DHA YURT BÜLTENİ - 8
Bakan Turhan, Trabzon'da tartışılan bulvar projesini incelediUlaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Trabzon'da, şehir içi ulaşımın rahatlaması amacıyla Kanuni Bulvarı projesi kapsamında doğal sit alanı Boztepe'de ormanlık alanda başlatılan ve tepkilere neden olan yol ve tünel...
Bakan Turhan, Trabzon'da tartışılan bulvar projesini inceledi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Trabzon'da, şehir içi ulaşımın rahatlaması amacıyla Kanuni Bulvarı projesi kapsamında doğal sit alanı Boztepe'de ormanlık alanda başlatılan ve tepkilere neden olan yol ve tünel inşaatında incelemelerde bulundu. Bakan Turhan, "Projemiz tamamlandığında göreceksiniz Trabzonumuza yakışan ve en iyi şekilde hizmet verecek olan hayatı kolaylaştıran çok güzel bir ulaşım altyapısı olacak. Biraz sabır ve verilen rahatsızlıklara biraz tahammül bekliyoruz" dedi.
Trabzon'a gelen Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Boztepe mevkiinde Kanuni Bulvarı projesi kapsamında yapımı süren yol ve tünel inşaatında incelemelerde bulundu. Son günlerde medyaya yansıyan projenin bazı kesimlerde Trabzon'un görsel güzelliklerinde oluşturduğu çirkinliklerden bahsedildiğini hatırlatan Bakan Turhan, "Bu tabi herkesin kendi bakış açısı olabilir. Biz geçmişte bu bölgede Karadeniz Sahil Yolu'nu yaptık. Yapım çalışmaları sırasında bu tür büyük projeleri hepiniz bildiği gibi bazı çevreye ve ulaşım hizmetlerinde insanların sosyal ve ekonomik yaşantısında bazı eksiklikler demeyelim de sıkıntılar vermiş olabilir. Ama bunlar geçici sıkıntılardı. Geçici olan insanımızın hayatındaki etkileridir. Projemiz tamamlandığında göreceksiniz Trabzonumuza yakışan Trabzonumuza en iyi şekilde hizmet verecek olan Trabzonlumuzun hayatına dokunan hayatını kolaylaştıran çok güzel bir ulaşım altyapısı projesi olacaktır. Biraz sabır ve verilen rahatsızlıklara biraz tahammül sizlerden bekliyoruz. Bu proje bittiğinde Trabzonumuzun ana ulaşım akslarına önemli bir proje daha bir hizmet daha eklenmiş olacak" dedi.
KANUNİ BULVARI PROJESİ
Trabzon'da, kent trafiğini rahatlatması beklenen 28 kilometre uzunluğundaki, 12 köprülü kavşak, 17 tünel ve 55 köprüden oluşacak olan Kanuni Bulvarı projesinin çalışmaları sürüyor. Karadeniz Sahil Yolu'nun Yıldızlı mevkisinden başlayarak Trabzon- Maçka yolu Gözalan mevkisinde sona erecek ve yaklaşık 2 milyara mal olacak projenin, 2020'de tamamlanması bekleniliyor. Yürütülen çalışmalarla yaklaşık 11 kilometrelik kısmı tamamlanıp trafiğe açılan projeyle, kent trafiği yoğunluğunun azaltılması hedefleniyor. Boztepe sırtlarında yapımı süren tünel, yaklaşık 70 metre yüksekliğinde viyadükle bağlanarak kentin batı ile doğu yönüne de ulaşım ağı sağlanacak.
Proje kapsamında kentin önemli seyir teraslarından biri olan ve 2017 yılında 'Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı' olarak tescillenen Boztepe'de ormanlık alanda başlatılan yol ve tünel inşaatı çalışmaları tepkilere neden olmuştu. Kent sakinleri, bazı akademisyenler ve şehir plancıları, viyadükle bağlanması planlanan tünel ve yol çalışmalarının ağaçlarla kaplı tepenin görünümünü bozduğu, kent siluetine zarar verdiğini öne sürerek çalışmaların durdurulmasını istemişti.
Görüntü Dökümü
--------------
Bakan Turhan'ın yol inşaatında incelemesi
Bakan Turhan'ın açıklaması
Detaylar
Haber-Kamera: Selçuk BAŞAR-Aleyna KESKİN TRABZON,
======================
Ayakkabı kutusunda 3 günlük bebek cesedi bulundu
GAZİANTEP'te, kaldırıma bırakılan ayakkabı kutusunda bebek cesedi bulundu. 3 günlük olduğu tahmin edilen bebek cesedini, 35 yaşlarında bir erkeğin bıraktığı belirlenirken, polis şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.
Sabah saatlerinde vatandaşlar, Maaşkuyu Caddesi'ndeki kaldırıma bırakılan ayakkabı kutusunu fark etti. Bir vatandaş kutuyu açtı. İçinde erkek bebek cesedi olduğunu görünce durumu polise bildirdi. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.
Sağlık görevlileri, 3 günlük olduğu tahmin edilen bebeğin cesedini, ayakkabı kutusundan alıp, ceset torbasına koyarak Adli Tıp Kurumu'na götürdü.
Çevredeki güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen ve görgü tanıklarının ifadesine başvuran polis, ayakkabı kutusunu kaldırıma 35 yaşlarında bir erkeğin bıraktığını belirledi. Cinayet Bürosu ekipleri eşkali belirlenen şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Olay yeri
Sağlık ekipleri
Cenazenin araca konulması
Adli Tıp kurumu
- Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 249 MB
Haber: Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)
==================
Boğulan çocuğun ailesi: Başka Alptuğ'lar ölmesin
Adana'da yakınlarıyla denize giden ve bir süre sonra suda boğulan Alptuğ Sencer Oskay'ın (7) babası Burkan Oskay, "Oğlum yaklaşık 45 dakika suyun altında kalmış. Hiçbir güvenlik önlemi yok. Başka Alptuğ'lar ölmesin, güvenlik önlemi alınsın" dedi.
Olay, 26 Temmuz günü öğleden sonra Karataş ilçesinde Mavi Kum Halk Plajı'nda meydana geldi. İddiaya göre, Alptuğ Sencer, ağabeyi Göktuğ Alp Oskay (8), halası ve babaannesi ile günübirlik tatil amaçlı Karataş'a geldi. Denize girmek için plaja giden aileden babaanne kıyıda otururken Alptuğ, Göktuğ ve halası denize girdi. Bir süre sonra halasına kıyıda oturan babaannesinin yanına gideceğini söyleyen Alptuğ Sencer, kıyıya doğru ilerlemeye başladı. Yüzme bilmeyen küçük Sencer, suyun içinde kayboldu. Yaklaşık 40 dakika sonra denizdeki bir kişinin fark etmesiyle suyun içinden çıkarılan küçük çocuk kaldırıldığı hastanede 1 gün sonra yaşamını yitirdi. Çocuğun cenazesi Adana Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi işlemlerinin ardından Akkapı Mezarlığı'na defnedildi.
OĞLUM SON KURBAN OLSUN
Alptuğ Sencer'in ölümünün kendilerini yıktığını belirten acılı baba Burkan Oskay (38), oğlunun kalabalık plajda 45 dakika suyun altında kaldığını ve buna rağmen hiç kimsenin olayı görmediğini söyledi. Oğlunun uzun süre suyun altında yaşam mücadelesi verdiğini vurgulayan baba Oskay, "Çocuğumun boğulduğu yeri bir gün sonra görmeye gittiğimizde herhangi bir güvenlik olmadığını gördük. Cankurtaran, cankurtaran kulübesi, güvenlik kamerası, güvenlik dubası ve şeridi kısacası hiçbir şey yoktu. Oysa sahile giriş noktasında otopark görevlileri, şezlong işletmecileri para almak için uğraşıyorlardı. Oradan sorumlu olduklarını söylemelerine rağmen fişlerini yazdıktan sonra güvenlik açısından hiçbir şey umurlarında değil. O bölgede birçok boğulma vakası meydana geldi. Bunun son kurbanı ise bizim oğlumuz oldu" dedi. Oğlunun savcı olmak istediğini ve geçen ay doğum gününü kutladıklarını söyleyen acılı baba, sözlerine şöyle devam etti:
"Okulunda başarılı sınıf birincisi olan bir çocuktu. Oranın son kurbanı olsun oğlum. Bundan sonraki Sencer'ler, Alptuğ'lar, Ahmet'ler, Mehmet'ler bu denizin içinde boğulmasın. Karataş'ın yerlileri o denizin her noktasını ezberlemiş ve rahat yüzüyorlar. Ama oraya turistik amaçlı gelen biri güvenli bir şekilde yüzemiyor. Güvenlik önlemleri alınsın istiyoruz. Orası çok güzel bir sahil. Gereken yapılsa insanlar gönül rahatlığıyla vakit geçirir."
BALKONA ÇIKARMAZ, GÖZÜMDEN SAKINIRDIM
Oğlunu gözünün önünden ayırmadığını ve balkona dahi çıkarırken dikkat ettiğini söyleyen anne Türkan Oskay (31), gözünden sakındığı yavrusunu kaybetmenin acısının tarifsiz olduğunu belirtti. Başka annelerin aynı acıyı yaşamasını istemediğini vurgulayan anne Oskay, "Kimse görmemiş yavrumu. Babaannesinin yanına giderken böyle olmuş. Uzun bir süre mücadele vermiş. Ertesi gün gittik oraya hala hiçbir şey olmamış gibi insanlar güvenlik önlemi almıyor. Kuzum gitti kuzum. İçim yanıyor" diye konuştu.
Polisin olayla ilgili soruşturmasının sürdüğü öğrenildi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Ölen çocuğun anne ve babası ile röp
Olay yeri cep telefonu görüntüsü
Ölen çocuğun fotoğrafları
Detaylar
Süre: 03'56" Boyut: 436 MB
Haber: Can ÇELİK-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,
=====================
1 kişinin öldüğü, 3 kişinin yaralandığı kaza güvenlik kamerasına yansıdı
Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde, önünde ilerleyen otomobile çarpan cipin takla atması sonucu 1 kişinin öldüğü, 3 kişinin yaralandığı kaza güvenlik kamerasına yansıdı.
Kaza gece saatlerinde, D-100 Karayolu Köseköy Tünel mevkiinde meydana geldi. Ankara yönüne giden Furkan Akif Kasımoğlu yönetimindeki 41 FM 066 plakalı cip, İsmail Şahin'in kullandığı 41 K 0445 plakalı otomobile arkadan çarptı. Kazanın şiddetiyle savrulan cip, takla atarak, refüjdeki yol tabelasının ayağına çarpıp durdu. Otomobil ise yolun sağ tarafındaki bariyere çarptı. Kazada cipten fırlayan Mehmet Emin Yazıcı yaşamını yitirirken, cipte bulunan Furkan Akif Kasımoğlu, Mesut Kabak ile Adem Korkmaz yaralandı. Kaza anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. Cipin, sağ şeritten giden otomobile hızla arkadan çarptığı ve araçların savrulduğu görüldü.
Görüntü Dökümü
------------
Güvenlik kamerası görüntüsü, kaza anı
HABER: Sebahattin AYDIN/KOCAELİ,
================
Süper öğretmen
Erzurum Veysefendi İlkokulu'nda sınıf öğretmeni olarak görev yapan Ayşe Melek Okuyucu (38), at biniyor, cirit oynuyor, ok atıyor, judo yapıyor., kadın ve erkeklere at binmeyi öğretiyor. 80 sporcunun bulunduğu kulüpte erkek ve kadınlara at binmeyi ve at sırtında ok atmayı öğreten Okuyucu'ya arkadaşları 'Süper öğretmen' diyor.
Nimet- Mükrim Okuyucu çiftinin 4 kızından en büyükleri olan Ayşe Melek, 10 yılı milli olmak üzere 20 yılını verdiği judoyu sakatlanınca bırakmak zorunda kaldı. Yüzlerce madalya, kupa ve şampiyonluk elde eden Okuyucu, bu sıralar at biniyor. 5 yıldır geleneksel Türk okçuluğu ve atlı okçuluk sporu ile uğraşan Okuyucu, 3 yıl önce Kızıl Elma Geleneksel Sporları ve Atlı Okçuluk Kulübü'nü kurdu. 80 sporcunun bulunduğu kulüpte erkek ve kadınlara at binmeyi ve at sırtında ok atmayı öğreten Okuyucu her atışını 12'den vuruyor. Erkek sporcuları ile birlikte Eskişehir'de yapılacak olan Türkiye Atlı Okçuluk Şampiyonası'na hazırlanan Okuyucu ayrıca Atatürk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nde, geleneksel Türk okçuluğu dersleri vererek konu ile ilgili yüksek lisans çalışmasına başladı. Ayşe Melek Okuyucu, Atatürk Üniversitesi Atlı Okçuluk Kulübü'nde de antrenörlük yapıyor. Okuyucu Türkiye'nin ilk kadın atlı okçuluk takımını kurmak için çalışmalarını sürdürüyor.
'AT BİNMENİN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMEZ'
Kentlerde modern yaşamla birlikte, Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya yolculuğunda yol arkadaşlığı yapan atlarla kurduğu dostluğun geride kaldığını belirten Ayşe Melek Okuyucu,
"Oysa atlar, özellikle gelişim çağındaki çocukların fiziksel, psikolojik gelişimlerine son derece katkı sağlayan ve sosyal faydaları saymakla bitmeyen çok özel canlılardır. At binmenin faydaları saymakla bitmez. Kulübümde kadın erkek fark etmez herkese bu sporu öğretmeye çalışıyorum. Özellikle genç kızlarımızın büyük ilgi göstermesi beni sevindiriyor. Bize her konuda maddi ve manevi yardımda bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı'ya teşekkür ediyorum. Bu sporun gelişmesinde önemli katkılarda bulunuyor" diye konuştu.
'HAYALİM İLK KADIN ATLI OKÇULUK TAKMINI KURMAK'
At binmeye başladıktan 2 yıl sonra 2016 yılında Kızıl Elma Geleneksel Sporlar ve Atçılık Spor Kulübü'nü kurduğunu söyleyen Okuyucu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu an kulübümüz gayet başarılı. Gün geçtikçe öğrenci sayımız artış gösteriyor. En son yapılan Türkiye şampiyonası elemelerinde güzel bir başarı elde ettik. Allah izin verirse Eskişehir'de Türkiye şampiyonasının ikinci eleme müsabakalarında katılacağız. Rabbim utandırmasın. Şu an kulübümüzde iki branşta spor faaliyetlerimiz devam ediyor. Birincisi geleneksel Türk okçuluğu, ikincisi atlı okçuluk. Geleneksel Türk okçuluğunda yaklaşık 80 öğrencimiz, atlı okçulukta da yaklaşık 20 öğrencimiz bulunmakta. Aslında benim için at mevzusu henüz 4 yaşındayken başladı. Rahmetli babam Erzurum'un ilk yarış atı sahiplerindendi. Hala amcamın ve kuzenlerimin atları hipodromlarda yerini alıyor. O yaştan beri ata olan ilgim ve sevgim vardı. Fakat geleneksel Türk okçuluğun başladıktan sonra atlı okçuluk diye bir branş olduğunu öğrendim. Sonrasında atlı okçuluğu geçiş yaptım. Şu an iki branşta da çalışmalarımız devam ediyor. En büyük hayalim ise Türkiye'nin ilk kadın atlı okçuluk takımını kurmak. Bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
'AT ÜZERİNDE OK ATMAK MUHTEŞEM BİR DUYGU'
3 yıl önce okçuluğa başladığını söyleyen Şehit Hasan Yılmaz Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi Kübra Ateş, "Melek hocamla tanışınca bu işi atın üzerinde yapmaya başladım. Melek hocamın hayalini kurduğu takımda yer almak için çok çalışıyoruz. Giyindiğimiz yöresel kıyafetlerle dört nala sürdüğümüz atların üzerinde hedeflere ok atmak muhteşem bir duygu" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Ayşe Melek Okuyucu'nun judo antrenmanı yapması
-Rakibiyle minderde çalışması
-Madalyalarını göstermesi
-Ayşe Melek Okuyucu ile röp
-Okuyucu'nun atların bulunduğu haraya girmesi
-Okuyucu'nun atıyla ilgilenmesi
-Okuyucu'nun atını dışarı çıkarması, bakımını yapması
-Okuyucu'nun at binmesi
-Kursiyerlerin at sırtında ok atmaları
-Kursiyerlerin ata binmeleri
-Okuyucu ve kursiyerlerin drone kamerasıyla görüntüleri
-Drone kamerasıyla Okuyucu ve kursiyerlerin ok atma görüntüleri
-Eğitim gören kursiyerlerle röp
-Okuyucu'nun at sırtında hedefe ok atması
Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,
====================
Şelalede serinlik
GAZİANTEP'in Nurdağı ilçesinde, havaların ısınmasıyla uğrak yerlerinden olan Sakcagözü Şelalesi'ne giren çocuklar serinlemenin keyfini yaşıyor.
İlçe merkezine 20 kilometre uzaklıktaki Sakcagözü Mahallesi'nde dağın zirvesinden kaynak suları ile beslenerek akan şelale, doğa tutkunları ve piknikçilerin uğrak noktası oldu. Hava sıcaklığının 40 dereceyi aştığı ilçede, vatandaşlar eşsiz doğa güzelliği ile 4 farklı mağara üzerinden akan Sakcagözü Şelalesi'nde çevresinde piknik yapıyor. Sıcaktan bunalan bazı çocuklar ise şelalenin oluşturduğu gölette suya girerek serinlemenin keyfini çıkarıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
Sakcagözü Şelalesi
Çocukların suda serinlemesi
Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 130 MB
Haber-Kamera: Kadir ÇELİK - GAZİANTEP-DHA)
====================
- Malatya'da otağ çadırı şeklindeki lokanta ilgi görüyor
MALATYA'nın tarihi ilçesi Battalgazi'de işletmeci Ali Karakaş, 'Diriliş Ertuğrul' dizininden esinlenerek, yöresel ev yemeklerinin servis edildiği, otağ çadırı şeklinde lokanta açtı. Selçuklu dönemini anımsatan eşyaların kullanıldığı lokantaya gelenler içerideki yöresel kıyafetlerle fotoğraf çektiriyor.
Ali Karakaş, 2 katlı evi ve bahçesinde otağ türü bir lokanta kurduğunu ve yöresel ev yemekleri yaptıklarını belirterek, "Ne yapalım diye dönemin Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'ın yanına gittik ve sağ olsun burayı bize tahsis etti. Yöresel ev yemeklerinin yapıldığı bir yerin yapılmasını istedi. Biz de o isteğini kırmadık ve ailecek burayı dizayn ettik. İnsanların dikkatini çekebilmek için ne yapalım diye düşünürken, aklımıza bu geldi. Diriliş Ertuğrul dizisinden örnek alarak böyle bir çadır otağı şeklinde çadırımızı kurduk. Otantik bir hale getirmeye çalıştık. O zamanı yaşatmaya çalıştık biraz. Çok güzel bir talep ve teveccüh var. İnsanlarımız geliyorlar. O günü yaşamaya çalışıyorlar. Elazığ, Diyarbakır her taraftan geliyorlar ve Türkiye'de ilk Malatya'da bu çalışmayı biz yaptık. Birçok ilden gelip fotoğrafını çekip bu formatı başlattılar. Konya'da 'Selçuk Gazi Otağı' diye bir yer açmışlar. Hemen hemen bizimkinin aynısı. Elazığ'da, Sivas'ta açacaklar. İstanbul'da bir arkadaşımız açıyor. Buna Malatya öncülük etti diyebiliriz. Bu otağa çok ciddi bir ilgi var. Müşterilerimizin yüzde 90'ı yabancı. Malatya'ya gelip nereye gideceklerini düşünürken buraya geliyorlar hemen" dedi.
Otağı ziyaret edenler ise kıyafetleri giydiklerinde eski dönemleri hatırladıklarını, il dışından otağı görmek için geldiklerini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------
Otağı ziyaret edenler
Otağ işletmecisi Ali Karakaş röp.
Ziyaret edenler ile röp.
Otağdan geniş detaylar
Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 729 MB
Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA,
===============