Dha Yurt Bülteni - 17
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'ye 5 yıl hapis (2)'VİCDANIM RAHAT'Karar duruşmasında son savunmasını yapan Hüseyin Sözlü, suçlamayı kabul etmeyerek "Vicdanım rahat" dedi.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'ye 5 yıl hapis (2)
'VİCDANIM RAHAT'
Karar duruşmasında son savunmasını yapan Hüseyin Sözlü, suçlamayı kabul etmeyerek "Vicdanım rahat" dedi.
Davaya konu olan bilirkişi raporunu hazırlayan kişilerin duruşmada tanık olarak dinlendiğini bildiren Sözlü, savunmasında şunları söyledi:
"Bu raporun, bilirkişi raporu olmaktan uzaktan yakından ilgisi yok. Raporu hazırlayanlar ifadelerinde bu konuda yetkin olmamalarını söylemelerine rağmen iddia makamının mütalaasında ısrar etmesini anlamamaktayım. Mahkeme heyetiniz hangi talebimizi kabul etti? Aleyhime hiç bir delil sunulmamıştır. Bilirkişi raporu zamanında kavga ettiğim dönemin Ceyhan Kaymakamı, Adana Valisi ve Ceyhan Belediye Başkanı tarafından hazırlanan sahte bir rapordur. Bu mahkemede cezai bir müeyyide ile karşılaşırsam bu mahkemeden davacı olacağım. Bu düzmece bilirkişi raporu ve baskı altında karar verilen karar beni durdurmayacaktır. Mücadeleme devam edeceğim."
Duruşmanın sonunda mahkeme heyeti, Başkan Sözlü'nün yanı sıra Ertuğrul Kütük, Mehmet Boran, Hüseyin Güçüm ve Ömer Aydın'a 5'er yıl hapis cezası verdi. Ayrıca mahkeme heyeti, Başkan Sözlü hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53/1-2-3 maddelerinin uygulanmasına karar verdi. Yasaya göre karar onanırsa Sözlü, seçme ve seçilme ehliyeti ile siyasi haklarını kullanmaktan cezasının infazı tamamlanana kadar men edildi. Hüseyin Sözlü hakkındaki yurt dışı çıkış yasağının devamına karar verildi.
BAŞSAVCI VE AK PARTİ İL BAŞKANINI SUÇLADI
Başkan Sözlü, adliye çıkışında ve belediye önünde kendisini karşılayanlara seslendi. Başkan Sözlü, siyasi mücadelesine AK Parti iktidara geldikten sonra kavga eklendiğini belirterek şunları söyledi:
"Son seçimde biliyorsunuz hem Ceyhan Kaymakamı hem Adana Valisi bu konuda karşımızda bir set gibi durdular. Seçimi kazandıktan sonra Ceyhan Belediye Başkanı ile beraber hazırladıkları dosya, içi boşaltılmış bir bilirkişi raporu ki bunu hazırlayanlar mahkemede itiraf etmişlerdir. Siyasi ikballerini bizim yokluğumuz üzerine planlamak isteyenler boş durmamıştır. Şunu açık ve net söylüyorum Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan 2 hafta önce Otoman Oteli'nde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin İl Başkanı Fikret Yeni ile tatil yapmıştır. Fikret Yeni, onun telkinleriyle Adalet Bakanlığı'nda temizlik hareketinin görüşmelerini yapmıştır. Mahkemenin Başkanı Eray Doğan, 2010 referandumundan sonra FETÖ'cüler tarafından kurulan özel mahkemelerin başkanlarından kalan bir tanesidir. Kendi meslektaşları arkadaşları bilir ki, çocuklarını onların okullarında okuttuğu için korkan aciz bir adamdır. ya talimatlarla bunu yaptı ya da bağlılığı devam ediyor. Ali Yeldan da Samsun'da Alanya'da bulunduğu her yerde Cumhuriyet Başsavcısı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tetikçiliğiyle meşhur bir adamdır."
Görüntü Dökümü
-------------------------
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'nün adliye çıkışı açıklamaları
Sözlü'nün partililer ile birlikle yürümesi
Atılan sloganlar
Belediye binası önündeki kalabalık
Adliye binası dış görüntüsü
Davayı izlemek isteyenlerin adliye binasına girmesi
Polisin güvenlik önlemi alması
Haber: Salih ÜÇTEPE-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,
==========================================
Şehidin öz ve üvey annesi arasında tazminat tartışması
SURİYE'de sürdürülen Fırat Kalkanı Harekatı'nda, terör örgütü DEAŞ'ın Türk birliğine yönelik saldırısında yaklaşık bir ay önce şehit olan 29 yaşındaki piyade uzman çavuş Ayhan Elmacı'nın devlet tarafından ödenecek olan tazminatı, öz annesiyle üvey annesi arasında tartışmaya neden oldu. Yasa gereği, tazminatın bir bölümü baba Salim Elmacı'ya, diğer bölümü ise nüfusta anne adı olarak kayıtlı olan üvey anne Zerrin Yılmaz'a verilecek. Ancak şehidin öz annesi de tazminatta hakkı olduğunu ileri sürdü. Şehidi büyütüp yetiştiren babaanne Hatice Elmacı ise, "Çocuğun elinden bir kez bile tutmayan birine devletin tazminat vermesi yanlış" diye konuştu. Üvey anne Zerrin Yılmaz ise şehidin daha kırkı çıkmadan böyle bir tartışma ve polemiğin çıkması ve yaşanmasının acı verici olduğunu belirtip, "Bir tazminat hakkım varsa bile bunu Ayhan'ın öz kardeşleri için istiyorum" dedi.
Suriye sınırının teröristlerden temizlenerek güvenli hale getirilmesi için geçen 24 Ağustos'ta başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'na katılan Türk askerlerinin bulunduğu Suriye'nin El Bab bölgesindeki birliğe, DEAŞ'lı teröristler geçen 29 Ocak'ta saldırı düzenledi. Saldırıda piyade uzman çavuş Ayhan Elmacı şehit oldu, 2 asker yaralandı. 2013 yılında göreve başlayan şehit Elmacı İzmir'in Menderes İlçesi Bulgurca Mahallesi'nde düzenlenen cenaze törenin ardından toprağa verildi. Yaklaşık bir ay sonra, şehidin tazminat ve maaşı öz ve üvey anneler arasında tartışmaya neden oldu. Buna göre, şehit Ayhan Elmacı'nın küçük yaşta öz annesi Cennet Özgüleç tarafından terk edilince, o sırada askerde olan baba Salim Elmacı, Zerrin Yılmaz ile ikinci evliliğini yaptı. Salim Elmacı, oğlu Ayhan Elmacı'nın kimliğine de annesi olarak Zerrin Yılmaz'ın adını yazdırdı. Ancak 2006 yılında Zerrin Yılmaz ile Salim Elmacı boşandı. Şehit Elmacı'yı ise küçüklüğünden bu yana babaannesi ile dedesi büyüttü, ihtiyaçlarını onlar karşıladı.
TAZMİNATIN BİR ÖLÜMÜ ÜVEY ANNEYE
Şehidin tazminat ve maaşının bir bölümü yasa gereği kimliğinde anne ve babası olarak görünen kişiler arasında bölüştürülecek. Ancak, şehidin öz annesi bu duruma tepki gösterdi. Öz anne ile üvey anne arasında tazminat ve maaşla ilgili 'Hak' tartışması çıktı.
BABAANNE, "BÜYÜTEN BENİM"
Şehidin babası Salim Elmacı, amcası Ali Elmacı (43), babaannesi Hatice Elmacı ((84) Bulgurca 6801 Sokak'taki kiralık evde yaşıyor. Şehit Elmacı'yı küçüklüğünden bu yana yetiştiren babaanne Hatice Elmacı, "Ayhan el kadar çocuktu annesi tarafından terkedildiğinde, bu yaşa kadar biz baktık. Ama ne yapayım, Allah aldı. Devlet maaşı, çocuğun bir kez elinden tutmayan üvey annesine verdi. Bakan büyüten biziz ama bize hak tanınmadı. Evimiz yok, kirada oturuyoruz. Ev almak için gitti oraya, 'Gideyim ev alayım, siz de rahat edin. Bir de evlenirim" dedi. Buradayken fabrikada çalışıyordu, iyi kötü maaşı vardı, gitmesini istemedim ama dinlemedi beni. Kara topraklardan aldı evi. Biz devletten yardım bekliyoruz, vermezse de yapacağımız bir şey yok. Ben hem Salim'in hem de Ayhan'ın anneliğini yaptım. Üvey annesi şimdi tazminattan pay istiyormuş, ne hakkı var da istiyor anlamış değilim. Sadece Ayhan okula gidebilsin diye kimliğine üvey annesinin adı yazıldı. Ne bilelim böyle olacağını. '3 güne kadar geleceğim, dedem öldü göremedim, sen ölme göreyim' diyordu, izine gelecekti kara toprağa verdik. Ayhan'ımı bu yaşa kadar ben büyüttüm. Şu an oturduğumuz ev kira, şimdi de satılığa çıkartıldı. Biraz müsaade istedik, o nedenle satılmıyor. En azından bu evi alabilecek destek bekliyoruz" dedi.
AMCA ELMACI, "ŞEHİT ODASI YAPTIRMAK İSTİYORUZ"
Amca Ali Elmacı, "Bizim amacımız bu evi alıp yaşamımızı sürdürmek. Ayhan'ın da niyeti oydu, burayı alacaktı. Ama bu olmadı. Hiç olmazsa bu evi alabilirsek, bir odasına şehidimizin odasını yaptırırız" diye konuştu.
BABA ELMACI, "HAK ÖZ ANNEYE VERİLMELİ"
Baba Salim Elmacı ise tazminat ve maaştan alması gerekenin şehidin öz annesi olduğunu savunup, "Ayhan, ev alıp sonrasında da evlenmeyi düşünüyordu. İlk eşimle aramızda resmi nikah yoktu. Ben askerdeyken Ayhan'ın annesi başkasıyla evlenince oğlum ortada kaldı. Askerden gelince ikinci evliliğimi yaptım. Mecburen çocuğun okula gidebilmesi için kimliğini çıkartırken ikinci eşimin üstüne kaydını yaptırdık. Sonraki süreçte ikinci eşimle de boşandık. Ayhan küçüklüğünde annem ve babamın yanında kaldı. Bence doğru olan tazminatın üvey anneye değil de öz anneye verilmesidir. Benim bir beklentim yok, ama tazminat ikiye bölünecekse diğer payın öz anneye verilmesi gerekiyor. Oturduğumuz ev kiralık ve satılacak, biz de başka bir eve kiraya çıkacağız" dedi.
"KIRKI BİLE DOLMADAN BÖYLE TALEPTE BULUNULMASI ÇOK ACI"
Şehidin daha 21 gün önce toprağa verildiğini belirten Tire'de üvey annesi Zerrin Yılmaz ise daha kırkı bile dolmadan şehit maaşı ve tazminatı ile ilgili olarak biyolojik annesi Cennet Özgüleç tarafından talepte bulunulmasının çok acı olduğunu söyledi. Şehidin, babası ile evlendiğinde henüz 1.5 yaşında olduğunu belirten Yılmaz, "Babasının ilk evlendiği biyolojik annesi ile resmi bir evlilik olmadığı için onun kimliği bile yoktu. Ailesi annesi olarak beni kimliğe yazdırmak istedi, severek kabul ettim. Onu bebekken alıp, büyüttüm ve çocuğum gibi gördüm. Allah var, O da beni annesi olarak gördü ve çok sevdi. Sonradan iki çocuğum oldu. Umut ve Hatice Elmacı, şehidimin öz kardeşleridir" dedi.
"ORDUDAN YETKİLİLER GELİP, YASAL SÜRECİ BAŞLATTI"
Tartışma konusu olan şehit Ayhan Elmacı'nın şehitlik maaşı ve tazminatı ile ilgili olarak konuşurken gözyaşlarını tutamayan Yılmaz, "Şehidin resmi ve yasal anlamda annesi olduğum için, onu bebeklikten gençliğine kadar büyüttüğüm için onun annesi olarak görülmekteyim. Bu yüzden, defninden sonra, Ordu'dan yetkililer gelip annesi olduğum için şehitlik maaşı ve tazminatının verileceğini söylediler ve bana çeşitli evraklar imzalattılar. Gelen ordu mensupları, aile içinde özel durumların kendilerini ilgilendirmediğini söyledi ve resmi olarak kendisini muhatap aldıklarını belirttiler. Şehidimin toprağı halen sıcakken böyle bir tartışma ve polemiğin çıkması ve yaşanmasının acı verici. Böyle bir hakkım varsa bile bunu Ayhan'ın öz kardeşleri için istiyorum. Ben babasına da söyledim. Bu gerçekleşirse oturup konuşuruz. Ben sadece onun kardeşlerinin mağdur olmamasını istiyorum. Ayhan'ın kardeşleri, babasının öz Umut ve Hatice Elmacı'dır. Fakat buna rağmen çocukları ile ilgili bu talebim de reddedildi" diyerek, uzlaşmak istediği halde bu gayretinin de sonuçsuz bırakıldığını iddia etti.
"29 YIL SONRA NASIL OLUYOR DA ORTAYA ÇIKIYOR"
Yılmaz, şehidin öz annesi ve babasına da tepki gösterip, "29 yıl boyunca oğlunu aramamış bir kadın nasıl oluyor da 'Anneyim' diye ortaya çıkıyor? Hiç mi özlemedin? Hiç mi annelik duygun yok? Neden hiç aramadın? Parası için şimdi ortaya çıkmayın. Bu kadar düşmeyin. Şehidimi toprağa vereli daha 21 gün oldu. Toprağı bile daha soğumamışken, herkes paranın peşine düştü. 29 yıl çocuğunu aramayan anneyi, baba şimdi parayı alabilmek için ortaya çıkarıyor. Beni şehidimin parasını alıp, onlara vermem için tehdit ediyorlar. Ben tek bir şey söyledim: 'Herşey ortaya çıksın, bana düşen payı şehidin iki kardeşine devreceğim" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Üvey anne Zerrin Yılmaz ile röp.
-Babaanne Hatice Elmacı ile röp.
-Amca Ali Elmacı ile röp.
-Baba Salim Elmacı ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber: İZMİR- Kamera: Mücahit BEKTAŞ - Kamuran KIZILBOĞA / İZMİR,
======================================================
Milas'taki lisenin laboratuvarını yenileyen proje
MUĞLA'nın Milas İlçesi'nde, Mercedes- Benz Türk'ün sosyal sorumluluk projesi kapsamında bir lisenin laboratuvarı yenilenip törenle hizmete açıldı.
Mercedes- Benz Türk'ün sosyal sorumluluk projesi olan 'EML'miz Geleceğin Yıldızı' kapsamında, Milas Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin teknoloji laboratuvarı yenilendi. Milas Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Milas Mengerler A.Ş. işbirliğiyle hayata geçirilen projenin açılışı törenle yapıldı. Muğla Valisi Amir Çiçek, Milas Kaymakamı Eren Arslan, Milas Belediye Başkanı CHP'li Muhammet Tokat, kamu kurum amirleri, okul yöneticileri, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri törene katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından konuşma yapan Kaymakam Eren Arslan, "Projemiz kapsamında ülkemizde 31 okul bulunmaktadır. Milas'ımız projeye dahil olan tek ilçedir. Milli Eğitim Bakanlığı ile Mercedes- Benz Türk A.Ş. arasında imzalanan 'EML'miz Geleceğin Yıldızı' projesi kapsamında imzalanan protokol kapsamında Motorlu Araçlar Teknolojisi Alanı yenilenmiş, uygulamalı eğitimi destekleyici donanımla donatılmıştır. Projenin maliyeti yaklaşık 300 bin Euro olup, bu proje ile öğrencilerimiz Mercedes- Benz ekipmanları, eğitim aracı, güncel CBT programlarıyla eğitim alarak uluslararası düzeyde yeterlilik ve sertifika sahibi olacaklardır. Mezun öğrencilerimiz bu sertifikalandırma ile beraber ulusal ve uluslararası düzeyde staj ve iş bulma imkanı kazanacaktır" dedi.
HEM LABORATUVAR HEM DE KAMYON
Mercedes - Benz Türk A.Ş. Eğitim Koordinatörü Raşit Uzunoğlu ise "Proje kapsamında yenilenen Milas Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin teknoloji laboratuvarı, her yıl ortalama 30 öğrencinin tam donanımlı eğitim almasına katkı sunacak. Teknolojik eğitim için özel ekipmanlar ile donatılan okulumuza, üzerinde uygulamalı eğitim gerçekleştirilecek bir kamyon bağışlandı. Mercedes- Benz Laboratuvarları ile eğitimin desteklenmesi ve otomotiv sanayinin servis ve bakım hizmetlerinde ihtiyaç duyduğu kalifiye teknisyenlerin yetiştirilmesi amaçlanıyor" diye konuştu.
Ayrıca okul yöneticileri ve alan öğretmenlerinin Mercedes-Benz Türk A.Ş.'nin ileri teknolojiyle üretilen modelleri, girişimcilik ruhu ve kalite sistemleri konusunda bilgilendirileceğini belirten Uzunoğlu, "Bugüne kadar toplam 25 okulun laboratuvarı yenilendi. 'EML'miz Geleceğin Yıldızı' projesi kapsamında toplam 31 farklı laboratuvar tekrar yapılandırılacak. 'Her işin başı eğitim' prensibini benimseyen Mercedes-Benz Türk, sürdüğü sosyal sorumluluk çalışmaları ile uzun yıllardır Türkiye'nin çağdaş geleceğine katkıda bulunuyor. Hem şirket içinde hem dışında eğitim ve kişisel gelişimin desteklenmesi, Mercedes-Benz Türk'ün sosyal sorumluluk felsefesinin temelini oluşturuyor" dedi.
"ÖĞRENCİ BİLGİDEN MAHRUM KALMASIN"
Muğla Valisi Amir Çiçek ise, eğitim alanında yapılan yatırımların önemli olduğunu fakat öğretmen faktörünün her zaman en üstte yer aldığını dile getirerek, "Hayata geçirilen projeyle bugün okulumuzun laboratuvarı yenilendi. Ben emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Fakat bazen ekipman yeterli olmuyor. Her şey öğrencimizi yetiştirecek öğretmenlerimizin elinde. Öyle öğretmenlerimiz var ki okullara gönderilen eğitim materyallerinin paketini açmıyor. Kırılır, bozulur diye korkuyor. Böyle düşüncelerde olmayın. Kırılsın, bozulsun. Ama öğrenci o bilgiden mahrum kalmasın. Öğrencilerimiz bu laboratuvardan ve sağlanan imkanlardan faydalanarak kendilerini geliştirmeli. Gençlerimiz zeki. Onlara gerekli imkanları sağlayarak ülkemizin gücüne güç katmalıyız" dedi.
Konuşmaların ardından Vali Çiçek ve beraberinde bulunanlar tarafından laboratuvarın açılış kurdelesi kesildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
Açılış töreninden görüntü
Laboratuvar ve kamyondan görüntü
Haber- Kamera: Oktay ÇAYIRLI / MİLAS (Muğla),