Dha Yurt Bülteni-3

1)ŞEMDİNLİ'DE ASKERİ ÜS BÖLGELERİNİN YOLLARI GÜÇLÜKLE AÇILABİLDİ

HAKKARİ İl Özel İdaresine bağlı karla mücadele ekipleri, metrelerce karın bulunduğu Şemdinli ilçesine bağlı Süngü Tepe ve Habeşti yaylasındaki askeri üs bölgelerinin yollarını güçlükle açabildi. Hakkari İl Özel İdaresine bağlı karla mücadele ekipleri, metrelerce karın bulunduğu Şemdinli ilçesine bağlı askeri üs bölgesi Süngü Tepe ve Habeşti yaylasının yolunu açmak için büyük mücadale vermek zorunda kaldı. Rüzgarın etkisiyle çukur bölgelerde ve düşen çığlarla birlikte metrelerce kar kalınlığının oluştuğu yollarda yoğun bir çalışma yapan ekipler, yaşadıkları zorlukları ve iş makinlarının boyunu aşan kar tünelerini cep telefonlarıyla görüntüledi.

Görüntü Dökümü

------------------

-Metrelerce karın bulunduğu askeri üs bölgesinin yolunu açan iş makineleri

-Kar kütlelerinin arasında adeta kaybolan iş makineleri

-Çalışmalardan genel ve detaylar

BOYUT: 15 MB

SÜRE: 1 DK 49 SN

Behçet DALMAZ/ HAKKARİ,

==========================================================

2)BURSA'DA FETÖ'DEN GÖZALTINA ALINAN 10 ESKİ GELİR UZMANI VE YARDIMCISI ADLİYEDE

BURSA'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Kanun Hükmündeki Kararname ile vergi dairesindeki görevlerinden ihraç edilen ve örgütün haberleşme programı olan ByLock kullandıkları belirlenen 10 eski gelir uzmanı ve uzman yardımcısı, ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Bursa Vergi Dairesi'nde çalışan ve Kanun Hükmündeki Kararname ile görevlerinden uzaklaştırılan kişilere yönelik 17 Mart tarihinde operasyon düzenledi. Kurumda daha önce gelir uzmanı ve uzman yardımcısı olarak görev yaptıkları belirlenen 10 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin örgütün haberleşme aracı olan ByLock programını kullandıkları ve örgüte destek oldukları belirlendi. Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulamaları tamamlanan 10 kişi Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildiler.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

-Zanlıların Adliyeye getirilmesi

BURSA, -

=====================================================

3)FİRARİ MAHKUMU KIRIK BACAKLARI YAKALATTI

ANTALYA'da cezaevinin yüksek duvarlarından atlayıp firar eden tutuklu mahkum Emre C.'yı kırılan iki bacağı yakalattı.

Olay, Kepez İlçesi Ünsal Mahallesi'ndeki E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda dün akşam saatlerinde meydana geldi. Bir süre önce hırsızlık suçundan cezaevine giren 31 yaşındaki Emrah C., yarı açık bölüme konuldu. Cezaevinden firar etme planları yapan Emrah C., akşam saatlerinde bir yolunu bularak cezaevinin bahçe duvarından dışarı atladı.

BABASI İHBAR ETTİ

Yüksek duvardan atlayınca iki bacağı da diz altından kırılan Emre C., çağırdığı taksiyle evine giderek saklandı. Eve gelen baba Ahmet C., oğlunu karşısında görünce önce tahliye olduğunu düşünerek sevindi. Oğlunun morarmaya başlayan bacaklarını gören baba C. durumu anlayıp oğlunu polise ihbar etti.

TEDAVİSİ SÜRÜYOR

Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Evde gözaltına alınan firari mahkum Emre C., tedavi için ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü.

Emre C.'nin tedavisinin tamamlanmasının ardından cezaevine teslim edileceği belirtildi.

Görüntü Dökümü

-----------------

-Mahkumun ambulanstan indirilmesi

-Mahkumdan detay

-Hastane acil girişi detay

-Polis ve sağlık ekiplerinden detay

Haber- Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,

==================================================

4)DOÇ.DR. ÖZBALCI: OBEZİTE AMELİYATLARI MAALESEF ESTETİK AMELİYAT GİBİ GÖRÜLÜYOR

SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Selçuk Özbalcı, son dönemde obezite ameliyatlarınınadeta magazinselbirer figür haline geldiğini belirterek, "Özellikle bazı ünlülerin geçirdikleri ameliyatların basına yansıması obezite cerrahisini daha bilinir hale getirdi. Maalesef insanlarımız, özellikle bayanlar bunu bir sağlık probleminden öte estetik kaygılarla yaptırmaya başladılar. Bunlar estetik ameliyatlar değil tamamen sağlık için yapılan cerrahilerdir" dedi.

OMÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Selçuk Özbalcı, obezite cerrahisi tekniklerinin aslında onlarca yıldır tüm dünyada uygulandığını ancakson dönemde özelikle magazinsel yönününde etkisiyle popülarite kazanıp gündeme geldiğini söyledi.Obezite cerrahisinin uygulanabilmesi için hastanın belli değerlere sahip olması gerektiğini dile getiren Doç.Dr. Özbalcı, "Bu ameliyatların kimlere yapıldığı konusuna gelince, temel dayanağımız vücut kitle indeksi dediğimiz basitçe boy ve kilo oranı olarak bilinen değer üzerinden karar veriyoruz. Bu oranı 40 kg/m²'nin üzerinde olan insanlara biz morbidobez diyoruz ve bunlar cerrahiye aday. Ancak bunun yanında vücut kitle indeksi 35-40 arasında olup, kilo vermekle düzeleceğine inandığımız şeker hastalığı, kalp ve damar hastalıkları, eklem hastalıkları, kiloya bağlı psikolojik bozukluklar gibi bazı yandaş sorunları mevcut olan hastalar da bu tarz ameliyatlara adaydır. Hatta son dönemde bu değer 32.5'lara kadar çekildi." dedi.

Obezite cerrahisi için gerekli kriterlere sahip olmadığı halde ameliyat olmak isteyen kişilerin de olduğunu söyleyen Doç.Dr.Özbalcı, "Yeterli vücut kitle indeski olmayan ya da diğer gerekli şartlara sahip olmayan hastalar da bize ameliyat olmak için başvurabiliyorlar, tabiiki biz onları reddediyoruz. Biz ameliyatı önermediğimizde 'Siz yapmazsanız başka hastanede yaptırırım' diyen hastalar da olabiliyor ve maalesef bu hastaların başka hastanelerde ameliyat olduklarını da görebiliyoruz. Bu noktada,ameliyat ihtiyacı olmayan hastalar için cerrahiden uzak durmak gerektiğini söyleyebilirim. Çünkü kolay ameliyat, risksiz ameliyat diye bir şey yoktur. Herhangi bir nedenden dolayı kişi ameliyata giriyorsa belli bir riski göze alıyor demektir. Obezite cerrahisinin de kendisine ait riskleri vardır. Ameliyat sırasında her şeyi doğru yapsanız bile hiç beklenmedik bir komplikasyonla karşılaşabilirsiniz" diye konuştu.

Obezite ameliyatlarının son dönemde artış gösterdiğini ifade eden Doç.Dr. Özbalcı, "Niye arttı? Birincisi magazinsel yönü çok popüler hale getirdi bu ameliyatları. Özellikle bazı ünlülerin ameliyat olması ve bunların basına yansıması bu olayı çok daha bilinir hale getirdi. Maalesef insanlarımız, özellikle bayanlar bunu bir sağlık probleminden öte estetik kaygılarla yaptırmaya başladılar. Zaten sorun da buradan çıkıyor. Morbidobezite dünyada önlenebilir ölüm sebepleri arasında sigaradan sonra ikinci sırada. Yani bu çok ciddi bir sağlık problemi. Bilimsel çalışmalar şunu gösteriyor: Morbidobez hastalar normal kilolu insanlara göre ortalama 10-15 yıl daha az yaşıyorlar. Morbidobezite ameliyatları estetik ameliyatlar değildir, tamamen sağlık için yapılanoperasyonlardır. Hastalarımızın da olaya bu gözle bakması lazım. Olası yandaş sorunları çözmek için,morbidobeziteye bağlı gelişebilecek hastalıkların önüne geçebilmek için, hastalara daha sağlıklı ve uzun bir hayat sağlayabilmek için ameliyat öneriyoruz. Sadece estetik kaygı ile zayıflasın, gençleşsin,güzelleşsin diye değil. Burada ayırt edilmesi gereken bu. Bunlar estetik ameliyatlar değil tamamen sağlık için yapılan cerrahilerdir" diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Bu ameliyatlarla ilgili çok sık sorulardan biriside ameliyatlardan sonra geri kilo alma durumu. Obezite cerrahisinde yüzde 20'ye yakın oranda başarısızlık olabilir. Bu başarısızlık, yetersiz kilo verme ya da verilen kiloları geri alma şeklinde gerçekleşebilir.Hatta yüzde 8-10 hastada tekrar ameliyat gerektirecek boyutta geri kilo alımı olabilir. Ameliyattan önce hastaları bu konuda uyarmak, bilinçlendirmek önemli. Ameliyat sonrası dönemde belirli bir hayat tarzı ve beslenme düzeni şarttır. İstenilen faydayı sağlamak için hastalarımızın önerilerimize uyarak belli bir diyet programı ve disiplin içinde yaşamaları gerektiğini onlara söylemeliyiz."

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Doç.Dr. Selçuk Özbalcı'dan detay

-Röportaj

(SÜRE: 5.55 Dk) (BOYUT: 189.22 MB)

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,

=======================================================

(özel)

5)SOĞUK HAVA ÇİLEĞİN ŞEKLİNİ BOZDU

ANTALYA'da seralarda üretilen çileğin iri ve şeklinin bozuk olması, 'hormon mu kullanılıyor' sorusunu akla getirdi. Çilekteki şekil bozukluğunun, kış mevsiminin soğuk geçmesinden kaynakladığı belirtildi.

Türkiye'nin örtüaltı yaş meyve sebze üretiminde öncü kent Antalya'da çilek üretimi çok yaygın. Üreticiden kilosu 4-7 TL'ye alınan ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali'nde ürün kalitesine göre 5-9 TL arasında piyasaya sürülen çileğin market ve pazardaki fiyatı ise 10-15 lirayı buluyor.

VERİM VE KALİTE DÜŞTÜ

Bu yıl kış mevsiminin uzun sürmesi ve sıcaklık farkı, çilek üretiminde hem verimi, hem kaliteyi olumsuz etkiledi. Bu yılki ürünlerde, geçen yıllara göre ciddi bir farklılık dikkat çekti. Tüketicinin market ve pazarda satın aldığı çileklerin birçoğunun şeklen bozuk olması, vatandaşın aklına ilk olarak hormon kullanıldığı düşüncesini getiriyor. Ancak uzmanlar ve üretici, çilekte kesinlikle hormon kullanılmadığını açıkladı.

NEDENİ SOĞUK HAVA

Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, çilekte vatandaşın zannettiği gibi döllenmeyi sağlamak amacıyla hormon kullanılmadığını belirtti. Tuncer "Kamuoyunda çilekle ilgili iki büyük yanlış algı var. Birincisi iri-büyük olması nedeniyle hormon diye algılanıyor. Bunun çeşidinden kaynaklandığını söyleyebilirim. Ülkemizde yaygın olarak yetiştirilen çilek çeşitleri Amerikan kökenli türlerdir ve çok iri meyveleri olur. Bu nedenle iri meyve hormondan kaynaklanan bir durum değil. Çilek meyvelerinin farklı şekillerde olması veya şekilsiz olmaları ise iklim koşullarından kaynaklanıyor. Bu yıl çok sayıda don yaşandı. Soğuk havanın ve gece-gündüz sıcaklık farkının artması üzerine tüm sebzelerde olduğu gibi çilek ve diğer meyvelerde de şekil bozuklukları ortaya çıktı" diye konuştu.

İri meyveli ve şekil bozukluğu bulunan çileklere bakarak, 'hormonlu' diye tüketimden vazgeçilmesinin doğru olmadığını aktaran Vahap Tuncer, "Zaten bu dönemdeki çilekler seralarda üretiliyor, açık alanda üretim henüz başlamadı. O nedenle sera koşullarında üretilen çileklerin iri, gösterişli olmasında bir sakınca yoktur" dedi.

Çilek fiyatlarının yüksek olmasının sebebini de soğuk hava koşullarına bağlayan Vahap Tuncer, "Isıtma yoğun yapıldı ve maliyeti artırdı. Havanın soğuk olması hem verimi düşürdü hem de düşük arz nedeniyle fiyatları artırdı. Havanın ısınması ve açık alan üretiminin devreye girmesiyle fiyatlar düşecektir" diye konuştu.

Antalya'da özellikle Serik bölgesinde yaygın olan çilek hasadının başlamasıyla yurtiçi ve yurtdışı pazarlara gönderilen ürün, aynı zamanda karayolu üzerinde kurulan stantlarda da satışa sunuluyor. Çilek üreticisi Abid Cingöz ve Ali Ömer Çoban da geçen seneye göre bu yıl havanın daha soğuk geçtiğini, bu yüzden verimin düştüğünü, fiyatların daha yüksek olduğunu söyledi. Yol üzerindeki stantlarda çileğin kilosunu 10 TL'den satışa sunan üreticiler, çilekte hormon kullanımının hem yasak hem de gereksiz olduğunu belirtti.

Görüntü Dökümü

-----------------

Küçük sandıklar içinde çilek görüntüsü

RÖP 1: Vahap Tuncer

Şekli bozuk çileklerin görüntüsü

RÖP 2: Abid Cingöz

RÖP 3: Ali Ömer Çoban

Sera genel görüntü

Çileklerin sera içinde görüntüsü

183 /// 5.45

HABER: Mehmet ÇINAR-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

==================================================

6)ASOS'A SPORTİF HAVACILIK OKULU KURULUYOR

ÇANAKKALE'nin Ayvacık İlçesi'ndeki Assos Antik Kenti'nin yanı başında işadamı Atilla Hacısüleymanoğlu tarafından sportif havacılık okulu kuruluyor. Çim pisti tamamlanan meydanda, çocuklara pilot olmanın yolunu açacak eğitimler verilecek.

Çanakkale, Ankara ve İstanbul'a uçuşlarla havayolu taşımacılığında önemli bir yol alırken, sportif havacılık alanında da önemli bir yatırıma ev sahipliği yapıyor. Ayvacık İlçesi'nde Assos Antik Kentine 1 kilometre mesafede 30 yıl süreyle işletilmek üzere kiralanan 70 dönümlük bir arazi üzerinde işadamı Atilla Hacısüleymanoğlu'nun sahibi olduğu Ati Havacılık Şirketi tarafından yapımı tamamlanmak üzere olan sportif havacılık okulu, önemli işlev görecek. Sportif havacılığa çim pistle hizmet vermeye hazırlanan meydan, hızla büyüyen ultralight tipi hafif uçaklarla bir eğitim merkezi olmanın yanı sıra Assos bölgesini havacılık turizmine açmış olacak.

BÖLGEYİ TESADÜF ESERİ KEŞFETTİ

Ati Havacılık Eğitim Danışmanlık Turizm Gıda Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi'nin sahibi Atilla Hacısüleymanoğlu tesadüf eseri Assos'a motosikletiyle gezmeye geldiğini, bölgeden etkilenince bir taş ev satın aldığını söyledi. 2010'dan bu yana havacılığa olan ilgisi nedeniyle kendisine ait uçak ile uçmaya devam ettiğini anlatan Hacısüleymanoğlu, "Assos bölgesinde yaşamaya devam edeceğim için buraya gelip gitmenin zor olacağı düşüncesiyle kiraladığım bir araziye pist yapmaya başladık. Ama bu yatırımı aynı zamanda Türkiye'de sportif havacılığın gelişmesi gerektiğini de düşünerek başlattık. Umarım, Çanakkale ve Türkiye'de sportif havacılığın gelişmesi anlamında bir katkı sunarız. Burada kuracağımız sportif havacılık okulunda, gençlere eğitimler vererek pilotluk mesleğine ilk adımı atmalarını sağlayacağız. Ayrıca, yurt dışından ve yurtiçinden bölgenin güzelliklerini keşfetmek isteyenlere, hava yoluyla bölgeye ulaşım imkanı sunarak, bölgenin turizm alanında daha fazla kalkınmasına katkı sunabiliriz" dedi.

Lapseki İlçesine bağlı Umurbey Beldesi'nde Ağustos ayında gerçekleştirilecek Troy Havacılık Festivali'nin organizasyonunu yapan Çanakkale Görsel Tanıtım Derneği Başkanı Timur Kara, Ati Havacılık Şirketi'nin sportif havacılığa yönelik Assos'taki yatırımıyla ilgili bir değerlendirme yaptı. Kendisinin de uçağı bulunan ve havacılığı memleketi olan Çanakkale'de çocuklara sevdirmek adına çaba gösteren Timur Kara, "Çanakkale'ye havacılığı kazandırmak adına faaliyetler içine girdik. Umarız bu faaliyetlerde hedefimize ulaşabiliriz. Bu anlamda Ayvacık İlçesi'nde havacılık alanında bir yatırıma giriştik. Assos'ta bir havacılık pisti yaptık. Bu yıl içerisinde de okul olma yolunda ilerliyoruz. Önümüzdeki aydan itibaren uçaklar gelecek. Bu yıl 7- 8 uçağı tamamlayacağız. Burada uçuş eğitimleri vermeye başlayacağız. Hedefimiz gençlere havacılığı anlatmak ve onları bu sektöre kazandırmak. Bu işin vitrini olarak da bu yıl Umurbey'de bir festival yapıyoruz. Festivale yurtiçinden ve yurtdışından pilotlar gönüllü olarak gelecek. Burada 200 çocuğumuzu Çanakkale Boğazı'nın bir yakasından diğer yakasına uçuracağız" dedi.

"ULTRALİGHT UÇAKLARLA EĞİTİME BAŞLAYACAĞIZ"

Ayvacık'ın Behramkale Köyü'ne 1 kilometre mesafede 30 yıl süreyle işletilmek üzere kiralanan 70 dönümlük bir arazi üzerinde çim pist ve su drenajları çalışmalarının tamamlandığını anlatan Timur Kara, "Pist şu anda hazır. Hangarlar gelecek. Havacılığın ilk adımı olan ultralight uçaklarla eğitime başlayacağız. Bu uçuş lisansları 16 yaşından itibaren alınabiliyor. Onun için çocuklara yönelik faaliyetlerde bulunuyoruz. Ayvacık'ı tercih etmemiz, buradaki coğrafi yapının bu işe uygun olmasıyla alakalıydı. Biraz da denize yakın olsun istedik. Bu yatırımı yapan Atilla Hacısüleymanoğlu Assos aşığı bir kişi. Hobisi olan bir alışkanlığını da orada yerine getirmek istedi. Burası hizmet vermeye başladıktan sonra yurt dışındaki sportif amaçlı uçuş yapan havacılar, Assos'taki piste gelip sorunsuz bir şekilde iniş yapabilecekler. Uçaklarını park ettikten sonra havacılık turizmi adı altında bir turizm sektörü açılmış olur Çanakkale'de" diye konuştu.

Çanakkale'nin, Avrupa Birliği sınırına en yakın noktada hava pisti olduğunun altını çizen Timur Kara, "İnsanlar en son Bulgaristan'dan, Yunanistan'dan havalandıktan sonra Çanakkale'ye gelecek ve iki üç gün tatilini geçirecek. Assos tarihi olan güzel bir yer. Çanakkale'de güzel bir yer. İki-üç gününü geçirecek, sonra uçağına binecek geri dönecek. Ama bu yer Adana'da veya Malatya'da olsaydı, Avrupa Birliği sınırlarından çıktıktan sonra yakıt alması gerekiyordu. Bu da iki konaklama, ya da iki iniş ve kalkış gerektiriyordu. Çanakkale'ye şimdi tek ayakta Atina'dan ya da Sofya'dan gelebilecek. Bunun da Çanakkale'ye çok şey katacağını düşünüyorum" dedi.

İnsanların hafta sonlarında çocuklarını hayvanları sevdirmek için at çiftliğine götürdüğü örneğini veren Kara, "Bu çok güzel bir şey. Ayvacık'ta ise hafta sonları insanların çocuklarına havacılığı sevdirebileceği bir atmosfer yaratacağız. İnsanlar oraya gelecek, kahvaltılarını yapacak, uçakları görecekler. Çocuklar, burada kuracağımız simülatör ile havacılığı tadacak. Burada çocuklarımızı düşük maliyetlerle uçuracağız. Gelip 20-30 dakika uçup ilk tecrübelerini yaşayabilecekler. Bu sayede belki havacılığa ilk adımlarını atacaklar. Çocukların pilotla yan yana oturacak olmaları çok büyük bir olay. O lövyeyi kendi eliyle tutup uçağı hisseden her çocuk, 'baba ben pilot olmayı kafama koydum' diyecek. Bu anlamda Çanakkale'deki yatırım çok önemli" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------

Assos'taki havacılık pitsinden ve bölgeden havadan çekilmiş görüntü

Timur Kara ile röp.

(Haber- Kamera: Burak GEZEN / ÇANAKKALE,