Dha Yurt Bülteni-15
Terör mevzileri F-16 ile vurulduHatay'ın Hassa ilçesi Suriye sınırında terör mevzileri, Türk F-16 savaş uçaklarıyla vuruldu.
Terör mevzileri F-16 ile vuruldu
Hatay'ın Hassa ilçesi Suriye sınırında terör mevzileri, Türk F-16 savaş uçaklarıyla vuruldu.
Havanın kararmaya başlamasına yakın saatlerde Türk savaş uçakları, hedefteki yerleri bombaladı. Vurulan terör mevzilerinden yükselen dumanlar, ilçenin birçok noktasından görüldü. Savaş uçakları, daha sonra sınır bölgesinden ayrıldı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Terör mevzilerini vurulma anı
-Vurulan yerden çıkan ateş ve yükselen dumanlar
-F-16 lardan görüntü
Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Erhan TEKTEN-Emrah GÜL/HASSA (Hatay),
================================================
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Birazdan Burseya Tepesi'ni düşüreceğiz (4)
BAŞKOMUTAN ÖNDE GİDECEK, SİZ DE ARKADAN GELECEKSİNİZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Amasya 6'ncı Olağan İl Kongresi'ne katılmak üzere kente geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin düzenlendiği Amasya Kapalı Spor Salonu'nda partililerin tezahüratları eşliğinde kongrenin yapılacağı salona giriş yaptı. Partilileri selamladıktan sonra konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün, Ferhat Şirin'e kavuşmak için bu yalçın kayaları delip su yolu açtığı bu şehrin bugün de büyük ve güçlü Türkiye'ye giden yolun üzerindeki engelleri aşmanın öncülüğünü yapacağına ben inanıyorum. Siz inanıyor musunuz? Maşallah. Biliyorum ki Amasya tek millet, tek barak tek vatan dediğimizde safın en önünde yer alıyor yer almaya devam edecektir. Şimdi soruyorum ülkemizin geleceği, milletimizin huzuru, devletimizin bekası için mücadelenin en ön safında yer almaya hazır mıyız? Maşallah. Geçen komuta kademesine sordum. İhtiyacımız var mı dedim, komuta kademesi dedi ' Henüz yok. Şu anda biz yeteriz' dediler. Şimdi 'ihtiyaç var' dedikleri anda önce genel başkanınız, başkomutan önde gidecek, siz de arkadan geleceksiniz. Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan dedik ya öyle yürüyeceğiz. Onun için durmak yok, yola devamö diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Kardeşlerim az önce rakamları tekrar aldım. 484 terörist ila cehenneme zümera. Şu anda bizim de Özgür Suriye Ordusundan ve Mehmetlerimizle toplamda 20 şehidimiz var. 7'si Mehmedimiz diğerleri de ÖSO'dan. Rabbimiz ne buyuruyor. Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiz. Onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz. Onlar bizi şu anda dinliyorlar: onlar bizi takip ediyorlar. Dolayısıyla biz de onlara layık olmaya çalışacağız. Rabbim onları sevgili peygamberimize komşu yaptı. İnşallah bizleri de aynı makama rabbim layık kılsın. Bu yolda kararlıyız. Bu yolda kararlı yürüyeceğiz. Bizim sözümüz var bu işi başaracağız. Zira biz Afrin'e zevk için gitmedik. Şu anda 3.5 milyon Suriyeli bizim ülkemizde. Ne kadarı döndü geri 130 bin mülteci geri döndü, dönüyor. İnşallah bu Afrin'de halledildiği zaman ne olacak Afrin'e de dönmeye başlayacaklar. İdlib'e de dönmeye başlayacaklar. Bizim gözümüz yok bu topraklarda. Böyle bir derdimiz yok. Biz batının herhangi bir ülkesi değiliz, biz Türk'üz ve Türkiye'yiz ve bu yolculuğa da böyle çıktık böyle yürüyoruz." Bir Amasya türküsünden dizeleri de söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bulguru kaynatırlar, güzeli ağlatırlar, şu Amasya gençleri sinsin oynatırlar. Amasya'nın gençleri bu ülkenin, bu milletin istiklaline ve istikbaline göz dikenlere dünyayı dar etmeye hazır mı? Sizlerde işte bu ruh, heyecan ve azim olduğu müddetçe 7 düvel bir araya gelse ülkemizdeki tek bir çakıl taşını dahi yerinden oynatamaz. Amasya'dan yükselen bu ses varya işte bu ses bırakınız sınırlarımıza yığılan o terörist bozuntularını dünyanın dört bir yanında bize şaşı bakan herkesi tir tir titretiyor. İşte bak az önce komutanla görüştüm Burseya Dağı tamam halloldu. Şimdi oradan bölgeye hakimiyet çok daha rahat olacak. Biz bu güne kadar beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Sadece ve sadece Rabbimizin huzurunda rükuda ve secdede eğildik" dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim nene hatunlarımız Şerife bacılarımız var ve hepside dimdik ayaktaar ve cephedeler. Bu sabah ekranda izliyorum bayan jandamalarımızı. Maaşallah dimdik. Silahları ile beraber baktım ki verilen görevi yerine getiriyorlar. Cephe ise cephe diyorlar. Burası ise burası. Öyle yetiştiler öyle devam ediyorlar. Bizim kimsenin toprağında malında mülkünde ırzında namusunda gözümüz yok. Ancak bizim inancımıza ezanımıza bayrağımıza sınırlarımıza insanımızın can ve mal güvenliğine bir tehdit olduğu zamanda hiç kimse kusura bakmasın gözümüz kimseyi görmez. Kimseden de izin almayız öyle bir şey beklemesinler. Arif Nihat Asya ne diyor 'Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, kız kardeşimin gelinliği şehidimin son örtüsü, ışık ışık dalga dalga bayrağım, senin destanını yazdım senin destanını okuyacağım. Biz hangi destanı okuduğumuzu biliyoruz. Hangi destanı yazacağımızı da biliyoruz. İşte kahraman askerlerimiz dün Fırat Kalkanı bölgesinde destan yazmıştı, bu gün Afrin'de destan yazıyorlar. Yarın sınırlarımız boyunca teröristlerin bulunduğu diğer yerlerde aynı destanı yazacaklar." Yürütülen terörle mücadeleye değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: "Ömründe gerçekten ihtiyaç sahibi, gerçekten masum, mazlum tek bir Kürdün tek bir Arap'ın tek bir Türkmen'i, Afrikalı'nın başını okşamamış elini tutmamış bu güruhun 'savaşa hayır' narası ruhlarındaki ihanetin dışa vurumundan başka bir şey değildir. Bunlar savaşa hayır diyerek aslında zulme evet diyorlar. Aslında bölgenin terör örgütü eliyle işgaline evet diyorlar. Asıl kirlilik budur. Asıl hayır denmesi gereken onursuz duruş budur. İşte onunu için buradan Türk milleti adına bu güruha topunuza da hayır diyoruz. Tıpkı daha önce benzer girişimleri yapanlar olduğu gibi bunları da millet ve devlet olarak hafızamıza kaydediyoruz. Ataların dediği gibi keser döner sap döner gün gelir hesap döner. Türkiye umudun adıdır. En başta operasyon yürüttüğümüz Afrin'deki kardeşlerimiz olmak üzere her yerden gayet müspet haberler alıyoruz. Afrin'de köylerinin askerlerimiz tarafından teröristlerden temizlendiğini duyan bölge halkı 'Türkler geldi artık güvendeyiz' diyor. Tarih yeniden ayağa kalkıyor. Türkler geldiği zaman oraya adalet gelir, oraya güven gelir, oraya hizmet gelir tarih böyle ayağa kalktı."
Görüntü Dökümü:
---------------------------
-Salondan detay
-Partililerden detay
-Salona asılan afişlerden detay
-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partilileri selamlaması
-Detaylar
Haber-Kamera: yaprak KOÇER-Sinan HARMANCI/AMASYA,
===============================================
CHP'li Özel'den İsmet İnönü eleştirilerine yanıt
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, partisinin Manisa İl Kadın Kolları Kongresi'nde yaptığı konuşmada,
2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye 'millet düşmanı' diyen AK Parti eski Rize Milletvekili Lütfi Çırakoğlu'na tepki gösterdi. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Şimdi birisi çıkıp İnönü'ye laf ediyorsa, '2. Dünya Savaşı'na niye girmedi' demektir. 'O savaşa girmeyipte Türkiye'yi neden bölük pörçük ettirmedi' demektir. 'Bir takım hayallerin peşine düşüp de Paris Antlaşması'na gidipte bu ülkenin topraklarını kaybetmedin' demektir. Biz burada ne geçmişteki Abdülhamid'e laf söyleriz ne de işgal zamanındaki tüm olumsuz tavrına rağmen Vahdettin'e. Laf söylemeye kalkacak olursak, İsmet İnönü'ye 1 söylenecekse Vahdettin'e 100, Abdülhamid'e 1000 söyleriz. Atatürk'e söylenecekse Vahdettin'e 500 bin, Abdülhamid'e 5 milyon söylenir" diye seslendi.
CHP Manisa İl Kadın Kolları 13. Olağan Seçimli Kongresi Pazarcılar Odası Konferans Salonu'nda yapıldı. CHP Manisa İl Kadın Kolları Başkanlığı görevini 2 yıldır yürüten Zühre Karabulut'un tek aday olduğu kongreyi, CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel'in yanı sıra CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, ilçe başkanları ile çok sayıda partili izledi. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek
şunları söyledi:
"Dünyanın hiçbir yerinde kurucu babalara ve kadrolara laf edilmez. Amerika'da kimse çıkıp, Amerika'nın kurucu kadrolarına ne Cumhuriyetçiler, ne de demokratlar laf etmez. Fransa'da hiçbir lider ne Cumhuriyetçiler ne karşısındakiler, Almanya'da hiçbir lider kurucu kadrolarına laf etmezler. Geçmişteki kuruluş değerlerine herkes saygılıdır. Ama bugün geldiğimiz noktada dinin ve kinin sahibi, talimat vermiş yeni bir tarih yazıyor. Cumhuriyet ile, Atatürk ile İsmet Paşa ile sorunu olan bir nesil yetiştirmeye çalışıyor. Buna karşı görev hepimizin. Adalar meselesi var. Çıkmış diyor ki, 'Adaları siz kaybettiniz.' Buradan kendine meydan okuyoruz. Hangi düzeyde istiyorsanız. Cumhurbaşkanıyla yani AK Parti Genel Başkanı'yla bizim genel başkanımız. AK Parti'den hangi grup başkanvekili, hangi bakan olursa olsun, milletvekillerimizle milletvekili, il başkanımızla il başkanı, çıkalım Lozanı da, Kurtuluş mücadelesini de, Atatürk'ü de, Vahdettin'i de, Abdulhamid'i de açık açık tartışalım. Açık açık konuşalım. Hodri meydan diyoruz."
"İKİ İNÖNÜ YOK"
Özel konuşmasında partililere İsmet İnönü hakkında bilgi de vererek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhuriyet asla ve asla kendinden önceki dönemi reddetmedi, küçümsemedi, lanetleştirmedi, şeytanlaştırmadı. Cumhuriyet, Osmanlı'nın borcunu devraldı. Yıllarca Düyun-u Umumiye'de borçlarını ödedi. Kendinden öncekilere laf söylemedi. Ama bugün Abdulhamid'i, Sultan Abdülhamid Han'ı anlat anlat ondan sonra git İnönü'ye laf et. O zaman karşına çıkarlar şunu sorarlar. Derler ki Abdülhamid 33 yıl boyunca donanmayı Haliç'e zincirledi mi, zincirlemedi mi? Boğazlara neden çıkmıyor dendiğinde, 'İngilizler ve Fransızlar ile ilişkimiz bozuluyor. Güçlü donanma istemiyorlar' dedi mi demedi mi? O donanma yokken başka Kıbrıs, Libya, Mısır ve Ege'deki bütün adaların kontrolü Osmanlı'dan İtalyanlar'a, Fransızlar'a ve başka devletlere geçti mi geçmedi mi? Şimdi sen Abdülhamid'in bu yaptıklarını görmeyeceksin. İnönü, Atatürk, İsmet Paşa ve tüm Cumhuriyet kadroları, Sevr'i yırtarak suratlarına vuracak yerine Lozan'ın yapmıştır. Lozan ki bu ülkenin topu senedidir. İsmet Paşa, Lozan ile bütün sınırları yedi cihana belletmiştir. Onların savaşı kaybettiğini bağımsız Türkiye'nin sınırlarını bütün düşmanlara belletmiş ve altına imza attırmıştır. O sırada Abdulhamid'in kaybettiği, terkettiği adalardan önemli bir kısmı o dönemde İtalya'da kalacaktır. Ama devamında Türkiye Misak-i Milli sınırlarını ve kendisine Gökçeada ve Bozcaada ile egemenliği tanımlanmayan adalar bırakarak da 12 ada dışındaki kendisine tehdit olma riskini ortadan kaldıracaktır. Ama tutup bunların hiç birini görmeyeceksin. Sanki 2 İnönü var. Yunanistan'a gidip Lozan'ı uygulamıyorsunuz. 'Yunanistan'ta müftümüzü kendimiz seçmemiz lazım' derken sanki o İnönü, Recep Tayyip Erdoğan'ın inandığı İnönü. Ama buraya gelip adalar konusunda şeytanlaştırdığı İnönü başka bir İnönü. 2 İnönü yok. Bu ülkenin topraklarını kazanan, savaş meydanlarında kazanıp masa başında tescil ettiren İsmet İnönü bu ülkenin en önemli değerlerinden birisidir. Atatürk'ün yol arkadaşıdır. Bizimde canımızdır. Ona laf söyleyeninde ellerimiz iki yakasındadır."
"İNÖNÜ'YE 1 SÖYLENECEKSE, VAHDETTİN'E 100, ABDÜLHAMİD'E BİN LAF SÖYLERİZ"
CHP'li Özel, İsmet İnönü ile ilgili yapılan eleştirilere de sert bir şekilde cevap vererek, "Şimdi birisi çıkıp İnönü'ye laf ediyorsa, '2. Dünya Savaşı'na niye girmedi' demektir. 'O savaşa girmeyipte Türkiye'yi neden bölük pörçük ettirmedi' demektir. 'Bir takım hayallerin peşine düşüp de Paris Antlaşması'na gidipte bu ülkenin topraklarını kaybetmedin' demektir. Biz burada ne geçmişteki Abdülhamid'e laf söyleriz ne de işgal zamanındaki tüm olumsuz tavrına rağmen Vahdettin'e. Laf söylemeye kalkacak olursak, İsmet İnönü'ye 1 söylenecekse Vahdettin'e 100, Abdülhamid'e 1000 söyleriz. Atatük'e söylenecekse Vahdettin'e 500 bin, Abdülhamid'e 5 milyon söylenir. Ama CHP anlayışında geçmişine küfür etmek yoktur. Küfreden namussuzlara da hesap sormak vardır" diye konuştu.
"SURİYELİLER'İN ÜLKESİNE GERİ DÖNMESİ GEREKİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'deki Suriyeliler'in topraklarına geri gönderilmesiyle ilgili sözlerini de eleştiren Özel, şöyle konuştu: "Kemal Kılıçdaroğlu'nun 4- 5 yıldır söylediği ve senin üstünde tepindiğin konuda bugün dönüyorsun diyorsun ki; 'Suriyeliler'i evine yollayacağım.' Dönüp, dönüp, 'Aldatıldım, kandırıldım, yanlış yaptım' diyor. Şimdi kendinizle gurur duyun. Siz öyle bir partinin mensuplarısınız ki, bugüne kadar hiç aldanmadınız bugüne kadar da hiç aldatmadınız. Elbetteki gitmeleri gerekir. Ülkelerinde savaşın bitmesi gerekir. O ülkenin yaşanacak bir hale dönüşmesi gerekir. Bütün Suriyeliler'in kendi istedikleri takdirde kendi memleketlerine gidip vatanlarına kavuşması gerekir. Önce oradaki huzuru boz. Bu kadar Suriyeli'yi getir. Onları vatandaş yapma üzerinden hesap yap. Hesap tutmayınca da 'Hadi bakalım Suriyeliler'i geri yollayım' de. CHP mültecilere karşı değildir. Ancak mülteci yaratan politikalara, başta savaş, iç karışıklık, terör ve mülteci yaratan ayrımcılık yaratan politikalara karşıyız. Buradaki mültecilerimizi kardeşimiz olarak göğsümüze basıyoruz. 4 yıl söylediğimiz ve bugünde Tayyip Erdoğan'ın geldiği noktayı biliyoruz. Suriye'de barış sağlanacak. Suriyeli kardeşlerimiz barış içerisinde ülkelerine dönecektir. Suriye'deki savaşın ve yaşananların sorumlusu Tayyip Erdoğan, tarihi hatasını bugün gördüyse sakın söylem üstünlüğünü ona bırakmayın. CHP olarak Atatürk'ün söylediği, 'Yurtta Barış Cihanda Barış' sözüne inanırız. Biz de ordumuzun sonuna kadar arkasındayız. Ama barış ve barış yolunun çözümlerini savunuyoruz. İyi ki CHP, ve örnek aldığımız liderimiz var."
"KARABULUT, GÜVEN TAZELEDİ"
Konuşmaların ardından kongrede il kadın kolları başkanlığı seçimi için delegeler oy kullandı. 302 delege sandığa gitti. Kullanılan oyların
tamamını alan mevcut başkan Zühre Karabulut, güven tazeleyip, bir dönem daha başkanlığa seçildi. Karabulut'un başkanlığındaki yeni yönetim kurulu, Cemile Bora, Sultan Çağlar, Gülnur Demir, Behiye Gümüş, Naime Karabağ, Şerife Süheyla Öz, Havva Tunç, Gülnur Türen, Dudu Uysal, Nuriye Ülger, İkbal Yeraltı ve Neşe Yıldız'dan oluştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Kongreden görüntü
-CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in konuşmasından görüntü
-CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer'in konuşmasından görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber -Kamera: İlker KILIÇASLAN / MANİSA,
===============================================
Bebek arabasında yanan 2 yaşındaki Ahmet'in tedavisi için kampanya başlatıldı
Eskişehir'de bebek arabasında çıkan yangında alevler arasında kalarak yaralanan 2 yaşındaki Ahmet Sevinç'in ameliyat masraflarını karşılanması için kampanya başlatıldı.
Erenköy Mahallesi'nde 7 önce meydana gelen olayda Atilla Sevinç ve Fatma Sevinç'in çocukları olan Ahmet Sevinç, bebek arabasındayken Down sendromlu olan 13 yaşındaki akrabasını çakmakla oynarken bebek arabasını tutuşturdu. Yakınlarının olayı fark etmesi üzerine alevler arasında yaralı olarak kurtarılan Ahmet Sevinç Eskişehir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Uzun süre aldığı hastaneden taburcu edilip evine götürülen Ahmet Sevinç'in sağlığına kavuşması için özel ameliyatlar geçirmesi gerektiği belirtildi. Eskişehir Odunpazarı Dernekler Platformu, Ahmet Sevinç'in ameliyat masraflarının karşılanması için kampanya başlattı. Platform yetkilileri, Prof. Dr. Mehmet Mutaf ile 2 yaşındaki Ahmet bebek için görüştü. Bodrum'da özel kliniği olan Prof. Dr. Mutaf ve ekibi tarafından yapılacak ameliyatlar için 170 bin liraya ihtiyaç olunduğu belirtildi. Odunpazarı Dernekler Platformu Onursal Başkanı, Ak Parti Eskişehir Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan, 2 yaşındaki Ahmet Sevinç'i evinde ziyaret etti. Doğan, Ahmet'in tedavisiyle ilgili olarak gazetecilere şu açıklamayı yaptı: "Ahmet, yaşadığı olay sonucuna 11 ayrı ameliyat geçirdi. Hayata tutunması sağlandı. Ama Ahmet'in geleceğe daha umutla bakması adına özel ameliyatlar geçirmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu süreçte Ahmet'in tüm hemşerilerimizin yardımına ihtiyacı var. Ahmet'in babası hurdacılık ile yaşamını sürdürüyor. Bizler, ailemizin 3 ayrı ameliyatının birinci ameliyat ücretini işadamlarımız vasıtasıyla bir şekilde temin ettik. Şimdi geriye kalan süreci ve 2 ameliyatı planlamak adına da bir takım ihtiyaçlarımız var. Bu ihtiyaçlarımızı gidermek adına da tüm duyarlı hemşerilerimizi Ahmet'e ve ailesine yardım davet ediyoruz. İnşallah bu duyarlılığı tüm hemşerilerimiz gösterecektir. Ahmet'in yaşama tutunmasına ve bundan sonra hayata daha güçlü tutunmasını sağlayacağız. Ahmet şuan gece uyuyamıyor, göz kapakları olmadığı için. Gözleri açık ve dolayısıyla gözlerini kaybetme riski ortada. Yine ellerinden kaynaklı sıkıntılar var ve bileklerinden ellerini kaybetme riski var. Bunu Türkiye'de yapabilen birkaç hoca var. Bunlardan bir tanesi Bodrum'daki Prof. Dr. Mehmet Mutaf hoca. Kendisi bize çok yardımcı oldu. Ailemiz ile birlikte Bodrum'a gittik. Arkadaşlarımız Bodrum'da aile ile beraber hocamıza gittiler, göründüler ve dediğim gibi 3 ayrı ameliyat gerektiği söylendi. Hayata tutunması adına bu ameliyatları gerçekleştireceğiz. Biz de bunun için gayret ediyoruz. Ahmet hepimizin evladı. İnşallah Ahmet'e hep beraber sahip çıkacağız.""Anne Fatma Sevinç de "Yıllarca bir çocuğumuz olsun diye uğraştık. Allah bize Ahmet'i verdi. Sonra da bu olay başımıza geldi. Ahmet gece uyuyamıyor. Gözleri açık kalıyor. Devletimizden ve vatandaşlarımızdan Ahmet'in sağlığına kavuşabilmesi için yardım istiyorum" dedi. Ahmet Sevinç için Ziraat Bankası'nda açılan TR52000100231084405260 nolu hesaba yardımda bulunulabilineceği belirtildi.
Görüntü dökümü:
-----------------------
-Küçük Ahmet'in evde yaralanmasına neden olan 13 yaşındaki down sendromlu akrabası olan kızla birlikte,
-Ahmet'in tek çekilen görüntüsü,
-Ahmet'in annesinin kucağında,
-Ak Parti İlçe Başkanı Volkan Doğan'ın konuşması,
-Ahmet'in tek çekilmiş görüntüsü
Haber-Kamera: ESKİŞEHİR,
===============================================
Gaziantep'te boş arazide bebek cesedi bulundu
Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde, boş araziye bırakılan ve 1 günlük olduğu tahmin edilen erkek bebek cesedi bulundu.
Olay, öğle saatlerinden sonra Yavuz Selim Mahallesi'nde meydana geldi. Çelikhan Caddesi'ndeki boş arazide oynayan çocuklar, bebek cesedi görünce ailelerine haber verdi. Ailelerin ihbarıyla bölgeye polis ve sağlık görevlileri sevk edildi. İhbarla boş araziye gelen polis, çevrede güvenlik önlemi alırken, sağlık görevlileri de erkek bebeğin 1 günlük olduğunu ve yaşamını yitirdiğini belirledi. Bebeğin cenazesi, otopsi için Nurdağı Devlet Hastanesi'nin morguna götürüldü. Polis, bebeği araziye bırakan kişi ya da kişilerin belirlenmesi için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Olay yeri
Polislerin incelemeleri
Sağlık ekiplerinin müdahalesi
Vatandaşlarla röp.
Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 150 MB
Haber-Kamera: Ramazan TUNCER/GAZİANTEP,
====================================================
İşitme engelliler için işaret dilini öğreniyorlar
Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, işitme engelli bireylerle iletişim kurabilmek amacıyla düzenlenen İşaret Dili Kursu yoğun ilgi görüyor. Kurs eğitmeni Şermin Taşpınar,"Onların zaten kendi aralarında iletişimi var. Biz, onlarla anlaşmak istiyorsak, işaret dilini öğrenmeliyiz diye düşünüyorum" dedi.
Ayvalık'ta Halk Eğitim Merkez Müdürlüğü tarafından İşaret Dili Kursu açıldı. Perşembe ve Cuma günleri gerçekleştirilen kursa katılan 20 kursiyer, eğitmen Şermin Taşpınar'dan işaret dilini öğreniyor. Aralarında anne ve babası işitme engelli olan, küçükken işitme engelli olan ve zaman içinde iyileşen kişilerin yanı sıra, Halk Eğitim Merkezi bünyesinde engelli öğrencilere el sanatları öğreten usta öğretici, engelli bireylere yönelik çalışmalar yapmak için yeni kurulan Kanatsız Melekler Derneği Başkanı, Özel Engelli Merkezi eğitmenlerinin yanı sıra, ev hanımı ve cami müezzini de bulunuyor.
'BU BİR SORUMLULUKTUR'
Kursiyerlere, 120 saat süreli verilen kursta birinci seviye eğitim kapsamında, kutlama, tebrik, yakın çevre aile, eğitim, yiyecek ve içecekler, parmak alfabesi öğretiliyor. Kursa katılanlar işitme engelli bireylerin hatırını sorabilecek ve hafif düzeyde iletişim kurabilecek duruma geliyor. Kurs öğretmeni Şermin Taşpınar (28), "Çeşitli konu başlıklarımız var. Başta işitme engelli ile karşılaştığımızda nasıl tanışır, nasıl hal, hatır sorarız konusu var. Üç ay sonunda hafif düzeyde iletişim kurabilecek düzeyde kursumuzu noktalıyoruz. Herkesin işaret dili öğrenmesi gerekiyor. Bu vakit öldürmekten öte bir sorumluluktur. Vicdan sahibi herkesin bunun öğrenmesi gerekiyor ö dedi.
"İŞARET DİLİ, MİMİKLERDEN, BEDEN DİLİNDEN OLUŞUYOR"
Eğitimin çok zor olmadığını belirten Taşpınar,"Herkes konuşurken beden dilini, mimiklerini kullanıyor az çok. İşaret dili de mimiklerden tiyatrodan ve beden dilinden oluşuyor. Yani bu işin içine girmeniz yeterli.Herkesi işitme engellilerin dünyasına davet ediyorum. Çünkü işitme engelliler duyan ve konuşulabilen insanlar tarafından anlaşıldıklarını gördükleri zaman çok mutlu oluyorlar ve siz de bu mutluluktan nasipleniyorsunuz" diye konuştu. Kursiyerlerden özel eğitim öğretmeni Büşra Altınel, Bir öğretmen olarak tüm branş öğretmenlerinin işaret dilini öğrenmesi gerektiğini söyledi. En küçük kursiyer 9 yaşındaki öğrenci Yiğit Değim ise annesiyle birlikte geldiği kursa merakının arttığını ve artık işaret dilini konuşabildiğini ifade etti. Ev hanımı Mehtap Onbaşı da, daha önce oturdukları mahallede işitme engelli biri olduğunu, bu dili bilmediği için yardım edemediğini söyleyip, "İşitme engelli vatandaşlarımıza yardım etmek için bu kursa katıldım. Evde boş oturacağıma bir şeyler öğreniyorumö diye konuştu. Öğrenci olan kursiyer Enbiye Sarığlu ise "Dışarıda bir işitme engelli ile karşılaştığımda yardım etmek istiyordum. Nasıl biz sizinle şu an anlaşabiliyorsak onlarda bizi anlayabilir. Herkes işaret dilini öğrenmeliö dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Kurtaki eğitimden görüntüler.
-Kursa katılanlarla röp.
Haber-Kamera: Kadri KAYA / AYVALIK (Balıkesir),