DHA YURT BÜLTENİ - 1
GAZİANTEP'E ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ SURİYE'nin İdlib kentinde, rejimin düzenlediği hava saldırısında şehit olan Tankçı Sözleşmeli Er Mustafa Ertürk'ün (25) acı haberi Gaziantep'teki ailesine ulaştı.
GAZİANTEP'E ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
SURİYE'nin İdlib kentinde, rejimin düzenlediği hava saldırısında şehit olan Tankçı Sözleşmeli Er Mustafa Ertürk'ün (25) acı haberi Gaziantep'teki ailesine ulaştı.İdlib'de, Türk Silahlı Kuvvetleri'nce göç ve krizi önlemek için çalışmalar sürerken, bölgeye rejim tarafından hava saldırısı düzenlendi. Saldırıda 2 asker şehit oldu, 5 asker de yaralandı. Şehit olan askerlerden Tankçı Sözleşmeli Er Mustafa Ertürk'ün şehadet haberi, Gaziantep'teki İstiklal Mahallesi'nde oturan babası Osman Ertürk ve annesi Hatice Ertürk'e, askeri yetkililer ve sağlık ekiplerince verildi. Acı haberi alan Ertürk ailesi, gözyaşlarına boğuldu. Haberi alan aile yakınları ve komşular ise eve taziye ziyaretinde bulundu. Bekar olduğu öğrenilen Şehit Mustafa Ertürk'ün cenazesinin, daha sonra belirlenecek olan tarihte Gaziantep'te düzenlenecek törenin ardından toprağa verileceği öğrenildi.GAZİANTEP VALİLİĞİNDEN AÇIKLAMA
Gaziantep Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, "Suriye'nin İdlib bölgesinde rejim güçlerinin hain saldırısı sonucu hemşehrimiz Tankçı Sözleşmeli Er Mustafa Ertürk Şehit olmuştur. Aynı saldırıda Şehit düşenbütün askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyoruz" denildi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Şehidin evi-Askerlerin eve girişi-Evin önündeki kalabalık -Şehit ailesinin ağlamaları-Genel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Kadir GÜNEŞ - Mustafa KANLI / GAZİANTEP,
=====================================İZMİR'E ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
SURİYE'nin İdlib kentinde, rejimin düzenlediği hava saldırısında şehit olan Tankçı Teğmen Ali Emre Fırıncıoğulları'nın acı haberi İzmir'deki ailesine verildi. İdlib'de, Türk Silahlı Kuvvetleri'nce göç ve krizi önlemek için çalışmalar sürerken, bölgeye rejim tarafından düzenlenen hava saldırısında Tankçı Teğmen Ali Emre Fırıncıoğulları şehit oldu. Fırıncıoğulları'nın şehadet haberini Remzi Fırıncıoğulları, ziyaret için geldiği İzmir'deki kardeşi Firuz Fırıncıoğulları'na ziyaret sırasında öğrendi. Torbalı Kaymakamı Ercan Öter ve askeri yetkililer, baba Remzi Fırıncıoğulları'na acı haberi verdi. Şehidin amcasının evine Türk Bayrağı asıldı. Şehidin yakınlarını askeri yetkililer ile mahalle sakinleri teselli etti. Şehidin annesi Münteha Fırıncıoğulları'nın ise Bursa'daki yakınlarını ziyarete gittiği öğrenildi. Bekar olduğu öğrenilen Ali Emre Fırıncıoğulları'nın cenazesi, memleketi Hatay'ın Samandağı'nda defnedileceği öğrenildi.HATAY'A ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
Suriye'nin İdlib şehrinde rejim güçlerinin saldırısında şehit olan Teğmen Ali Emre Fırıncıoğulları'nın (24) memleketi Hatay'ın Samandağ ilçesindeki baba evine acı haber ulaştı.Şehit Teğmen Ali Emre Fırıncıoğulları'nın Samandağı Deniz Mahallesi'ndeki baba evine gelen askeri heyet, acı haberi baba Remzi Fırıncıoğulları ve anne Münteha Fırıncıoğulları'nın İzmir'de bulunması nedeniyle şehidin yakınlarında verdi. Oğullarının şehit olduğu haberini İzmir'de alan Fırıncıoğulları çiftinin Hatay'a gelmeleri için özel uçak tahsis edildiği öğrenildi. Şehidin baba evine Türk bayrakları asılırken, acı haberi alan yakınları taviye için eve akın etti. Baba Remzi Fırıncıoğulları'nın 3 yıl önce oğlunu asteğmen olarak birliğine teslim ettiği fotoğrafları sosyal medya hesabından "Bugün oğlum Ali Emre'yi asteğmen rütbesiyle Balıkesir Bakım-Onarım Komutanlığı'na vatan görevini yapmak üzere teslim ettim. Yıllar ne çabuk geçmiş, en küçük oğlumuzu askere gönderecek yaşa gelmişiz. Hayırlısıyla görevlerini ifa ederler inşallah. Allah evlatlarımızın ana babalarına sağ salim dönmelerini nasip etsin, vatanımızı milletimizi korusun kendilerine şimdiden hayırlı tezkereler diliyorum" notuyla paylaştığı görüldü.Bekar olan şehidin Samandağ ilçesinde defnedileceği öğrenilirken, cenaze töreninin ne zaman olacağı konusunda henüz bilgi verilmedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Mahalleden görüntü -Ambulanstan görüntü-Şehidin amcasının evinden görüntü-Ağlayan 112 ekibinden görüntü-Kaymakam ve askeri yetkililerdrn gkörüntüHaber-Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK - Ali ARSLAN / İZMİR - HATAY,
===========================================KAHTA'DA YEMEKTEN ZEHİRLENEN 58 ÖĞRENCİ HASTANEYE KALDIRILDI
ADIYAMAN'ın Kahta ilçesinde, dün okulda öğle yemeği yiyen 58 öğrenci, mide bulantısı ve baş dönmesi şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. İlçeye bağlı Eskitaş köyü İlk ve Ortaokulu'nda eğitim gören 58 öğrenci, dün öğle saatinde yedikleri yemeğin ardından mide bulantısı ve baş dönmesi şikayetiyle öğretmenlerine bilgi verdi. Öğretmenler durumu okul idaresiyle paylaşarak sağlık görevlilerine haber verdi. Okula gelen sağlık görevlileri zehirlenme belirtisi gösteren öğrencileri Göçeri ve Kahta Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Tedaviye alınan öğrencilerin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Kahta Devlet Hastanesi-Ambulansın gelişi-Öğrencilerin ambulanstan indirilmesi-Öğrencilerin acil servise götürülmesi-Genel ve detay görüntüHaber-Kamera: Haci BOZKURT / ADIYAMAN,
========================================Bahadır Barajı'nda çatlama meydana geldi; su boşaltılıyor, 4 köyde okullar tatil (3)
VALİLİKTEN BARAJ AÇIKLAMASIUşak'ın Banaz ilçesindeki Bahadır Barajı'nın alt bölgesinde oluşan çatlaklardan nedeniyle, Banaz ilçesine bağlı Hatipler ve Banaz köylerinin tedbiren boşaltılmasına karar verildiği bildirildi. Konuyla ilgili Uşak Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, "Uşak'ın Banaz İlçesi Sıracevizler Deresi üzerinde yer alan Bahadır Göleti'nde, dün sabah saatlerinde gövde dolgusunun akışa göre sağ tarafında su çıkışı gözlemlenmiştir. Göletten çıkan suyun bölgede herhangi bir olumsuzluğa neden olmaması için DSİ 2. Bölge Müdürlüğü ekiplerince anında güvenlik önlemleri alınmış, yetkili makam ve mercileri bilgilendirilerek, vatandaşlar uyarılmıştır. Su çıkışının artmaması ve gölet gövdesinin daha fazla hasar görmemesi için dip savak vanaları açılmış, boşaltma işlemlerine başlanmıştır. Olay nedeni ve oluş şekli ile ilgili çok yönlü incelemeler sürmektedir" denildi.
Olay nedeni ve oluş şekli ile ilgili çok yönlü incelemelerin sürdüğü belirtilen açıklamada ise ayrıca şu ifadelere yer verildi:
"DSİ 2. Bölge yetkilileri ile yapılan değerlendirmede, yağışın da artması ve yarın da devam edeceği öngörüldüğünden, dere yatağı güzergahında bulunan 584 nüfuslu Bahadır ve 778 nüfuslu Hatipler köylerimizin tedbiren tahliyesine karar verilmiş olup, vatandaşlarımızın Banaz ilçe merkezindeki otel, pansiyon, yurt ve diğer kamu binalarında barındırılmaları planlanmıştır."YAĞIŞ NEDENİYLE SU SEVİYESİNİN YÜKSELMESİ BEKLENİYOR
Uşak'ın Banaz ilçesindeki Bahadır köyündeki Bahadır Barajı'nın alt bölgesinde oluşan çatlaklar nedeniyle meydana gelen su sızıntısı bölgede paniğe neden olurken, Devlet Su İşleri (DSİ) yetkililerince önceki geceden itibaren barajdaki suyun kontrollü bir şekilde vana odasından dereye boşaltılmasına başlandı. DSİ yetkilileri, barajdaki su seviyesinin sızıntı seviyesine kadar indirildiğini açıkladı. Ancak bölgede yoğun yağmur yağışı nedeniyle seviyenin tekrar yükselmesi bekleniyor.BARAJ SETİNDEKİ GÖÇÜĞÜN SIZINTIYA NEDEN OLDUĞU DEĞERLENDİRİLİYOR
Bahadır Barajı'ndaki sızıntıya, sette oluşan göçüğün neden olduğu değerlendiriliyor. Sızıntının üzerinde meydana gelen göçük sonucu yaklaşık 5 metre genişliğinde 8 metre boyundaki taşla doldurulan alanın gölete doğru kaydığı görüldü. Setin üzerindeki yolun yarısından fazlası göçüğe kayarken, toprak yolda da büyük çatlaklar oluştu. Yoldan geçişlere güvenlik nedeniyle izin verilmiyor.2 KÖY BOŞALTILDI
Çatlaklardan meydana gelen sızıntı nedeniyle ilçeye bağlı Bahadır ile Habipler köylerinin de boşaltılması kararı alındığı bildirildi. Barajın oluşturduğu risk nedeniyle dere yatağındaki evlerini boşaltan birçok kişi ya yüksek yerlere ya da tanıdıklarının evlerine gitti. Köylüler, hem kendilerini hem hayvanlarını güvene aldı. Birçok kişi de evlerinden alabildiği eşyalarıyla çıktı. Bahadır Köyü Muhtarı Kader Metin, köyde dere kenarında bulunan 50 evin tahliye edildiğini, hayvanların da ahırlardan çıkarıldığını söyledi. Metin, tahliye edilen köylülerin geceyi güvenli bölgelerde geçireceğini belirtti.DERE KENARINDAKİ KÖYLÜLER HAYVANLARINI YÜKSEK YERLERE GÖTÜRDÜ
Evini boşaltan Ramazan Aydemir, ahırdaki ineklerini de traktörle mahallenin yüksek yerlerine götürdü. Kendi canlarından önce hayvanlarınınkini düşündüğünü belirten Ramazan Aydemir, "Baraj evime 2 kilometre uzaklıkta. Olası bir yıkım durumunda evim su altında kalacak. Evimizi boşaltmamızı söylediler. Biz de eşyalarınızı ve hayvanlarımızı güvenli bölgelere taşıyoruz. Kendimizden önce hayvanlarımızı düşünüyoruz" dedi. Ortaokul öğrencisi Fatih Aydemir ise oluşan tehlike nedeniyle evlerinden ayrı kalacaklarını, okulların tatil edildiğini, can güvenlikleri nedeniyle geceyi bir yakınlarının evinde geçireceklerini söyledi.VALİ KOCABIYIK: ZARAR SÖZ KONUSU DEĞİL, TÜM TEDBİRLER ALINDI
Baraja gelip inceleme yapan yetkililerden bilgi alan Uşak Valisi Funda Kocabıyık, şiddetli yağış nedeniyle barajın tekrar dolduğunu ifade ederek, son durumla ilgili şunları söyledi: "Sabah saatlerinden itibaren burada sulama göletimizde su kaçağı olduğu tespit edildi. DSİ 2'nci Bölge Müdürlüğü hızlı bir şekilde müdahale etti. Banaz Kaymakamımız da burada bulundu. DSİ barajdaki su bir şekilde tahliye edilmeye çalışılıyor. Buna rağmen ciddi bir yağış var. Bu yağış nedeniyle, suyun boşaltma hızı, dolma hızını karşılamıyor. Bu nedenle iki köyümüzün tahliyesini yaptık. Bahadır köyünden 584, Hatipler köyünden 778 vatandaşımızın tahliyesi gerçekleştirdik. Vatandaşlarımızın çoğunluğu kendi akrabalarının yanına gitmeyi tercih etti. Buna rağmen Valilik olarak ihtiyaç olursa diye, Banaz ilçesindeki yurtlarımızı pansiyonları ve otelleri hazır bir şekilde bekletiyoruz. Bütün tedbirleri aldık. Herhangi bir hanede ya da vatandaşımızda bir zarar ziyan söz konusu değil, oluşmaması için de bütün tedbirler alındı. Uşak Valiliği, Kaymakamlık, Özel İdare, Banaz Belediyesi, AFAD ve DSİ burada, tedbirler alınmış durumda, kaza bela olmadan bunu atlatacağız. Hatipler köyünde taşımalı ortaokul var, 200 öğrenci eğitim görüyor. Olayı duyar duymaz tatil etmiştik yarın da tatil ettik. Çocuklarımızla ilgili de önlemi aldık. Yarın duruma bakacağız. Ankara'dan büyük tahliye makineleri geliyor. Tahliyeyi nasıl sağlayacak onu görelim tekrar karar vereceğiz. Bu da birkaç gün sürer."GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Baraj setindeki göçük ve çatlaklardan detay-Vali Funda Kocabıyık'ın inceleme yapması ve bilgi alması-Funda Kocabıyık'ın açıklaması-AFAD ekipleri ve jandarma ekiplerinden detay-Aydemir ailesinin hayvanları tahliye etmesinden detay-Ramazan Aydemir ve Fatih Aydemir ile röportaj-Köylülerden kısa röportajlar-Köy meydanında toplananlardan ve araçlarla köyden ayrılmaları detay-Muhtar Kader Metin ile röportaj-Ramazan ÇETİN anonsHaber-Kamera: Ramazan ÇETİN - Deniz TOKAT / UŞAK,
======================================HDP önündeki eylemde 171'inci gün (3)
HDP ÖNÜNDE GERGİNLİKDiyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunması için HDP binası önündeki oturma eylemini sürdüren aileler ile HDP'liler arasında gerginlik çıktı.
Aileler, oturma eylemlerini sürdürdükleri sırada parti binasına gelen HDP'lilerin, çocuklarının fotoğraflarına bakıp güldüklerini ileri sürmesiyle olay çıktı. Parti binasına girmek isteyen aileler, polis tarafından engellendi. Çıkan gerginlikte oturma eylemindeki bazı kadınlar fenalaştı, bazıları da binanın camlarını kırdı. Oğlu Özkan için oturma eylemini sürdüren Süleyman Aydın, HDP milletvekilleri, yöneticileri ve parti çalışanları kendilerini görmezden geldiklerini söyledi. Aydın, 23 Şubat günü Ankara'da yapılacak HDP'nin kongresine çocukların katılmaması için çağrıda bulunarak, şunları söyledi: "Bizi görmezden geliyorlar. Sur ilçesinde oturuyorum. Dün yüzlerce HDP'li sokaklara girmişti. Broşür dağıtıyorlardı. Ayın 23'ünde Ankara'da kongre olacağını, otobüsle götürülüp getirileceklerini söylüyorlardı. İradesi olmayan çocukları zorla Ankara'ya götürmek istiyorlar. Kongreyi kalabalıklaştırmak istiyorlar. Çocuklarla kongre olmaz" dedi.AİLE SAYISI 90 OLDU
Diyarbakır'da HDP il binası önünde evlat nöbeti yapan aile sayısı, 171'inci gününde, 5 yıl önce kaçırılan kardeşi Mehmet Emin (21) için Diyarbakır'ın Çınar ilçesinden gelen Mehmet Nur Alkan ile 90 oldu.Kardeşinin 5 yıl önce uyuşturucu verilip, kandırılarak dağa kaçırıldığını, anne-babaları olmadığını anlatan ağabey Alkan, "Kardeşim pişman. Dağda olduğunu biliyoruz. Geçen sene görüştüm. Bana, 'Pişmanız, iki kişiyle beraber kaçmak istiyoruz. Gelin kurtarın beni' dedi. Bir daha haber alamadım. Kaçmaya kalkışmış üç kez. Her seferinde yakalanmış. Kardeşim eğer beni görüyorsan, duyuyorsan kaç, kurtar kendini kardeşim. Güvenlik güçlerine teslim ol. Bitsin artık. Diyarbakır annelerini gördüm. Vicdanım sızladı. Kardeşimi almak istiyorum. Kardeşim gelene kadar burada oturacağım ben" dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------HDP İl binası önünde gerginlikHDP il binasının kırılan camıPolis ekiplerinin müdahalesiBazı kayıp ailesinin fenalaşmasıSağlık ekiplerinin müdahalesiSüleyman Aydın'ın konuşmasıGenel ve detay +++HDP İl binası önünden detayAilelerin oturma eyleminden görüntüMehmet Nur Alkan'ın konuşmasıKardeşinin fotoğrafından detayGenel ve detayHaber-Kamera: Emrah KIZIL - Elif FİLİZ / DİYARBAKIR,
================================================ERZİNCAN'DA HASTA KURTARMA OPERASYONU
ERZİNCAN'ın Refahiye ilçesinde yolu kar ve tipi nedeniyle kapanan köyde hastalanan Melek Ağaç, karayollarının karla mücadele ve 112 Acil Servis ekiplerinin 5 saatlik operasyonu sonucu hastaneye kaldırıldı.İlçeye 35 kilometre uzaklıktaki Kızıleniş Köyünde yaşayan ve şiddetli göğüs ağrısı çeken Melek Ağaç'ın (70) yakınları 112 Acil Servisi arayarak yardım istedi. İhbarın ardından kar ve tipi nedeniyle yolu kapanan köye ambulansla gidemeyen sağlık görevlileri, karayolları ekiplerinden yardım istedi. Bölgeye giden ekipler, yaklaşık 5 saatlik çalışma sonucu köy yolunu ulaşıma açtı. Köye ulaşan sağlık görevlileri, hasta Ağaç'a ilk müdahaleyi evinde yaptı. Ekipler Ağaç'ı Refahiye Devlet Hastanesine kaldırdı. Sağlık durumu iyi olan Ağaç, karla mücadelece sağlık ekiplerine teşekkür etti.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Yol açma çalışması-Melek Ağaç'ın ambulansa bindilişiHaber-Kamera: ERİNCAN,
=========================RESULAYN'DA TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BARİKATLARI SÖKÜLDÜ, VATANDAŞLARA KİMLİK VERİLDİ
ŞANLIURFA'nın Ceylanpınar ilçesine sınır komşusu olan Suriye'nin Resulayn ilçesinde SİHA ve İHA'ların görüntü almasını engellemek adına terör örgütü YPG/ PKK'nın yaptığı barikatlar söküldü. Hayatın normale döndüğü Resulayn'da yaşayan vatandaşlara kimlik kartlar verilmeye başlandı.Barış Pınarı Harekatı ile terörden temizlenen ve huzurun sağlandığı ilçede Suriye Destek ve Koordinasyon Merkezi (SUDKOM) tarafından kamu hizmetleri yürütülüyor. Harekat sırasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin havadan yapacağı gözlemlerden gizlenmek için terör örgütü YPG/PKK'nın yaptığı barikatlar kaldırılmaya başlandı. Rasulayn Yerel Meclisince belirlenen ve ilçe sakinlerinin görev aldığı çalışmalar kapsamında, cadde ve sokaklardan örgüte ait barikatlardan sökülen malzemeler başka işlerde kullanılmak için depolandı. Türk askerinin yanı sıra Rasulayn yerel polisinin de görev yaptığı ilçede, esnaf ve vatandaşlar rahatça çarşıya çıkıp, ihtiyaçlarını gideriyor.VATANDAŞLARA KİMLİK DAĞITILMAYA BAŞLANDI
Şanlıurfa Valiliği Suriye Destek ve Koordinasyon Merkezi (SUDKOM) koordinesinde hastane ve okullardan sonra ilk faaliyete geçirilen kamu kurumlarından olan Rasulayn Nüfus Müdürlüğü, her gün yüzlerce Suriye vatandaşına kimlik kartı vermeye başladı. Rasulayn'da daha önce yaşayan ve Barış Pınarı Harekatı sonrası oluşan huzur ve güven ortamı sayesinde buraya geri dönen halk, Rasulayn Nüfus Müdürlüğüne müracaat ederek anında kimlik kartlarına kavuşuyor. Birçoğu hayatında kimlik kartı sahibi olmayan Rasulayn halkı, yeniden kendi topraklarında yaşamaya başladıktan sonra edindikleri kimlik kartı sayesinde vatan sahibi olduklarını hissettiklerini ifade ediyor.SUDKOM koordinesinde tadilat ve tefrişat işlemleri tamamlanan Rasulayn Nüfus Müdürlüğünde, daha önceden Cerablus'ta uygulanan sistem daha da geliştirilerek uygulandı. Biyometrik verilerin anında nüfus kütüğüne işlendiği Rasulayn Nüfus Müdürlüğünde sahteciliğe karşı güvenlik önlemleri dikkate alınarak özel hazırlanan kimlik kartları anında basılarak teslim ediliyor. Kimlik kartları, Rasulayn Mahalli Meclisi Tanıtım Kartı adıyla düzenleniyor.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Resulayn'dan genel görüntü-Sökülen barakalar-Vatandaşlara kimlik verilmesi-İlçede yapılan çalışmalar-Genel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Ali LEYLAK - Şafak ŞAĞ / ŞANLIURFA,
=================================KAYBOLAN BALIKÇIYI ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
AYDIN'ın Bozdoğan ilçesinde, teknesiyle açıldığı Kemer Barajı'nda suya düşüp, kaybolduğu sanılan 45 yaşındaki balıkçı Önder Gülhan'ı arama-kurtarma çalışmaları 5 günde sürüyor.
Balıkçı Önder Gülhan, geçen 16 Şubat'ta iki arkadaşıyla Kemer Barajı'nda tekne turu yaptı. Gün boyu baraj gölünde gezip, vakit geçirdiği arkadaşlarını saat 16.30 sıralarında kıyıya bırakan Gülhan, ardından karşı kıyıdaki Kemer Mahallesi'ndeki evine dönmek üzere ayrıldı. Ancak, bekar olan Gülhan akşam evine dönmedi. Gülhan'ın teknesi, balık avı için gece baraj gölüne açılan bir grup balıkçı tarafından kıyıdan 2 kilometre açıktaki bir balık çiftliğinin kafeslerine çarpmış halde bulundu. Teknede kimsenin olmadığı gören balıkçılar, durumdan şüphelenip, durumu jandarmaya bildirdi. Balıkçıların ihbarıyla jandarma harekete geçti. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ekipleri ve dalgıçlar da bölgeye geldi. Suya düştüğü sanılan Gülhan için barajda arama- kurtarma çalışması başlatıldı. Ancak, 4 gündür yapılan arama-kurtarma çalışmalarından sonuç alınamadı. Gece ara verilen arama kurtarma çalışmasına dün 5'inci günde ilk ışıkları ile tekrar başlandı. Ailesinin 9 çocuğundan en büyüğü olan Önder Gülhan'ın bulunması için hava, kara ve suda arama-kurtarma çalışmalar yoğun bir şekilde sürüyor. Önder Gülhan'ın kardeşi Özgür Gülhan, amcası Mehmet Gülhan ve diğer yakınlarının baraj göleti çevresindeki bekleyişleri sürüyor. Kemer Mahallesi Muhtarı Mehmet Aysal ve Akyaka Mahallesi Muhtarı Rasim Uluman da arama-kurtarma çalışmalarını yakından takip ediyor.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Baraj gölünde kaybolduğu sanılan Önder Gülhan'ın fotosu Kemer Baraj Gölü'nden görüntüKaybolan balıkçıyı arayan teknelerden görüntü Balıkçının kaybolduğu bölgeden görüntüKemer Mahallesi Muhtarı Mehmet Aysal VE Akyaka Mahallesi Muhtarı Rasim Uluman ile röp.Önder Gülhan'ın kardeşi Özgür Gülhan, amcası Mehmet Gülhan'ın görüntüsüGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Bahattin ALBAYRAK / BOZDOĞAN(Aydın),
========================================HALK OTOBÜSÜYLE ÇARPIŞAN OTOMOBİLİN SÜRÜCÜSÜ ÖLDÜ
KOCAELİ'nin Kandıra ilçesinde, halk otobüsüyle kafa kafaya çarpışan otomobilin sürücüsü O.S., hayatını kaybetti.Kaza, dün saat 19.30 sıralarında Kandıra ilçesi Çakırca Ali mevkiinde meydana geldi. O.S. yönetimindeki 41 RS 004 plakalı otomobil, sürücüsünün kimliği henüz bilinmeyen 41 BR 213 plakalı halk otobüsüyle kafa kafaya çarpıştı. Çarpışmanın şiddetiyle savrulan otomobil yol kenarına devrildi. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine sağlık, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerince yapılan kontrolde otomobilde sıkışan sürücü O.S.'nin hayatını kaybettiği belirlendi. İtfaiye ekiplerinin çalışmalarıyla sıkıştığı yerden çıkarılan sürücünün cansız bedeni, cenaze arabasıyla morga götürüldü.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Olay yerinden cep telefonu görüntüleriHaber-Kamera: KANDIRA(Kocaeli),
================================18 YILDIR KAYIP GÜNDÜZ'Ü 'ANNESİ VE KARDEŞLERİ ÖLDÜRDÜ' İDDİASI
GAZİANTEP'te, 18 yıldır kayıp Gündüz Karadeniz'in annesi ve kardeşleri tarafından öldürüldüğü öne sürüldü. İddiaya göre, öldürülen gencin cesedi önce evin bahçesine gömüldü. Ardından 10 yıl sonra ev satılınca ceset yerinden çıkarıldı. Mahallenin dışındaki boş bir araziye gömülen Karadeniz'in cesedi 8 yıl da orada saklandı.
Gaziantep'in Araban İlçesine bağlı Yukarıkaravaizler Mahallesi'ndeki 18 yıl önce arazi anlaşmazlığı nedeniyle aile içerisinde tartışma çıktı. Tartışma sırasında Gündüz Karadeniz, 23 yaşındayken annesi Z.K. ve kardeşleri tarafından öldürülerek gömüldü. 18 yıl boyunca herkesin kayıp olarak bildiği Gündüz Karadeniz'in cesedi, yaşadığı mahallenin 2 kilometre dışında boş arazide bulundu.Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ihbar üzerine harekete geçti. Yaklaşık 6 ay süren teknik ve fiziki çalışma yapan ekipler, önce evin bahçesinde ardından cesedin bulunduğu arazide kazı çalışmaları yaptı. Yapılan kazıda Gündüz Karadeniz'e ait olduğu ileri sürülen kemikler bulundu. Gaziantep'te Karademir ailesinin gelini olan E.K., arazi anlaşmazlığı nedeniyle tartıştığı kayınvalidesi Z.K. ve çocuklarının 18 yıl önce Gündüz Karadeniz'i öldürdüğünü iddia ederek jandarmaya başvurdu. E.K. yaptığı ihbarda, ayrıldığı eşi Gündüz Karadeniz'in, Araban'ın Yukarıkaravaizler Mahallesi'ndeki evlerinde kayınvalidesi ve diğer kardeşleri ile yaşadığı tartışmada öldürüldüğünü ve köyde evlerinin yakınındaki bir araziye gömüldüğünü söyledi. O dönemde Karadeniz'i soranlara ise kayıp olduğunun söylendiği öğrenildi. E.K., Gündüz Karadeniz'in yine annesi ve kardeşleri tarafından evlerinin yakınlarındaki bir araziye gömüldüğünü söyleyince ekipler didik didik aramaya başladı.10 YIL EVİN BAHÇESİNDE CESEDİ SAKLANMIŞ
Öldürülen Gündüz Karadeniz'in cesedi önce evin bahçesine gömülerek 10 yıl boyunca saklandı. Ardından ev satılınca ceset yerinden çıkarılarak mahallenin dışında boş bir araziye gömüldü. Karadeniz'in cesedi 8 yıl da orada saklandı.KEMİKLERİ BULUNDU
Jandarma ekipleri çalışmaları sonucunda cinayetin işlendiği öne sürülen evde ve evin 2 kilometre uzağındaki kazı çalışması yapıldı. Boş arazide gece yapılan kazı çalışmalarında insan kemikleri bulundu.EŞ ZAMANLI OPERASYONLAR YAPILDI
Kazı çalışmalarında bulunan kemikler üzerine aralarında Adana, Gaziantep merkez, Gaziantep'in Araban ilçe merkezi, Yukarıkaravaizler Mahallesi'nin de bulunduğu çok sayıda adrese eş zamanlı operasyonlar yapıldı. Operasyonlarda çok sayıda kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.Öte yandan soruşturma kapsamında Çöplü mevkisinde bulunan kemikler Gaziantep Adli Tıp Kurumuna getirildi. Kemiklerden alınacak örneklerin DNA'sı belirlenerek, öldürüldüğü iddia edilen Gündüz Karadeniz'in kemikleri ile karşılaştırılacağı öğrenildi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Olayın olduğu evJandarmanın çalışmasıOlay yeri incelemenin çalışmasıGüvenlik önlemleri Genel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Kadir GÜNEŞ / GAZİANTEP,
=======================================RİZE EMNİYET MÜDÜRÜ VERDİ'Yİ ŞEHİT EDEN SALDIRGAN: FETÖ BAĞLANTIM YOK
RİZE İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yi (46) makamında şehit eden, Personel Şube Müdürü Ercan Polat ile koruma polisi Yiğitcan Köksal'ı yaralayan trafik polisi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun (36), yargılanmasına devam edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmada FETÖ/PDY ile bağlantısı ortaya çıkarılan Sarıcaoğlu, duruşmada iddiaları reddetti. Sarıcaoğlu, "FETÖ ile bağlantım yok" dedi. Bu arada, sanığın daha önce tutulduğu Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olan Okan Ünal'ın 6 sayfadan oluşan el yazısı ihbar mektubu mahkemeye ulaştı. Ünal, Sarıcaoğlu'nun bağlantılarına ilişkin bilgiler paylaştığı mektubunda mahkemede tanık olarak dinlenmesini talep etti.Derepazarı ilçesinde trafik polisi olarak görev yapan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, geçen yıl Erzurum Atatürk Üniversitesi İnşaat Bölümü'nden yatay geçişle Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi'ne kayıt yaptırdı. Derepazarı ilçesinden 8 kilometre mesafedeki il merkezine tayin isteyen Sarıcaoğlu, amirleri, ilçe kaymakamı ve Personel Şube Müdürlüğü ile yaptığı görüşmelerden olumlu cevap alamayınca İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yle görüşmek istedi. 11 Aralık 2018 tarihinin personel görüş günü olması nedeniyle görüşme programına alınan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, özel kalemin odasına çağrıldı. Burada, tedbir amaçlı özel kalem görevlilerince tabancası ve cep telefonu alınan Sarıcaoğlu, İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin makam odasına girdi.MAKAM ODASINDA DEHŞET SAÇTI
8 dakika süren görüşme sonrası makam odasından çıkan Sarıcaoğlu, teslim ettiği tabanca ve cep telefonunu geri aldı. Derepazarı'ndan, Rize kent merkezine tayininin, planlamaya uygun bulunmadığı bildirildiği için öfkelenen polis memuru, silahını teslim aldıktan kısa süre sonra makam odasına geri yöneldi. Odaya girip, tabancasını ateşledi. Tabancadan çıkan 7 kurşundan 3'ünün isabet ettiği İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi kaldırıldığı hastanede şehit oldu. Personel Şube Müdürü Ercan Polat ve koruma polisi Yiğit Can Köksal da yaralandı. Yaralı Köksal tarafından bacağından vurularak, etkisiz hale getirilen saldırgan polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu tutuklandı. Personel Şube Müdürü Ercan Polat ile koruma polisi Yiğit Can Köksal tedavilerinin ardından taburcu edildi.'AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 40 YIL HAPSİ İSTENDİ'
Rize Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan 41 sayfalık iddianamede, Sarıcaoğlu hakkında, 'tasarlayarak kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme' ve 'tasarlayarak 2 kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs' suçlarından 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' ile 40 yıla kadar hapis cezası istendi.YARGILAMAYA DEVAM EDİLDİ
Rize Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edilen İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık duruşmaya Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı katıldı. Duruşmayı Rize Emniyet Müdürü Nurettin Gökduman ile İl Jandarma Komutanı Albay Hakan Dedebağ da izledi.İHBAR MEKTUBU GELDİ
İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun daha önce tutulduğu Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü Okan Ünal'ın 6 sayfadan oluşan el yazısı ihbar mektubu mahkemeye ulaştı. Ünal, Sarıcaoğlu'nun bağlantılarına ilişkin bilgiler paylaştığı mektubunda mahkemede tanık olarak dinlenmesini talep etti.'TERÖR ÖRGÜTÜ İLE BAĞLANTIM YOK'
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmada FETÖ/PDY ile bağlantısı ortaya çıkarılan Sarıcaoğlu, mahkemede iddiaları kabul etmedi. Sarıcaoğlu, "Benim FETÖ ve her hangi bir örgütle ilgim yok. İstanbul'da başlayan yeni soruşturmanın sonucunu beklemek gerekir" dedi.Mahkeme heyeti, ihbar mektubu gönderen hükümlü Okan Ünal'ın bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı 9 Nisan tarihine erteledi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Rize adliyesinden detaylarHaber-Kamera: Arzu ERBAŞ - Mehmet Can PEÇE / RİZE,
========================================LEYLA'NIN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ DAVANIN GİZLİ TANIĞI: KAYBOLMADAN, YUSUF'UN YANINDAYDI
AĞRI'da, Leyla Aydemir'in (4) kayıp olarak aranırken, 18'inci günde cansız bedeninin bulunmasıyla ilgili 7 sanığın yargılandığı dava kapsamında, gizli tanığın verdiği ifade ortaya çıktı. Gizli tanık, tutuklu sanık amca Yusuf Aydemir'in Leyla kaybolmadan önce yanında olduğunu belirterek, "Aramalara ben de katıldım. Yusuf sanki anahtarlarını düşürmüş gibi bir yere bakarak arıyordu. Arama yapıyor gibi gözükmek için böyle davrandığını düşünüyorum" dediği öğrenildi. Leyla Aydemir'in ölümüyle ilgili davanın bugün 2'nci duruşması görülecek. Ağrı merkezde yaşayan Şükran- Nihat Aydemir çiftinin 7 çocuğundan 6'ncısı Leyla, 15 Haziran 2018'de dedesinin yaşadığı Bezirhane köyünde kayboldu. Günlerce aranan, tüm Türkiye'nin bulunması için seferber olduğu Leyla'nın, 18 gün sonra köye 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkisinde su içinde, yüzüstü duran cansız bedeni bulundu. Davaya bakan mahkeme heyeti, geçen yılın Aralık ayında, 2 tutuklu sanıktan, baba Nihat Aydemir'in kuzeni Mehmet Ali Aydemir'in adli kontrol şartıyla tahliyesine, kardeşi Yusuf Aydemir'in ise tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 21 Şubat'a erteledi. 7 sanığın yargılandığı Ağrı 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava kapsamında, gizli tanığın verdiği ifade ortaya çıktı.'LEYLA'YI ARIYOR GİBİ GÖZÜKTÜ'
Gizli tanığın, verdiği ifadede, şunları söylediği öğrenildi: "Olay anında ben köy içinde dolaşıyordum. Leyla, evinin önünde ve Yusuf'un yanındaydı, 'Ü.' denilen küçük çocuk da oradaydı. Bir süre sonra sadece Yusuf'un yanında Ü. vardı. Yusuf, kendi evlerinin karşısındaki evin ahşap kapısına yaslanmış, elleri cebinde tedirgin hareketleri ile çevreyi kontrol ediyordu. Sonra anne Şükran dışarı çıktı, Leyla'yı sordu. Yusuf, kızın annesine köy içine doğru gittiğini söyledi, Şükran da köy içinde çocuğunu aramaya başladı. Bu işi kim yapmış, kimler yardım etmiş; bilmiyorum, görmedim ancak Leyla kaybolmadan önce Yusuf'un yanındaydı. Küçük kızın kaybolmasından sonra başlatılan aramalara ben de katıldım, Yusuf sanki anahtarlarını düşürmüş gibi bir yere bakarak arıyordu. Yani arama yapıyor gibi gözükmek için böyle davrandığını düşünüyorum. Leyla'nın kaybolduğu haberinden sonra Yusuf sarhoş gibiydi, çökmüş haldeydi. Çocuğa bir şey olmayacağını, köy içinde bir yerde olduğunu söyleyip bu halde olması, onun Leyla'nın kaybolmasından dolayı bu halde olmadığını gösteriyordu çünkü telaş yapanlara 'Sakin olun' diye söylüyordu." Gizli tanığın ayrıca Leyla'nın, Nihat'ın en sevdiği kızı olduğunu belirterek, "Yusuf ile baba Nihat arasında bazı nedenlerle husumet bulunduğuna dair duyumlar vardı" dediği öğrenildi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------ARŞİV görüntülerleHaber-Kamera: AĞRI,
======================ALPEREN'İN BABASINDAN BERAAT KARARINA TEPKİ
İZMİR'in Çiğli ilçesinde anaokulu servisinin minibüsünde unutulması sonrasında hayatını kaybeden 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüyle ilgili olarak, 'ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak' suçlamasıyla yargılanan 3 maarif müfettişi, beraat etti. Konuyla alakalı konuşan baba Serkan Sakin, "Adaleti nerede arayacağımızı bilemez hale geldik. Karara itiraz edeceğiz" dedi.
Çiğli'nin Köyiçi Mahallesi'nde, 15 Ağustos 2017 tarihinde meydana gelen olayda, Buket- Serkan Sakin çiftinin oğulları Alperen Sakin, Çiğli Özel Sevgi Yumağı Anaokulu'na götürülmek üzere servis minibüsü şoförü Taner İşgören (47) ile rehber personel Dilara K.'ye teslim edildi. Öğrenciler indirildiği sırada Dilara K., ağlayan bir öğrenciyi alarak, okula girdi. Serviste uyuyan Alperen'i fark etmeyen sürücü, aracı okulun yanında bulunan ve otopark olarak kullanılan boş arsaya çekti. Sıcak havada serviste unutulan küçük çocuk, yaşamını yitirdi. Olayın ardından, anaokulunun sahibinin de aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında 'taksirle adam öldürmek ve delilleri yok etmek' suçlarından dava açıldı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14'üncü Ceza Dairesi'nce yapılan yargılamada, Taner İşgören 6 yıl 8 ay, kreş sahibi Yurdagül İşgören'e 7 yıl 6 ay, Arzu Gülmez'e 2 yıl 6 ay, Dilara K.'ye 5 yıl, Bekir Gül'e 3 yıl 20 gün ve Ahmet Somun'a ise 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Alperen Sakin'in ölümüne ilişkin Çiğli İlçe Milli Eğitim Müdürü Mesut U. ile şube müdürleri Hüseyin B. ve Şener Ş. hakkında da 'görevi ihmal'den açılan davada da sanıklar 1'er yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırıldı, hükmün açıklanması geri bırakıldı.Anaokulunu denetlemekle görevli olan 3 maarif müfettişi B.K., N.K.A. ve S.S. hakkında ise, 'ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak' suçundan, Karşıyaka 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Dün görülen karar duruşmasına tutuksuz sanık B.K., Alperen'in ailesi ve taraf avukatları katılırken, diğer tutuksuz sanıklar N.K.A. ve S.S. salonda yer almadı.'18-19 AY ÖNCEKİ DENETİMLERDEN SORUMLU TUTULMAK İSTENİYORLAR'
Tutuksuz sanıklar N.K.A. ve S.S'nin avukatı, olay tarihinden 18-19 ay önce yapılan denetimden dolayı müvekkillerinin sorumlu tutulmak istendiğini vurgulayarak, "Müvekkillerin yaptıkları denetim ile ölüm olayı arasında herhangi bir illiyet bağı yoktur. Ölen öğrenci, denetim yapıldığı tarihte okulda değildir. Müvekkillerin beraatına karar verilmesini talep ederiz" dedi. Kendisine söz verilen B.K. ise, anaokulunda kendisinin denetim yapmadığını, yerini bile bilmediğini vurgulayarak, görevinin çalışma organizasyonunu sağlamak olduğunu dile getirdi.Kararını açıklayan mahkeme başkanı, her 3 sanık hakkında beraat kararı verdi.'DÜĞÜN ORGANİZASYONU MU YAPIYORSUNUZ'
Baba Serkan Sakin, konuyla alakalı olarak yaptığı açıklamada, "Birisi çıkmış, görevinin organizasyon yapmak olduğunu söylüyor. Ne organizasyonu bu, düğün organizasyonu mu? Burada söz konusu olan şey benim çocuğumun canı. Kreş müdürü B.G. daha önce ifadesinde, 'Denetimlerde maarif müfettişleri gelmeden önce ya sabahleyin ya da bir gün önce okula veya bana telefon ederler, kendilerini alıp alamayacağımızı sorarlar. Biz de araba göndeririz, arabayla getiririz. Yaşı tutmayan 10 kadar öğrenci var, müfettişler öğrencileri görmesin diye onları yakın olan kreş sahibinin evine götürürüz' demişti. İşte haklarında beraat kararı verilen müfettişler bunlar. Biz adaleti nerede arayacağımızı bilemez hale geldik. Karara itiraz edeceğiz" dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Serkan Sakin ile röp-Genel ve detay görüntüHaber: Davut CAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,
================================ADANA OTOGARI'NDA SİLAHLI VE BIÇAKLI KAVGA: 3 YARALI
ADANA Otogarı'nda bir turizm şirketi çalışanları ile müşteriler arasında çıkan silahlı, bıçaklı ve sopalı kavgada biri ağır 3 kişi yaralandı. Olay, dün saat 22.30 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Fezvipaşa Mahallesi'ndeki Adana Merkez Otogarı'nda meydana geldi. Turizm şirketine giden B.İ., iddiaya göre kargosunun geç geldiğini belirtip, çalışanlarla tartıştı. Daha sonra otogardan ayrılan B.İ., yanına arkadaşlarına alarak yeniden turizm şirketine geldi. Müşteriler ile çalışanlar arasında yaşanan tartışma kavgaya dönünce, taraflar birbirlerine tabanca, bıçak ve sopalarla saldırdı. Çıkan kavgada, turizm şirketi çalışanları Z.A., kardeşi F.A. ve müşteri B.İ., tabanca ve bıçakla yaralandı. Z.A. ve F.A., arkadaşları tarafından hastaneye götürüldü. Ensesinden tabanca ile vurularak ağır yaralanan B.İ. ise olay yerine çağrıla ambulans ile Adana Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı.Kavganın ardından otogara Terörle Mücadele, Asayiş ve Özel Harekat şubelerinden çok sayıda ekip sevk edildi. Otogarı abluka altına alan polis, olaya karıştığı öne sürülen 4 kişiyi gözaltına aldı. Polisin olayla ilgili soruşturması çok yönlü olarak devam ediyor.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Otogarın dış görüntüsüYerde yatan silah yaralısıYaralıya müdahale eden sağlık ekibiYaralının sedyeye alınmasıYaralının sedye ile ambulansa taşınmasıAmbulansın gidişiOlay yerinden görüntüPolislerden görüntüYerdeki sopalardan görüntüYerdeki boş tabanca kovanlarıPolislerin olay yerindeki çalışmasıGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ / ADANA,
=======================================MOTOSİKLETTEN DÜŞEN KADINI YAĞMURDAN ŞEMSİYEYLE KORUDULAR
MUĞLA'nın Fethiye İlçesinde yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda motosikletten düşerek yaralanan Kader Çetin (23) ambulans gelene kadar üzerine örtülen naylon ve vatandaşların açtıkları şemsiyelerle ıslanmaktan korundu.
Kaza, Patlangıç-Ölüdeniz Caddesi'nde saat 22.00 sırlarında meydana geldi. Kader Çetin'in (23) kullandığı 48 AAT 984 plakalı motosiklet, şiddetli yağış nedeniyle kayganlaşan yolda devrilerek sürüklendi. Kazayı gören vatandaşlar yerde hareketsiz kalan Çetin için 112'den yardım istedi. Vatandaşlar, yerde yatan Çetin'i sağlık ekipleri gelene kadar üzerine örttükleri naylon ve açtıkları şemsiyelerle ıslanmaktan korumaya çalıştı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ilk müdahalenin ardından Çetin'i Fethiye Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Tedavi altına alınan Çetin'in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Yerde yatan kadının görüntüsü-Şemsiyeyle kadını ıslanmaktan koruyan vatandaşların görüntüsüHaber-Kamera: Ergün TOS / FETHİYE(Muğla),
========================================ELEKTRİK SOBASINDAN ÇIKAN YANGIN, EVDE HASARA NEDEN OLDU
ADANA'da üç katlı müstakil binanın giriş katındaki dairede, elektrikli sobanın kısa devre yapması sonucu yangın çıktı. İtfaiye ekibinin söndürdüğü yangın, evin bir odasında hasara yol açtı.
Merkez Seyhan ilçesi Yenibaraj Mahallesi 68042 sokaktaki 3 katlı müstakil binanın giriş katındaki dairede yaşayan 3 genç, bugün saat 04.00 sıralarında evi saran dumana uyandı. Evde çıkan yangını fark eden gençler, kendilerini dışarıya atıp, itfaiyeyi aradı. Olay yerine sevk edilen itfaiye ekibi, yangına müdahale etti. Ayrıca itfaiye ekipleri, binanın üçüncü katında yaşadığı öğrenilen yaşlı kadını çıkarmak için daireye çıktı. Ekipler, yaşlı kadının evinde olmadığını belirledi. İtfaiye erlerinin müdahalesiyle kontrol altına alınan yangında soğutma çalışmaları bir süre daha devam etti. Dairede inceleme yapan itfaiye erleri, yangının elektrik sobasının kısa devre yapması sonucu çıktığını tespit etti. Yangın sonucu, evin bir odasında hasar meydana geldi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Evin dış görüntüsüİtfaiye erleriPolislerEvin içinde tazyikli su sıkan itfaiye eriBir vatandaşın koşarak binaya gelmesiİtfaiye aracından görüntüHazırda bekletilen ambulanstan görüntüGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ / ADANA,
=======================================ELAZIĞ'DAKİ DEPREMZEDELERE GÖNDERİLEN YARDIM YÜKLÜ TIR, MALATYA'DA YANDI
ÇANAKKALE Özel İdaresi'nce Elazığ'daki depremzedelere gönderilen yardım malzemelerini taşıyan PTT kargoya ait yardım TIR'ı Malatya'nın Darende ilçesinde, bilinmeyen nedenle alev aldı. İtfaiye ekiplerinin söndürdüğü yangında TIR, kullanılmaz hale geldi.Olay, dün akşam saatlerinde, ilçeye bağlı Kozluca Mahallesi'nde meydana geldi. Elazığ'ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6.8'lik depremden etkilenen depremzedeler için Çanakkale İl Özel İdaresi'nce toplanan insani yardım malzemelerinin taşındığı PTT kargoya ait TIR'ın motor kısmı bilinmeyen nedenle bir anda alev aldı. Sürücü TIR'ı yol kenarına park edip, durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Gelen itfaiye ekiplerince yapılan çalışmayla yangın kısa sürede söndürüldü. Yangında, TIR kullanılamaz hale geldi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Yanan TIRSöndürme çalışmasıİtfaiye ekipleriGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Taha AYHAN / MALATYA,
=====================================SAMAN YÜKLÜ TIR ALEV ALDI
GAZİANTEP'te, hareket halindeyken alev alan saman yüklü TIR itfaiyenin müdahalesi ile söndürüldü. TIR kullanılmaz hale geldi.
Olay, dün akşam saatlerinde Gaziantep- Kilis yolunun 10'uncu kilometresinde meydana geldi. Sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 79 DF 119 plakalı saman yüklü TIR'ın dorsesinde bilinmeyen nedenle yangın çıktı. TIR'ı saran alevleri gören sürücü, aracı yol kenarına çekip itfaiyeden yardım istedi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını kısa sürede kontrol altına aldı. Yangında yaklaşık 20 ton saman yanarken TIR ise kullanılmaz hale geldi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------Olay yeriYanan TIRİtfaiyenin çalışmasıİtfaiye araçlarıYanan samanlarGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Kadir GÜNEŞ - Mustafa KANLI / GAZİANTEP,
======================================BODRUM'DA BİR KAÇAK BİNANIN DAHA YIKIMI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı belirlenen 56 metrekarelik restoran bir taş binanın yıkımı, Belediye ekipleri tarafından, mülk sahibinin de katımıyla yapıldı.Gündoğan Mahallesi Küçükbük Sahili'nde kıyı kenar çizgisi içinde kalan alanda kalan 56 metrekarelik bir taş binanın yasal süreçlerinin tamamlanmasının ardından dün sabah saatlerinde Bodrum Belediyesi ekipleri tarafından yıkımına başladı. Bodrum Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü ekipleri ile sonradan restoran olarak kullanılmak üzere yapıldığı belirlenen mülkün sahibi olan Küçükbük Muhtarı Ali Akbulut işbirliğinde gerçekleştirilen yıkımda bazı sivil inisiyatifler ile vatandaşlar da hazır bulundu. İmara aykırı yapı için önce davacı, sonra davalı olan Muhtar Ali Akbulut, binanın yapılmaması için derneklerle birlikte dava açtıklarını belirtip, "Dava süreci devam ederken yeri satın aldım. Ama yine de davamdan vazgeçmedim" dedi.Yapının yıkılmasının güzel bir örnek olduğuna dikkat çeken Peynir Çiçeği Gündoğan Gönüllüleri Derneği Başkanı Sema Höcek ise, "Geçmiş dönemde yapı ruhsatı verilen bina için bazı vatandaşların da müdahalesiyle dernek olarak İdare Mahkemesi'ne başvurduk. Yargıdan yürütmenin durdurulması yönünde karar çıktı. Kazandığımız davayı, İstinaf Mahkemesi de onadı. Bugün binanın yıkımının gerçekleştirilmesi bizim için çok sevindirici bir gelişme" diye konuştu.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Taş binanın görüntüsü-Taş binanın iş makineleri ile yıkımının yapılmasından görüntüHaber-Kamera: BODRUM(Muğla),
===============================PAZARCILARIN DOMATES VE SALATALIKLARI KASALARIYLA ÇALINDI
ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde kurulan perşembe pazarı için, pazar yerine esnaf tarafından gece getirip bırakılan domates, salatalık ve patlıcanlar kasalarıyla çalındı. Pazarcılardan Emine Top, "Ben üç çocuk okutuyorum. Oğluma az az para gönderirken, malzemem çalınınca ben ne göndereceğim çocuğuma" dedi.Manavgat'ta dün kurulan semt pazarı için önceki gün gece saatlerinde, pazar yerine bırakılan Asım Uslu'nun 7 kasa domatesi, Emine Top'un 1 kasa salatalığı ve 2 kasa patlıcanı kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce çalındı. Sabah ortaya çıkan hırsızlık olayıyla ilgili polis şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Pazar esnafı da pazarlara güvenlik kamerası takılmasını ve bekçi konulmasını istedi.Eşi Mehmet Top'la birlikte 22 yıldır 4 metrelik tezgahta sebze sattığını anlatan Emine Top, 3 oğlunu üniversitede okutmaya çalıştığını söyledi. Top, "22- 23 yıldır buranın pazarcısıyım. Bekçi istiyoruz, kamera istiyoruz. Her gün hırsızlık oluyor. Cumartesi günü bir komşunun malını yükleyip, götürdüler. Şimdi benimkini. Ben üç çocuk okutuyorum. Çocuklarıma harçlık yollamam gerekiyor. Biri İstanbul'da, biri Isparta'da, biri Rize'de okuyor. Ben ucu ucuna denk getiriyorum. Oğlum cumartesi günü 'Anne, 100 lira gönderin' dedi. Bende 'Oğlum ablan göndersin, 100 lira neyine yetecek' dedim. Bana 'İdare ederim anne' dedi. Ben oğluma az az para gönderirken, benim malzemem götürülünce ne göndereceğim çocuğuma" diye konuştu.'2 GÜNLÜK KARIMIZ GİTTİ'
Mehmet Top da perşembe pazarının turizm pazarı olduğunu, kendilerinin bu nedenle ürünleri geceden getirmek zorunda kaldıklarını söyleyerek, "Mecburen malımızı geceden getirmek zorundayız. Yoksa pazara giremeyiz. Dün gece de aynı şekilde malımızı getirdik, kendi yerimize bıraktık. Sabah geldiğimizde 1 kasa salatalık, 2 kasa patlıcanın olmadığını gördüm. Zararımız 500 lira civarında. 2 günlük karımız gitti. Bu işe çözüm bulunmalı" dedi.'400 LİRA ZARARIM VAR'
7 kasa domatesi çalınan Asım Uslu da "Geceden geldik, malımızı indirdik. Üzerini kapattık ve bağladık. Sabah geldiğimizde 7 kasa salkım domatesin eksik olduğunu gördüm. Şu anda mevsimden dolayı fiyatlar pahalı. 400 lira zararım var. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Kapalı pazarlara güvenlik kamerası takılmalı ve bekçi konulmalı" şeklinde konuştu.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Pazardan görüntüler-Emine Top'un açıklaması-Emine Top'un müşteriye sebze satması-Mehmet Top'un açıklaması-Detay görüntü-Asım Uslu'nun açıklaması-Asım Uslu'nun domates tartması-DetayHaber-Kamera: Mithat ABAKAN / MANAVGAT(Antalya),
====================================DOÇENT ULUTABANCA: 'ÇELME TAKMA' OYUNU ÖLÜM NEDENİ
ERCİYES Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Ulutabanca, gençler arasında yayılan üç gencin yan yana zıpladığı ve iki yandakinin ortadaki arkadaşına çelme takıp zıplarken yere düşürdüğü oyunun beyin kanamasına yol açabileceğini söyledi.Doç. Dr. Halil Ulutabanca, 'Ripping Jump Challenge-Hadi Gel Zıplayalım Meydan Okuması' oyununda yer alan kontrolsüz düşmenin kişilerin sağlığına ciddi tehdit olduğunu söyledi. Doç. Dr. Ulutabanca, "Vücut bu düşme durumuna hazırlıksızdır. Kendisini bu tür şeylere karşı koruyamaz. Son dönemde gençlerde bir challenge var. O da bu durumumuza karşı dikkat çekmemizi gerektiriyor. Özellikle sırt üstü düşmelerde kafatasının aldığı darbe sonucu beyin sapında bir merkez var. Bu merkezin de etkilenmesi sonucu kişilerde ani solunum durması ve ölümler gerçekleşebilir. Boyun kırıkları ve buna bağlı olarak felçlere sebep olabilir. Omurga veya sırt kısımlarında kırıklar oluşabilir. Bu tarz durumlarda kişinin ölümüyle sonuçlanabilecek veya sakat kalmasına sebep olacak birçok problem ile karşı karşıya kalıyoruz. Buna 'oyun' denmez. Uzuneşek gibi veya sırf şaka olsun diye arkadaşından habersiz arkasından sandalye çekmek gibi hem kafaya hem omurgaya alınacak darbeler sonrasında kişide sağlık problemleri ortaya çıkarabilir" ifadelerini kullandı.Doç. Dr. Ulutabanca, uzuneşek oynarken boyun kırığı geçiren lise öğrencisi hastası olduğunu, bunun gibi kötü şakalar sonucu yaralanan birkaç vakaya daha baktığını kaydetti. Milli Eğitim Bakanlığı'nın okullara konu ile ilgili gönderdiği açıklamanın çok doğru ve yerinde olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Halil Ulutabanca, "Bakanlığın bildirimi çok önemlidir. Bakanlığımız bu konuda oldukça hassas davranıyor. Sosyal medyayı her zaman kontrol edemiyoruz. 'Sosyal medyada bir videom olsun' diye paylaşanlar oluyor. Bunun için de eğitim olması gerekiyor. Öğretmenlerimiz bir 5 dakikalarını ayıracaklar. Olası durumu anlatacaklar. Sosyal medyada yayılan görüntüler var. Şaka sonrası bilincini kaybeden insanlarımız var. Bunları gösterecekler" dediGÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Doç. Dr. Halil Ulutabanca açıklama-Tripping Jump Challange görüntüleri-Diğer detaylarHaber-Kamera Yasin DALKILIÇ - Muhammed KISIR / KAYSERİ,
=========================================BAKAN ALBAYRAK: TÜRKİYE, YENİDEN GÜÇLÜ BÜYÜME SÜRECİNE GİRMEYE BAŞLADI
HAZİNE ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Mardin'de katıldığı 'Mardin İş Dünyası Buluşması' toplantısında, Türkiye'nin yeniden güçlü büyüme sürecine girdiğini söyledi. Bakan Albayrak, "Büyümede hedefimiz, daha fazla ihracat, daha fazla istihdam, daha fazla katma değerli üretime dayalı yeni bir modele geçiyoruz. Bu kapsamdaki politikalarımızla, reel sektör 1'inci sırada. 2020 yılından itibaren artık bu süreç değişiyor. Kimse merak etmesin, Türkiye'yi istihdama, ihracata, katma değerli üretime dayalı bir model ile büyüteceğiz" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 'Mardin İş Dünyası Buluşması' toplantısına katılmak üzere kente geldi. Artuklu Üniversitesi'nde yapılan toplantıya Hazine Bakanı Berat Albayrak, Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Yaman ile iş dünyası temsilcileri katıldı.Toplantıda, açılış konuşmasını yapan Bakan Albayrak, İdlib'de rejim unsurlarınca düzenlenen saldırıda şehit olan2 askere Allah'tan diledi. Albayrak, "Almanya'da bu sabah hayatlarını kaybeden soydaşlarımıza ve İdlib'de 2 şehidimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Şehitlerimiz ve yaralılarımızın ailelerine rabbim sabırlar ihsan etsin. Mardin her geçen gün daha da güzelleşiyor, daha da gelişiyor. Özellikle devlet ve milletin kucaklaştığı ve bölgenin üstüne kara bulut gibi çöken terör örgütünün izleri buradan kazındıkça, hem Mardin, hem de bölgemizin diğer şehirleri de daha da güzel bir çehreye, huzura kavuşmaya devam ediyor. Etrafımızdaki coğrafyaya bakıyoruz sıkıntılar var. Bölgemizde 20 yıldır, Suriye'de, Irak'ta, İran'da görüyoruz. Kim bu sıkıntıyı, kim bu terörü, kim bu anarşiyi ihraç ediyor. Kim bunu bölgesel istikrarsızlığı destekliyor, toplumuz bunu biliyor ve görüyor. Nesil özelinde de bir değişim ve dönüşüm var. Gençler özelinde de bunun iletişimini doğru anlatarak Türkiye'nin normalleşmesine, daha da güçlenmesine hep birlikte katkıda bulunarak daha güçlü yarınlara emin adımlarla ilerleyeceğiz" dedi.'18 YILLIK AK PARTİ POLİTİKALARININ TEMEL ÖZELLİĞİ ÖZGÜVEN OLDU'
Bakan Albayrak, 2018 yılının Ağustos ayında başlayan, 2019 yılı içerisinde devam eden, son dönemdeki süpekülatif ekonomik saldırılarla Türkiye'yi ekonomik olarak da çökertmek isteyenlerin olduğuna dikkat çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tüm bu yaşadığımız süreç bizi, yaşanan saldırıyı püskürtmenin yanında ekonomimizin kırılganlıklarını da özellikle bu manada gidermek için ve 18 yıldır olduğu gibi ülkeyi, vatandaşımızın refahını, gelirini, zenginliğini artırmak için bu manada mücadele verme noktasında bizi motive etti. Hep ifade ediliyor, birilerinin dediği gibi işte bize enflasyon, kur, faiz şeytan üçgeni, bu üçgene Türkiye'yi hapsedeceğiz. Birileri gelecek bu ülkenin özgüvenini, bu milletin inancını yıkmaya çalışacak ve tüm bu manada ekonomiye, piyasalara bir kriz havası vererek bunu hakim kılmaya çalışan operasyon yapacak. Ben çok net bunu söylüyorum, 18 yıllık AK Parti politikalarının temel özelliği özgüven oldu. Birileri de bizi bunu pompalıyor; mahvoldunuz, bittiniz, battınız, gittiniz. Hatırlayın, bir buçuk sene önce Türkiye ile ilgili ne diyorlardı ekonomik olarak; 'Türkiye batacak, Arjantin de hazır batıyor, birlikte şu IMF'ye gidin anlaşın' hatırlıyor musunuz? 'IMF size para versin, sonra ondan belki kurtulursunuz, zaten battınız da, öldünüz de cenaze namazını ne zaman kılarız.' İşte bir buçuk sene önce bu hava zehirli bir şekilde topluma nasıl angaje edildi. Biz ne dedik, Cumhurbaşkanımız, bizim ihtiyacımız yok, Türkiye ekonomisi bilançosu güçlü, altyapısı güçlü. Biz anlaşmadık. Arjantin anlaştı, 50-60 milyar dolar para da aldı, aradan bir sene geçti, bugün gördüğümüz nokta, işte IMF bir rapor daha yayınlamış Arjantin'le ilgili, durum çok kötü kurtulacak gibi değil diyor."'BORÇLANMA YÖNETİMİMİZ ÇOK BAŞARILI BİR PERFORMANS ORTAYA KOYDU'
Türkiye'nin faiz yükünü azaltmak için önemli adımlar attıklarına anlatan Bakan Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesindeki borçlanma yönetiminin başarılı performans ortaya koyduğu söyledi. Bakan Albayrak, "Birilerinin özlem duyduğu Gezi günleri, ülkemize diğer saldırılar, Mayıs 2013'teki Gezi dönemindeki bütün bu saldırılardan önceki iyi iyileşmenin yaşandığı faizlerdeki maliyetlerdeki döneme geldik elhamdülillah. 7 yıllık süreç, öncesine geldik. ve tüm bu manada hazinemiz, maliye bakanlığımız, ilişkili kurumlarımız, birçok açıdan uluslararası anlamda önemli adımlar attı. Borçlanma yönetimimiz çok başarılı bir performans ortaya koydu, ülkemizin faiz yükünü azaltmak için çok önemli adılar attık. Sadece geçtiğimiz hafta yaptığımız Euro Boat ihracı Türkiye tarihinde şu ana kadar uluslararası sermaye piyasalarında gerçekleştirdiğimiz en büyük, en yüksek ihraç olarak tarihe geçti. Gerek dolar piyasasında son yıllardaki en düşük maliyetlerden bir tanesi olmasının ötesinde, talep noktasında da tarihin en yüksek talebi olarak kayıtlara geçti. ve uluslararası yatırımcıların ülkemize yönelik pozitif algısının güçlenerek devam etmesinin çok açık ve net göstergesi oldu. 11 milyar dolar tek tranş işlemle taleple ve tek ihraçla 5 yıl, 10 yıl vadeli 4 milyar dolarlık ihraçla en başarılı ve en büyük ihraç olarak tarihe geçti" dedi.'500 YILLIK EKOSİSTEMİN DEĞİŞTİĞİ BÖYLE BİR DÖNEMDE, TÜRKİYE DE DEĞİŞMEK DURUMUNDA'
Bakan Albayrak, Türkiye'nin yeniden güçlü büyüme sürecine girmeyi başardığına dikkat çekerek, 500 yıllık ekosistemin değiştiği böyle bir dönemde, Türkiye'nin de değişmek durumunda olduğunu aktardı. Bakan Albayrak, "Ekonomide olsun, ekonominin tüm bu alt faiz noktasında, enflasyon noktasında, tüm mücadelede attığımız adımlar yavaş yavaş yavaş meyvelerini vermeye başladı. Türkiye yeniden güçlü büyüme sürecine girmeye başladı. Büyümede hedefimiz, daha fazla ihracat, daha fazla istihdam, daha fazla katma değerli üretime dayalı yeni bir modele geçiyoruz. Bu kapsamdaki politikalarımızla, reel sektör 1'inci sırada. 2020 yılından itibaren artık bu süreç değişiyor. Kimse merak etmesin, Türkiye'yi istihdama, ihracata, katma değerli üretime dayalı bir model ile büyüteceğiz. Bu model, bu idealimizle birlikte bu sürecin adına 'değişim' diyerek tanımladım. Finansal sistem ve ekonomik model değişiyor. Dünyada büyük bir değişimin yalandığı şu günlerde ve yıllarda, 500 yıllık ekosistemin değiştiği böyle bir dönemde, Türkiye de değişmek durumunda. Kaynak konusunda, altyapı konusunda, süreçlerin iletişimi konusunda tüm bu manada bu değişimi Türkiye olarak kenetlenerek, kurumsal olarak kenetlenerek daha iyi bir noktaya taşıyacağız" diye konuştu.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Bakan Albayrak'ın karşılanmasıBakan Berat Albayrak'ın salona geçişiGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN - Selim KAYA - Nezir GÜNEŞ / MARDİN,
=============================================Akşener: Trabzonspor'un haklı mücadelesine gölge düşürmeyin(2)
DAVUL ZURNALI KARŞILAMAEdirne'nin ardından Kırklareli'ne geçen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partililer tarafından karşılandı. Kırklareli'de esnafları ziyaret eden Akşener, geçtiği parti binası önünde davul- zurna ekibi tarafından karşılandı. Ekibe bahşiş veren Akşener'in yanına yaklaşan zurnacı zurnasını Akşener'in kulağına yaklaştırıp bir süre çaldı. Daha sonra parti binasına geçen Akşener, partililerle bir araya geldikten sonra Babaeski ilçesine gitti. İlçede esnafları ziyaret eden Akşener, yaptığı konuşmada gezilerini sürdüreceğini söyledi.
Babaeski'nin ardından Lüleburgaz ilçesine geçen Akşener, burada Belediye Başkanı Murat Gerenli ve partililere tarafından karşılandı. Fatih Caddesi üzerinde esnafları ziyaret eden Akşener, sandalye üzerinden vatandaşlara seslendi. Akşener, "Nasıl ben ayakkabı eskitiyorsam, koltuk eskitenler de buraya gelecek, o gözün içine bakacak, o ayakkabı eskiyecek. Ayakkabı eskimiyorsa siz onları eskiteceksiniz" dedi.Akşener, parti teşkilatını ziyaret ettikten sonra İstanbul'a hareket etti.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Akşener'in karşılanması-Esnaf ziyaretleri-Davul-zurna ekibinin Akşener'in kulağına zurna çalması-Kırklareli İl Başkanlığı ziyareti-Basın açıklaması-Babaeski'de karşılama ve Akşener'in konuşması-Esnaf ziyareti-Lüleburgaz'da karşılanması-Akşener'in konuşması-Genel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Ali Can ZERAY - Resul ORUÇOĞLU - Uğurcan KARAOĞLU / KIRKLARELİ,
==========================================KAFESTEKİ KELAYNAKLAR DOĞAYA SALINDI
ŞANLIURFA'nın Birecik ilçesindeki üretim istasyonunda nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için koruma altında tutulan bereketin sembolü 241 kelaynak, üreme dönemi için doğaya bırakıldı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 1977 yılında Birecik'teki Fırat Nehri kıyısında kurulan Kelaynak Üreme İstasyonu'nda bulunan kelaynaklar, yağsız kıyma, haşlanmış yumurta, rendelenmiş havuç, tavuk yemi ve tuzsuz peynirle beslenip her yıl Şubat ayı sonunda doğaya bırakılıyor. Bahar aylarında üreme döneminin başlamasıyla Fırat Nehri kıyısındaki doğal yaşam alanlarına salınan kelaynaklar, göç mevsiminin gelmesi nedeniyle tekrar ağustos ayında kafese alınıyor. Dünyada kelaynak popülasyonunun Fas ile Türkiye'de bulunduğunu bildiren Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürü İsrafil Erdoğan, kelaynakların yumurtlaması ve kuluçkaya oturmasının, bölgede baharın müjdecisi olarak görüldüğünü söyledi.Bölgede bereketin sembolü olarak bilinen kelaynakların doğaya bırakılmasıyla yeni yavrular beklediklerini kaydeden Doğa Koruma ve Milli Parklar 3'üncü Bölge Müdürü İsrafil Erdoğan, kelaynakların neslini korumak için büyük özen gösterdiklerini belirterek şunları söyledi: "Bugün burada tamamı 241 şu anda, bunlar genelde tek eşli yaşıyorlar. Tamamını biz serbest bırakacağız, bunlar yavrularını büyütünceye kadar yani göçmen karakteri gösteren kuş türleri bunlar, göçe gitmeye başlayacakları zaman biz göçe gitmesinler diye tekrar kafesin içerisine alacak şekilde tedbirimizi alıyoruz. Kafesin içerisinde veterinerlerimizin ve ilgili teknik arkadaşlarımızın kontrolü altında burada bakımlarını bir daha ki üreme zamanına kadar yürütüyoruz."KELAYNAKLAR TARIM İLAÇLARIYLA TOPLU ZEHİRLENDİ
Kelaynaklar, yaz aylarında, Afrika'dan Şanlıurfa'ya gelen göçmen kuşlar olduğunu belirten Erdoğan, "1950'li yıllarda bu bölgemizde senede 600 civarında kelaynak kuşu görmek mümkün oluyordu. Kelaynaklar tarlalardaki böcek gibi şeylerle beslenirdi. Böcekler için tarlalara tarım ilaçları atılması kelaynakların sonunu getirdi. Zararlı böceklerle zehirli tarım ilaçları mücadele sonucunda, 70'li yıllara gelindiğinde sadece 50 tane kelaynak görmek mümkün olur hale gelinmiştir. Nesli tükendiği için koruma altına alınan kelaynakların üremesi için çalışmalara başladı. Her yıl yaptığımız çalışmalar sonucunda bunların meyvelerini almaya başladı. Geçen yıl 65 yavru elde edildi. Ancak iklim koşulları nedeniyle bazılarını kaybettik. Yaşlı olan kuşlar da telef oldu" dedi.Törene katılan Şanlıurfa Vali Yardımcısı Şahin Aslan, ise Şanlıurfa'nın sembollerinden olan ve doğada ender rastlanan kelaynak kuşlarının doğaya bırakılmasından memnuniyet duyduğunu belirterek şunları söyledi: "İnşallah herhangi bir zayiat ve kayıp yaşamadan onları tekrar kafese alırız, Şanlıurfa'nın ve Birecik'in sembolü olmaya devam ederler. Kelaynaklar hem kültürel hem de turistlik bir zenginliğimiz."Yapılan konuşmaların ardından kafesin kapıları açılarak kelaynak kuşları doğaya bırakıldı. Törene, Vali Yardımcıları Şahin Aslan, Selami Işık, Birecik Kaymakamı Fatih Çelikkaya, Birecik Belediye Başkan Yardımcısı Reşat Uzun ve davetliler katıldı.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------Kafesteki kelaynaklarÜretim istasyonunu gezen vatandaşlarDoğaya bırakılan kelaynaklar için açıklamada bulunan yetkililerGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Ali LEYLAK / ŞANLIURFA,
=====================================EMEKLİ BANKACI FISTIK ÇAMI ÜRETİCİSİ OLDU
BALIKESİR'in Burhaniye ilçesinde, emekli banka müdürü Yunus Göç (70), fıstık çamı yetiştiriciliğine başladı. 12 yıl boyunca işini büyüten Göç, üretim kapasitesini yıllık 80 bin çam fidanına ulaştırdı. Lübnan ve Irak'a da ihracat yapan Göç, yetişmesi uzun sürdüğü için birçok kişinin fıstık çamı üretimini bıraktığını belirtirken, "Ben vazgeçmedim. Şu an da özel sektörde en büyük üreticiyim" dedi.
Burhaniye ilçesinde banka müdürlüğünden emekli olan Yunus Göç, fidan üretimine başladı. Orjan Denetko kavşağında çiçek ve meyve fidanları üreten 70 yaşındaki Göç, fıstık çamı üretimine ise ayrı bir yoğunluk veriyor. 12 yıldan bu yana üretim yapan Göç, Orman İşletme fidanlıklarından sonra en büyük fıstık çamı üreticisi olduğunu söyledi.Boyları 80 santimetreden 4 buçuk metreye kadar olan fıstık çamları ürettiğini belirten Göç, "Fıstık çamı çok yararlı bir ağaç. Yaprağı çok iyi gübre olan bir bitki. Dalları çıra, gövdesi ise kereste olur. Dibinde mantar biter. Ayrıca, kozalaklarının içinden çıkan meyvesi çok değerli. Şu anda iç fıstık 800 liraya çıktı. Ülkemizin her tarafına dikim yapıldığı zaman Türkiye'nin milli gelirine büyük katkı olacağına inanıyorum. Meyvesi, yalnız Türkiye'de değil, dünyanın her tarafında değerli durumda. Boş dağları fıstık çamı ile donattığımız zaman Türkiye'nin milli gelirine büyük katkısı olacağına inanıyorum" dedi.Fıstık çamı üretimine 2008 yılında başladığını söyleyen Yunus Göç, üretiminin uzun sürmesi nedeniyle, üretici tarafından fıstık çamının tercih edilmediğini belirtti. Göç, "Ben vazgeçmedim. Şu anda özel sektörde en büyük üreticiyim. Fıstık çamı üretiminde orman idaresinden sonra Türkiye'de en büyük üretici haline geldim. Bu yıl 80 bin adet fidan üretimi gerçekleştirdim. İç piyasanın yanı sıra Lübnan'a ve Irak'a da ihraç ediyorum. Talep çok fazla. İnsanlar, üretimi uzun süre aldığı için üretmeyi düşünmüyor. Nerdeyse tekel durumuna düştük. O kadar üreticisi azaldı. Ama, benim işlerim iyi. Talep çok fazla. Gün geçtikçe de kaliteye önem veriyorum. Çok düzgün gövdeli, uzun boylu fıstık çamı yetiştirmeye gayret ediyorum. Bu işi çok severek yapıyorumö dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Yunus Göç'e ait çam fidanı üretim tesisinden genel ve detay görüntüler -Fıstıkçamı fidanlarından genel ve detay görüntüler-Yunus Göç ile röp.Haber-Kamera: Sefer TALAY / BURHANİYE(Balıkesir),
===================================