Haberler

Dha Yurt Bülteni-4

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Genç kadının gasp şüphelisi 2 kişi, kovalamacada yakalandıKONYA'da 26 yaşındaki Fatma Ç.'nin bıçak zoruyla çantasını gasp ettiği öne sürülen 2 kişi, kamyonetle kaçmaya çalışırken polis tarafından yakalandı.

Genç kadının gasp şüphelisi 2 kişi, kovalamacada yakalandı

KONYA'da 26 yaşındaki Fatma Ç.'nin bıçak zoruyla çantasını gasp ettiği öne sürülen 2 kişi, kamyonetle kaçmaya çalışırken polis tarafından yakalandı.

Olay, saat 02.00 sıralarında merkez Meram ilçesi Harmancık Mahallesi Harmancık Caddesi'nde meydana geldi. Fatma Ç., yeni tanıştığı İbrahim K., ve Kerim A'nın içinde bulunduğu 42 BRZ 27 plakalı kamyonete bindi. Bir süre sonra İbrahim K. ve Kerim A., Fatma Ç.'ye bıçak göstererek içinde yüzük ve bir miktar para olan çantasını alarak yol kenarında indirdi. Şüpheliler kaçarken, genç kadın, polisi arayarak ihbarda bulundu. Kısa sürede gelen polis, şüphelilerin kaçtığı kamyoneti belirledi. Mahalle arasında devriye gezen Meram İlçe Emniyet Müdürlüğü suç önleme ekipleri, şüphelileri kovalamaca sonrasında yakaladı. Kamyonette yapılan aramada Fatma Ç.'ye ait çanta bulundu. Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen İbrahim K. ile Kerim A., ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

Görüntü dökümü:

---------------------------

-Gasp edilen Fatma Çaymaz'ın görüntüsü

-Şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmesi

Haber-Kamera: Mehmet IŞIK/KONYA,

=========================================

Ayder Yaylası, kış ziyaretçilerini bekliyor

RİZE'nin dünyaca ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası beyaz örtüyle kaplandı. Yayla, yaz aylarında olduğu gibi kışın da ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor. Ayder Çevre ve Turizm Derneği Başkanı Erdal Sarı, kışın ayrı bir güzelliğe bürünen Ayder'in adete beyaz gelinlik giydiğini söyledi.

Yaz ayları bölgede turizmin yoğun geçtiğine işaret eden Ayder Çevre ve Turizm Derneği Başkanı Erdal Sarı kış aylarında bu yoğunluğun azaldığını söyledi.

Ayder Yaylası'nda özellikle kış aylarında ziyaretçilerinin kafasında soru işareti olduğuna değinen ve bölgedeki tesislerin yaz-kış hizmet verdiğine vurgu yapan Sarı, "Kış ayları Ayder Yaylası'nın sakin olmasından dolayı dinlenmek isteyenlere daha huzurlu bir ortam sunuyor. Vatandaşların kaygısı oluyor 'Acaba Ayder'deki tesisler kapalı mı?'diye.  Ayder Yaylası'ndaki işletmelerin 'işletmelerini kapatıp gitme' diye bir pozisyonu yok. Burada hizmet yaz-kış devam ediyor. Yollar 24 saat açık, ekipler sürekli burada kalıyor. Hiçbir mağduriyet durumuna izin verilmiyor. Kaplıcamız aynı şekilde hizmet veriyor. Kışın doğamızda çok güzel bir hal alıyor. Kışın zaman geçirmek için Ayder Yaylası doğaseverleri, turistleri bekliyorö dedi.

"KAR BURAYA AYRI BİR HAVA KATAR"

Bölgenin kışın yağan karla ayrı bir güzellik kazandığına da işaret eden Başkan Sarı şöyle konuştu: "Yılbaşında birçok işletme yılbaşı programları yapıyor. Yılbaşında taleplerde çok oluyor. Bu yıl 11'incisi yapılacak olan Kardan Adam Festivali 27-28 Ocak 2018'de gerçekleşecek. İçerisinde konserler, çeşitli etkinlikler yapılacak olan festivale katılım yoğun oluyor. Biz bütün herkesi kış aylarında da Ayder'i görmeye bekliyoruz. Kışın buradaki doğamız gelinlik giyer. Kar buraya ayrı bir hava katar. Doğaseverleri doğayla bol oksijenle zaman geçirmeye davet ediyoruz."

AYDER YAYLASI

Ayder Yaylası, Çamlıhemşin ilçesinin 19 kilometre güney doğusunda, bin 350 metre yükseklikte yer alıyor. Fırtına Deresi boyunca eşsiz doğa güzellikleri izlenerek ulaşılan Ayder Yaylası, çevresini saran çam ormanları, şelaleleri, yöresel mimarideki evleri, çiçekleri ve bu çiçeklerden elde edilen balı ve şifalı kaplıcasıyla sırtını Kaçkarlar'a dayamış, çam örtülü yamaçlarla kaplı bulunuyor. Yaz aylarında yerli ve yabancı turistler 55 derece sıcaklıktaki şifalı kaplıca suyundan yararlanıyor. Kaplıca suyunun romatizmal, iç, kadın ve cilt hastalıklarına iyi geldiği belirtiliyor. Yaylada trekking, cip safari, foto safari, kampçılık, dağcılık gibi birçok turizm aktivitesi de yapılıyor. Kar düşmesiyle ayrı bir güzelliğe bürünen bölge kışın da ziyaretçilerini ağırlıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Ayder Yaylası'ndan görüntüler

Sarı'nın açıklamaları

Detaylar

HABER KAMERA:  Aytekin KALENDER / RİZE

===========================

Samsun'da yapılan ot süpürgeleri Doğu ve Güneydoğu illerinde satılıyor

SAMSUN'un Çarşamba İlçesi'nde bulunan Orta Mahalle'de yaşayan bir çok vatandaş ot süpürgesi yaparak evlerinin geçimini sağlıyor. tanesi 7-10 TL'den toptancıya satılan süpürgelerin daha çok Doğu ve Güneydoğu illerine gönderildiğini belirtildi. Teknolojiye direnen süpürge ustaları gençlerin bu mesleği artık tercih etmediğinden yakındı.

Samsun'un Çarşamba İlçesi'nde yapılan ot süpürgeleri Türkiye'deki özellikle doğu ve Güneydoğu İlleri'ne satılarak bu bölgelerdeki vatandaşlar tarafından kullanılıyor. Çarşamba İlçesi'nde özellikle Orta Mahalle'de aileler yıllardır evlerinin geçimini ot süpürgesi yaparak sağlıyor. El işçiliği ile üretilen süpürgeler ise gelişen teknolojiye rağmen kullanılmaya devam ediyor. Ot süpürgelerinin ilçede üretiminin ardından 7-10 TL arasında toptancı firmaya satıldığı, ardından da Türkiye'nin çeşitli illerine gönderildiği belirtildi.

25 yıldır süpürge yapan ve ailesinin geçimini bu sayede sağladığını söyleyen 47 yaşındaki Muammer Karabaş, "Ben bu mesleği dedemden öğrendim. Süpürge otunu Vezirköprü İlçesi ile Edirne'den satın alıyoruz. Burada elimizde üretiyoruz. Yıllardır bu iş ile geçimimizi sağlıyoruz. Çok zor bir meslek bu. Zaten artık bizden başka usta da kalmıyor. Gençler bu işi yapmak istemiyorlar. Eşimle birlikte haftada 150 tane süpürge yapıyoruz. Toptancıya sattığımız süpürgeler daha çok Doğu ve Güneydoğu'daki illerde satılıyor. O bölgedeki vatandaşlar ot süpürgesini hala ağırlıklı olarak kullanıyorlar. Biz yıllardır bir işi yapıyoruz çocuklarımızı bu işten kazandığımız parayla büyüttük. İlçemizde bazı mahallerde hala süpürge üretimi yapılmaya devam ediyor" dedi.

Aynı yaştaki eşi Sevim Karabaş ise evlenmeden önce annesi ve babasından ot süpürgesi yapmayı öğrendiğini dile getirerek "Evlendikten sonra eşimle bu işi yapmaya devam ettim. Evlatlarımızı büyüttük şimdi üniversitede okutuyoruz.  Yeni nesil artık okuyor ve bir işe girip çalışıyor. Artık bu mesleği öğrenmek isteyen de pek yok. Çok emek ve zaman isteyen bir meslek yapıyoruz. Ben yıllarca hem evde çocuklarıma baktım, evimin işine yaptım sonra da eşimin yanına gelip süpürge yaptım" şeklinde konuştu.

Çocukken süpürge yapmayı öğrendiğini söyleyen 51 yaşındaki 4 çocuk annesi Semiha Yön, "Hem çocuklarıma bakıyorum hem ot süpürgesi yapıyorum. Bizim zanaatınız ölmedi devam ediyor. Hem evlerde hem dışarıda kullanılan ot süpürgeleri yapıyoruz. Türkiye'nin her yerinde hala bu süpürge kullanılıyor. Doğu illerinde daha çok satılıyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü :

------------------------

Süpergelerden detay

Süperge yapımı

Detaylar

Muammer Karabaş ile röportaj

Sevim Karabaş ile röportaj

Detaylar

Haber-Kamera :  Yaprak KOÇER-Hakan AKGÜN/ÇARŞAMBA(Samsun), -

========================================

Nizip sis etkili oldu

NİZİP'te sabah saatlarinden itibaren sis etkili oldu.

İlçede etkili olan sis nedeniyle trafikte yoğunluk yaşanırken, sürücüler araçlarının farlarını yakarak ilerledi. Görüş mesafesinin 10 metreye kadar düştüğü ilçede, polisler olası kazalara karşı trafik akışını yönlendirdi. Yağışın olmaması hava kirliliği ile birlikte sisin etkisinin artmasını sağladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Sisten detay

Trafik akışı

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Metin İLİKSOY-GAZİANTEP-DHA)

==========================================

Haluk Levent : Mustafa Kemal destanını yazmış adamım

ULUDAĞ Üniversitesi öğrencileri ile bir araya gelen Haluk Levent, yıllar önce verdiği bir konserle ilgili, "Mustafa Kemal destanını yazan bir adamın, PKK'lı olma şansı yüzde kaçtır? Türkiye'nin bölünmemesi için kanını son damlasına kadar verecek adamlardan biriyim" dedi.

Haluk Levent, Bursa'da vereceği konser öncesinde Uludağ Üniversitesi İşletme Topluluğu'nun 20'nci yıl nedeniyle düzenlediği Uludağ Üniversitesi Prof.Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi'ndeki panele katıldı. Konuşmasında, 20 yılı aşkın müzik yaşamında daha olgunlaşan bir Haluk Levent olduğunu dile getiren sanatçı, "Karşınızda ayakları daha yere sağlam basan, sakin, sabırlı ve çalışkan bir Haluk Levent var" dedi.

"SAVCILIK LEVENT'İN ALAKASI YOK DEDİ"

Sosyal medya üzerinden 15 yıl önce verdiği bir konserle ilgili gelen eleştirilere değinen Haluk Levent, şöyle konuştu:

"15 yıl önce gittiğim bir konserin, PKK tarafından organize edildiği ortaya çıktı. Bunu daha da ilerlettiler 'Kandil' yaptılar. Konserin adı; 'Kürt Kültür Festivali'. Ben Kürt, Gürcü, Boşnak halkını da seviyorum. Bunlar; Türkiye Cumhuriyeti'nin halkları. O konserde bayrak açılmış. Benim sahne performansım 1.5 saatten aşağı değildir. Bunu herkes bilir. Ancak o konserde 4 şarkı söyledim ve protesto ederek sahneden indim. Sonra savcılık 'Haluk Levent'in bu konserle alakası yok' dedi."

"ATATÜRKÇÜYÜM"

Haluk Levent, 20 yıl önce hiç kimse kaleme almadan kendisinin Mustafa Kemal destanını yazdığını ifade ederken, "Mustafa Kemal destanını yazan bir adamın, PKK'lı olma şansı yüzde kaçtır?" diye sordu. Haluk Levent, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz siyasi partiler üstü topluluğuz. Fikirlerimiz olabilir. MHP Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile de oturuyorum, Devlet Bakanıyla da fotoğraf çektiriyorum. CHP Belediyesi'nin düzenlediği konserlere çıkıyorum. Benim Türkiye'ye Türk hizmetini yaptığım kadar hiçbiri yapamaz. Ben Kerkük'te 'Yemen' şarkısını söyledim. Kosova'daki Türk için yıllar öncesinden şarkılarımı söyledim. Bütün yerlerde yardımlarımızı yaptık, 3 tane kişi klavye başına oturuyor bizi kötülüyorlar. Biz bu cumhuriyetin evladıyız. Türkiye'ye en büyük zararı o arkadaşlarımız veriyor. Ben Atatürkçüyüm. Eskiden beri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin misak-ı millisi'nin bölünmez bütünlüğüne inanan ama içinde farklı fikirlere de saygıyla davranan ve Türkiye'nin bölünmemesi için kanını son damlasına kadar verebilecek adamlardan biriyim."

"YAPACAĞIM DEDİM"

Öğrencilere kitap okumaları tavsiyelerinde bulunan Haluk Levent, "Emin olun kendinizi sevdiğinizi anladığınız andan itibaren hiçbir şey sizi yıkamıyor. Müzik hayatıma döneceğim, borçlarımı ödeyeceğim en yetkili ağızda 'Bu dünyada olmaz' deniyordu, 'Yapacağım' dedim. Kendimi seviyorum, kendinizi sevdiğini zaman gerçekten kendinize saygı duyuyor eleştirebiliyorsanız, önünüzde hiçbir şey kalmaz. Bir kardeşim bile bundan yararlanırsa söyleyişinin yararlı olacağını düşüneceğim, belki buradan bir kişinin hayatına dokunacağım. Sıfırı tüketin, aç kalın, kitapsız kalmayın" diye konuştu.

3'ÜNCÜ KİTAP

'Moritos'un Düşleri' adlı kitabında kendini iyi hissettiğini belirten Haluk Levent hayranlarına "Yeni bir kitap yazdım ama yayınlanmadı. O bir kitap değil; romandı. Adı da; 'Dağdaki Gül'. Çok enterasan bir roman, çok sevileceğini düşünüyorum. 3'üncü kitabım bir roman olarak çıkacak piyasaya" diye konuştu.

Söyleşi sonrası selfie yapan Halulk Levent gecede özel bir gecede konser verdi.

Görüntü dökümü:

-Haluk Levent'in açıklamaları

-Öğrencilerden detaylar

-Hatıra fotoğrafı çekimi

Haber-Kamera: Gürkan DURAL/BURSA,-

=======================================

Osmaniye'de 369. dönem kısa dönem jandarma erler yemin etti

OSMANİYE İl Jandarma Komutanlığında düzenlenen törenle intibak eğitimini tamamlayan 369'uncu kısa dönem erler yemin etti.

Törene Vali Ömer Faruk Coşkun, Garnizon Komutan Vekili Yarbay Mustafa Aslan, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Türk, İl Emniyet Müdürü Nurettin Gökduman, kamu kurum ve kuruluşları il müdürleri, Türkiye Harp Malulü, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Osmaniye Şube Başkanı Durmuş Öksüz ve erlerin aileleri katıldı. 369. Kısa dönem erler, Türk bayrağı ve silahların bulunduğu masaların üzerine el koyarak yemin etti. Erler adına konuşan Jandarma Er Samet Çetinkaya, "Ana kucağının şefkatinden, baba ocağının sıcaklığından koparak asker ocağının kutsal çatısı altında birleştik. Bu kısa zamanda çelikten bir yumruk olduk adeta. Anamız, babamız bizi bu kutsal ocağa gönderirken 'vatan senden hizmet bekliyor evladım' demişti. Yavuklumuza söz verirken 'kafasıyla, ruhuyla tam bir Türk askeri olacağız' dedik. Bu ocakta zaman kısa olsa da çok şeyler öğrendik. Bu ocakta komutana saygı, arkadaşa sevgi, orduya, millete vazife aşkını ve Atatürk sevgisini öğrendik" dedi.

İl Jandarma Komutan Vekili Jandarma Albay Hacı Ali Büber ise Mehmetçiklere hitaben yaptığı konuşmada, "Sizler bugün burada Türkiye Cumhuriyeti'nin, Atatürk ilke ve inkılaplarının teminatı olarak, Devletimizin bağımsızlık timsali olan bayrağımızın huzurunda, silah arkadaşlarınızla omuz omuza vererek, namusunuz üzerine yemin ettiniz, and içtiniz. Andınız yüce milletimize, Jandarma teşkilatımıza, sizleri bugünlere hazırlayan ailelerinize hayırlı uğurlu olsun. Tarihi, zaferler ve kahramanlıklarla dolu Türk ulusunun bir ferdi olarak her halde ve şartta, bu yemine hayat boyu bağlı kalmak, her asker için vazgeçilmez bir zorunluluktur. Ettiğiniz andın her kelimesi üstün vatan ve millet sevgisinin, mertliğin, dürüstlüğün, tam itaatin tartışılmaz simgesidir. Yine and içerek kendinize yeni bir yaşam tarzı seçtiniz, bu yaşam tarzının özelliği feragat, fedakarlık, cesaret ve disiplindir. Bu kısa eğitim süresinde askerliğin genel esasları ile yüzlerce yıllık geleneklerini öğrendiniz. Temel eğitimde edindiğiniz bu esaslar bundan sonraki eğitiminiz ve askerlik yaşantınız için rehber olacaktır." diye konuştu. Yemin töreni, Jandarma Marşının söylenmesi ile son buldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

Esas duruşta bekleyen askerler

Askerlerin ailelerinden detay görüntü

Vali Coşkun ve protokolün salona gelişleri

Sunum yapan bir bayan subay

Saygı duruşu ve istiklal marşı okunması

Asker ve protokolden detaylar

Askerlerin silah ve bayrak üzerine al koyarak yemin etmeleri

Yemin eden askerlerin alkışlanması

Jandarma Er Samet Çetinkaya'nın konuşması

Jandarma Albay Hacı Ali Büber'ın konuşmaları

Jandarma Marşının söylenmesi

Törenin sona ermesi

Haber: İbrahim EMÜL - Kamera: OSMANİYE,

==============================

8 yaşındaki Sudenaz, işitme engelli ailesinin en büyük destekçisi

SİVAS'ta ilkokul öğrencisi Sudenaz Yıldız(8), doğuştan işitme engelli babası Uğur ve annesi Ayşe Yıldız'a yardımcı oluyor. Sudenaz, kardeşleri Neşet Tuna ile Burak Kerem'in ağlamasını duyamayan anne ve babasına işaret dili ile haber vererek evin önemli bir sorumluluğunu üstleniyor.

Kent merkezinde Tuzlugöl Mahallesi'nde oturan işitme engelli Uğur (37)-Ayşe Yıldız (35) çiftinin Sudenaz, Sait Eren(6), Burak Kerem(1,5) ve Neşet Tuna(6 aylık) 4 çocuğu oldu. Her ikisi de işitme engelli olan çiftin çocukları normal olarak dünyaya geldi. Yıldız çiftinin 4 çocuğundan en büyüğü olan Sudenaz Yıldız büyüdükçe zaman içerisinde ailesinin en büyük destekçisi haline geldi. Sudenaz, kardeşleri Neşet Tuna ve Burak Kerem'in ağlamasını duyamayan anne ve babasına işaret dili ile haber vererek evin önemli bir sorumluluğunu yerine getiriyor. Kentte Şehit Hamit Kandur İlk ve Ortaokulu 4'üncü sınıf öğrencisi olan Sudenaz ayrıca evde kapı zili çalmasını ve annesi ve babasının cep telefonlarının sesini işaret dili ile ailesine haber veriyor. Sudenaz işitme engelli babasını telefonla arayan arkadaşları ile iletişimini de sağlıyor. Sivas Belediyesi ve Cumhuriyet Üniversitesi'nin öncülüğünde gerçekleştirilen işitme engelli ailelerin çocuklarına yönelik 'Rehbercik' eğitimi kursuna giden Sudenaz, ev işlerinde de ailesine destek veriyor.

"HER İŞİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUM"

İşitme engelli anne ve babasının her işini elinden geldiği kadar yapmaya çalıştığını söyleyen Sudenaz Yıldız, "Kardeşim Neşet Tuna ve Burak Kerem küçük olduğu için ağladığında annem ve babam duyamıyorlar. Diğer kardeşlerim küçük oldukları için haber veremiyor. Yapamadıkları her işi elimden geldiği kadar yapmaya çalışıyorum. Annem ve babam işitme engelli oldukları için onlara yardımcı oluyorum. Ben kardeşlerim ağladığında annem ve babama söylüyorum. Zil çaldığında her ikisine de haber veriyorum. Mutfakta işlerine yardımcı oluyorum. Telefonla konuşurken işaret dili bilmeyen kişilerin söylediklerini annem ve babama anlatıyorum." dedi.

"KIZIMIZ BİZİM KULAĞIMIZ OLUYOR"

Kızları Sudenaz'ın her konuda yardımcı olduğunu söyleyen ve Tüdemsaş fabrikasında işçi olarak çalışan baba Uğur Yıldız, "Kızımız bize çok yardımcı oluyor. Kardeşlerinin ödevlerini yapıyor. Biz onunla işaret dili ile sohbet ediyoruz. Onun derslerinde de bilemedikleri sorulara biz yardımcı oluyoruz. İşaret dili bilmeyenlerle konuşamadığımız için bize yardımcı oluyor. Kardeşinin ağladığını duyuyor bana ve annesine haber veriyor. İşaret dili bilmeyen akrabalarımızla iletişimimizi sağlıyor. Neşet oğlumuzun ağlamasını bize kızımız Sudenaz söylüyor." dedi.

Anne Ayşe Yıldız ise, "Kızımız bizim kulağımız, ağzımız oldu. Bize her konuda destek oluyor." ifadelerini kullandı. Yıldız ailesi dışarda işaret dilini bilmeyen tüm insanlarla iletişimlerinin büyük bölümünü Sudenaz sayesinde gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Görüntü Dökümü:

-Ailenin evinden görüntüler

-Sudenaz'ın görüntüsü

-Kardeşi ile ilgilenmesi

-Gelen telefonları cevaplayıp işaret dili ile aktarması

-Sudenaz'ın konuşmaları

-Anne babasının işaret dili ile anlatımları

-Genel görüntüler

Haber-Kamera:  Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

=========================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

İstanbul'daki aile katliamında yeni detaylar! Kız kardeşi ve eşini de ağır yaralamış

Katliamda her bir detay kan donduran cinsten! Tüm ailesini öldürmeyi kafasına koymuş

27 ilimizde eğitime kar engeli

27 ilimizde eğitime kar engeli

Antalya Havalimanı'na iniş yapan yolcu uçağında yangın

İçi yolcu dolu uçak, inişten sonra alev aldı

title