Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 1

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1AKSARAY'DA YOLCU OTOBÜSÜ DEVRİLDİ: 1 ÖLÜ, 37 YARALI AKSARAY-Ankara Karayolu'nda yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, 1 kişi öldü, 37 kişi yaralandı.

1

AKSARAY'DA YOLCU OTOBÜSÜ DEVRİLDİ: 1 ÖLÜ, 37 YARALI

AKSARAY-Ankara Karayolu'nda yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, 1 kişi öldü, 37 kişi yaralandı.

Kaza, saat 05.15 sıralarında Aksaray-Ankara Karayolu'nun 40'ıncı kilometresinde meydana geldi. İddiaya göre; İstanbul'dan Mersin'e giden Muzaffer İltaş (25) idaresindeki Mersin Vip firmasına ait 33 DK 060 plakalı şehirlerarası yolcu otobüsü, bölgedeki yoğun sis nedeniyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Kazada, ilk belirlemelere göre, 1 yolcu olay yerinde hayatını kaybetti, 37 kişi de yaralandı. İhbar üzerine, olay yerine sağlık, itfaiye, AFAD ve güvenlik ekipleri sevk edildi. Otobüste sıkışan yolcular, itfaiye ve AFAD ekipleri tarafından kurtarılarak, vatandaşların da yardımıyla ambulanslara alındı. Yaralılar, bölgedeki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralılardan bazılarının sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu bildirildi. Kazayla ilgili soruşturma başlatılırken, devrilen otobüsün kaldırılması için ekiplerin çalışmaları sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Devrilen otobüsten görüntü

Ekiplerin yaralıları ambulansa taşıması

Yaralı detay

Vatandaşların yardımıyla yaralının taşınması

Sağlık ekipleri ve ambulanstaki yaralılardan görüntü

Kaza yeri, genel ve detaylar

Haber-Kamera: Erkan ALTUNTAŞ / AKSARAY,

=========================================

Enkaz altında kalan mühendisin 33 saat sonra cansız bedeni bulundu

BAŞHEKİM ZENGİN: VEFATININ ÜZERİNDEN BELLİ BİR SÜNE GEÇTİĞİNİ DÜŞÜNMEKTEYİZ

Gaziantep'te, cami inşaatında kubbe betonu için kurulan iskelenin çökmesi ile göçük altında kalan inşaat mühendisi Korkut Küçükcan'ın (37), 33 saat sonra cansız bedenine ulaşıldı. Küçükcan'ın enkaz altından çıkarıldığında öldüğünü söyleyen Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Suat Zengin, "Bize acile getirildiğinde ilk değerlendirmemize göre vefatının üzerinden belli bir süne geçtiğini düşünmekteyiz. Bu sürenin ne kadar olduğu ile ilgili kesin bilgi yarın Adli Tıp Kurumu tarafından yapılacak inceleme sonucunda belli olacaktır. Başta ailesi ve yakınlarına ve Antep halkına başsağlığı diliyorum" dedi.

Olay, önceki gün öğleden sonra Akkent Mahallesi'nde inşası devam eden cami inşaatında meydana geldi. Kubbeye beton dökmek için kurulan ahşap iskele çöktü. İnşaat ve çevresinde büyük bir gürültü ve toz bulutuna neden olan çökme sırasında inşaatın içinde olan Mühendis Korkut Küçükcan, enkaz altında kaldı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda AFAD, UMKE, sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Enkaz altındaki Küçükcan'ı bulmak için başlatılan çalışmalara yüzlerce görevli katıldı. Tonlarca ağırlığındaki tahta parçalarının çıkarılması için kurtarma ekiplerinin yanı sıra iş makineleri de seferber edildi. Ekipler arama çalışmalarının 33'üncü saatinde Küçükcan'ın cansız bedenine ulaştı. Küçükcan'ın bacağına bir tahta parçası saplandığı görüldü. Küçükcan'ın yeniden hayata döndürme ihtimali ile ambulansa konularak Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü. Doktorların müdahaleleri sonucu, Küçükcan'ın ölümünün üzerinden zaman geçtiğini belirlendi.

Küçükcan'ın enkazdan çıkarılmasının ardından hastaneye gelen yakınları, acı haberi almaları sonrası gözyaşlarına boğuldu.

Hastane Başhakemi Doç. Dr. Suat Zengin, şunları söyledi:

"Yaklaşık 33 saattir Antep halkı, valimizden, AFAD müdürümüzden, tüm işçilerimize kadar büyük bir çabayla mühendis arkadaşımızı kurtarmak için ellerinden gelen çabayı gösterdiler. Malumunuz üzere kendisine ulaşıldı. Bize, acile getirildiğinde ilk değerlendirmemize göre vefatının üzerinden belli bir süne geçtiğini düşünmekteyiz. Bu sürenin ne kadar olduğu ile ilgili kesin bilgi yarın Adli Tıp Kurumu tarafından yapılacak inceleme sonucunda belli olacaktır. Başta ailesi ve yakınlarına ve Antep halkına başsağlığı diliyorum. Allah sabırlarını arttırsın.

Oldukça fazla miktarda iskele malzemesinin üzerine düşmesi ile yüzlerce kiloluk ağırlık oluşturuyor. Baş bölgesi olmak üzere ciddi yerlerinde ezilmeler oluşmuştu. Vücudunun çeşitli yerlerinde ezilmeler oluşmuştu. Muhtemelen kafa travmasına bağlı kanamadan dolayı ölümün gerçekleştiğini düşünmekteyiz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Gündüz aktüel+drone görüntüleri

+++

Korkut Küçükcan'ın çıkarılışı

İşçilerin alkışlaması

Ambulansa konulması

Gaziantep Üniversite Hastanesi

Suat Zengin açıklama

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Eyyüp BURUN - Mustafa KANLI / GAZİANTEP,

======================================

KARDEMİR'DE PATLAMA: 1 İŞÇİ ÖLDÜ, 1 İŞÇİ YARALI

KARABÜK Demir ve Çelik Fabrikaları'ndaki yüksek fırında meydana gelen gaz basıncı patlamasında, müteahhit firma çalışanı işçilerden Mehmet Hayri Akpınar hayatını kaybetti,  Ahmet Akbulut yaralandı.

Olay, dün akşam saatlerinde, fabrikanın 1 Nolu Yüksek Fırını'nda meydana geldi. Müteahhit firma işçileri Mehmet Hayri Akpınar ve Ahmet Akbulut, yenileme işlemi yaptıkları sırada, gaz basıncı patlaması meydana geldi. Patlamada 2 işçi de yaralandı. İki işçi, fabrikanın ambulansıyla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan yaralılardan durumu ağır olan Akpınar, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hastaneye akın eden Akpınar'ın çalışma arkadaşları büyük üzüntü yaşadı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Hastaneden detay

-Hastanede bekleyen işçiler

-Fabrikadan detay

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE / KARABÜK,

========================================

YIKILAN EVİN MOLOZLARI ALTINDA KALIP, ÖLDÜ

MARDİN'de çimento fabrikasına malzeme üreten firmanın dinamit patlatması sonucu evinin bir bölümü yıkılan Mahmut Umur (57), molozların altında kalarak, yaşamını yitirdi.

Olay, dün Yeşilli ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre çimento fabrikasına malzeme üreten firmanın patlattığı dinamitlerin etkisiyle Mahmut Umur'un evinin bir bölümü yıkıldı. Yıkılan evin molozları altında kalan Umur, yaşamını yitirdi. Umur'un cesedi otopsi için Mardin Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Hastaneden görüntü

Acil servis önü

Dinamit patlatılan alan

Dağlık alandan detay

Haber-Kamera: MARDİN,

========================

===================================

ALKOLLÜ SÜRÜCÜNÜN POLİSİ 400 METRE KAPUTTA TAŞIDIĞI ANLAR KAMERADA

İZMİR'de, kontrol için durdurulan otomobilin sürücüsü Hakan Kolaylıoğlu, kaçmaya başlayınca kaputa asılan polis memuru, yaklaşık 400 metre sürüklenerek yaralandı. O anlar güvenlik kamerasına yansırken, olaydan 4 saat sonra yakalanan, 0.87 promil alkollü olduğu belirlenen ve ehliyetine el konulan Kolaylıoğlu, tutuklandı.

Olay, önceki gün gece saatlerinde Konak ilçesi Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda meydana geldi. Uygulama yapan trafik polisleri, Hakan Kolaylıoğlu yönetimindeki 35 SZ 966  plakalı otomobili durdurdu. Polis, Hakan Kolaylıoğlu'ndan ehliyetini isteyince, sürücü bir anda otomobili çalıştırıp, manevra yaptı. Bu sırada bir polis memuru Kolaylıoğlu'yu engellemek için aracın kaputuna tutundu. Hakan Kolaylıoğlu, kaçmaya başlayınca, polis memuru da sürüklenmeye başladı. Yaklaşık 400 metre kaputta giden polis memuru, bir süre sonra yola savruldu. Kolaylıoğlu ise kaçtı. Çevredekilerin ihbarıyla bölgeye gelen sağlık görevlilerince ilk müdahalesi yapılan polis memuru Dokuz Eylül Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Polis memurunun durumunun iyi olduğu bildirildi.

4 SAAT SONRA YAKALANDI

Hakan Kolaylıoğlu, olaydan 4 saat sonra polis ekiplerince düzenlenen operasyonla yakalandı. Yapılan kontrolde Kolaylıoğlu'nun 0.87 promil alkollü olduğu belirlenirken, çeşitli suçlardan çok sayıda kaydının bulunduğu da ortaya çıktı. Ehliyetine el konulan Kolaylıoğlu emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Hakan Kolaylıoğlu çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Öte yandan, polis memurunun yaşadığı o anlar ise güvenlik kamerası görüntülerine yansıdı. Görüntülerde polis memurunun otomobilin kaputuna tutunarak gitmesi ve düşmesi yer aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Güvenlik kamerası görüntüleri

Haber-Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK / İZMİR,

===========================================

POŞET İÇİNDE CESEDİ BULUNAN BEBEĞİN ANNESİ, ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

MANİSA'nın Turgutlu ilçesinde, evde dünyaya getirip, bir poşete sararak bir arazideki taşların arasına bıraktığı erkek bebeği ölü olarak bulunan ve kendisini tedavisi için gittiği hastanede doktorların durumdan şüphelenmesi üzerine hastane polisine suçunu itiraf eden 35 yaşındaki Zehra Y., gözaltına alınıp, adliyeye sevk edildi.

Eşinden bir süre önce boşanan 2 çocuk annesi Zehra Y., 2 gün önce (Çarşamba) günü  evinde bir erkek bebek dünyaya getirdi. İddiaya göre, evlilik dışı dünyaya gelen bebeğini bir poşete sarıp, Mert Sokak'taki boş arsada, taşların arasına bıraktı. Ardından da tedavi için Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi'ne gitti. Doktorlar, kadının yeni doğum yapmış olmasından şüphelenip, durumu hastane polisine bildirdi. Zehra Y. de hastane polisine, dünyaya getirdiği erkek bebeğini boş bir araziye bıraktığını itiraf etti. İfadenin ardından Turgutlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bilgi verildi. Kadının tarif ettiği boş araziye giden polisler, 1 günlük bebeğin poşet içindeki cesedini buldu. Turgutlu Devlet Hastanesi Morgu'na götüren bebeğin cesedi, kesin ölüm nedeninin tespiti için İzmir Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Bebeğin annesi Zehra Y. ise polis gözetiminde hastanedeki tedavisinin ardından gözaltına alındı. Emniyetteki ifadesinde bebeği canlı mı yoksa ölü olarak mı boş araziye terk ettiğini hatırlamadığını söylediği öğrenilen Zehra Y., polisteki işlemlerinin ardından dün adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Zehra Y.'nin adliyeye sevk edilmesinden görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Doğan ÇİZMECİ / TURGUTLU(Manisa),

====================================

MİDİBÜS İLE ÇARPIŞAN MOTOSİKLETİN SÜRÜCÜSÜ, ÖLDÜ; O ANLAR KAMERADA

DÜZCE'de, midibüsle çarpışan motosikletin sürücüsü Yusuf Yetimgüler (20), hayatını kaybetti.

Kaza, önceki gün gece saatlerinde D-100 yolu Doğanlı köyü mevkiinde meydana geldi. Yusuf Yetimgüler yönetimindeki 34 KN 8444 plakalı motosiklet, iddiaya göre kavşağa girmeye çalışan C.E. yönetimindeki 81 S 1016 plakalı midibüse çarptı. Çarpmanın şiddetiyle motosiklet sürücüsü yola savrularak yaralandı. Yusuf Yetimgüler, ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekibi tarafından Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedaviye alınan Yusuf Yetimgüler, yapılan tüm müdahalelere rağmen dün akşam saatlerinde hayatını kaybetti.

Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Güvenlik kamerası görüntüsü

Motosiklet midibüse çarparken görüntüler

Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ / DÜZCE,

======================================

================================

KAVGAYI AYIRMAK İSTEYEN POLİSLERE ATEŞ AÇTI; YAKALANMA ANLARI KAMERADA

KÜTAHYA'da, iki grup arasında çıkan kavgayı ayırmaya çalışan polislere, İsmail Şah G. tarafından tabancayla ateş açıldı. Olaydan sonra kaçan İsmail Şah G., kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı.

Olay, 21.00 sıralarında Gaybiefendi Mahallesi Çinigar Caddesi'ndeki halk pazarında meydana geldi. İki grup arasında bilinmeyen nedenle çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüşünce  yakındaki trafik polisleri olaya müdahale etti. Ekipler kavgayı sonlandırırken, kalabalıktaki İsmail Şah G. elindeki tabancayla polise ateş açtı. Ardından kaçan İsmail Şah G.'yi yakalamak için çalışma başlatıldı.

Kısa sürede, bir apartmanın giriş merdiveninin altında bahçeye gizlenmiş halde yakalanan İsmail Şah G., olayda kullandığı öne sürülen tabanca ile birlikte gözaltına alındı. Olayla ilgili İsmail Şah G.'nin dışında 2 şüpheli daha gözaltına alındı. Şüpheliler geçirildikleri sağlık kontrolünün ardından  polis merkezine götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Şüphelinin yakalanma anı

Üzerinden silah çıkması

Polis otosuna götürülmesi

Detay görüntüler

-Trafik polisinin amirine olay anını anlatması

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ / KÜTAHYA,

======================================

TAKLA ATAN OTOMOBİLİN SÜRÜCÜSÜ, CAMDAN FIRLAYIP HAYATINI KAYBETTİ

ANKARA'da kontrolden çıkan otomobilin takla atması sonucu camdan fırlayan sürücü Murat Değirmenci (23) hayatını kaybetti.

Kaza, gece saatlerinde Etimesgut ilçesi Ankara-Ayaş yolunda meydana geldi. Murat Değirmenci yönetimindeki 06 EV 6696 plakalı otomobil, Yenikent istikametine ilerlediği esnada, henüz bilinmeyen bir nedenle kontrolden çıkarak kaldırıma çarptı. Çarpmanın şiddetiyle takla atan otomobil yaklaşık 100 metre sürüklenirken, sürücü Değirmenci ise aracın camından dışarı fırladı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri bölgede güvenlik önlemi alırken, sağlık ekiplerinin kontrolünde, yerde hareketsiz yatan Murat Değirmenci'nin hayatını kaybettiği belirlendi. Değirmenci'nin cansız bedeni, incelemelerin ardından Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

Kaza nedeniyle, Ankara-Ayaş yolu Yenikent yönünde ulaşım yaklaşık 1 saat boyunca tek şeritten kontrollü olarak sağlandı. Kaza yapan otomobilin çekici ile kaza yerinden kaldırılması sonrası ulaşım normale döndü.

YAKINLARI SİNİR KRİZLERİ GEÇİRDİ

Öte yandan, Murat Değirmenci'nin kaza haberini alan yakınları da kaza yerine akın etti. Değirmenci'nin yakınları gözyaşlarının tutamayarak, sinir krizleri geçirdi.

Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Olay yerinden görüntü

Ağlayan yakınlarından görüntü

Otomobilden görüntü

Genel detay

Haber-Kamera: Fatih POYRAZ - Caner ÜNVER / ANKARA,

======================================

BOLU'DA, TEM OTOYOLU'NDA OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI KADIN ÖLDÜ

BOLU'da, TEM yolunda orta refüjdeki tel örgüyü aşarak yolun karşısına geçmeye çalışan Şengül Doğan'a (39), otomobilin çarpmasıyla hayatını kaybetti.

Kaza, dün saat 22.00 sıralarında TEM yolunun Yukarısoku mevkiinde meydana geldi. Ankara istikametine giden Selahattin Bıyık yönetimindeki 34 FCC 37 plakalı otomobil, iddiaya göre orta refüjde bulunan tel örgüleri aşarak yayaya yasak olan yolun karşısına geçmeye çalışan Şengül Doğan'a çarptı. Yaklaşık 100 metre savrulan kadın olay yerinde hayatını kaybetti. Çantası, cep telefonu ve ayakkabıları yol kenarındaki yeşil alana savrulan talihsiz kadının eşyalarını polis topladı. Otomobil sürücüsü Selahattin Bıyık ise ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Kadının cesedi Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Kaza yapan araç

-Üzeri örtülü ceset

-Yoldan görüntüler

-Polisin kadının eşyalarını araması

-Olay yeri inceleme görüntüsü

-Detaylar

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK / BOLU,

========================

LAHMACUN YEDİKTEN SONRA RAHATSIZLANAN 17 ÖĞRENCİ VE 1 ÖĞRETMEN, HASTANELİK OLDU

SİVAS'ta lahmacun yedikten sonra rahatsızlanan 17 ortaokul öğrencisi ve 1 öğretmen gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.

Ahmet Turan Gazi Mahallesi'nde bulunan Ahmet Yesevi Ortaokulu'nda eğitim gören 17 öğrenci ve 1 öğretmen, dün öğleden sonra kentte bulunan bir lokantadan lahmacun sipariş etti. Ancak bir süre sonra öğrencilerde mide bulantısı ile kusma gibi şikayetler ortaya çıktı. Okul yönetiminin haber vermesiyle bölgeye sağlık ekipleri sevk edildi. 17 öğrenci ve 1 öğretmen ambulanslarla Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. Gıda zehirlenmesi şüphesiyle tedaviye alınan öğrenciler ve öğretmenin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Tarım ve Orman Müdürlüğü görevlileri, lahmacun satışı yapan iş yerinden incelemek üzere numune aldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Okuldan görüntüler

-Ambulansların görüntüleri

-Hastaneden görüntüler

-Ambulanstan indirilen öğrenciler

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI - Uğur YİĞİT / SİVAS,

=====================================

BAKICI DEHŞETİNİ, KAMERA ORTAYA ÇIKARDI

İZMİR'in Karşıyaka ilçesinde, sağlık sorunları olan 3 çocuğuna bakması için bakıcı tutan Çetin B.,  evine taktığı kamera kayıtlarında, bakıcı A.E.'nin, küçük oğlu H.B.'yi darp ettiğini gördü. Bakıcı hakkında şikayetçi olan Çetin B., "Çocuklarıma hem annelik hem de babalık yapıyorum. Bu işin arkasını bırakmayacağım. Bana, 'Çocuklarını dövmeyecek bir bakıcı bul' dedi. Birkaç gün sonra bir gece yarısı 7 bin 800 lira para ile bir takım eşyaları alıp kayıplara karıştı. Ben de kendisinden şikayetçi oldum" dedi.

Olay, geçen cuma günü Cumhuriyet Mahallesi'nde Çetin B. (45) ve üç çocuğunun yaşadığı evde meydana geldi. İddiaya göre, Çetin B., külseratif kolit, görme kaybı bulunan oğlu A.M.B. (16), hastanede yatarken, hasta bakıcı vasıtasıyla A.E. ile tanıştı. Çetin B., kalacak yeri olmadığını söyleyen A.E. ile çocuklarına bakıcılık yapması konusunda anlaştı. Evin odalarına güvenlik kameraları koyan Çetin B., A.E.'nin çocuklarına karşı olumsuz bir hareketini görmemesi üzerine kamera kayıtlarını izlemeyi bıraktı. A.M.B.'nin, bakıcı A.E.'nin evin ufak çocuğu H.B.'yi darp ettiğini söylemesi üzerine geriye dönük kamera kayıtlarını izleyen Çetin B., H.B.'nin bakıcısı tarafından darp edildiğini gördü. Bunun üzerine Çetin B., A.E.'yi uyarırken, olaydan birkaç gün sonra bakıcı 7 bin 800 lira parayı ve birkaç eşyayı alarak kayıplara karıştı. Çocuğu darp edilen Çetin B., savcılığa giderek A.E.'den şikayetçi oldu. Bakıcının, H.B.'yi darp ettiği görüntüler kameraya yansıdı. Görüntülerde, kahvaltı sırasında A.M.B. ile H.B. kavga ettikten sonra H.B.'nin sofradan kalktığı, telefonla konuşan A.E.'nin de H.B.'yi kolundan sertçe tutup sofraya geri oturttuğu görülüyor. A.E.'nin, ufak çocuğun yüzüne vurduktan sonra H.B.'nin burnunun kanaması da kamera kayıtlarında görülüyor.

'ÇOCUKLARINI DÖVMEYECEK BİRİNİ BUL'

Yaşanan olayı, büyük oğlu A.M.B. sayesinde öğrendiğini belirten Çetin B., "Hastanede yatarken, bir bakıcı vasıtasıyla A.E. ile tanıştık. Kendisi gidecek yerinin olmadığını söyledi. Bizim de bakıcıya ihtiyacımız olduğunu ancak maaş veremeyeceğimizi ve evimizde kalabileceğimizi söyledim. O da kabul etti. Çocuğumun durumunu da biliyordu. Ben evde yokken, sofrada oğlumu darp etmiş. Büyük oğlumun haber vermesiyle durumdan haberdar oldum. İlk geldiğinde tedbir olarak eve kamera taktırmıştım. Ancak kötü davranmadığını görünce kayıtları izlememeye başladım. Oğlum durumu haber verdikten sonra geriye dönük kayıtları izledim ve oğlumu darp ettiğini gördüm. Kendisine bir daha böyle bir şeyin tekrarlanmaması gerektiğini söyledim. Bana, 'Çocuklarını dövmeyecek bir bakıcı bul' dedi. Birkaç gün sonra bir gece yarısı 7 bin 800 lira para ile bir takım eşyaları alıp kayıplara karıştı. Ben de kendisinden şikayetçi oldum" dedi.

'ÇOCUKLARIMA KİMSE DOKUNAMAZ'

Çocuklarına hem annelik hem de babalık yaptığını söyleyen Çetin B., yaşanan olayın takipçisi olacağını belirtti. Çetin B., "Görüntüleri izlediğimde şoke oldum. Moralim çok bozuldu. Onun cezasını kendim vermek istedim. Ancak kanunların da en ağır cezayı vereceğinden eminim. Şikayetçi olacağımı tahmin ettiği için evi terk etti. 3 yıldır çocuklarıma hem annelik hem babalık yapıyorum. Onların her ihtiyacını karşılamaya çalışıyorum. Çocuğumun gözyaşlarına dayanamıyorum. Çocuklarıma kimse dokunamaz" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Kamera kaydı görüntüsü

Çetin B. Röportaj görüntüsü

Çetin B. Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Tolga TAHÇI - Kadir ÖZEN / İZMİR,

===========================================

BATTANİYEYE SARILI CESEDİ BULUNAN DİLARA CİNAYETİNDE TANIKLAR DİNLENDİ

ANTALYA'nın Korkuteli ilçesinde kaybolduktan 40 gün sonra çıplak haldeki cesedi battaniyeye sarılı halde toprağa gömülü bulunan Dilara Kandak'ın (23) katil zanlısı eski eşi Ahmet Yorulmaz'ın (25) yargılandığı davada, tanıklar dinlendi. Yorulmaz'ın tutukluluk halinin devamına karar verilirken, duruşma ertelendi.

Korkuteli ilçesinde oturan Dilara Kandak'ın, kaybolduktan 40 gün sonra 4 Mart günü, Gülova'da bir tarlada gömülü halde cesedi bulundu. Battaniyeye sarılı Kandak'ın çıplak, elleri kolları ve ayaklarının da iple bağlı olduğu belirlendi. Otopside boğularak öldürüldüğü ortaya çıkan 2 çocuk annesi Dilara Kandak'ta bulunan sperm örneklerinin, eski eşi Ahmet Yorulmaz'a ait olduğu ortaya çıktı. Yorulmaz gözaltına alındı. İkinci kez evlenen ve eşinin 3 aylık hamile olduğu öğrenilen Ahmet Yorulmaz, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Ahmet Yorulmaz'ın Antalya 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılanmasına devam edildi. Duruşmada tutuklu sanık Ahmet Yorulmaz ile öldürülen Dilara Kandak'ın yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.

'NASIL ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ BİLMİYORUM, EVLENMEK İSTİYORDU'

Duruşmada tanık olarak dinlenen Hakime O.K, Dilara Kandak'ın nasıl öldürüldüğünü bilmediğini söyledi. Dilara Kandak ile 2-3 aylık arkadaşlığının olduğunu, bu sürede eşiyle, bazen de tek başına evine gittiğini belirten Hakime O.K., "Dilara Kandak'ın husumetli olduğu bir kişi olup olmadığını bilmiyorum. Ancak evlenmek istediğini, çocuklarının velayetini alarak yeni bir hayat kurmak istediğini söylemişti. S.T. isimli bir kişiyle evlenmek istiyordu. Daha sonradan bu kişiyle evlenmekten vazgeçti" dedi.

ESKİ SEVGİLİSİ İFADE VERDİ

Duruşmada ifade veren B.Y. ise Dilara Kandak'ın eski sevgilisi olduğunu, yaklaşık 2 aylık birliktelikleri olduğunu kaydetti. Dilara Kandak'ın, arkadaşı M. Kandak'ın kız kardeşi olduğunu öğrendiğini belirten B.Y., "M. Kandak, dükkanıma aracını yıkatmaya gelen müşterimdir. Dilara'nın ağabeyi olduğunu öğrendim. Bu nedenle Dilara ile arama mesafe koydum. Önceden her gün görüşürken sonra üç günde bir görüşmeye başladım. Dilara benimle ciddi bir ilişki kurmuştu ve benimle evlenmek istiyordu. Sanıkla evlenip boşandığını sonradan öğrendim. Dilara kaybolmadan önce beni arayarak 'Bir saat işim var. Bir saat sonra görüşelim' dedi. Bir daha beni aramadı. Ben aradım ama ulaşamadım" dedi.

TAHLİYESİNİ İSTEDİ

Sanık Ahmet Yorulmaz ise B.Y ile eski eşi arasındaki ilişkiyi bilmediğini iddia ederek, "Doğal olarak o dönemde Dilara'nın evinin anahtarının B.Y'de olduğunu bilmiyordum. Uzun zamandır tutukluyum. Ben suçsuzum, tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.

Mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

ARŞİV görüntülerle

Haber: Süleyman EKİN / ANTALYA,

======================================

2 KADININ KAVGASINDA TABANCA ATEŞLENDİ

HATAY'ın İskenderun ilçesinde, aynı evde yaşayan iki kadın arasında çıkan kavgada kadınlardan biri, tabancayla ateş etti. Mermilerin evin duvarına isabet ettiği olaydan sonra polis, tabancayı ateşleyen kadını gözaltına aldı.

Şehit Oğuz Yener Caddesi üzerindeki bir evde yaşayan C.K. ve İ.U. isimli kadınlar arasında henüz bilinmyen nedenle tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü. Bu sırada kadınlardan C.K., evde bulunan ruhsatsız tabancayı alıp, ateşledi. Tabancadan çıkan mermiler evin duvarına isabet etti. Komşuların ihbarı üzerine adrese çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

Çevrede geniş güvenlik önlemi alan polis, C.K.'yi gözaltına aldı. Kavga sırasında cam kırıkları nedeniyle elinden yaralanan İ.U. ise ambulansla hastaneye kaldırıldı. Polis soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Olay yerindeki polisler ve araçlar

-Elinden yaralı olan kadın

-Olayın meydana geldiği dairenin dıştan görüntüsü

-Ambulansın gelmesi

-Elinden yaralı olan kadına sağlık ekibinin müdahalesi

-Yaralı kadının ambulansa götürülmesi

Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ / İSKENDERUN(Hatay),

====================================

ZABITA VE MİDYECİLERİN KAVGASINI SOSYAL MEDYADAN 'CANLI' YAYINLADI

BURSA'da, seyyar midyeciler ile zabıta  memurları arasında çıkan arbedeyi, çevrede toplanan kalabalık cep telefonu kamerasıyla görüntülerken, bir kişi ise sosyal medya hesabından canlı yayın yaptı.

Olay, dün saat 21.30 sıralarında, Osmangazi ilçesi Kent Meydanı mevkiinde meydana geldi. Caddede seyyar midyeciler ile zabıta arasında tartışma çıktı. Tartışma, çevredeki esnafın da araya girmesiyle büyüyünce arbedeye dönüştü. İhbar üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Kavga sırasında çevrede toplananlardan bazıları olayı cep telefonu kamerasıyla görüntüledi. Bir kişinin, sosyal medya hesabı üzerinden canlı yayın yaptığı görüldü. Polis ekiplerinin müdahalesiyle kavga sonlandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Zabıtalarla satıcılar arasında yaşanan tartışma

-Vatandaşların olayı telefonla kaydetmesi

-Yere dökülen midyelerden detay

-Genel detay

Haber-Kamera: İsmail Hakkı SEYMEN - Semih ŞAHİN / BURSA,

===========================================

OTOMOBİLİN TAVANINDAN 5 BİN UYUŞTURUCU HAP ÇIKTI

BURSA'da polisin düzenlediği uyuşturucu operasyonunda, otomobilin tavanıyla döşemenin arasına gizlenmiş 5 bin 100 ecstasy hap ele geçirildi, 3 kişi gözaltına alındı.

İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu ticareti yaptıkları tespit edilen M.Ş.T., T.H. ve U.K.'yi takibe aldı. 3 şüpheli, evlerine düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Ekipler, şüphelilerin ev ve araçlarında arama yaptı. Otomobilde yapılan aramada, tavan ile döşemenin arasına gizlenmiş 5 bin 100 ecstasy hap ele geçirdi.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan 3 şüpheli, adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Otomobilde arama yapılması

-Şüphelilerin adliyeye gönderilmesi

Haber-Kamera: Berktuğ ÖNCÜ / BURSA,

====================================

ESKİŞEHİR'DE UYUŞTURUCU OPERASYONUNA 2 TUTUKLAMA

ESKİŞEHİR'de polis ekiplerince uyuşturucu sattığı belirlenen kişilere yönelik operasyonda gözaltına alınan 3 şüpheliden 2'si tutuklanarak cezaevine konuldu.

Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, kentte uyuşturucu sattığı belirlenen şüphelilere yönelik operasyon düzenledi. Eş zamanlı yapılan baskınlarda 5 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda 5.80 gram metamfetamin, 1.95 gram eroin, hassas terazi, tabanca ve 2 adet şarjör, 8 adet mermi, pompalı tüfek ve 4 adet kartuş ele geçirildi. Sağlık kontrolünden geçirilen 5 şüpheliden 2'si hakkında uyuşturucu bulundurmaktan işlem yapılarak serbest bırakıldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 3 şüpheli ise 'uyuşturucu maddesi ticareti yapmak' suçundan adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgularının ardından Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan 2 şüpheli tutuklanırken, 1 şüpheli ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Şüphelilerin adliyeye gelişleri

-Eskişehir adliyesi

-Ele geçirilen uyuşturucuların fotosu

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN - Hakan TÜRKTAN / ESKİŞEHİR,

=======================================

'BİTCOİN KÜRŞAT', YEMLEME YÖNTEMİYLE DOLANDIRMIŞ

MARMARİS'te, bilgisayar malzemeleri dükkanında, kendisini yazılımcı olarak tanıtıp, 'bitcoin' ile yüksek kar payı kazandırma vaadiyle para toplayarak, ortadan kaybolan ve milyonlarca liralık vurgun yaptığı öne sürülen Kürşat Ö.'nün 'yemleme' yöntemini kullandığı ortaya çıktı. Kürşat Ö.'nün, başlangıçta kendisine düşük miktarlarda paralar veren kişilere yüksek kar payı verip yemlediği, çevrelerindeki zengin kişileri ikna etmelerini sağladığı ardından ününün ilçede yayılması ile Türkiye'nin çeşitli illerinden de pek çok kişinin kendisine para vermesini sağlayarak dolandırdığı belirlendi.

Aydın'da, kendisini 'ekonomist-broker' olarak tanıtıp farklı meslek gruplarından çok sayıda kişiyi bitcoin karşılığı yaklaşık 60 milyon TL dolandırdığı iddia edilen ve mağdurların 'Bitcoin Safiye' adını taktığı Safiye Gökçe Yüce'nin yakalanıp, tutuklamasının ardından benzer bir olayın da Marmaris'te yaşandığı ortaya çıktı. Marmaris'teki AVM'de bilgisayar ve bilgisayar yedek parça dükkanı bulunan Kürşat Ö., iddiaya göre, 5 yıl önce 'bitcoin' alım-satım işine girdi.

8 İLDE, BİNDEN FAZLA KİŞİYİ DOLANDIRDI

Kendisini bilgisayar yazılımcısı ve 'bitcoin uzmanı' olarak tanıtan Kürşat Ö., irtibat kurduğu aralarında döviz bürosu sahibi, esnaf, turizmci, emekli memur ve iş insanlarının da bulunduğu çok sayıda kişiye, bitcoin ile yüksek kar payı vaadinde bulundu. İkna kabiliyeti yüksek olduğu iddia edilen Kürşat Ö., ilk etapta kendisine 3 ile 10 bin TL arasında para veren kişilere bir süre sonra yüksek karlar dağıtarak, 'yemleme' yöntemi kullandı. Böylelikle, yüksek kar payları dağıttığı bu kişilerin kendisini çevrelerindeki zengin kişilere de anlatmalarını sağladı. Bu sayede kendisine yatırılan paraların daha da artmasını sağlayan Kürşat Ö., yeni kişilerle de irtibata geçmeye başlarken, ünü de kısa sürede ilçede yayılmaya başladı. Kürşat Ö., bu sayede internet üzerinde de kendisine yatırımcılar bulmaya başladı. Adana, Ankara, Erzurum, İstanbul, Bursa, Eskişehir, İzmir ve Şanlıurfa'dan bir çok iş insanı Kürşat Ö. ile WhatsApp üzerinden irtibata geçip, bitcoin alması için 200 bin ile 3 milyon TL arasında değişen paralar verdi. Marmaris'te aralarında bir çaycının da bulunduğu 65 kişi ve Türkiye'nin 8 ili ve birçok ilçesinden 1000'den fazla kişiden milyonluk vurgun yaptığı iddia edilen Kürşat Ö., 3 yıl önce Marmaris'teki dükkanını kapatıp, ortadan kayboldu. Kürşat Ö.'ye para verenler, dükkanın kapalı olduğunu görüp, telefonlarına da yanıt alamayınca dolandırıldıklarını anladı. Mağdurlar, Kürşat Ö.'yü bulmak için seferber oldu ancak sonuç alamadı. Marmaris'teki mağdurlardan İ.A., Marmaris 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde alacak davası açtı. Kürşat Ö.'nün bulunması için Ankara, Erzurum ve Adana'daki iş insanlarının ise özel dedektif tuttuğu iddia edildi.

MALİYE KORKUSU KONUŞTURMADI

Kürşat Ö.'nun mağduru olan Marmaris'teki pek çok kişinin, daha önce verdikleri paralar nedeniyle yüksek kar payları aldıkları için bu durumu 'kardan zarar' etmek olarak gördükleri ya da dolandırıldıklarının duyulmaması için şikayetçi olmadıkları öğrenildi. Marmaris'te isminin açıklanmasını istemeyen işletmeci, "Bu yüksek karı öğrendim. İlk başlardan az miktarlarda para vererek iyi kazanç elde ettim. İki yıl boyunca elde ettiğim yüksek paralar oldu. Kürşat Ö.'nün ortadan kaybolarak, birçok kişiyi dolandırdığını haberlerden öğrendim. Ben zarar görmedim. Zarar görenler şikayet eder. Tabii ki bu işin bir de Maliye boyutu var. Sonuçta vergi dışı bir kazancınız oluyor. Bu nedenle bir çok iş adamı şikayetçi olymaya cesaret edemiyor" dedi. Kürşat Ö.'nün dükkanını açtığı günden itibaren yaklaşık 100 kişiyle işlem gerçekleştirdiği, bahse geçen para miktarının Aydın'da benzer şekilde vurgun yapan ve Aydın'da yakalanan 'Bitcoin Safiye' Safiye Gökçe Yüce'nin vurgun yaptığı miktar olan 60 miyon lira civarında olduğu ön görülüyor.

Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 'Bitcoin' dolandırıcılığı iddiasıyla ilgili soruşturmaların sürdüğü kaydedildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Haber: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS(Muğla),

========================================

=====================================

BODRUM'DA NESLİCAN TAY HEYKELİ

BODRUM'da, belediye bahçesine kanser hastalığı nedeniyle yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Neslican Tay'ın (20) heykeli dikildi.

Bodrum Metalart Sanat Atölyesi sanatçıları Mustafa, Kadir ve Mehmet İşeri kardeşler tarafından kanser hastalığı nedeniyle yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Neslican Tay'ın heykeli yapıldı. Çelikten yapılan heykel, Bodrum Belediyesi'ne hediye edildi. Heykel, Neslican Tay'ın hatırası olarak belediyenin bahçesine yerleştirildi.

Çalışma için İşeri kardeşlere taşekkür eden Belediye Başkanı Ahmet Aras, Neslican Tay'ın umut ve azim dolu yaşam mücadelesinin milyonlarca insana ve özellikle de kanser hastalarına ilham olduğunu belirterek, "Anısıyla hayata tutunan her can için minnettar olacağız, onu asla unutmayacağız" dedi.

Uzun süredir kanser hastalığıyla mücadele eden Neslican Tay, "Hayatınızı sevin. Kendinizi sevin. Bedeninizi sevin. Ruhunuz başka bir bedende bulunmayacak. Saçlarınızı, boyunuzu, kilonuzu sevin. Benim için sol bacağınızı da sevin" ifadelerini kullanmıştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Heykelin görüntüsü

Haber-Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA,

===================================

12 FARKLI HIRSIZLIK SUÇUNDAN ARANAN 'PET ŞİŞE REFİYE' YAKALANDI

BURSA'da 12 ayrı hırsızlık suçundan aranan, kilitli kapıları  pet şişe ile açarak hırsızlık yaptığı için 'Pet şişe Refiye' lakabıyla aranan Refiye Aksu, yakalanıp, tutuklandı.

İznik ilçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 12 ayrı hırsızlık suçundan aranan Refiye Aksu'yu (56) Yeşilcami Mahallesi'nde sokakta yürürken yakaladı. Kilitli kapıları, pet şişe yardımıyla açarak evlere girdiği için 'Pet şişe Refiye' olarak anılan Aksu, gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Aksu, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Adalet Sarayı'ndan detaylar

-Refiye Aksu'nun fotoğrafı

Haber-Kamera: Hayri ŞEN / İZNİK(Bursa),

=====================================

9 İLDE HIRSIZLIKTAN ARANAN KADIN, KAYSERİ'DE YAKALANDI

KAYSERİ polisi, 9 ilde hakkında 'hırsızlık', 'konut dokunulmazlığını ihlal' ve 'mala zarar verme' suçlarından kesinleşmiş hapis cezası bulunan 9 çocuk annesi Tuğba Demir'i (26) gözaltına aldı.

Kayseri ile birlikte Ankara, Mersin, Gaziantep, Adana, Kahramanmaraş, Niğde, Eskişehir ve Yozgat'ta 'hırsızlık', 'konut dokunulmazlığını ihlal' ve 'mala zarar verme' suçlarına karışan ve bu hakkında bu suçlardan kesinleşmiş hapis cezası bulunan Tuğba Demir'in yakalanması için çalışma başlatıldı. Kayseri Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekiplerinin yaptığı çalışmada Tuğba Demir'in, merkez Kocasinan ilçesi Sümer Mahallesi'nde oturduğu belirlendi. Yakalanmamak için sürekli adres değiştiren Demir, 10 gün önce taşındığı eve yapılan baskında gözaltına alındı. 9 çocuk annesi Tuğba Demir, Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından kucağında 2 küçük çocuğu ile cezaevine gönderildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Zanlının emniyetten çıkışı

-Diğer detaylar

Haber-Kamera: Muhammed KISIR / KAYSERİ,

========================================

ANITKABİR'DE SLOGAN ATAN GENÇLERE KÜFÜR EDEN İŞ İNSANI GÖZALTINA ALINDI

KOCAELİ'de, Anıtkabir'de 'Recep Tayyip Erdoğan' sloganı atan gençlere, sosyal medyadan yayınladığı videoda küfür eden iş insanı Mehmet A., gözaltına alındı.

Sosyal medya üzerinden Atatürk'e hakaret edenler hakkında Cumhuriyet savcılığına yaptığı şikayetler ile tanınan Vatanseverler Hareketi Derneği Başkanı, iş insanı Mehmet A., sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, 10 Kasım günü Anıtkabir'de, 'Recep Tayyip Erdoğan' sloganı atan gençlere küfür etti. Büyük tepki çeken paylaşımın ardından savcılık, Mehmet A. hakkında soruşturma başlattı. İş insanı Mehmet A., soruşturma kapsamında dün gözaltına alındı.

AK Parti Kocaeli İl Başkanlığı, Mehmet Avcı'nın paylaşımı üzerine yazılı bir açıklama yaparak, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan çirkin, aşağılık sözlerini kamera ile kayıt altına alan ve bunu sosyal medyada yayınlayarak infiale neden olan Mehmet Avcı hakkında yasal süreç ilgili merciler tarafından başlatılmıştır. Halkımızın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımıza hakareti vatanseverlik sayacak kadar çarpık, onu seven ve destekleyenlerin ırzına, namusuna dil uzatacak kadar sapkın, hastalıklı bir beyne sahip bu kişi hakkında herkesi sağduyulu olmaya davet ediyor, gerekli cezayı yüce Türk adaleti önünde alması için bu işin sonuna kadar takipçisi olacağımızı saygılarımızla kamuoyunun bilgisine sunarız."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Çeşitli konularda şikayette bulunurken açıklama yapması

Haber: Ergün AYAZ - Alişan KOYUNCU / KOCAELİ,

============================================

YARDIMA MUHTAÇ KARDEŞLERİN SUYU KESİLDİ

TEKİRDAĞ'ın Malkara ilçesinde sağlık sorunları nedeniyle çalışamayan, komşularının yardımıyla geçinen 3 kardeşin yaşadığı evin suyu, borç nedeniyle kesildi.

Camiatik Mahallesi Makine Sokak üzerindeki tek katlı evde yaşayan ve sağlık sorunları nedeniyle çalışamayan Gürbüz (59), Nikar (57) ve Neriman Akıncı'nın (54) suyu, 505 liralık borç nedeniyle Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi (TESKİ) ekiplerince kesildi. Hiçbir geliri olmayan ve çevredekilerin yardımlarıyla geçimlerini sağlayan 3 kardeşin yaşadığı evin suyunun kesilmesine, komşuları ve mahalleli tepki gösterdi.

Mahalle sakinlerinden Hanife Meriç, kardeşlerin yardıma muhtaç olduğunu belirterek, "Bu hasta insanların, bu genç çocukların sularını neden kestiniz. Bunlar zaten mağdur durumda. Günahtır. Yetkililer bunların yanında olmayacak, kim olacak bunların yanında. Bizler komşuları olarak elimizden geleni yapıyoruz. Bu konuda belediyenin desteklerini bekliyoruz. Yazıktır. Günahtır. Kınıyoruz bu hareketlerinden dolayı. Böyle insanların sularını kesmesinler. Burada 3 kişi yaşıyorlar. Kendileri mağdurdur, gelirleri yok. Belediyeden yardım bekliyoruz mahalleli olarak. Kendilerine elinden gelen yardımı esirgemesin. Suların bir an önce açılmasını istiyoruz. Bu insanlar çok mağdur durumda. Başkanım görüyorsunuz, gençlerin suları akmıyor. Başkanım bu insanlara yardım edin" dedi.

'YAZIKTIR, GÜNAHTIR'

Komşu Birol Çalıklar da, sularının kesilmesine tepki göstererek, "Bugün 3'üncü gün oldu, su yok. Kendileri çok gariban. Hiçbir gelirleri yok. Bu suyun bir an önce açılmasını istiyoruz. Kendileri benimde 10 yıldır kapı komşumdur. Kendileri hasta insanlar, yazıktır, günahtır suları açılsın" diye konuştu.

'SULARINI AÇSINLAR'

Fatma Özadalı ise 3 kardeşin mağdur olduğunu ifade ederek, "Bu insanlar çok garibandır. Suları açılsın. Kesilmesin. Gelip hemen sularını açsınlar. Kendilerinin hiçbir geliri yok. İnsanlar zaten hastalık nedeniyle yatıyor, çalışmıyorlar" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Evin dışarıdan gör.

-Çevrilen musluktan su akmaması

-Mühürlenen su saati

-Çeşme ve lavobo

-Hasta kardeşler gör.

-Komuşu Hanife Meriç röp.

-Komşu Birol Çalıklar röp.

-Komu Fatma Özadalı röp.

-Hasta kardeşler röp.

-Detaylar

Haber-Kamera: Murat YAYIN / MALKARA(Tekirdağ),

=============================================

"TÜRKİYE'DE 5 MİLYONA YAKIN YABANCIYA EV SAHİPLİĞİ YAPILIYOR"

GÖÇ İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve iletişim Daire Başkanı Aydın Keskin, Türkiye'de yaklaşık 5 milyon yabancıya ev sahipliği yapıldığını söyledi. Keskin, " Türkiye'de yaklaşık 192 milletten 5 milyona yakın insana ev sahipliği yapıyoruz. Dünyada böyle bir göç dalgasını yöneten devlet aklı ender bulunur" dedi.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanlığı'nca düzenlenen 'Uyum Mahalle Buluşmaları'nın 24'üncüsü, Eskişehir'de yapıldı. Programa Vali Özdemir Çakacak, Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve iletişim Daire Başkanı Aydın Keskin, Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa ve Eskişehir'de yaşayan yabancı uyruklu öğrenciler katıldı. Programın açılışında konuşan Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve iletişim Daire Başkanı Keskin, Türkiye'nin yaklaşık 5 milyon yabancıya ev sahipliği yaptığını belirterek, şunları söyledi:

"Buluşmalarımızdaki temel amacımız, Türkiye'de yaşayan yabancılara hak ve yükümlülüklerini anlatmak. Devletimizin en yetkili göçle ilgili konuları uzmanlar tarafından bire bir görüşmelerini sağlamak, karşılıklı soru cevap olarak da neler yapabiliriz, neler konuşabiliriz; onu değerlendirmek. Türkiye'de yaklaşık 192 milletten 5 milyona yakın insana ev sahipliği yapıyoruz. Dünyada böyle bir ev sahipliği yapan, böyle bir göç dalgasını yöneten devlet aklı ve necip milletimizin feraseti ender bulunur. Gerçekten baktığımız zaman da tüm dünyanın sağır kaldığı, gözlerini yumduğu böyle bir ortamda devletimizin tüm kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşlarıyla uyum konusunda yapılan farkındalık çalışmalarımız gerçekten takdire şayandır."

Aydın Keskin, 'Uyum Buluşmaları'nın ortak yaşam alanı oluşturmak için yapıldığını söyledi.

'TÜRKÇE ÖĞRENMEYE GAYRET GÖSTERİN'

Yabancı uyrukların ilelebet Türkiye'de kalmayacağını belirten Keskin, "Biz uyum buluşmalarımızla beraber tüm yabancı kardeşlerimize özellikle altını çizerek, şunu da söylemek istiyoruz. Tabi siz öğrenci kardeşlerimiz bunu eğitiminizle beraber yaşıyorsunuz ama uyumun en önemli ayağının dil olduğunu altını çizmek isteriz. Uyum dille başlar. Lütfen, Türkçe öğrenmeye gayret gösterin. Türkçe öğrenmek isteyen arkadaşlarınızı teşvik edin. Uyum dediğimiz şey, burada ülkemizde ilelebet kalacağınız anlamına gelmiyor. Birlikte yaşadığımız zaman içinde ortak yaşam alanı oluşturmak için hepimize görev düşüyor" diye konuştu.

Göç İdaresi Genel Müdürü Gökçe Ok ise sadece Eskişehir'de farklı ülkelerden 27 bin yabancı uyruklunun yaşadığını ve 'Uyum Buluşmaları'nı sürdüreceklerini söyledi.

Konuşmaların ardından programa katılan yabancı öğrencilerin soruları yanıtlandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Toplantıya katılan yabancı uyruklular

-Adnan Keskin'in konuşması

-Salondan detaylar

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN - Hakan TÜRKTAN / ESKİŞEHİR,

=======================================

BAKAN YARDIMCISI ERDİL: 10 AYDA 255 TERÖRİST TESLİM OLDU

İÇİŞLERİ Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Sabri Erdil, teröre karşı yürütülen kararlı mücadele nedeniyle PKK'da dağılmaların olduğunu belirterek, "Psikolojisi dağılmış bir terör örgütü var ve 2019'un ilk 10 ayında 255 terörist, kolluk kuvvetlerine ve adli mercilere teslim olmuştur" dedi.

İçişleri Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Tayyip Sabri Erdil, bakanlığın hayata geçirdiği İzleme ve Değerlendirme Sistemi Projesi (İZDES) çalışmaları kapsamında Kahramanmaraş'a geldi. Vali Vahdetin Özkan'ı ziyaret eden Erdil, kent hakkında bilgi aldı.

"2 BİN 360 ASLANIMIZ DAĞLARIMIZI TEMİZLİYOR"

Erdil, ziyaretin ardından Vali ile birlikte basın toplantısı düzenledi. İZDES hakkında bilgi veren Erdil, İZDES'in vatandaş odaklı hizmet anlayışını getiren bir proje olduğunu söyledi. Terörle mücadeleyle ilgili bilgiler de veren Tayyip Sabri Erdil, son 3-4 yılda terörle mücadelede önemli bir mesafenin kat edildiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:

"Artık terör örgütü dağda barınamaz noktaya geldi. Bu istikamette izliyorsunuzdur muhtemelen. Kıran Operasyonlarıyla, Kıran-1, Kıran-2, Kıran-3, Kıran-4 ve Kıran-5 operasyonlarıyla bugün artık terör, Türkiye'nin dağlarında barınamayacak. Sadece Ekim ayı içerisinde 11'i üst düzey yönetici olmak üzere 133 terörist, PKK/KCK'nın teröristleri etkisiz hale getirildi. ve bu yine süreç içerisinde teslim olmalar, dağılmalar ve psikolojisi dağılmış bir terör örgütü var ve 2019'un ilk 10 ayında 255 terörist kolluk kuvvetlerine ve adli mercilere teslim olmuştur. Terörle mücadele çok şükür bugün önemli bir noktaya geldi. İfade etiğim gibi son Kıran operasyonumuzda, 153 operasyon timi ve 2 bin 360 jandarma personelimiz, aslanımız, şu anda Kıran-6 operasyonunu yapıp, dağlarımızı temizlemeye çalışıyorlar."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Tayyip Sabri Erdil'in karşılanması

Erdil'in valilik defterini imzalaması

Ziyaretten detay

Tayyip Sabri Erdil'in Vahdettin Özkan ile makamdan çıkması

Erdil'in açıklama yapması

Haber-Kamera: Ömer KOÇ / KAHRAMANMARAŞ,

===========================================

BAKAN ÇAVUŞOĞLU: ÜLKEMİZ, EN ZENGİN ÜLKE DEĞİL AMA EN CÖMERT ÜLKEDİR

DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanı olduğundan beri, bir ülkenin yurt dışındaki itibarının ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendiğini belirterek, "Bugün gururla söylüyorum ki ülkemiz, en zengin ülke değil ama en cömert ülkedir. İnsani ve kalkınma yardımlarında Türkiye, son 4- 5 yıldır dünyada birinci sırada" dedi.

Türk Kanser Araştırmaları ve Savaş Kurumu Antalya Şubesi'nce, Prof. Dr. Mustafa Samur anısına düzenlenen 'Onkolojide İz Bırakanlar Zirvesi'nin gala gecesi Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'ndeki Regnum Carya Otel'de gerçekleştirildi. Dün başlayan zirvenin gala gecesine, Dışişleri Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Memorial Antalya Hastanesi Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, kanser alanında çalışma yapan bilim insanları ve çok sayıda davetli katıldı.

2008'de 42 yaşındayken yaşamını yitiren Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Samur'un anısına düzenlenen zirvesinin gala gecesinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 'Bir siyasetçinin kanserli hasta yakını olma deneyimi' konulu konuşma yaptı.

Rahmeti annesini akciğer kanserinden kaybettiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, annesine kanser teşhisi konulduğunda emin olmak için Ankara'da bir kez daha kontrol ettirdiklerini söyledi. Aynı dönemde Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanlığı görevini yürüttüğünü kaydeden Mevlüt Çavuşoğlu, aynı anda hem bu başkanlık görevini yürütmek hem de rahmetli annesinin hastalığıyla ilgilenmek durumunda kaldığını anlattı.

'ANNEMİ KANSERDEN KAYBETTİM'

Aile olarak zor bir süreç yaşadıklarına değinen Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ailemizde ilk defa birisi kanser hastalığına yakalanmıştı. Tedavi karşısında ne yapmalıydık? Öncelikle hastanın ailesinin yanında olması çok önemli. Yurt dışında ya da Ankara'da tedavi ettirebilirdik. Bize Prof. Dr. Mustafa Özdoğan'ı tavsiye ettiler. Mustafa hoca ile tanışır tanışmaz, annemi ona emanet ettik. Kanser hastasının nasıl yönetileceğini ondan gördük. Annemin hastalığı 3. dereceydi, 6-8 ay yaşar dediler, 16 ay yaşadı. Son 10 gün aralıksız vakit geçirdikten sonra hakkın rahmetine kavuştu. Bu süreçte öğrendiğimiz bir şey de devlet ve hükümet olarak bu teknolojileri yakından takip edip, hemen onaylandıktan sonra ödemesini devlet olarak yapmanız gerekiyor. Bugün kanser tedavisinin tamamını devlet ödüyor. Ama yeni ilaçları devletin takip edip zamanlıca komisyondan geçirip listesine alması gerekiyor. Bu tür ilaçların ödenecekler listesine alınmasına küçük de olsa katkı sağladığım için ayrıca mutluyum."

'TÜRKİYE EN ZENGİN ÜLKE DEĞİL AMA EN CÖMERT ÜLKE'

Geçmişte kanser hastalığına yakalanan, Bakanlığına bağlı personelin tedavi olabilmek için yurt dışına tayin ettiklerini ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Bugün bu tedavilerin Türkiye'de çok iyi bir şekilde yapılmasından ötürü tayinler yapılmıyor. Dışişleri Bakanı olduğumdan beri, bir ülkenin yurt dışındaki itibarının ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendim. Bugün gururla söylüyorum ki ülkemiz, en zengin ülke değil ama en cömert ülkedir. İnsani ve kalkınma yardımlarında Türkiye, son 4- 5 yıldır dünyada birinci sırada. Önce milli gelire göre birinci sıradaydık şimdi rakam olarak da birinci sıradayız. Bugün dünyanın her yerinde hastaneler yapıyoruz. Acil ihtiyacı olan yerlere de sahra poliklinikleri kurup tedavileri götürüyoruz. Her ülkeye kontenjan veriyoruz, hastalarını ülkemizde tedavi ettiriyoruz. Ama bir o kadar da insanı ülkemizde eğitiyoruz. Yaptığımız insani yardımların içerisinde en önemlisi budur. Bu dönemde Türkiye'nin itibarını en çok yükseltenler de yurt dışında doktor, bilim insanı olarak çalışıp, oralarda buluşlar yapanlardır. Bu bizi çok gururlandırıyor."

Bakan Çavuşoğlu, konuşmasının ardından zirve kapsamında düzenlenen yarışmada proje dalında dereceye girenlere ödüllerini verdi. 150 bilim insanının görev aldığı, 500'e yakın akademisyen ve genç kanser araştırmacısının katıldığı zirve, 17 Kasım'da sona erecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Geceden detaylar

Bakan Çavuşoğlu ve diğer katılımcılar

Bakan Çavuşoğlu'nun konuşması

Plaket verilmesi

Ödül töreni

Haber-Kamera: Namık Kemal KILINÇ / SERİK(Antalya),

====================================

TBMM KOMİSYONU, DÜZCE CEZAEVİ'NDE İNCELEMELERDE BULUNDU

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu üyeleri, Düzce T Tipi Kapalı ve Açık Cezaevi'nde incelemelerde bulundu. Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, işkenceye sıfır toleransın çok önemli olduğunu belirterek, " Türkiye'de 1990'lı yıllarda olduğu gibi bir işkence, kaba şiddet, bir insan hakkı ihlali bulunmamaktadır" dedi.

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu Başkanı AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman ve komisyon üyesi milletvekilleri, Düzce Cumhuriyet Başsavcısı Sedat Çelik ve İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Mustafa Çetinkaya ile birlikte, Düzce T Tipi Kapalı ve Açık Cezaevi'ni ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Hüseyin Yayman inceleme sonrası yaptığı açıklamada, "Hükümlü ve Tutuklu Alt Komisyonu olarak önce Sincan cezaevini, Silivri ve Bakırköy cezaevlerini, geçen hafta ise Elazığ ve Diyarbakır cezaevlerini ziyaret ettik. Cezaevlerinde ki problemler nelerdir? Burada tutuklu ve hükümlülerin bir insan hakkı ihlali var mıdır? Bir işkence var mıdır? Kaba şiddet var mıdır? Şikayetler nelerdir? Bütün bu konuları, inceleme yapmak üzere ziyaretlerde bulunduk. Çok şükür ki şunu bütün açıklığı ile ifade etmek isterim iktidar ve muhalefet dahil olmak üzere hepimizin ortak kanaati Türkiye'de 1990'lı yıllarda olduğu gibi bir işkence, kaba şiddet, bir insan hakkı ihlali bulunmamaktadır. Bu zaten bizim cezaevi raporlarımızda da hem Sincan cezaevi raporumuzda hem Bakırköy ve Silivri Cezaevi raporlarımızda bütün partilerin katılımı ile tutanak altına alınmıştır. Bazı milletvekillerimizin şerhleri vardır. Fakat bu şerhlerde de yine oralarda ki şartların iyileştirilmesi ile ilgili talepler vardır" dedi.

'CEZA İNFAZ MEMURLARININ PROBLEMLERİ VAR'

Yayman, ceza infaz memurlarının bir takım sorunları olduğuna dikkat çekerek, "Aynı zamanda ceza infaz memurlarının da bir takım problemleri var. Bunları da takip ediyoruz. Bunlarla ilgili olarak komisyonumuz incelemelerde bulunuyor. Büyük bir uyum içinde çalıştığımızı söylemek isterim. Gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Devleti insan hakları meselesinde evrensel normlarda pratikleri geliştiren bir ülkedir. Geçmişe göre çok büyük bir ilerleme gerçekleştirilmiştir" diye konuştu.

'İNSAN HAKLARI MESELESİ SİYASET ÜSTÜ BİR MESELEDİR'

Yayman, insan hakları konusuna önem verdiklerine dikkat çekerek, şöyle konuştu:

"Biz insan hakları meselesini siyasetin üzerinde bir mesele olarak görüyoruz. Partiler üstü bir mesele olarak görüyoruz. Sürekli söylediğimiz gibi 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışı ile İktidarı ile muhalefeti ile AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, HDP dahil olmak üzere bütün partiler bu komisyonda varlar."

'İŞKENCEYE SIFIR TOLERANS'

Yayman, işkenceye karşı sıfır tolerans anlayışı içinde olduklarını belirterek, şu açıklamada bulundu:

"İşkenceye sıfır tolerans meselesi çok önemlidir. Adalet Bakanımız ile sürekli irtibat ve temas halindeyiz. Bütün şeffaflığı ile cezaevlerine çat kapı ziyaretler yaparak cezaevlerinde bir hak ihlali varsa bunların peşinde olduğumuzu, bunları takip ettiğimizi söylememiz lazım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Adalet Bakanlığı cezaevleri konusunda bir paradigma değişimi yaşanmış durumda, bir devrim gerçekleşmiş durumda. Fiziki şartların iyileştirilmesi, tutuklu ve hükümlü yakınlarına daha iyi muamele yapılması çok önemli. Ama cezaevlerinin ıslahı konusunda bizim ortak akılla hareket etmemiz lazım."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Düzce cezaevinin görüntüsü

Komisyon üyelerinin cezaevinden çıkarken görüntüsü

Komisyon başkanının açıklamaları ve detaylar

Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ / DÜZCE,

======================================

1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ AYAKLARININ YÜKSEKLİĞİ 50 METREYE ULAŞTI

ÇANAKKALE Boğazı'nda inşası süren 1915 Çanakkale Köprüsü'nün ayakları yükselirken, Gelibolu ve Lapseki yakasındaki keson üzerine, 6'ncı bloklar yerleştirildi. Yüksekliği 50 metreyi bulan köprü ayakları, tamamlandığında 318 metre olacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 18 Mart 2017'de temeli atılan 1915 Çanakkale Köprüsü'nün kırmızı beyaz renkleriyle Türk bayrağını simgeleyen ayakları, yükselmeye devam ediyor. Çanakkale Boğazı'nda, Gelibolu'nun Sütlüce ve Lapseki'nin Şekerkaya mevkileri arasına yapılan köprünün, cumhuriyetin kuruluşunun 100'üncü yılını simgelemesi için orta açıklığı, 2023 metre olacak. Bu açıklık köprüye, 'dünyanın en uzun kuleler arası açıklığa sahip asma köprüsü' unvanını kazandıracak.

1915 Çanakkale Köprüsü'nün iki kıtadaki yakalarında denize batırılan kule kesonları üzerine ağustosta, her biri 800 ton ağırlığındaki bloklar yerleştirilmeye başlandı. Gelibolu ve Lapseki yakasında denize batırılan kesonlar üzerine konulan ilk blokların ardından beliren köprü ayakları, 6'ncı blokların konulmasıyla 50 metre yüksekliğe ulaştı. Ayrıca daha önce denizdeki büyük vinçle yapılan çalışmalar, kesona montajı tamamlanan çalışma platformu üzerinde yükselen büyük vinçler ile yapılıyor.

KÖPRÜ AYAKLARI, 318 METRE OLACAK

Denize batırılan kule kesonları üzerine konulmaya devam edilen bloklarla köprü ayakları, ilerleyen günlerde yükseltilecek. Tüm blokların konulmasının ardından Türk bayrağının renklerini alacak, 318 metrelik köprü kuleleri tamamlanacak. Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümü olan 18 Mart'ı temsil eden 318 metre yüksekliğindeki kulelerin üst kısmı da Seyit Onbaşı'nın Çanakkale Savaşı'nda namluya sürdüğü top mermisini temsil edecek şekilde olacak.

İNCELİKLİ TASARIM

1915 Çanakkale Köprüsü, tasarımındaki inceliklerle de dünyada bir ilk olmaya aday. Cumhuriyet'in 100'ncü kuruluş yıl dönümünü temsil eden 2023 metrelik orta açıklığıyla, tamamlandığında dünyanın en büyük orta açıklığına sahip asma köprüsü unvanına sahip olacak 1915 Çanakkale Köprüsü'nün kule bağlantıları ve bağlantı unsurları Türk bayrağının renkleri olan kırmızı-beyaza boyanacak. Her iki yakada 333 metre yüksekliğindeki kulelerin üst kısmı da Seyit Onbaşı'nın Çanakkale Savaşları'nda namluya sürdüğü top mermisini temsil edecek şekilde olacak. Köprünün 770'er metre yan açıklıklar ile birlikte toplam 3 bin 563 metre uzunluğunda olması planlanırken, 365 ve 680 metrelik yaklaşım viyadükleri ile toplam geçiş uzunluğu ise 4 bin 608 metre olacak. 2 x 3 trafik şeritli olacak köprünün, yaklaşık 45,06 metre genişlikte olması öngörülüyor. Köprü tabliyesinin her iki tarafında bakım onarım amacıyla kullanılacak yürüme yolları olacak. Her iki kule temeli yaklaşık 40 metre derinlikte, deniz tabanında konumlandırılacak ve çelik kule yüksekliği yaklaşık 318 metre olacak. Proje kapsamında 1 asma köprü, 2 yaklaşım viyadüğü, 4 betonarme viyadük, 6 alt geçit köprüsü, 38 üst geçit köprüsü, 5 köprü, 43 alt geçit, 115 çeşitli ebatlarda menfez, 12 kavşak (devlet yolu üzerindeki kavşaklar dahil), 4 otoyol hizmet tesisi, 2 bakım işletme merkezi, 6 ücret toplama istasyonu inşa edilecek. 1915 Çanakkale Köprüsü, 18 Mart 2022'de tamamlanarak hizmete açılacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Köprü ayaklarından görüntüler

Lapseki Şekerkaya şantiyesinden görüntü

Lapseki yakasındaki köprü yaklaşım viyadüklerindeki çalışmalardan görüntüler

Haber-Kamera: Orhan AKTUĞ / LAPSEKİ(Çanakkale),

=================================

'KÜFLÜ ÇEÇİL PEYNİRİ'Nİ BOZUK ZANNETTİLER AMA TADINCA BEĞENDİLER

İZMİT'te düzenlenen Kars-Ardahan-Iğdır Tanıtım Günleri'nde yöresel lezzetler sergilenirken, küflü özelliğiyle dikkat çeken 'Çeçil peyniri' katılımcıların ilgisini çekti. Peyniri satan Olgun Bahar, çeçil peynirini bilmeyenlerin neden küflü olduğunu sorduklarını, mecburen peynir hakkında bilgi verdiklerini söyledi.

İzmit'te Uluslararası Fuar Alanı'nda Kars-Ardahan-Iğdır Tanıtım Günleri düzenlendi. Yöresel lezzetler ve kültürlerin tanıtıldığı fuarda küflü olma özelliğiyle dikkat çeken çeçil peyniri katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü. Yöreden getirdikleri çeçil peynirini stantlarda satan Olgun Bahar, müşterilerin çeçil peynirini ilk gördüklerinde şaşırdıklarını ve 'Bu peynir neden küflü? Yoksa bozuk mu?' diye sorduklarını, yedikten sonra tadını çok beğendiklerini söyledi.

"KÜFLÜ OLDUĞU İÇİN BOZUK ZANNEDENLER VAR"

Sattıkları çeçil peynirinin müşteriler tarafından bozuk zannedildiğini belirten Olgun Bahar, "Biz bu peynire küflü çeçil peyniri diyoruz. Antibiyotik özelliği taşıdığı da söylenir. Gribe, astıma iyi geldiğini biliyoruz ve herkese de tavsiye ediyoruz. Yiyenlerin çok hoşuna gidiyor. Küflü olduğu için bu peyniri bozuk zannedenler var. Stantlarda gezenler bize neden küflü olduğunu soruyorlar. Bunun özelliği vücuda antibiyotik etkisi sağlamasıdır. Grip, astım gibi birçok hastalığa da son derece iyi gelmektedir. Biz bu peynirleri varil bidonlarda bekletiyoruz ve toprağa gömeriz. Suyunu çektiği zaman biz peyniri çıkarır hava aldırırız bu şekilde de küflenmiş olur. Müşterilere mecburen açıklamak zorunda kalıyoruz çünkü bilmeyenler var, bu peynir Kars, Ardahan ve Erzurum yöresinde çok yaygın olmasına rağmen başka yörelerde çok bilinmiyor" dedi.

8 KİLOLUK DEV EKMEK

Ekşi mayadan yapılan 8 kiloluk dev ekmekler de ilgi gördü. Ekmekleri satan Derya Şahinoğlu, "Fuar başladığından beri çok güzel bir yoğunluk var içeride. Biz ekşi mayalı yöresel ekmek satıyoruz. Her yöreye hitap ediyor, Türkiye'nin her yöresindeki insanların yiyebileceği bir ekmek. Ekşi maya ve tam buğday ile yapılıyor. Dışarıda bekletildiğinde 2 hafta, buz dolabında bekletildiğinde de 3 ay, buzlukta saklandığında 1 yıl süreyle tüketilebiliyor. Her birinin ağırlığı 8 kilo ve müşteriler tarafından yoğun ilgi görüyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Fuar alanından detaylar

-Yöresel ürünlerin sergilenmesinden görüntüler

-Küflü çeçil peynirden görüntüler

-Satıcılar, Olgun Bahar ve Derya Şahinoğlu ile röportaj

-Detaylar

Haber-Kamera: Ergün AYAZ - Alişan KOYUNCU / İZMİT(Kocaeli),

===========================================

MALATYA ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ'NİN 9'UNCUSU BAŞLADI

MALATYA'da, Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Malatya Valiliği'nin katkılarıyla bu yıl 9'uncusu düzenlenen 'Malatya Uluslararası Film Festivali' başladı.

Malatya Kongre ve Kültür Merkezi'nde açılış töreni yapılan Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında sinema emek, onur ve olmazsa olmazları ödül töreni de düzenlendi. Festivalin açılış törenine, Malatya Valisi Aydın Baruş, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, AK Parti Malatya milletvekilleri Bülent Tüfenkçi ile Öznur Çalık, Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, siyasi parti temsilcileri, yazarlar, yönetmenler ile Erkan Petekkaya, Tolga Güleç, İsmail Filiz, Meral Çetinkaya, Selçuk Yöntem, Ayhan Taş, Selahattin Taşdöğen gibi sanat ve siyaset camiasının tanınmış isimleri katıldı. Tören öncesinde açılış konuşmasını yapan festivalin direktörü Haydar Işık ile Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ve Malatya Valisi Aydın Baruş sahneye çıkarak festivale katılanlara teşekkür etti.

YÖNETMEN CARR: ABD VE AB'NİN, TÜRKİYE'NİN YÜKÜNÜ HAFİFLETMESİ LAZIM

Festivalin kırmızı halı geçişinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan 'Kızım Gibi Kokuyorsun' filminin ortak yapımcısı ve dünyaca ünlü Yönetmen Ron L. Carr, yaklaşık 40 yılını Hollywood'a verdiğini belirterek, "Sinemanın tüm departmanlarında çalıştım ve son yıllarda yapımcılığa yöneldim. Dedemin dedesi Osmanlı zamanında İstanbul'dan, Amerika'ya göç etmiş bir Yahudi ailesi. Yani köklerim burası diyebilirim. Bu benim için elbette ayrı bir önem taşıyor. Tevafuk o ya Mumbai Film Festivali'nde Türk yönetmen Olgun Özdemir ile tanışmıştım. İstanbul'dan da gelmiş olması aramızdaki bağı çok çabuk kuvvetlendirdi. Ezidi bir kızın hikayesinden bahsetti. Hatta biraz daha açayım. 3 farklı IŞİD mağdurunun yollarının kesişmesi ile başlayan bir yol hikayesi. Çekim alanımız Hatay ve Gaziantep'teki mülteci kamplarında yaklaşık 6 hafta. Başlangıçta biraz ön yargılıydım. Hem 9 yıldır iç savaş olan bir bölgeye yakın hem de mülteci kamplarına. Lakin gördüklerim beni cidden çok şaşırttı. Zira Türkiye'nin 4 milyona yakın mülteciyi misafir etmesi, kampların konforu, kamplardaki mültecilerin sağlık sorunlarından tutun çocuklarının eğitimine kadar düşünülmesini olağanüstü ve takdire şayan buldum. Özellikle AFAD'a tüm insanlık adına teşekkür ediyorum AFAD kamplarında 16 bin ezidi şu an hayatını idame ettiriyor. Bu savaş ve mülteci konusu sadece Türkiye'nin değil dünyanın sorunu. Gerek Amerika, gerekse Avrupa Birliği'nin açık açık söylüyorum; görmezden gelmeden Türkiye'nin yükünü hafifletmesi lazım. Hem madden hem de milyonlarca mültecinin sorunlarının güçlü ülkelerce paylaşılması lazım. Sözle değil büyük Amerikan ve Avrupa menşeili STK'ların ivedi bir şekilde siyasetçileri ile kanayan bu yaraya yardım etmesi lazım. 3 milyar Euro yardımla yaraya merhem değil yarayı topyekün destekle bitirmesi lazım. Argo tabiri kullanmak zorundayım; Lütfen beni affedin. 40 milyar dolar harcayan ve 4 milyon mülteciyi hala ülkesinde barındıran bu hususa artık batının cevap vermesi lazım. Bu hususta 3 maymunu oynamak batının söylemleri ile bağdaşmıyor" diye konuştu.

FİLİZ: BİR PROJEMİZ

Oyuncu ve yapımcı İsmail Filiz, kendilerinin festivalde yarışmacı olarak katılmadığını belirterek, "Deliler' filmine tarihe katkıda bulunan filmler kategorisinde teşekkür ödülü verilecek. Bizde ödülümüz almaya geldik. O yüzden çok mutluyuz. İlk defa Malatya'ya geldim. Benim ayıbım, inşallah bu ayıbı kapatacağız ve inşallah bol bol geleceğiz. Her şey çok güzel başladı. Daha işin başındayız tabi. İşin sonunda konuşmak lazım. Umarım Türk sinemasına katkıda bulunan, yabancı sinemasına katkıda bulunan bir festival olur. Bizde festivali desteklemek ve katkıda bulunmak için geldik. Namık Bey, Azerbaycan'dan çıktı geldi. O da bizim Deliler filmindeki oyuncumuz. Her şey çok güzel şimdilik. İnşallah böyle devam eder. 'Deliler 2' filmiyle alakalı 'Deliler 2' demeyelim. Bizim bir projemiz var, Delilerin devamı değil, Malatya'da çok değerli, güzel mekanlarımız var. Tarihi mekanlarda çekim yapmayı seviyorum, neden olmasın. Kısmet olursa, şartlar uyarsa Malatya'da da bazı sahneleri çekmek isteriz" dedi.

GÜLEÇ: GÜZEL BİR HİKAYE OLDU

Festivalde yarışmaya giren 'Kızım Gibi Kokuyorsun' filminin oyuncusu Tolga Güleç, festivalin çok iyi geçtiğini kaydederek, "Filmimizde kocasını kaybeden bir kadının vasiyeti üzerine Antakya'ya gömülüyor. Fransız bir oyuncumuz var. Bizde onu orada karşılayan Antakya'da yaşayan insanlarız. Güzel bir hikaye oldu. Umarım vizyonda da başarı getirir" diye konuştu.

SELÇUK YÖNTEM: MALATYA'DA BEN 1'İNCİ SINIFI OKUDUM

Oyuncu ve yapımcı Selçuk Yöntem ise Malatya Film Festivali'nin 9'uncu yılını kutladığını ifade ederek, "Çok başarılı ve ben de katılmaktan çok mutluyum. Malatya'da ben 1'inci sınıfı okudum Gazi İlkokulu'nda. Okulumu da ziyaret ettim, çok duygulandım. Yıllar sonra buraya gelmek en son turneyle gelmiştim çok iyi oldu benim için. Onun için gerçekten çok mutluyum. Şu anda bir tiyatro provasına başladık onu yapıyoruz. Sadri Alışık Tiyatrosu'nda yapacağız. Ödül almak güzel bir duygu çünkü ödüller her zaman alkıştır. Çok onurlandırıcı bir kavramdır. Layık görenlere teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

PETEKKAYA: SANATÇI OLMAYA ÇALIŞIYORUM

Oyuncu Erkan Petekkaya da Malatya Film Festivali'ne teşekkür ederek, "Bizi çok güzel karşıladılar burada. Malatya bir marka şehir, bu markanın bütün dünyaya tanıtılması için bu tür festivallerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ben kendi adıma çok teşekkür ederim. Hangi şehrimizde böyle görev düşerse her zaman buradayız. Bu tür festivalleri çok seviyorum, sanata yapılmış veya yapılacak olan her türlü girişime hayranım çünkü ben de bir sanatçıyım. Daha doğrusu sanatçı olmaya çalışıyorum.

Usta oyuncu Meral Çetinkaya ise festivalin çok güzel başladığını söyledi.

AYHAN TAŞ: OYUNCULUK ATÖLYELERİ YAPMAYA GELDİM

Oyuncu Ayhan Taş da ilk defa Malatya'ya geldiğini belirterek, "Oyunculuk atölyeleri yapmaya geldim. Festival katılımcısıyım. Pek gezemedik Malatya'yı ama havası, suyu güzel yani. Bütün iyi geçti atölye. Çok iyiler çocuklar, çok kalabalık bir etkinlik oldu" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Kırmızı halıdan geçenler

Ron L. Carr'ın konuşması

İsmail Filiz'in konuşması

Tolga Güleç'in açıklamarı

Selçuk Yöntem'in konuşması

Erkan Petekkaya'nın konuşması

Meral Çetinkaya'konuşması

Ayhan Taş'ın açıklamaları

Festivalin canlı kaydı

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN / MALATYA,

=====================================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

İstanbul'daki aile katliamında yeni detaylar! Kız kardeşi ve eşini de ağır yaralamış

Katliamda her bir detay kan donduran cinsten! Tüm ailesini öldürmeyi kafasına koymuş

27 ilimizde eğitime kar engeli

27 ilimizde eğitime kar engeli

Antalya Havalimanı'na iniş yapan yolcu uçağında yangın

İçi yolcu dolu uçak, inişten sonra alev aldı

title