Haberler

Dha Yurt Bülteni - 1

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)O BABA, EŞİ VE KIZINI ÖLDÜRÜP, İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDUMANİSA'nın Alaşehir İlçesi'nde hurdacılık yapan Himmet Aktürk'ün tecavüz edip öldürdükten sonra gömdüğü üzüm bağında günler süren aramaların ardından cesedi bulunan 4 yaşındaki Irmak Kupal'ın babası Bilal Kupal, bilinmeyen bir...

1)O BABA, EŞİ VE KIZINI ÖLDÜRÜP, İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU

MANİSA'nın Alaşehir İlçesi'nde hurdacılık yapan Himmet Aktürk'ün tecavüz edip öldürdükten sonra gömdüğü üzüm bağında günler süren aramaların ardından cesedi bulunan 4 yaşındaki Irmak Kupal'ın babası Bilal Kupal, bilinmeyen bir nedenle tartıştığı eşi 27 yaşındaki Suriye Kupal ve diğer kızı 10 yaşındaki Ayşe Kupal'ı bıçaklayıp öldürdü. Cinnet getiren Bilal Kupal daha sonra kendisini göğüs ve karnından bıçakla yaralayıp intihar girişiminde bulundu. Hastaneye kaldırılan Bilal Kupal'ın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Olay, bugün saat 19.00 sıralarında Fatih Mahallesi'nde meydana geldi. Geçen 14 Ekim'de ortadan kaybolan ve hurdacılık yapan Himmet Aktürk'ün katıldığı televizyon programında tecavüz edip öldürdükten sonra üzüm bağına gömdüğünü itiraf ettiği 4 yaşındaki Irmak Kupal'ın babası Bilal Kupal, henüz bilinmeyen nedenle eşi Suriye Kupal'la tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine cinnet getiren Bilal Kupal önce eşini daha sonra da diğer kızı Ayşe Kupal'ı bıçakla yaraladı. Bilal Kupal ardından bıçağı kendi göğsü ve karnına sapladı.

Gürültüleri duyan mahalle sakinleri durumu polise bildirdi. İhbar üzerine gelen polis eve girdiğinde Kupal ailesini yerde kanlar içerisinde buldu. Eve gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde anne Suriye Kupal ile kızı Ayşe Kupal'ın öldüğünü belirlendi. Ağır yaralı olan Bilal Kupal, sağlık ekiplerinin yaptığı müdahalenin ardından ambulansla Alaşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Kupal'ın hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi.

Olayın ardından evde incelemeler devam ederken, olay yerine gelen Kupal ailesinin yakınları sinir krizi geçirdi. Suriye Kupal ve kızının cansız bedenleri savcının incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi.

OLAYI UNUTSUNLAR DİYE EV HEDİYE EDİLMİŞTİ

Bu arada olayın gerçekleştiği ev, kısa bir süre önce Manisalı bir işadamı tarafından ailenin Irmak bebeğin acısını unutması ve o çevreden uzaklaşması için hediye edilmişti. Olayla ilgili soruşturma sürüyor

Görüntü Dökümü

------------------------------

Olay yerinden görüntü

Ekiplerin çalışmasından görüntü

Ailenin yakınlarından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Nurettin DOĞAN/ALAŞEHİR (Manisa),

21.02.2017 - Haber Kodu : 170221247

21.02.2017 - Haber Kodu : 170221262

==================================================

2)ŞEHİDİN ÖZ VE ÜVEY ANNESİ ARASINDA TAZMİNAT TARTIŞMASI

SURİYE'de sürdürülen Fırat Kalkanı Harekatı'nda, terör örgütü DEAŞ'ın Türk birliğine yönelik saldırısında yaklaşık bir ay önce şehit olan 29 yaşındaki piyade uzman çavuş Ayhan Elmacı'nın devlet tarafından ödenecek olan tazminatı, öz annesi ile üvey annesi arasında tartışmaya neden oldu. Yasa gereği, tazminatın bir bölümü baba Salim Elmacı'ya, diğer bölümü ise nüfusta anne adı olarak kayıtlı olan üvey anne Zerrin Yılmaz'a verilecek. Ancak şehidin öz annesi de tazminatta hakkı olduğunu ileri sürdü. Suriye sınırının teröristlerden temizlenerek güvenli hale getirilmesi için geçen 24 Ağustos'ta başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'na katılan Türk askerlerinin bulunduğu Suriye'nin El Bab bölgesindeki birliğe, DEAŞ'lı teröristler geçen 29 Ocak'ta saldırı düzenledi. Saldırıda piyade uzman çavuş Ayhan Elmacı şehit oldu, 2 asker yaralandı. 2013 yılında göreve başlayan şehit Elmacı İzmir'in Menderes İlçesinde toprağa verildi. Yaklaşık bir ay sonra, şehidin tazminat ve maaşı öz ve üvey anneler arasında tartışmaya neden oldu. Buna göre, şehit Ayhan Elmacı'nın küçük yaşta öz annesi Cennet Özgüleç tarafından terk edilince, o sırada askerde olan baba Salim Elmacı, Zerrin Yılmaz ile ikinci evliliğini yaptı. Salim Elmacı, oğlu Ayhan Elmacı'nın kimliğine de annesi olarak Zerrin Yılmaz'ın adını yazdırdı. Ancak 2006 yılında Zerrin Yılmaz ile Salim Elmacı boşandı. Şehit Elmacı'yı ise küçüklüğünden bu yana babaannesi ile dedesi büyüttü, ihtiyaçlarını onlar karşıladı.

TAZMİNATIN BİR ÖLÜMÜ ÜVEY ANNEYE

Şehidin tazminat ve maaşının bir bölümü yasa gereği kimliğinde anne ve babası olarak görünen kişiler arasında bölüştürülecek. Ancak, şehidin öz annesi bu duruma tepki gösterdi. Öz anne ile üvey anne arasında tazminat ve maaşla ilgili 'Hak' tartışması çıktı.

BABAANNE: BÜYÜTEN BENİM

Şehidin babası Salim Elmacı, amcası Ali Elmacı (43), babaannesi Hatice Elmacı (84) Bulgurca 6801 Sokak'taki kiralık evde yaşıyor. Şehit Elmacı'yı küçüklüğünden bu yana yetiştiren babaanne Hatice Elmacı, "Ayhan el kadar çocuktu annesi tarafından terkedildiğinde, bu yaşa kadar biz baktık. Ama ne yapayım, Allah aldı. Devlet maaşı, çocuğun bir kez elinden tutmayan üvey annesine verdi. Bakan büyüten biziz ama bize hak tanınmadı. Evimiz yok, kirada oturuyoruz. Ev almak için gitti oraya, 'Gideyim ev alayım, siz de rahat edin. Bir de evlenirim" dedi. Buradayken fabrikada çalışıyordu, iyi kötü maaşı vardı, gitmesini istemedim ama dinlemedi beni. Kara topraklardan aldı evi. Biz devletten yardım bekliyoruz, vermezse de yapacağımız bir şey yok. Ben hem Salim'in hem de Ayhan'ın anneliğini yaptım. Üvey annesi şimdi tazminattan pay istiyormuş, ne hakkı var da istiyor anlamış değilim. Sadece Ayhan okula gidebilsin diye kimliğine üvey annesinin adı yazıldı. Ne bilelim böyle olacağını. '3 güne kadar geleceğim, dedem öldü göremedim, sen ölme göreyim' diyordu, izine gelecekti kara toprağa verdik. Ayhan'ımı bu yaşa kadar ben büyüttüm. Şu an oturduğumuz ev kira, şimdi de satılığa çıkartıldı. Biraz müsaade istedik, o nedenle satılmıyor. En azından bu evi alabilecek destek bekliyoruz" dedi.

AMCA ELMACI: ŞEHİT ODASI YAPTIRMAK İSTİYORUZ

Amca Ali Elmacı, "Bizim amacımız bu evi alıp yaşamımızı sürdürmek. Ayhan'ın da niyeti oydu, burayı alacaktı. Ama bu olmadı. Hiç olmazsa bu evi alabilirsek, bir odasına şehidimizin odasını yaptırırız" diye konuştu.

BABA ELMACI: HAK ÖZ ANNEYE VERİLMELİ

Baba Salim Elmacı ise tazminat ve maaştan alması gerekenin şehidin öz annesi olduğunu savunup, "Ayhan, ev alıp sonrasında da evlenmeyi düşünüyordu. İlk eşimle aramızda resmi nikah yoktu. Ben askerdeyken Ayhan'ın annesi başkasıyla evlenince oğlum ortada kaldı. Askerden gelince ikinci evliliğimi yaptım. Mecburen çocuğun okula gidebilmesi için kimliğini çıkartırken ikinci eşimin üstüne kaydını yaptırdık. Sonraki süreçte ikinci eşimle de boşandık. Ayhan küçüklüğünde annem ve babamın yanında kaldı. Bence doğru olan tazminatın üvey anneye değil de öz anneye verilmesidir. Benim bir beklentim yok, ama tazminat ikiye bölünecekse diğer payın öz anneye verilmesi gerekiyor. Oturduğumuz ev kiralık ve satılacak, biz de başka bir eve kiraya çıkacağız" dedi.

"KIRKI BİLE DOLMADAN BÖYLE TALEPTE BULUNULMASI ÇOK ACI"

Tire'de oturan üvey anne Zerrin Yılmaz ise şehidin daha 21 gün önce toprağa verildiğini ve kırkı bile dolmadan şehit maaşı ve tazminatı ile ilgili olarak biyolojik annesi Cennet Özgüleç tarafından talepte bulunulmasının çok acı olduğunu söyledi. Şehidin, babası ile evlendiğinde henüz 1.5 yaşında olduğunu belirten Yılmaz, "Babasının ilk evlendiği biyolojik annesi ile resmi bir evlilik olmadığı için onun kimliği bile yoktu. Ailesi annesi olarak beni kimliğe yazdırmak istedi, severek kabul ettim. Onu bebekken alıp, büyüttüm ve çocuğum gibi gördüm. Allah var, O da beni annesi olarak gördü ve çok sevdi. Sonradan iki çocuğum oldu. Umut ve Hatice Elmacı, şehidimin öz kardeşleridir" dedi.

"ORDUDAN YETKİLİLER GELİP, YASAL SÜRECİ BAŞLATTI"

Tartışma konusu olan şehit Ayhan Elmacı'nın şehitlik maaşı ve tazminatı ile ilgili olarak konuşurken gözyaşlarını tutamayan Zerrin Yılmaz, "Şehidin resmi ve yasal anlamda annesi olduğum için, onu bebeklikten gençliğine kadar büyüttüğüm için onun annesi olarak görülmekteyim. Bu yüzden, defninden sonra, Ordu'dan yetkililer gelip annesi olduğum için şehitlik maaşı ve tazminatının verileceğini söylediler ve bana çeşitli evraklar imzalattılar. Gelen ordu mensupları, aile içinde özel durumların kendilerini ilgilendirmediğini söyledi ve resmi olarak kendisini muhatap aldıklarını belirttiler. Şehidimin toprağı halen sıcakken böyle bir tartışma ve polemiğin çıkması ve yaşanması acı verici. Böyle bir hakkım varsa bile bunu Ayhan'ın öz kardeşleri için istiyorum. Ben babasına da söyledim. Bu gerçekleşirse oturup konuşuruz. Ben sadece onun kardeşlerinin mağdur olmamasını istiyorum. Ayhan'ın kardeşleri, Umut ve Hatice Elmacı'dır. Fakat buna rağmen çocukları ile ilgili bu talebim de reddedildi" diyerek, uzlaşmak istediği halde bu gayretinin de sonuçsuz bırakıldığını iddia etti.

"29 YIL SONRA NASIL OLUYOR DA ORTAYA ÇIKIYOR"

Zerrin Yılmaz, şehidin öz annesi ve babasına da tepki gösterip, "29 yıl boyunca oğlunu aramamış bir kadın nasıl oluyor da 'Anneyim' diye ortaya çıkıyor? Hiç mi özlemedin? Hiç mi annelik duygun yok? Neden hiç aramadın? Parası için şimdi ortaya çıkmayın. Bu kadar düşmeyin. Şehidimi toprağa vereli daha 21 gün oldu. Toprağı bile daha soğumamışken, herkes paranın peşine düştü. 29 yıl çocuğunu aramayan anneyi, baba şimdi parayı alabilmek için ortaya çıkarıyor. Beni şehidimin parasını alıp, onlara vermem için tehdit ediyorlar. Ben tek bir şey söyledim: 'Herşey ortaya çıksın, bana düşen payı şehidin iki kardeşine devreceğim" dedi.

Görüntü Dökümü

---------------------------

-Üvey anne Zerrin Yılmaz ile röp.

-Babaanne Hatice Elmacı ile röp.

-Amca Ali Elmacı ile röp.

-Baba Salim Elmacı ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber: İZMİR- Kamera: Mücahit BEKTAŞ - Kamuran KIZILBOĞA / İZMİR,

======================================================

3)BAKAN YARDIMCISI'NIN TOPLANTI YAPTIĞI OTELİN YAKINLARINDA PATLAYICI BULUNDU

İÇİŞLERİ Bakan Yardımcısı Sabahattin Özdemir'in, Mardin'de toplantı yaptığı otelin yakınlarında bulunan karayolu kenarındaki su tankerinin arkasına tuzaklanmış 50 kilo ağırlığında TNT patlayıcı bulunarak imha edildi. Patlayıcının tuzaklandığı yerde daha önce de meydana gelen patlamada, 1 asker şehit olmuş, 5 asker de yaralanmıştı.

Mardin Emniyet Müdürlüğü'nü arayan bir kişi, otogarın karşısında bulanan Kamor yolunda patlayıcının tuzaklandığını söyledi. İhbarı değerlendiren güvenlik güçleri, Kamor yolunda yol kenarında bulunan su tankerinin arkasına tuzaklanan patlayıcı düzeneğini tespit etti. Olay yerinde bulanan polis ekipleri, çevrede güvenlik önlemi aldıktan sonra, bomba imha ekipleri patlayıcıyı etsiz hale getirmek için çalışma başlattı. Düzeneği etkisiz hale getirilen patlayıcı bomba imha ekiplerince olay yerinden alınıp götürülürken, patlayıcının sıkıştırılmış 50 kilo ağırlığında TNT olduğu belirtildi.

Bomba imha ekiplerinin yaptığı çalışmaların sona ermesinin ardından karayolu trafiğe tekrar açıldı.

Referandumda alınacak güvenlik önlemleri çalışmaları hakkında Mardin'de bulunan İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Özdemir'in toplantı yaptığı otel, patlayıcını bulunduğu yere yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta olduğu öğrenildi. Kamor yolunda PKK'lılar tarafından 2 Aralık 2015 tarihinde tuzaklanan el yapımı patlayıcı, askeri aracın geçişi esnasında infilak ettirilmiş ve patlamada, 1 asker şehit olmuş, 5 asker de yaralanmıştı.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Yoldan görüntü

-Alınan güvenlik önlemleri

-Bomba imha uzman ekiplerin çalışmaları

-TNT'nin etkisiz hale getirilmesi

-Bekleyen araçlar

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

=====================================================

4)'SUDAN SEBEPLE' SPOR SALONUNA ATEŞ AÇTILAR

ANTALYA'da spor salonu işletmecisinin yeni üyelerden içtikleri suyun parasını peşin istemesi tartışmaya neden oldu. Salonu terk eden yeni üyeler, iddiaya göre bir süre sonra geri gelerek pompalı tüfekle salona ateş açtı.

Olay, Kepez İlçesi Yeşilırmak Caddesi üzerindeki bir spor salonunda gece yarısı meydana geldi. Spor salonuna yeni kaydolan bir kişi, akşam saatlerinde dolaptan bir şişe su alıp içmek istedi. İçeceklerin ücretini peşin aldıklarını ve parasını ödeyip öyle alması gerektiğini söyleyen spor salonu işletmecisi 31 yaşındaki Aydın Çetintaş ile yeni üye arasında tartışma çıktı. Eski üyelerden paranın peşin istenmediğini söyleyip, duruma tepki gösteren yeni üye ve arkadaşları, iddiaya göre Çetintaş'ı tehdit ederek salonu terk etti. Kapanış saatine yakın tekrar salonun önüne gelen kişi ya da kişiler, pompalı tüfekle salona 5 el ateş ettikten sonra kaçtı.

Salonun giriş kısmındaki camlar tamamen kırılırken salonun boş olması olması nedeniyle yaralanan olmadı. Olay yerine gelen polis ekipleri eşkalini belirlediği zanlıları yakalamak için çalışma başlatırken olay yeri inceleme ekipleri de delil topladı.

Hasarın meydana geldiği salonun sahibi Çetintaş, "Bir yakınımın yanına gittiğimde gelip salona pompalı tüfekle ateş açmışlar. 4-5 bin TL civarında zararım var. Konu büyütülecek bir durumda değildi. Suyun parasını peşin aldığımızı söyledim, dolaptan su almışlardı. 'Şimdi kim gidip soyunma dolabından para alıp gelecek' dedi. Tekrar uyarınca suları dolaba fırlatıp gidip arkadaşına söyledi. Yanıma gelen arkadaşı 'Böyle esnaflık olmaz' diyerek üzerime yürüdü. İkisine de birer tokat attım. Sonra bizi ayırdılar" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Olay yerinden görüntü

-Röportaj

-Polis ekiplerinin çalışmaları

-Detaylar

Haber-Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,

21.02.2017 - Haber Kodu : 170221232

=======================================

5)ÇIKTIĞI VAGONUN ÜZERİNDE ELEKTRİK AKIMINA KAPILAN GENÇ ÖLDÜ

ADANA'da 16 yaşındaki Berkay Er, çıktığı tren vagonunun üzerinde elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti.

Olay, saat 21.45 sıralarında merkez Seyhan İlçesi'nde Adana Tren Garı'nda meydana geldi. Sinemadan çıkıp yaya olarak eve giden dört arkadaştan Berkay Er, tren garından geçerken vagonun üzerine çıktı. 25 Kilovolt elektrik akımının geçtiği tellere 1 metre kadar yaklaşan Er, akıma kapıldı. Güçlü bir parlamanın ardından yardım çığlıklarını işiten gar görevlileri, Er'i yerde hareketsiz yatarken bulunca sağlık ekiplerine haber verdi. Gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Berkay Er'in öldüğü belirlendi. Yapılan incelemenin ardından Er'in cesedi, Adana Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı. Gencin arkadaşlarını ifade için karakola götüren polis, olayla ilgili soruşturmaya devam ediyor.

Görüntü Dökümü:

--------------------

Adana Tren Garı'nın dış görüntüsü

Gar önünde bekleyen polis ve cenaze aracı

Olay yerindeki polislerden görüntü

Hayatını kaybeden Berkay Er'in raylar arasında görünen ayakkabısı

Yüksek akımın geçtiği tellerden görüntü

Raylar arasındaki cesedin tabuta konulması

Rayların arasında tabutu taşıyan polis ve gar görevlileri

Tabutun cenaze aracına konulması

Cenaze aracının gidişi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,

22.02.2017 - Haber Kodu : 170222009

=================================================

6)BURSA'DA MİNİK HİRA'NIN ÖLDÜĞÜ KAZA YERİNDE AĞLATAN KEŞİF

BURSA'da, kullandığı kamyonetle çarptığı 10 aylık Hira Genar'ın ölümüne, bebeği gezdiren teyzesi 35 yaşındaki Emine Caner'in de yaralanmasına neden olmakla suçlanan Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğrencisi 21 yaşındaki Selin Dursun'un yargılanmasına kaza yerinde yapılan keşif ile devam edildi. Tutuksuz sanık Selin Dursun'un gelmediği keşifte gözyaşlarını tutamayan Hira'nın annesi Ayşe Bozacıoğlu Genar, "Canım gitti. Yavrum henüz 10 aylık bebekti. Bizi meleğimizden ayırdı. Kendisi şimdi serseri gibi dışarda geziyor" dedi.

Merkez Nilüfer İlçesi'ne bağlı Ahmet Yesevi Mahallesi'nde geçen Haziran ayında, Dumlupınar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 1'inci sınıf öğrencisi Selin Dursun,16 EU 497 plakalı kamyonetle giderken, yol üzerinde komşularıyla sohbet eden Emine Caner ve yanındaki bebek arabasına çarptı. Kazada bebek arabasında bulunan Hira Genar ağır, Emine Caner ise hafif yaralandı. Hira bebek kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Kaza ardından Nilüfer İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne teslim olan Selin Dursun, çıkartıldığı Sulh Ceza Mahkemesi tarafından adli kontrol koşulu ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Hakkında Bursa 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'taksirle ölüme neden olmak" ve "taksirle yaralamaya neden olmak" suçlarından 2- 15 yıl arası hapis cezası istemiyle dava açılan Selin Dursun, mahkemede yaptığı savunmasında, "Ailemize ait otomobil ile babaannemi ziyarete gitmiş dönüyordum. Sokağa normal şekilde girmiştim. Yolun ortasında bebek arabası duruyordu. Teyzesi hemen arabaya doğru hareket edince, içersinde bebek olduğunu düşündüm. Çarpmamak için direksiyonu duvar tarafına kırdım. Ben duvara çarptıktan sonra arabanın arka tarafı teyzesinin ayaklarına çarpmış diye düşünüyorum. Teyzesi de can havli ile kucağındaki bebeği atmış. Bebek yere düşünce beyin kanaması sonucu vefat etmiştir. Olayın içersinde olduğum için üzgünüm." şeklinde konuştu.

Duruşmalarda ifade veren Emine Caner ise olay günü kardeşi olan Ayşe Bozacıoğlu Genar'ın, Hira ile kendisini ziyarete geldiğini belirtip, "Kardeşim kapının önünde dururken eve çıktı. Hira arabada duruyordu. Bende onu kucağıma almak üzereyken sokağa bir araç hızla girdi. Yeğenim Hira'yı onun kullandığı aracın önünde sürüklenirken gördüm. Ardından duvara çarptı. Kaza sırasında ayağımın üzerinden geçen araç yaralanmama neden oldu. Bu sırada çocuğa da çarpıp önüme düşürdüğünü düşünüyorum."

Geçen duruşmada, alınan karar gereği kazanın olduğu yerde keşif yapıldı. Sanık Selin Dursun'un katılmadığı keşif sırasında Teyze Emine Caner, kazanın nasıl olduğunu anlattı. Keşif çalışmalarını ağlayarak izleyen talihsiz Hira'nın acılı annesi Ayşe Bozacıoğlu Genar, "Canım gitti. Yavrum henüz 10 aylık bebekti. Bizi meleğimizden ayıran kişi serseri gibi geziyor dışarda. Adalete güveniyorum ve cezalandırılmasını bekliyorum" diyerek yakındı.

Baba Samet Genar ise "Bizi evladımızdan ayıran bu şahsın en kısa zamanda cezalandırılmasını istiyoruz cezasını çeksin talebimiz budur" diye konuştu. Polisinde önlem aldığı keşif olay yerinde tanıkların dinlenmesi ile sona erdi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Keşiften görüntü

-Ağlayan anne

-Detaylar

-Kaza sonrası olay yerinden çekilen görüntüler

Haber: Faruk KAHRAMAN / BURSA,

=================================================

7)CİNAYET KURBANININ CESEDİ MANAVGAT'TA GÖMÜLÜ BULUNDU

KONYA'nın Beyşehir İlçesi'nde 2 gün önce kaybolan İbrahim Çakır'ın alacak verecek meselesi yüzünden çıkan tartışmada öldürülüp, cesedinin Antalya'nın Manavgat İlçesi'nde ormanlık alana gömüldüğü ortaya çıktı.

Beyşehir İlçesi'nde yaşayan İbrahim Çakır, geçen pazar günü aniden ortadan kayboldu. Çakır'a ulaşamayan yakınlarının ihbarı üzerine polis ekipleri, harekete geçti. Konya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayla ilgili olarak 23 yaşındaki Yusuf Zor ve Mehmet Selvi'yi dün Konya'da gözaltına aldı. Yapılan sorguda, Yusuf Zor, İbrahim Çakır'ı öldürüp, cesedini ise arkadaşı Mehmet Selvi'nin yardımıyla götürdükleri Antalya'nın Manavgat İlçesi Yaylaalan Mahallesi yakınlarındaki ormanlık alana gömdüklerini itiraf etti.

CESEDİ ORMANLIK ALANDA BULUNDU

Manavgat'a getirilen şüphelilere yer gösterme yaptırıldı. Manavgat Adliyesi'nden bir savcı ve İlçe Merkez Jandarma Karakol Komutanlığı'ndan ekiplerin yer aldığı yer gösterme sırasında İbrahim Çakır'ın cesedi yol kenarına yakın bir yerde 40-45 santimetre derinlikte kazılan çukurda bulundu. Yapılan incelemenin ardından ceset, otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu'na kondu. Şüpheliler ise Konya Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından Beyşehir'e götürüldü.

BORÇ TARTIŞMASINDA ÖLDÜRMÜŞ

Yusuf Zor, polisteki ifadesinde Huğlu'da av tüfeği imalatı yaptığını ve bir süre önce İbrahim Çakır'dan bir miktar borç alarak taksitler halinde ödemeye başladığını söyledi. Olay günü kalan 7 bin lira borcunu ödemek için Beyşehir'e geldiğini ve İbrahim Çakır ile buluşarak ilçe dışına çıktıklarını ifade etti. Yusuf Zor, burada İbrahim Çakır borç miktarının daha fazla olduğunu iddia edince tartıştıklarını ve kendisine küfrettiğini söyledi. Araçtan inip bagajdaki av tüfeğini aldığını söyleyen Zor, Çakır'ın elini beline atmasından korkarak tüfekle ateş ettiğini iddia etti.

'OTOMOBİLİ İSTASYONDA YIKADIK'

İbrahim Çakır'ın olay yerinde öldüğünü anlatan Yusuf Zor, bunun üzerine maktulü arabanın bagajına koyduğunu, Beyşehir'e giderken yolda arkadaşı Mehmet Selvi'yi aradığını aktardı. Olayı anlattığı Mehmet Selvi'nin teslim olması gerektiğini söylediğini, ancak bunu kabul etmediğini belirten Yusuf Zor, daha önce tüfek satmak için geldiği Manavgat'a bağlı Yaylaalan civarında yol kenarına İbrahim Çakır'ı gömdüğünü belirtti. Dönüşte Manavgat'ta bir akaryakıt istasyonunda otomobili yıkadıklarını anlatan Yusuf Zor, geceyi geçirmek için Alanya'ya giderek bir otelde kaldıklarını ve ertesi gün Konya'ya döndüklerini söyledi.

Görüntü Dökümü:

--------------------

Ekiplerin olay yerindeki çalışması

Haber-Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya),

22.02.2017 - Haber Kodu : 170222005

==============================================

8)BAŞINA SAPLI BIÇAKLA HASTANEYE GETİRİLDİ

İZMİT'te, kimsesizlerin kaldığı barınma evinde S.B. daha önce tartıştığı Hayrettin Davulcu'yu başının arka kısmından bıçakladı. Davulcu başına saplanan bıçakla hastaneye götürülürken, olaydan sonra kaçan S.B. ise kısa sürede polis tarafından yakalandı. Olay, İzmit Kuruçeşme Yeni Mahallesi'ndeki Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne ait kimsesizlerin kaldığı barınma evinde meydana geldi. Hayrettin Davulcu barınma evinde televizyon izlerken iddiaya göre aralarında daha önceden husumet bulunan S.B. tarafından başının arka kısmından bıçaklandı. Davulcu acı içinde feryat ederken, S.B. ise kaçarak uzaklaştı. İhbar üzerine gelen 112 Acil ekibi, başına bıçak saplanan Hayrettin Davulcu'yu Seka Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Hastane girişinde Hayrettin Davulcu, "Dengesiz deli midir nedir. Oturduğum yerde dizi seyrederken o anda saldırdı, arkamdan vurdu. Kulaklık vardı kulağımda. Önceden ağız tartışmamız oldu. Kapıya tekme vuruyordu onun için uyardım. Birkaç kişiyle daha tartıştı sonra yine bana denk geldi. Kabak benim başıma patladı" dedi. Ameliyata alınan Hayrettin Davulcu'nun başına saplı olan bıçak çıkartıldı. Polis olaydan sonra kaçan zanlı S.B.'yı kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı. Soruşturma sürdürülüyor.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Hayrettin Davulcu'nun hastaneye getirilmesi ve konuşması

-Barınma evinden görüntü

Haber-Kamera: Faruk KIYAK / İZMİT(Kocaeli),

22.02.2017 - Haber Kodu : 170222006

==================================================

9)KAVGADA BIÇAKLANARAK ÖLDÜRÜLDÜ

ADANA'da kavga ettiği Suriyeli tarafından bıçaklanan 18 yaşındaki Yahya Kırlangıç, hayatını kaybetti.

Olay, saat 21.30 sıralarında merkez Yüreğir İlçesi Yeşilbağlar Mahallesi 1184 Sokak'ta meydana geldi. Yahya Kırlangıç ile Suriyeli olduğu belirtilen kimliği belirsiz kişi arasında sokakta çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Suriyeli, Kırlangıç'ı sırtından bıçakladı. İki bıçak darbesiyle ağır yaralanan Kırlangıç, çevredekilerin yardımıyla otomobille Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Kırlangıç, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Polis, şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Olayın yaşandığı sokaktan görüntü

Yerdeki kan izlerinden görüntü

Olay yerinde inceleme yapan polisler

Karanlıkta fenerle delil arayan polisler

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,

22.02.2017 - Haber Kodu : 170222008

=======================================

10)İKİ ÇOCUK EVDE UYUYA KALDI, ANNELERİNİN İMDADINA İTFAİYE YETİŞTİ

MANİSA'nın Turgutlu İlçesi'nde, kapıyı arkadan kilitleyip, evde uyuya kalan biri 5 diğeri 11 yaşındaki iki çocuğun 35 yaşındaki anneleri Yasemin Akgün'ün imdadına itfaiye yetişti. Merdiven aracıyla üçüncü kattaki eve balkondan giren itfaiye ekipleri, kapıyı açarak Akgün'ün çocuklarını ulaşmasını sağladı.

Turgutlu'daki bir giyim mağazasında çalışan Yasemin Akgün, bugün saat 18.00 sıralarında, çocukları 5 yaşındaki Ceylin Akgün ile 11 yaşındaki Eser Taha Akgün'ü İstiklal Mahallesi, Yalova Sokak'taki bir apartmanın üçüncü katındaki evlerinde yalnız bırakıp, kısa bir süre için yakındaki işyerine gitti. Döndüğünde aralı olarak bıraktığı kapının kapalı olması ve kapının da arkasından kilitli olması üzerine eve giremeyen Yasemin Akgün, uzun süre zile basmasına rağmen çocukları kapıyı açmayınca başlarına bir şey gelmiş olabileceğinden endişelenip, komşularından yardım istedi. Komşularının durumu bildirmesi üzerine gelen itfaiye ekipleri, merdiven aracıyla balkon kapısından eve girdiklerinde, iki kardeşi yataklarında uyurken buldu. Çocuklarına sağ salim kavuşan Akgün, onlara sarılıp, sevinç gözyaşı döktü.

İtfaiye ekiplerine teşekkür eden Yasemin Akgün, "Akşamüzeri işyerimi kapatmaya gittim. Evden çıkarken de yakın olduğu için kapıyı aralı bırakıp, çıkmıştım. Ardımdan, çocuklarım kapıyı kilitleyip, uyumuş. Döndüğümde kapıyı kilitli görünce ve içerideki çocuklarımdan yanıt alamayınca çok korktum. Bir daha böyle hata yapmayacağım. Allah'a şükür çocuklarıma kavuştum" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-İfaiye ekiplerinin merdiven aracı ile balkondan eve girmeleri

-Yasemin Akgün'ün çocuklarına kavuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Doğan ÇİZMECİ / TURGUTLU (Manisa),

===================================================

11)'DUR' İHTARINA UYMAYAN EHLİYETSİZ SÜRÜCÜ KAZA YAPINCA YAKALANDI

KONYA'da polisin 'dur' ihtarına uymayıp kaçan sürücü kovalamaca sırasında park halindeki başka bir otomobile çarptıktan sonra yakalandı. Kazayı yara almadan atlatan sürücü, "Ehliyetim olmadığı için kaçtım. Peşimdekinin trafik ekibi olduğunu sandım. Yoksa neden kaçayım?" dedi.

Olay, saat 04.00 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Mehmet Akif Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre mahalle içerisinde devriye gezen polis ekibi, şüphe üzerine 38 F 2137 plakalı otomobile 'dur' ihtarında bulundu. Sürücü 'dur' ihtarına uymayarak kaçmaya başladı. Polisle sürücünün yaklaşık 30 dakika süren kovalamaca sırasında otomobil, park halindeki Ekrem Kendo'ya ait 42 DSD 31 plakalı otomobile çarptı. Hızını alamayan otomobil daha sonra elektrik direğine çarparak durabildi. Kazayı yara almadan atlatan sürücü 19 yaşındaki Murat İdare ve aynı yaştaki arkadaşı Eren Balcı kaçmaya çalışırken polis tarafından yakalandı. Sürücü İdare, polisin 'Neden kaçtın?' Sorusu üzerine, "Ehliyetim olmadığı için kaçtım. Peşimdekinin trafik ekibi olduğunu sandım. Yoksa neden kaçayım?" dedi. Gözaltına alınan şüpheliler ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Polisin şüpheliyi kovalaması

Şüphelilerin yakalanması

Kaza yapan araçlar detay

Polisin incelemeleri

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA,

22.02.2017 - Haber Kodu : 170222013

=====================================================

12)ÇEŞME AÇIKLARINDAKİ BATIK TEKNEDE 2 CESET BULUNDU

İZMİR'in Çeşme İlçesi açıklarında, 19 metre derinlikteki bir batık teknenin içinde, kaçak göçmenlere ait olduğu sanılan 1'i kadın 2 kişinin, yaklaşık 1 yıllık olduğu tahmin edilen cesetleri bulundu. Dalgıçların çıkardığı cesetler, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Çiftlik Mahallesi açıklarında deniz patlıcanı çıkaran dalgıçlar, bugün saat 15.00'te, denizin dibinde batık bir tekne olduğunu fark etti. Dalgıçlar durumu, sahil güvenlik ekiplerine bildirdi. Bunun üzerine İzmir Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı Dalış Emniyet Güvenlik Arama Kurtarma (DEGAK) dalgıçlarından yardım istedi. İzmir'den gelen DEGAK dalgıçları, Çiftlik Koyu'nun 1 mil kadar açığında bulunan batık fiber teknenin bulunduğu bölgeye gitti. Yaklaşık 19 metre derinlikte, ters dönmüş durumdaki fiber tekneye ulaşan dalgıçlar, altında 2 ceset olduğunu belirledi. Dalgıçlar, uzun uğraşlar sonucu, dağılmak üzere olan bir kadın cesedini zorlukla denizden çıkardı. Bir yıldan fazladır deniz dibinde olduğu sanılan ceset, Sahil Güvenlik botuna alınarak Çiftlik Mahallesi'ndeki balıkçı barınağına getirildi, karaya çıkarıldı. Sahil Güvenlik ekipleri ve dalgıçlar, olay yerine tekrar giderek, denizin dibindeki ikinci cesedi de çıkardı. Bir erkeğe ait olan ikinci cesette denizden çıkartılarak balıkçı barınağına getirildi. Mültecilere ait oldukları sanılan cesetler, savcılık incelemesinin ardından otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Sahil güvenlik botu

Cesedin sahil güvenlik botundan indirilişi

Karaya çıkartılan cesetten görüntü

Haber- Kamera: Güneş ATAGÖZ/ÇEŞME (İzmir),

21.02.2017 - Haber Kodu : 170221233

===========================================

13)DETERJAN YÜKLÜ TIR'IN DORSESİ ALEV ALEV YANDI

BOLU'da TEM Otoyolu'nda seyir halindeyken lastikleri tutuşan deterjan yüklü TIR'ın dorsesi alev alev yandı.  İstanbul'dan Ankara'ya deterjan götüren Hüsnü Ay Gürler yönetimindeki 34 KF 9706 plakalı TIR'ın lastikleri, saat 18.45 sıralarında TEM Otoyolu Kuruçay Köprüsü üzerine geldiğinde tutuştu. Alevler kısa sürede dorseyi sararken, Gürler TIR'ı emniyet şeridine çekip, çekiciyi dorseden ayrdıktan sonra itfaiyeye haber verdi. Yangına ilk müdahaleyi, yoldan geçen sürücüler, yangın tüpleriyle yaptı. Kısa sürede olay yerine gelen ekipler, alevlere müdahale edip yangını söndürdü. Yangında dorse ile deterjanların bir kısmı kullanılamaz hale geldi.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Yanan dorseden görüntü

-Sürücülerin yangın tüpleriyle alevlere müdahale etmesi

-Yanan deterjanlardan görüntü

-Sürücü ile röp

Haber-Kamera: Mutlu YUCA/BOLU

21.02.2017 - Haber Kodu : 170221250

===================================

14)4 GENÇ KIZA CİNSEL SALDIRIDA BULUNAN ŞOFÖR YAKALANDI

ADAPAZARI'nda iki ay içerisinde aynı cadde üzerinde evlerine giden 4 genç kızı gasp edip, cinsel saldırıda bulunan 31 yaşındaki servis şoförü Turgay U. yakalandı.

Sakarya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, Adapazarı 15 Temmuz Şehitler Caddesi'nde son iki ay içerisinde işyerinden çıkıp evlerine giden 16 ve 25 yaşları arasındaki 4 genç kızın ayrı tarihlerde bıçak tehdidiyle cinsel saldırıya uğraması ve gasp edilmesiyle ilgili çalışma başlattı. Saldırıları servis şoförlüğü yapan bir çocuk babası Turgay U.'nun gerçekleştirdiğini tespit eden polis, şüphelinin yaşadığı Hendek ilçesindeki evine bu akşam saatlerinde baskın yaptı. Polisleri görünce evinin arkasındaki pencereden atlayarak kaçmak isteyen Turgay U. yakalandı. Turgay U.'nun olayda kullandığı 8,5 santim uzunluğundaki bıçak da ele geçirildi.

Adapazarı'nda Asayiş Şubesi'ne getirilen Turgay U.'nun, 4 Kasım tarihinde 16 yaşındaki N.E.'yi etrafı metal sacla çevrili arsa içerisinde bıçak tehdidiyle cinsel istismarda bulunması, 3 Ocak tarihinde Z.Ç'nin bıçak tehdidi ile yere yatırılarak saldırıya uğraması, 20 Ocak tarihinde M.İ.'nin bıçak tehdidi ile gasp edilmeye çalışılması ve 13 Şubat akşamı G.B.'nin bıçak tehdidi ile yere yatırılarak saldırıya uğraması olayını gerçekleştirdiği belirlendi. Turgay U.'nun 'Birden fazla kişiye bıçak zoru ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Cinsel saldırı ve ölümle tehdit' suçlamalarından sorgulaması sürüyor.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Emniyet müdürlüğüne getirilmesi

Haber-Kamera: Zafer TOKUŞ/ADAPAZARI(Sakarya),

22.02.2017 - Haber Kodu : 170222001

===============================

15)İZMİR ADLİYESİ ŞEHİTLERİ ANISINA KONSER

İZMİR'de, PKK'lı teröristler tarafından İzmir Adliyesi önünde düzenlenen saldırıda şehit olan polis memuru Fethi Sekin ile adliye çalışanı Musa Can anısına Adalet Bakanlığı İzmir Adliyesi Türk Sanat Müziği Korosu konser düzenledi.

Adalet Bakanlığı İzmir Adliyesi Türk Sanat Müziği Korosu tarafından bugün saat 20.00'de Karşıyaka İlçesi'ndeki Deniz Baykal Kültür Merkezi'nde, İzmir Adliyesi önünde geçen 5 Ocak'ta PKK'lı teröristlerce yapılan saldırıda şehit olan polis memuru Fethi Sekin ile adliye çalışanı Musa Can anısına konser verildi. Gökçe Eriş'in şefliğini yaptığı koroda, İzmir Adliyesi'nde görevli savcılar, hakimler ve adliye memurlarının yanı sıra Esra Dilekli Demirok ile Hakkı Demirok da geceye konuk sanatçılar olarak katıldı. İzleyiciler koronun söylediği eserler sırasında duygu dolu anlar yaşadı. Konserin biletlerinin satışından elde edilen gelir şehitlerin ailelerine verildi.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Salondan görüntü

Korodan görüntü

Dinleyicilerden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet GÜNEY/İZMİR,

21.02.2017 - Haber Kodu : 170221256

====================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title
Close