Dha Yurt Bülteni-4
Zonguldak-İstanbul Karayolu'nda heyelanZONGULDAK - İstanbul Karayolu'nda yamaçtan kopan büyük kaya parçaları yolun bir şeridini ulaşıma kapattı.
Zonguldak- İstanbul Karayolu'nda heyelan
ZONGULDAK - İstanbul Karayolu'nda yamaçtan kopan büyük kaya parçaları yolun bir şeridini ulaşıma kapattı. Karayolları ekipleri yola düşen kaya parçalarını kaldırırken, Karayolları Kastamonu 15. Bölge Müdürü Hüsamettin Özendi can kaybı yaşanmamasının sevindirici olduğunu söyledi.
Heyelan, saat 06.30 sıralarında Zonguldak- İstanbul Karayolu'nun 10'uncu kilometresinde meydana geldi. Bir süre önce çift şeritli yol genişletme çalışması yapılan karayoluna, dik yamaçtan kopan büyük kaya parçaları düştü. İki yönlü olan yolun Zonguldak yönü ulaşıma kapandı. Karayolları ekipleri, yolu ulaşıma açmak için çalışma başlattı. Trafik ise tek şeritten kontrollü olarak verilmeye başlandı. Polisin yaptığı araştırmada görgü tanıklarının heyelan sırasında yoldan araç geçmediğini söylediği öğrenildi. Heyelanın araç trafiğinin yoğun olduğu saatlerde yaşanmaması ise büyük faciayı önlediği belirtildi.
Karayolları Kastamonu 15. Bölge Müdürü Hüsamettin Özendi, heyelanın olduğu bölgede inceleme yaptı. Sabaha karşı meydana gelen heyelana anında müdahale ettiklerini ifade eden Özendi, "Ekiplerimiz hızlı şekilde olay yerine geldi. Müdahalemizi yaptık. Sevindirici taraf Allah'a şükür can kaybı olmadı. Kimsenin burnu kanamadı Olmasaydı daha iyiydi tabi ama devletimiz güçlüdür. En kısa zamanda yolu temizleyeceğiz. Büyük kaya parçaları var. Bunları kırıyoruz. Bu şekilde çalışmamız halinde en geç 1 haftada yolu temizleriz" dedi.
Aracıyla yoldan geçen 22 yaşındaki Serkan Akgöz ise sabah geldiklerinde yolun çökmüş olduğunu gördüklerini ifade ederek, "Yol trafiğe kapanmış. Araçlar tek şeritten ilerliyor. Burası İstanbul yolu. Yukarıda hastane var. Araba kalmış mı kalmamış mı bilgimiz yok" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-Heyelan olan yol
-Düşen kayalar
-Diğer şeritten geçen araçlar
-Ekiplerin çalışması
-Serkan Akgöz ile röp.
Dosya Adı: zngheyelan
-Karayolları Bölge Müdürü Hüsamettin Özendi ile röp.
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,
=======================================
Trabzon'da esrarengiz hayvan ölümlerinde zehirleme iddiası
TRABZON'un Akçaabat ilçesi'nde sokak kedi ve köpekleri ile güvercin ve tavuklar esrarengiz bir şekilde ölü bulundu. Hayvanların zehirlendiğini öne süren ve duruma tepki gösteren hayvanseverler topladığı ölü hayvanları gömdü. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekipleri hayvan ölümleri üzerine inceleme başlattı.
Akçaabat ilçesi Yıldızlı Mahallesinde oturan vatandaşların beslediği sokak hayvanları son bir haftada esrarengiz bir şekilde ölmeye başladı. Mahallede, 20 dolayında sokak kedi ve köpekleri ile güvercin ve tavuklar bahçe ve sokaklarda ölü bulundu. Hayvanseverler, besledikleri ve özenle baktıkları ölen hayvanları toplayarak gömdü. Bazı hayvanseverler ölü kedilerine mezar yaptı. Hayvanların verilen zehirli gıdalarla öldürüldüğünü iddia eden hayvanseverler duruma tepki gösterdi. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü hayvan ölümleri üzerine inceleme başlattı. Mahallede inceleme yapan ve tutanak tutan veteriner ekipleri hayvan ölümlerinin nedenini araştırıyor. Hayvanların bahçe ve sokaklara bırakılan ve zehirli oldukları öne sürülen et ve yemleri yiyerek öldükleri öne sürüldü.
'BUNU YAPAN İNSANIDA ÖLDÜRÜR'
Mahallede sokak köpeklerini besleyen Hatice Dilber, çok üzgün olduğunu belirterek bunu yapanların insanlara da zarar verebileceğini öne sürdü. Dilber, "Öğlene doğru uyandığımda bahçeye gelirken yollarda tavuk kemikleri gördüm. Arkadaşıma 'Allah razı olsun. Birileri acımış, yiyecek getirmiş' dedim. Ama hayvanları görememiştim. Hayvanlarımızın kimseye zararı yoktu. Sonra arkadaşlarımdan hayvanların öldüğü haberini aldım. O günden beri sürekli ağlıyorum. Bunu yapan insan bizi de öldürür, çocuklarımızı da öldürür. Bu kişinin bulunup en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Bütün hayvanlarımızı öldürdülerö diyerek tepkisini dile getirdi.
Dışarıda gezinen evcil köpeğinin de sokağa bırakılan gıdalardan yediğini belirten Kurtuluş Küçük, "Köpeğimi gezdirmek istedim. Yakınımda köpeğimin 1-2 parça et yediğini gördüm. Ben görünce seslendim, bıraktı. Aradan birkaç dakika geçti. Köpeğim düşmeye başladı. Topalladı, dik duramıyordu. Sonra köpeğimi veterinere getirdim. Zehirlendiğini söylediler. Bir hafta boyunca tedavi gördü. Zehirlenip ölmekten son anda kurtulduö dedi.
Sokak hayvanlarını besleyen hayvansever Aysun Kaymak da "Sokak hayvanlarını besleme konusunda ciddi anlamda sıkıntılar yaşıyoruz. Özellikle site yönetimi olsun, yerel halk olsun hayvanları burada istemiyorlar. Bizleri tehdit de ediyorlar. Bu olaydan aylar önce 'Köpekleri burada istemiyoruz. Onları buradan yok edeceğiz' gibi ifadeler kullandılar" dedi ve şikayetçi olduklarını ifade etti.
HAYVAN KORUMA GÖNÜLLÜSÜ: HAYVANLARI KATLETTİLER
Trabzon Yerel Hayvan Koruma Gönüllüsü Yasemin Seçkin, sokakta sahipsiz bakılması gereken hayvanların bakımından kendini sorumlu tuttuğunu belirterek şöyle dedi: "Burada 1.5 yıldır yaşatmak için çabaladığım hayvanları maalesef katlettiler. Köpekler, kediler, kuşlar hepsi telef edilmiş. Yaklaşık 3 ay önce bazı kişiler bana 'Eğer sen bu hayvanları buradan almazsan biz gerekeni yapacağız' ifadelerini kullanmışlardı. Ancak onların yapıp yapmadığını bilmiyorum. Onları Allah'a havale ediyorumö
TRAHAYKO: İNSANLIK KENDİNİ ZEHİRLEDİ
Trabzon Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (TRAHAYKO) Başkanı Lütfiye Tüzün Kurban, hayvanların değil insanlığın zehirlendiğini belirterek "5-6 kedi, 5-6 köpek, güvercinler, tavuklar zehirlendi. Birkaç tanesi de kurtuldu. İnsanların burada yaptığı en büyük kötülük hayvanların en büyük zaafı olan yiyecekten faydalanarak zehirlemeleri. Zehirlenen hayvanların ciğerleri parçalanarak, ağzından kan gelir ve acı içerisinde saatlerce kıvranır. Bu hayvana yapılan en büyük zulümdür. Şu anda burada hayvanlar öldü demiyorum. Şu anda burada insanlık öldü. O insanlık kendi kendini zehirledi. Biz burada ölen insanlığı gömeceğiz hayvanları değilö ifadelerini kullandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Ölü hayvanlardan detay
Ölü hayvanları gömenler
Hayvanseverlerle röp.
TRAHAYKO Başkanı ile röp.
Detaylar
Haber-Kamera: Aleyna BAYRAM TRABZON-
=============================================
Başkan Kocaer: Kaputaş Plajı'nda 1 gram beton kullanılmadı
ANTALYA'nın Kaş ilçesindeki dünyaca ünlü Kaputaş Plajı'na beton döküldüğüne dair iddialara tepki gösteren Belediye Başkanı Ak Partili Halil Kocaer, "Bir iş makinesi tuvalet tankını yerleştirdi, 1 gram beton dökmedik" dedi.
Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'nun kararıyla mesire yeri olarak tescil edilerek yaklaşık üç yıl önce 187 merdiven kullanılarak inilebilen dünyaca ünlü plajda, Kaş Belediyesi bir büfe, tuvalet ve soyunma kabini inşa etti. Belediyenin bu projesine tepki gösteren Kaşlı bazı vatandaşlar ile Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, 1'inci derece SİT alanı olan Kaputaş Plajı'nın mesire yeri olarak tescilini sağlayan Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu kararının kamu yararına aykırılık taşıdığı gerekçesiyle dava açtı. Mahkeme, komisyonun aldığı kararlarda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığına, kararların yürürlükteki kıyı mevzuatına uygun olduğuna, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığına hükmetti.
'PLAJA BETON DÖKÜLÜYOR' İDDİASI
Son olarak plajdaki tuvaletler için kullanılan foseptik tankının yetersiz kalması üzerine Kaş Belediyesi, kısa süre önce proje kapsamında merdiven sayısı 187'den 87'ye düşürülen plaja, iş makinelerini indirdi. Foseptik tankı için kazı yapıldı. Burada yürütülen çalışma şekli, Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği ve Kaşlı bazı vatandaşların tepkisine yol açtı. Sosyal medyada da 'plaja beton dökülüyor' iddiaları yer aldı.
BAŞKAN İDDİALARI YALANLADI
Turkuaz rengiyle dünyanın en güzel ve özel plajlarından biri olarak gösterilen Kaputaş Plajı'nın yapılaşmaya açıldığı yönündeki iddialara, Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer tepki gösterdi. "Kaputaş Plajı'na ve Kaş'a gözümüz gibi bakıyoruz" diyen Başkan Kocaer, sosyal medyada yer alan 'plaja beton dökülüyor' iddialarının asılsız olduğunu söyledi.
Kaputaş Plajı'nın 'C Tipi Mesire Yeri' olarak Kaş Belediyesi tarafından kullanıldığını aktaran Başkan Kocaer, plaja önceki yıllarda ahşap tuvaletler, soyunma kabinleri ve bir büfe yapıldığını hatırlattı. Mevcut tuvaletler için foseptik çukuru kullanıldığını, bunun da denize ve çevreye zarar verdiğini aktaran Başkan Kocaer, şunları kaydetti:
"Kaputaş'ı korumak adına burada bir çalışma başlattık. Daha önce oraya ahşap tuvalet yapmıştık. Şimdi tuvaletler için foseptik tankı yerleştirdik. Foseptik çukuru pis suyu sızdırdığı için deniz ve çevre kirleniyordu. Bir iş makinesi girdi, tankı yerleştirdi ve çıktı. Başka hiçbir işlem yapılmadı. Yaptığımız çalışmalarda yeşile ve doğaya dikkat ediyoruz. Plajdaki her şey ahşap. Hiç beton dökmüyoruz, çivi bile çakmıyoruz. Hatta dere yatağına begonvil dikip daha yeşil hale getiriyoruz."
BÜFE 100, TUVALET 130 METRE UZAĞA TAŞINDI
Yapılan çalışmayla mevcut 6 metrekarelik büfenin denizden uzaklaştırıldığını kaydeden Başkan Kocaer, "Büfe 100 metre uzaklığa yine ahşap olarak yapıldı. Yine tuvaletler denize 130 metre uzaklığa taşındı. 3 kabin yapıldı. Daha önce foseptik çukuru kullanılıyordu. Şimdi fiberden yapılmış 20 tonluk bir tank yerleştirdik. Pompa sistemi kuruldu. Her akşam vidanjör bu tankı boşaltacak ve arıtmaya tahliyesini sağlayacak. Yine 5 adet soyunma kabini ve duş yapıldı. Hepsi ahşap ve çevreye uyumlu. Biz bu işleri yaparken 1 gram dahi beton kullanmadık" dedi.
ÇALIŞMALAR BİTTİ
Kaputaş Plajı'na geçmişte 187 basamakla inildiğini, yaptıkları düzenlemeyle basamak sayısını da 87'ye düşürdüklerini vurgulayan Halil Kocaer, "Buraya engelli vatandaşlarımız inemiyor. Onların inmesini de sağlayacak bir yol arıyoruz. İmar planında öngörülen ne varsa onu yapıyoruz. Kaputaş Plajı ve Kaş'a gözümüz gibi bakıyoruz. Denize en fazla giren insanlardanım. Çevrenin ve denizin temiz kalması için çabalıyoruz. Kaputaş sahilde temizlik çalışması da yapıyoruz. Perşembe günü plaj kullanıma açılacak. Şu anda da denize giriliyor. Plaj kapalı değil. İsteyen herkes gelip yapılan çalışmaları kendi gözüyle görebilir" diye konuştu.
'ALANIN TOPOGRAFYASI DEĞİŞTİRİLDİ' İDDİASI
Sivil toplum kuruluşlarının avukatı Tuncay Koç ise foseptik tankı yerleştirmek için kazı yapılan yerin, alanın topografyasına uygun olmayan kumla kapatıldığını kaydetti. Yapılan işlemin Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'ndan izinli olduğunun açıklandığını aktaran Koç, "İzin alınsa bile topografyayı değiştiren bir işlem yapamazlar ve iş makineleriyle SİT alanında çalışamazlar. Üç yıl önce yaptıkları mesire yeri işletmesiyle de zaten Kaputaş'ın doğal dokusunu bozmuşlardı. Burada bilirkişi raporuyla sabittir. Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'nun acilen Kaputaş Plajı için peyzaj onarımı planı yapması ve uygulaması gerekir. Ayrıca Kaş Belediyesi'nin üç yıl önce yaptığı işler de, yeni yaptığı işler de suçtur, suç duyurusunda bulunulması gerekir. Kaşlı vatandaşlar adına suç duyurusunda bulunacağız. Alanın tahribatı sözkonusu" diye konuştu.
'PLAJA DEĞİL YOL KENARINA YAPILSIN'
Kaş Turizm Derneği Başkanı Munise Ozan ise Kaputaş'a yönelik uygulamaların birkaç yıldır devem ettiğini söyledi. Kaş Turizm Derneği ve Kaş Çevre Platformu olarak buradaki uygulamaları yakından takip ettiklerini kaydeden Başkan Ozan, "Kaputaş turizmimiz için korunması gereken bir plaj. Birinci derecede doğal sit alanı. Maalesef buraya kepçeler, iş makineleri indirildi. Kazı işlemleri yapıldı. İzinli de olsa kazı yapılması, ek inşaat yapılması doğal dokuya zarar veriyor. Restoran, su tankı, tuvalet gibi yapılan plaja değil, yolun üstüne yapılmasını istiyoruz. Buraya koruma, kurtarma projesi yapılmalıdır. Yoksa Kaputaş'ı kaybedeceğiz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
Plajdan yukarıdan, kanyondan çekim
Yapılan çalışmalardan,
Yeni yapılan merdivenden,
Plajın ana bölümünden görüntüler,
Röp: belediye başkanı Halil Kocaer
Röp: Munise Ozan
DHA Muhabeir Ahmet ACAR'ın anonsu
haber- Kamera: Ahmet ACAR/KAŞ(Antalya),
===============================================
Sevgililer için suda 100 bin lale
ANTALYA'da Sevgililer Günü'ne özel, kimyasal ilaç ve gübre kullanılmadan, suda 100 bin lale üretildi.
Antalya'daki 'Flash Tarım' firması tarafından sadece su kullanılarak, yaklaşık 5 yıldır lale üretiliyor. Serik ilçesine bağlı Belek beldesinde, 500 metrekarelik serada, Hollanda'da uygulanan ve sadece su kullanılarak, yapılan üretim modelini hayata geçiren firma, 14 Şubat Sevgililer Günü için topraksız tarım uygulamasıyla kimyasal ilaç ve gübre kullanılmadan üretilen lalelerden 5 renkte, 100 bin adet hazırlattı.
Suda lale üretimini anlatan ziraat mühendisi Anıl Yolcular, Hollanda'dan getirilen lale soğanlarının su kaplarında, soğuk hava deposunda 4 ile 8 hafta arasında, 7- 8 derecede bekletilip, soğuklama ihtiyacı karşılandıktan sonra seraya çıkarıldığını söyledi. Yolcular, serada da su dolu kasalar içinde bekletilen lalelerin 21- 25 gün sonra hasadının yapıldığını kaydetti. 500 metrekarelik serada, yaklaşık 4 aylık süreçte 250 bin lale üretim kapasitesi olduğunu belirten Yolcular, üretimde su dışında, kimyasal ilaç, gübre ya da başka materyal kullanılmadığını vurguladı.
TOPRAKTA ÜRETİMİN 5 KATI
Suda üretilen lalelerin tamamen iç pazara sunulduğunu aktaran Anıl Yolcular, "5 yıl önce başlattık ve Türkiye'de bu şekilde üretim yapan tek firmayız. Toprakta 500 metrekarelik alandaki üretimle suda üretim arasında neredeyse 5 kat fark var. Biz bu alanda örneğin 100 bin adet üretirken, toprakta aynı büyüklükteki alanda 20-25 bin adet lale üretilebilir" dedi.
SEVGİLİLER GÜNÜ EN ÇOK İSTENDİĞİ DÖNEM
Suda ürettikleri lalenin en çok talep gördüğü dönemin 14 Şubat Sevgililer Günü olduğunu vurgulayan Yolcular, "Sevgililer Günü için şu an depomuzda stokluyoruz. Yoğun talep var. Sevgililer Günü'nde ciddi satış bekliyoruz. Kırmızı, sarı, beyaz, pembe, mor renkte lalemiz var. Kış aylarında Türkiye'de lale üretilmediği için bu dönemdeki özel günlerde lale ithal ediliyor. Ancak başlattığımız üretimle, bundan böyle kış aylarındaki lale ithalatı ciddi ölçüde azalacaktır" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
Lale serasından genel görüntü
Suda yetişen lale görüntüsü
Sudaki lalelerden detay görüntü
Ziraat Mühendisi Anıl Yolcular RÖP ve detay
Serada çalışan ve lale taşıyanlardan detay
Lalelerin paketlemesinden görüntü
Lale ve çalışanlardan detay
Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Tolga YILDIRIM/ANTALYA-DHA)
===========================================
Kebap kestanenin fiyatı cep yakıyor
KIŞ aylarının vazgeçilmezi olan 'kebap' kestanenin fiyatı kırmızı eti solladı. Kaldırım üzerinde seyyar satıcılar tarafından satılan kebap kestanenin 1 kilosunun fiyatı 75 lirayı buluyor.
Bursa'nın önemli lezzetlerinden kestane, pazar tezgahlarında ve seyyar satıcılarda yerini aldı. Pazar yerlerinde çiğ olarak satılan kestanenin kilosu 20 ile 25 lira arasında değişirken, kaldırım üzerindeki seyyar satıcılarda 'kebap' olarak satılan kestanenin 1 kilosu 70- 75 liradan satılıyor. Kestaneye olan ilginin yüksek fiyat sebebiyle düştüğünü belirten kestane satıcısı Hasan Arslan, " Şu anda pişmiş olarak sattığımız kestanenin kilosu 70-75 liradir. Pazarlarda, manavlarda çiğ olarak satılan kestanenin kilosu ise 20 ile 25 lira arasında değişiyor. 1 kilogram kestane pişirildiği zaman 350-400 gram fire verir. Onun için kebap kestanenin 70-75 liradır. Tabii bunun artı masrafları da var, kömür, kağıt gibi. Onun için fiyatlar böyle yüksek. Fiyat yükselince de talep azalıyor" dedi.
Görüntü DÖkümü
-------------------------
Kestanelerden görüntüler
Kestaneciden görüntüler
Röportajlar
Haber-Kamera: Gürkan DURAL/BURSA,-
============================================
Batmanlı kafe işletmecisi sokak hayvanlarını unutmadı
BATMAN'da, 6 ay önce açılan kafe açan işletmeci Servet Şimşek, sokak hayvanlarını da unutmayarak, kediler için kafenin önüne yemlik yaptırdı. Gündüz müşteri yoğunluğundan kedilerin beslenemediğini belirten Şimşek, kedilerin müşterilerin olmadığı akşam saatlerinde gelip kendilerine ayrılan yemlikten mamalar ile beslendiğini söyledi.
Turgut Özal bulvarında işletmeci Servet Şimşek 6 ay önce açtığı cafe'nin girişinde kediler için de yemlik yaptırıldı. İşyerinin önüne yaptırdığı özel yemliğe sokakta yaşayan kedilere mama ile su bıkarak onlarında beslenmesine yardımcı olan işletmecinin bu davranışı taktir topladı. Servet Şimşek, ilk etapta sokak kedileri için başlattıkları uygulama kapsamında, sokak köplekleri için de aynı yemliği yaptıracaklarını belirterek, "6 aydır işyerimizi açtık. İşyerinin önüne yem bıraktık, sokak hayvanları aç kalmasın diye, güzel oldu. Bu uygulamadan hem biz hem de müşterilerimiz çok memnun. Şuanda kedi maması bırakıyoruz, köpekler için de yem bırakmayı düşünüyoruz. Kediler gündüz müşteri yoğunluğundan dolayı gelemiyor, ancak akşamları geliyorlar. Güzel tepkiler alıyoruz, insanlar bu konuda gerçekten duyarlı, hatta bazı müşterilerimiz yem getiriyor. Katkı veren herkese teşekkür ederiz" dedi.
Kafenin müşterilerinden Mehmet Deniz ise, yapılan uygulamadan memnun olduğunu ifade ederek, "İşletme açısından çok olumlu bir davranış. Örnek bir davranış, bunu diğer işletmeler de yapabilir. Sokak hayvanları bilgidiğimiz gibi kış aylarında yem bulmakta çok zorlanıyorlar. Bence faydalı bir uygulama, benim gözümde işletmenin puanını arttıran bir harekettir" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-İşyerinden görüntü
-Cafe yaparken
-Hayvanlara yem bırakırken
-Yemden görüntü
-İşyeri sahibiyle röportaj
-Müşteri ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Arif ARSLAN-Reşat YİĞİZ/BATMAN, -
==============================================