak cevaplanması gerekmektedir. Söz konusu kişi, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek suretiyle suç işlemiştir. Buradan Cumhuriyet Savcılarını göreve çağırıyoruz. 16 Nisan'da yapılacak anayasa referandumu sürecinde, insanları korkutmadan tehdit etmeden, eşit propaganda ve ifade özgürlüğünü sağlamak, oyunun rengi ne olursa olsun aynı değerde görmek demokrasinin sandığa oy atabilmekten ibaret olmadığının göstergesidir. Bir kesimi memnun etmese de sandıktan çıkacak her sonuca saygılı olunması toplumsal barışın sağlanması açısından son derece önemlidir. Bu nedenle özellikle siyasetçilerin söylemlerine dikkat etmeleri gerekmektedir. Sandığa gidecek her vatandaşımıza diyeceğimiz şudur. Üzerinizde hiçbir baskı hissetmeyin, aklınızı, vicdanınızı, gerçek hür iradenizi sandığa yansıtın. Oylanan rejimin kendisidir. Sandıktan hayır sonucunun alınması halkın parlamenter sisteme sahip çıkması, tek adam rejimini reddetmesi demektir. Bu sonuçtan kaos ortamı oluşmasını beklemek; 94 yıllık Cumhuriyetimizin tüm değerlerini açıkça yok saymaktır. Ki, bu değerler bizi 94 yıldır yurtta ve dünyada barış içinde yaşatmaktadır. Toplumsal bir mutabakat olan anayasanın oylanması üzerinden, toplumu kutuplaştırmaya çalışmak siyasi bir propaganda yöntemi midir? Eğer öyleyse, halkımız bu oyuna gelmeyecektir. Demokratik, insan haklarına saygılı, ifade özgürlüğünün korunduğu bir Türkiye hepimizin özlemidir. Cumhuriyet Halk Partisi Soma İlçe Başkanlığı olarak, siyasal görüşü ne olursa olsun, her kesimden yurttaşımızın eşit temsil edildiği güçlü parlamenter sistemi savunuyoruz. Çözüm demokrasidedir. Bir arada barış ve refah içinde yaşamamızın garantisi de budur"
OZAN ERDEM HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı, AK Parti Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem hakkında Soma'da yaptığı konuşma sonrası soruşturma başlatıldığını açıkladı. Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Nadir Yağcı'nın konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"15 Şubat 2017 tarihinde bazı basın yayın organlarında, Adalet ve Kalkınma Partisi Soma İlçe Gençlik Kolları tarafından Soma Belediye Düğün Salonunda 13 Şubat 2017 tarihinde düzenlenen konferansta konuşan Adalet ve Kalkınma Partisi Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem'in 'Bu referandum oylamasında yüzde 50'yi geçemezsek iç savaşa hazır olun' şeklinde sözler sarf ettiği yönünde haberler yapılması üzerine, olayın mahiyetini araştırmak ve ilgilinin konuşma içeriğinde suç teşkil eden ifadeler bulunup bulunmadığını tespit etmek için Soma Cumhuriyet Başsavcılığımızca söz konusu olay ile ilgili soruşturma başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
AK PARTİ'DEN MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMUŞTU
Manisalı olan Ozan Erdem, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunudur. Siyasal iletişim üzerine uzmanlığını yapan Erdem, çeşitli üniversitelerde de bu alanla öğretim görevlisi olarak dersler verdi. Anayasa Hukuku ve İdare Hukuku alanında da kaymakam ve hakim adaylarına eğitim verdiği belirtilen Erdem, aynı zamanda Türkiye çapında kişisel ve kurumsal gelişim eğitimleri verdi. 2015 yılında yapılan genel seçimlerde Ak Parti'den 8'inci sıra milletvekili adayı olarak gösterilen Ozan Erdem seçilemedi.
Ak Parti Manisa İl Başkan Yardımcılığı ve Ar-Ge birimi başkanlığı görevini yürüten Ozan Erdem, partinin düzenlediği konferans ve seminerlerle kadınlara ve gençlere siyaset bilimi eğitimi veriyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-AK Parti İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem'in açıklaması.
//////////////
CHP İl Başkanı Halil Tokul'un açıklaması.
Haber - Kamera: Ersan ERDOĞAN-Mehmed HAKKI ÖZBAYIR/İlker KILIÇASLAN/MANİSA,
==========================
Otobüste referandum tartışması karakolda bitti
DENİZLİ'de belediye otobüsünde başörtülü iki üniversite öğrencisine hakaret ettiği ve sözlü tacizde bulunduğu iddiasıyla kafe işletmecisi M.S. (Murathan Solak), Türk Ceza Kanunu'nun 115-1. Maddesi gereğince cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorladığı iddiasıyla tutuklandı. Olayın yaşandığı gün ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan M.S., belediye otobüsündeki görüntülerin incelenmesinin ardından yeniden gözaltına alındı ve çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
Dün (Çarşamba) saat 00.15 sıralarında, Bayramyeri-Gümüşler seferini yapan belediye otobüsünde yaşanan olayda iddiaya göre, Pamukkale Üniversitesi öğrencileri H.D. ve K.O, üniversiteden evlerine gitmek için bindikleri belediye otobüsünde kartlarında bakiye olmaması üzerine yolculardan ücretini ödeme karşılığında kart istedi. Bu sırada yolculardan Altıntop Mahallesi'nde kafe işleten M.S. öğrencilere hakaret etti. M.S.'nin kendilerine hakaret ettiğini iddia eden öğrencilerin tepkisi üzerine otobüs şoförü Çınar Polis Merkezi'ne çekti. İki üniversite öğrencisi M.S.'den şikayetçi olurken, M.S.'de öğrencilerden şikayetçi oldu. İfadesi alınan M.S. serbest bırakıldı.
Üniversite öğrencileri ifadelerinde, M.S'nin kendilerine referandum için 'hayır' diyeceklerini söylemeleri halinde bilet verebileceğini söylediğini, bunun üzerine tartışma çıktığını söyledi. Öğrenciler, M.S.'nin kendilerine, "Başınızı, kulaklarınız kapansın diye mi kapattınız?", "Siyah türbanlı seni sevdim. Bu başörtülüler, 'hayır' demez" diyerek sözlü tacizde bulunduğunu öne sürdü. Kafe işletmecisi M.S. ise ifadesinde kendi otobüs kartının bakiyesi olmadığını, birkaç kişiden otobüs kartını istediğini, kimse vermeyince olayın referandum tartışmasına dönüştüğünü, 'evet', 'hayır' diyalogları olduğunu söyledi. Hiçbir kadını referandumda 'hayır' demesi için zorlamadığını da vurgulayan M.S., "Şikayetçi olan iki kadının yanına da hiç gitmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
M.S., karakoldaki ifadesini de sosyal medya hesabından paylaştı, daha sonra sildi.
Savcılığın belediye otobüsünün güvenlik kamerası görüntülerini inceleyip, konuşmaları deşifre etmesinin ardından bu sabah kafe işletmecisi M.S., tekrar gözaltına alındı. Denizli Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan M.S., Türk Ceza Kanunu'nun 115-1. Maddesi uyarınca inanç, düşünce ve kanaat hürriyetini engelleme suçundan tutuklandı. Türk Ceza Kanunu'nun 115. Maddesi cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan meneden kişinin bir yıldan üç yıla kadar hapsini hükme bağlıyor. Soruşturma sonunda M.S., dava açılırsa bu maddeden yargılanacak.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Otobüsün güvenlik kamerası kayıtları
Haber: Osman Nuri BOYACI / DENİZLİ,
================================================
İskeçe Müftülüğü'nden, Keşan'daki şehit aileler ve Suriyelilere yardım
YUNANİSTAN'ın İskeçe seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, müftülük tarafından toplanan yardım parası, Suriyeli sığınmacılar ile şehit yakınlarına verilmek üzere Edirne'nin Keşan İlçesi Kızılay Şubesi yöneticilerine teslim etti.
İskeçe seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, Kızılay Keşan Şubesi'ni ziyaret ederek, Suriyeli sığınmacılar ile şehit yakınları ve gazilere verilmek üzere toplanan yardım parasını şube yöneticilerine teslim etti. Kızılay Keşan Şubesi Başkanı Vedat Koyuncu, Keşan'daki Suriyeli sığınmacılar ile şehit yakınlarına yardımcı olmak amacıyla İskeçe'deki cemaat arasında bir miktar para toplandığını belirterek, duyarlılıklarından dolayı teşekkür etti.
İskeçe seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete de, Batı Trakya Müslüman azınlığının hem İslam aleminin hem de Türk dünyasının bir parçası olduğunu söyleyerek, "İslam aleminde veya Türk dünyasında birinin acı çekmesi, Batı Trakya Müslüman Türkünü de incitir, acıtır. Sevinçleri de, bizleri sevince boğar. Bu kapsamda biz Suriye'de sıkıntı çeken, mülteci durumuna düşen, yollarda ölen o gençlerin, yaralı olan o insanların acısına merhem olması açısından, ayrıca Mehmetçiğin geride kalmış olan yetimleri ve gazilerimiz için Müslüman Türk azınlığı olarak yardım eli uzatmak istedik. Bu amaçla bir miktar para topladık. Önemli olan onların yanında olduğumuzu göstermektirö dedi. Toplanan para yardımının miktarı ise açıklanmadı. Müftü Mete, yardım parasını ilgililere ulaştırılmak üzere Vedat Koyuncu'ya teslim etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Vedat Koyuncu konuşma
-Müftü Ahmet Mete konuşma
-Ziyaret genel gör.
Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),-
==================================================
Kayseri'de cinayet işleyen 3 Suriyeli adliyede
Kayseri'de 3 gün önce 'Yan bakma' iddiasıyla çıkan tartışmada 20 yaşındaki Mehmet Akkoyun'u öldüren 3 Suriyeli sağlık kontrolünün ardından geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi.
Olay, merkez Melikgazi İlçesi Çorakçılar Mahallesi'nde bulunan parkta meydana geldi. 'Yan bakma' iddiasıyla çıkan tartışmada Suriye uyruklu 22 yaşındaki İ.E.M., 19 yaşındaki S.O. ve 17 yaşındaki M.M., Mehmet Akkoyun'u, pala ile öldürürken, kavgayı ayırmak isteyen Yusuf Yurdakul'u da ağır yaraladı. 3 şüpheli ifadelerinin ardından Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tabipliği'nde yapılan sağlık kontrollerinin ardından geniş güvenlik önlemleri altında bugün adliyeye getirildi.
Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, çevrede bulunan yaklaşık 200 işyerinin güvenlik kameralarını inceleyip, Suriye'ye kaçma hazırlığında olan cinayet şüphelilerini yakalandı. Cinayetin işlendiği Çorakçılar ile Küçükmustafa Mahallesi'nde toplanan bir grup olayı protesto ederken mahallede bulunan Suriyeliler'e ait dükkanların camlarını kırıp, sokakta gördükleri Suriyeliler'i dövmüştü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Cinayet zanlısı Suriyelilerin adli tabipliğe getirilişi
Cinayet zanlısı Suriyelilerin sağlık kontrolünden çıkarılışı
-Detay
Haber: Yasin DALKILIÇ Kamera: KAYSERİ, DHA)
=====================================================
Feyzioğlu: Anayasa değişikliğini bölücü örgüt de destekliyor
TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Önümüzdeki anayasa değişikliği teklifi, hain, kanlı, alçak, bölücü terör örgütü tarafından da desteklenmektedir. Söz konusu desteği, bir algı operasyonuyla tersten vermek anlaşılan daha faydalı görülmüştür" dedi.
Yalova Barosu ve Atatürkçü Düşünce Derneği Yalova Şubesi tarafından düzenlenen 'Referandum ve Anayasa Değişikliği' başlıklı konferansa katılmak üzere Yalova'ya gelen TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, program öncesi basın mensuplarıyla bir araya geldi. Feyzioğlu, demokratik ülkelerden toprak koparmak için silahlı eylem yapan örgütlerin, uluslararası hukukta 'terör örgütü' olduğunu söyledi. Demokratik olmayan ülkelerde toprak koparmak üzere silahlı eylemlere girişen örgütlerin ise uluslararası hukukta 'özgürlük hareketi' veya 'gerilla hareketi' olarak adlandırıldığını söyleyen Feyzioğlu, şöyle devam etti: "Bu arz ettiğim kesim belgeli bilgidir. Bir devletin demokratik olması için yargısının mutlaka yürütmesinden bağımsız olması, yasamasının da yürütmeyi belli ölçülerde denetleyebilir bir güce sahip kılınması şarttır. Demokratik olmayan devletlerin hali ise yargının ve yasamanın devlet başkanına ya da yürütmeye bağlılığı şeklinde açıklanır. Önümüzdeki anayasa değişikliği teklifi, hain, kanlı, alçak, bölücü terör örgütü tarafından desteklenmektedir. Bu desteklenmenin sebebi, bölücü örgütün uluslararası hukukta sınıf atlayarak 'terör örgütü' sınıfından 'özgürlük hareketi' sınıfına yükselmesini sağlamak amaçlıdır. Söz konusu desteği, bir algı operasyonuyla tersten vermek anlaşılan daha faydalı görülmüştür. Bölücü terör örgütü nasıl ki 2010 referandumunda Türkiye'nin hukuk devleti yapısını yerle bir eden referandumda nasıl ki destek vermişse aynı desteği bu defa başka bir taktikle hiç kuşkunuz olmasın vermektedir. Çünkü Türkiye'nin yargısı bir tek kişiye bağlandığında ve meclisi bir tek kişinin etkisi altına girdiğinde bölücü terör örgütü tıpkı Suriye'deki yavrusu gibi uluslararası hukukta meşruiyet kazanacağını hesaplamaktadır."
Feyzioğlu, Türkiye'nin haklı çok yerinde itirazlarına rağmen Suriye'de kurulmuş olan yavru bölücü örgütün Moskova'da temsilcilik açtığını, Amerika Birleşik Devletleri'nden zırhlı araç alır hale geldiğini kaydederek, "Yani meşruiyet kazanmıştır. Uluslararası hukukta bu meşruiyeti kazanmasının sebebi; Suriye'deki rejimin uluslararası standartlarda demokratik olmamasıdır" dedi.
Feyzioğlu, bölücü terör örgütünün 2010'nda vurduğu referandum darbesini tamamlamak adına 2017'de de bu değişikliği geçmesini canı gönülden istediğini kaydetti. Anayasa değişikliğini 'Güçlü bir Türkiye için istiyoruz' söylemiyle savunanlara da değinen Feyzioğlu, "Güçlü Türkiye için demokrasi lazımdır" dedi. Feyzioğlu, şöyle devam etti: "Türkiye'yi uluslar arası hukukta meşrulaşmış her türlü desteği açıktan alır hale gelmiş bir terör örgütüyle karşı karşıya bırakmaya değecek ne vardır elimizde? Yani derdimiz bu anayasa mıdır? Olmamalıydı. Bir elinizde en üstün milli menfaatler vardır, diğer elinizde ise şahsi bir talep vardır. Bu şahsi talep yersizdir, lüzumsuzdur. Türkiye'nin bir cumhurbaşkanı vardır, Sayın Cumhurbaşkanı ülkenin başında devam etmektedir. Türkiye'nin bir başbakanı vardır. Bir hükümeti vardır. Siyasi partileri vardır, parlamentosu vardır. Bütün bunlar varken hiçbir mantıklı makul gerekçe olmaksızın, temel bir sistem değişikliği ve buna bağlı rejim değişikliğini zorlamak bahsettiğim korkunç tehlikeyi somutlaştıracaktır. Söylenen nedir? Güçlü Türkiye için istiyoruz. Ben de size şunu söylüyorum; Güçlü Türkiye için demokrasi lazımdır. Güçlü Türkiye için yargısı devlet başkanından bağımsız, meclisi temsil gücüne sahip bir devlet başkanını denetleyebilir bir Türkiye lazım. Aksi Türkiye'yi korkunç bir iç savaşa sürüklemektir. Aksi, Türkiye'nin karşısında hain terör örgütünü uluslararası hukukta ve uluslararası camiada meşru hale getirmektedir. Biz terör örgütünün uluslararası hukukta meşruiyet kazanmasına, güçlenmesine ve böylece halkımızın canını daha fazla yakmasına evlatlarımızı katletmesine karşıyız. Bu sebeple sonuna kadar 'hayır' mücadelesini anlatarak veriyoruz. Sloganla değil, söverek değil, bağırarak değil."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Karşılama
-Konuşma
Haber-Kamera: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, -
================================================
Demreli üreticiler eylem yaptı
ANTALYA'nın Demre İlçesi'nde sera üreticileri sebze ürünlerinde zirai ilaç kalıntısı bulunduğu ve hormon kullanıldığı yönündeki haberlere tepki için eylem yaptı. Yaklaşık 1000 üreticinin katıldığı eylemde üretilen biber ve domateslerle üretimde kullanılan bambus arıları ve biyolojik mücadele böcekleri de sergilendi.
Demre'de sera üreticileri son günlerde biber ve domateste zirai ilaç kalıntısı bulunduğu ve hormon kullanıldığı yönündeki haberlere tepki için Demre Toptancı Hali'nde eylem yaptı. Ziraat Odası öncülüğünde gerçekleştirilen eyleme CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Demre Belediye Başkanı Ak Partili Süleyman Topcu, CHP İl Başkanı Mustafa Erdem, Vatan Partisi İl Başkanı Ahmet Özbay, Ak Parti İlçe Başkanı Bayram Arıcı, CHP İlçe Başkanı Mustafa Caner, MHP İlçe Başkanı Alim Atabey, Demre Ziraat Odası Başkanı Musa Sarıca, STK temsilcileri ve yaklaşık 1000 üretici katıldı.
YÜRÜYÜŞ YAPTILAR
Çiftçiler üzerinde 'Çiftçi köle değildir', 'Çiftçine sahip çık', 'Hormonsuzdur', 'Zehirsizdir', 'Biyolojik mücadeledir', 'Gecemiz, gündüzümüz bir, ekmeğimizle oynamayın', 'Domates hormonlu, biber zehirli olsaydı, çocuklarımız serada değil, kreşte büyürlerdi', 'Soframıza koymadığımızı, size göndermeyiz', 'Köylü milletin efendisidir' yazılı dövizler taşıdı. Toptancı Hal içinde yürüyüşün ardından domates, biber, bambus arıları ve biyolojik mücadele böcekleri bulunan tezgahın arkasında basın açıklaması ve konuşma yapıldı.
'DAHA NE İSTİYORSUNUZ BU ÇİFTÇİDEN'
Demre Komisyoncular Derneği Başkanı Fahri Duran, eyleme katılan üretici sayısının azlığından yakındı. Üreticilerin zirai ilaç kalıntısı olmadan sebze üretmek amacıyla çocuğunun yiyeceğinden ve harçlığından kısarak bambus arısı ve biyolojik mücadele böcekleri aldığını söyleyen Fahri Duran, "Daha ne istiyorsunuz bu çiftçiden kardeşim. Çiftçi doğru üretim yapıp, bunu tüketici bölgelerine aktarmak için gece gündüz çalışıyor. Demre çiftçisinin temsilcisi olarak şunu söylüyorum. Biz de hormonlu domates bulurlarsa, kimyasal kalıntılı biberler bulurlarsa, 63 tane hali yarın kapatıyoruz kardeşim" dedi.
'ÇİFTÇİYİ ZOR DURUMA DÜŞÜRÜYOR'
Demre Ziraat Odası Genel Sekreteri İlker Günay, son günlerde ulusal kanallarda sebzeyle ilgili asılsız haberler yapıldığını, bunların belgesi ve gerçekliği olmadığını kaydetti. Bu tür haberlerin çiftçiyi zor duruma düşürdüğünü vurgulayan Günay, "Üreticiler, çiftçiler olarak bu tür haberleri yapan, yayınlayan, yayınlatan odakları kınıyoruz. Çiftçilerimiz bu ürünlerin üretiminde çok ağır, katı kontrollerle uğraşırken, ürünlerin bu kadar kolay karalanmasından rahatsızız. Ürünlerimizi biyolojik mücadele, bambus arısı ve ruhsatlı tarım ilaçları ile yetiştirmekteyiz" diye konuştu.
'SEBZEMİZİ PARA ETTİRİN'
Demre Belediye Başkanı Süleyman Topcu, "Devletimiz buna bir çözüm bulsun. Burada 1 lira olan domates İstanbul'da 5 liraya yenmesin. 3 liraya yedirin tüketiciye. Bizim hakkımızı başkaları yemesin. Gelin çiftçinin bankalara ne kadar borcu olduğunu bir kez de siz araştırın. Hala 'çiftçinin borcunu erteleyelim, uzatalım' diyorsunuz. Bizim borcumuzu ertelemeyin. Siz bizim sebzemizi para ettirin, bizim sizin faizinize, bankadan paranıza ihtiyacımız yok" dedi.
'YANILTAN YAYINLAR YAPMASINLAR'
Basın açıklamasında kendisine söz verilmeyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak ise eylemin ardından gazetecilere şunları söyledi: "Arkadaşlarımız 'Antalya'nın 14 milletvekili var, bizim sorunlarımızla ilgilenmiyorlar' dedi. Bu 14 milletvekilinden biri buraya geldi. Yukarıdan gelen korkudan dolayı o milletvekiline söz vermediler. 'Sebzede hormon var, burada kimyasal var, burada zararlı var' diyerek halkı yanıltan yayınlar yapmasınlar. Antalya en az 15 yıldır kontrollü tarım yapar. İyi tarım uygulamalarını, Demre'de de, Alanya'da da, Manavgat'ta da, Serik'te de, Kumluca'da da, Finike'de de bütün kontrollü tarımı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı denetler. Bunun denetimini yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'dır. İl müdürlüğü bunun denetimini yapar. Buradan dünyanın her yerine mal satılıyor. Bu ülkelere bu ürünler girebiliyorsa, garantili ürünlerdir. Buradan bütün halkımıza şunu söylüyorum. Gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Sergilenen domates ve biberler
Bambus arılarından görüntü
Toptancı Hal içinde yürüyüş
Üreticilerin tepkilerini dile getirmesi
Demre Komisyoncular Derneği Başkanı Fahri Duran'ın konuşması
Demre Ziraat Odası Genel Sekreteri İlker Günay'ın konuşması
Demre Belediye Başkanı Süleyman Topcu'nun konuşması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak'ın konuşması
HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya),
===============================================
Serik'te ev yangını
ANTALYA'nın Serik İlçesi'nde 4 katlı apartmanın üst kat dairesi çıkan yangında zarar gördü.
Serik merkez Kökez Mahallesi'nde Ali Etli'ye ait 4 katlı evin üst katında Erdal Yıldırım'ın kiracı olarak oturduğu evde yangın çıktı. Bacadan çıktığı sanılan yangını görenler itfaiyeye haber verdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri alevlere müdahale ederek, büyümeden söndürdü.
Kimsenin olmadığı sırada çıkan yangında evin yatak odası kül oldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
İtfaiyenin yangına müdahalesi
HABER- KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/SERİK,
====================================================
Azmettirmeden yargılanan sanıktan 'Emniyette baskı yaptılar' savunması
ADANA'da üniversiteli 23 yaşındaki Kandemir Yaluk'un öldürülmesi ile ilgili aynı aileden 3 kişi ile bir tetikçinin yargılanmasına devam edildi. Azmettirme suçundan tutuklu yargılanan Gülesin Kahraman, cinayetle ilgili bilgiler verdiği emniyet ve sorgu ifadelerinde baskı altında konuştuğunu öne sürerek suçlamayı kabul etmedi.
Kandemir Yaluk'un özel bir eğitim kurumunda öğretmen sevgilisi Seda Y., 2015 yılının Eylül ayında öğrencisi 21 yaşındaki Muhammet Emin Kahraman'la ilişki kurdu. Olayı öğrenen çift kavga edip ayrıldı. 10 gün sonra Yaluk ile barışmak isteyen Seda Y.'nin terk ettiği Muhammet Emin Kahraman ise kendini bıçakla yaraladı. İddiaya göre Muhammet Emin, babası 45 yaşındaki Hüseyin Kahraman'a ayrılığa Yaluk'un sebep olduğunu söyledi. Hüseyin Kahraman ise ailesi ile Ceyhan İlçesi'ndeki köylerine giderek burada tanıdığı Harun Erdem'e Kandemir Yaluk'u öldürmesini isteyerek tabanca verdi. 12 Mayıs 2016'da Harun Erdem ve Kahraman ailesi otomobille Yaluk'un evinin etrafında keşif yaptı. Bir gün sonra da Muhammet Emin Kahraman araç içerisinde beklerken, Harun Erdem, ailesi ile oturdukları apartmanın önüne gelen İsmail Kandemir Yaluk'a 5 el ateş edip öldürdü. Cinayetin ardından başlatılan soruşturma kapsamında Muhammet Emin Kahraman, babası Hüseyin ile annesi Gülesin Kahraman ve tetikçi Harun Erdem tutuklandı. Kahraman ailesi hakkında tasarlayarak öldürmeye azmettirme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Harun Erdem hakkında ise tasarlayarak öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı.
KÜFREDİP YUMRUK SALLADI
Davanın ilk celsesinde savunma yapan Harun Erdem, emniyet ve sorgu aşamalarında verdiği ve cinayeti ayrıntılarıyla anlatıp kendisini Kahraman ailesinin azmettirdiği yönündeki ifadelerini baskı altında verdiği iddiasıyla reddetti. Olayları öğrendikten sonra Kandemir Yaluk ile konuşmaya karar verdiğini belirten Erdem, "Kandemir Yaluk'un oturduğu apartmanın bahçe tarafında beklemeye başladım. Kandemir geldiği araçtan inince yanına yaklaştım. Muhammet Emin'in amcası olduğumu kendisi ile konuşmak istediğimi söyledim. O da bana küfür ederek yumruk atmaya çalıştı. Geriye doğru gittiğim sırada Kandemir elini beline attı. Panik atak hastası olduğum için silah çıkaracağını düşünerek üzerimdeki tabancayla ateş ettim. Beni kimse azmettirmedi" diye savunma yaptı.
Muhammet Emin Kahraman ile Hüseyin Kahraman, olayla ilgililerinin olmadığını söyleyerek suçlamayı kabul etmedi. İlk celseye SEGBİS sistemi ile görüntülü katılan Gülesin Kahraman ise fiziki olarak duruşmaya geldikten sonra savunma yapacağını söyledi.
BASKI YAPTILAR
Davanın bugün görülen ikinci celsesine katılan Kandemir Yaluk'un ailesi ve yakınları üzerinde 'Daima bizimlesin Kandemir' yazan ve Yaluk'un bir fotoğrafının bulunduğu tişörtle duruşmaya katıldı. Fiziki olarak duruşmaya getirilen Gülesin Kahraman, emniyette polislerin baskısına maruz kaldığını öne sürdü. Kahraman, kendi avukatını istemesine rağmen polis tarafından CMK avukatının getirildiğini anlatarak savunmasında şunları söyledi: "Emniyette bana kendi avukatımı istemediğime dair zorla bir kağıt imzalattılar. Olayı olduğu gibi anlatmama rağmen polisler, ifadelerimi farklı yazmış. Ben emniyetteki ifademi kabul etmiyorum. Ayrıca savcıya verdiğim ifadede kimse bana bir şey sormadı. Ben 4 günlük gözaltından sonra zor ayakta duruyordum. Suçlamayı kabul etmiyorum. Benim ve ailemin bu olayla herhangi bir ilgilisi yoktur."
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, sanıkların olaydan 10 gün öncesi ile yakalanmalarına kadar olan süredeki telefon cep telefonu konuşmalarının tespiti için HTS raporlarının istenmesine karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Kandemir Yaluk'un annesi Aysel Yaluk adliye binası çıkışında gözyaşlarına boğuldu. Eşi Muhsin Yaluk'un koluna tutunarak yürüyebilen acılı anne oğlunun fotoğrafının olduğu tişörte sarılarak 'Madem bir husumetleri yoktu oğlumu neden öldürdüler. Bir hiç uğruna öldürdüler kuzumu' diye ağladı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Kandemir Yaluk'un annesi Aysel Yaluk'un adliye binası çıkışında konuşması
Aysel Yaluk'un ağlaması ve feryadı
Haber-Kamera: Salih ÜÇTEPE/ ADANA,
=======================================================
Aynı kaderi paylaştığı jokey kardeşinin yanına defnedildi
İSTANBUL'da 3 ay önce beyin kanaması geçirip dün yaşamını yitiren Türkiye Safkan Arap Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği Başkanı 47 yaşındaki Ramazan Kaya'nın cenazesi, 5 ay önce yarışta atından düşüp beyin kanamasından ölen jokey kardeşi Ömer Kaya'nın mezarının yanına defnedildi.
Türkiye Safkan Arap Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, Ankara 75'inci Yıl Hipodromu'nda düzenlenen yarışta atının tökezlemesi sonucu düşerek, geçirdiği beyin kanaması sonucu 10 Ekim'de yaşamını yitiren jokey kardeşi Ömer Kaya'nın ölümünden 1 ay sonra bir dava için gittiği mahkeme çıkışında yere düşüp başını çarptı. Hastaneye kaldırılan Kaya'nın beyin kanaması geçirdiği anlaşılınca tedavi altına alındı. Uzun bir süre yoğun bakım ünitesinde yaşam savaşı veren Kaya dün sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Ölümüyle yakınlarını yasa boğan Kaya'nın cenazesi İstanbul'dan karayoluyla memleketi Şanlıurfa'ya getirildi. Sabah hastane morgundan alınan cenaze uzun araç konvoyu eşliğinde merkez Karaköprü İlçesi'ne bağlı Yukarı Göbekli Mahallesine getirildi. Burada düzenlenen cenaze törenine; Türkiye Jokey Kulübü (TJK) Başkanı Yasin Kadri Ekinci ile yurdun değişik illerinden gelen çok sayıda seyis, at sahibi, jokeyler vatandaşlar katıldı.
JOKEY KARDEŞİNİN YANINDA DEFNEDİLDİ
Beyin kanaması sonucu yaşamını yitiren Ramazan Kaya'nın kardeşi ünlü jokey olan Selim Kaya ve Mehmet Kaya, törende uzun süre gözyaşı döktü. Kazandığı 9 milyon lira kazançla Türk yarış tarihin en çok ikramiye kazanan atı 'Kafkas'nın sahibi olan 7 çocuk babası Ramazan Kaya'nın cenazesinde yakınları Türkçe ve Kürtçe ağıtlar yaktı. Babasının 4 eşinden 32 kardeşi bulunan Kaya'nın cenazesi, 6 Ekim 2016 tarihinde yarışta atıyla beraber düşerek, beyin kanaması geçiren kaldırıldığı hastanede 4 günlük yaşam savaş mücadelesini ardından hayatını kaybeden jokey kardeşi Ömer Kaya'nın yanına defnedildi. Cenaze törenine katılan Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Yasin Kadri Ekinci, olaydan duyduğu üzüntüyü belirterek "Ramazan Kaya'nın zamansız ölümü bizleri çok üzdü. Kardeşi Ömer Kaya bir kaza sonucu beyin kanaması geçirerek yaşamını yitirdi. Ramazan Kaya da beyin kanaması neticesinde hayatın kaybetti. İki kardeşin ölümü üst üte gelmesi oldukça üzücü bir durumdur. İkisine de Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine sabırlar diliyorum. Aile içinde inşallah bu zamansız ölümler son olur. Yeri doldurulmayacak bir arkadaştır. Sevilen atçılıkla hayatını bütünleştiren bir arkadaştır. Dünyanın birçok ülkesinde at koşmaya çalışan müteşebbis bir arkadaşımızdı. Hem Şanlıurfa için hem de atçılar için bir kayıp olarak görüyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
Cenaze aracının gelmesi
Kadınların ağlaması
Cenazeye katılanlar
TJK Başkanı Yasin Kadri Ekinci ile röp.
Cenaze namazının kılınması ve taşınması
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)
====================================================
İzmit'te sığırcıkların dansı büyüledi
İZMİT kent merkezinde sığırcık sürüsünün ahenk içerisindeki dansı gökyüzünde muhteşem bir görüntü oluşturdu.
İzmit semalarında bir araya gelen yüzlerce sığırcık kuşunun gökyüzünde uçarken oluşturdukları güzellik dikkat çekti. Adeta siyah bir bulut gibi gökyüzünü kaplayan sığırcık kuşlarının birbirleriyle uyumlu bir şekilde dansları ilgiyle izlendi. Kuşlar ahenk içerisinde uçuşurken, gökyüzünde farklı şekiller oluştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Sığırcıkların gökyüzünde dansı
Haber-Kamera: İZMİT(Kocaeli), -
===================================================
El-Bab'ta yaralanan askeri, Amasya Valisi Işık ziyaret etti
FIRAT Kalkanı Harekatında El-Bab bölgesinde 3 gün önce atılan havan toplarından dağılan şarapnel parçasının sağ bacağına isabet etmesi sonucu yaralanan uzman çavuş 25 yaşındaki Hasan Hüseyin Karataş'ı, Amasya Valisi Salih Işık tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti.
DEAŞ saldırısında yaralanan uzman çavuş Hasan Hüseyin Karataş'ı yapılan ilk müdahalenin ardından tedavisinin memleketinde devam emesi için Amasya'ya gönderildi. Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Yaralı uzman çavuş Karataş'ı, Amasya Valisi Salih Işık, protokol üyeleri, İl Jandarma Komutanı Albay Selami Akşit ve Emniyet Müdürü Fahri Bulut ziyaret etti. Vali Işık, uzman çavuş Karataş'a geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, "Devlet olarak her zaman yanınızdayız. Ne ihtiyacınız olursa bütün imkanlarımızı sizin için kullanmaya hazırız" dedi.
Ziyaret sırasında iyileşir iyileşmez görev yerine döneceğini söyleyen uzman çavuş Karataş, "Havadan vurduk, karadan vurduk, Türkiye'den topçular vurdu, F16'lar vurdu. Kimse yalnız bırakmadı, ama kahpelik dönüyor, canlı bomba ile dönüyor, intihar eylemi yapıyorlar. Kucağında çocukla kadın kılığında giriyor, sivillerin içine karışıyor" dedi. Sağ ayağında şarapnel parçası olduğunu belirten Karataş, "Zamanla geçecek bir şey yani, istirahat ile göreve tekrar başlayacağız" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Hastane dışından detay
-Amasya Valisi Salih Işık'ın gelişinden ve hastane içerisinde detay
-Amasya Valisi Salih Işık ve beraberindekiler yaralı uzman çavuş Hasan Hüseyin Karataş'ı ziyaretinden detay
-Röportaj
-Diğer detaylar
Haber-Kamera: Sinan HARMANCI/AMASYA,-
==================================================