Dha İstanbul Bülteni - 3
(ÖZEL) 1- BERNA YILMAZ OĞLUNUN MEZARINI ZİYARET ETTİ MEZAR TAŞINI OKŞADI, GÖZYAŞLARINI TUTAMADI.
(ÖZEL)
1- BERNA YILMAZ OĞLUNUN MEZARINI ZİYARET ETTİ
MEZAR TAŞINI OKŞADI, GÖZYAŞLARINI TUTAMADI...
Haber-Kamera: Harun UYANIK / İstanbul DHA
Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz, geçtiğimiz cumartesi günü hayatını kaybeden oğlu Yavuz Yılmaz'ın mezarını ziyaret etti. Berna Yılmaz, öğle saatlerinde oğlu Yavuz Yılmaz'ın kabrinin bulunduğu Kanlıca Mezarlığı'na geldi.
Elinde, "Yasin-i Şerif" bulunan Yılmaz'ın yanında yakınları da yer aldı. Ziyarette Yavuz Yılmaz'ın arkadaşları da yer aldı.
Oğlunun kabri başında dua eden Berna Yılmaz, mezar taşını okşadı, gözyaşlarını tutamadı. Mezara eğilen Berna Yılmaz'ı akrabaları teselli etmeye çalıştı. Oldukça üzgün olduğu görülen Berna Yılmaz basın mensuplarına teşekkür ederek ayrıldı.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
-Berna Yılmaz ile beraberindekilerin mezarlığa gelmesi
-Berna Yılmaz'ın dua etmesi
-Mezarlığa dokunması
-Ağlaması
-Berna Yılmaz'ın mezarlıktan ayrılması
-Genel ve detaylar
========================
2- ATATÜRK HAVALİMANI İŞGALİ İDDİANAMESİ TAMAMLANDI
İDDİANAMEYE GİREN LARLA
15 Temmuz darbe girişiminde 2 kişinin şehit olduğu Atatürk Havaliman'ının işgal girişimine ilişkin 95'i tutuklu 159 şüpheli asker hakkındaki soruşturma tamamlandı.
İddianamede, tüm şüphelilerin "Anayal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve "Silahlı terör örgütü" suçundan da 15'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Bazı şüpheliler hakkında, "Kasten öldürme", "Öldürmeye teşebbüs etme", "Kamu kurumu faaliyetini cebir veya tehdit kullanarak engellemek", "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Hava ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma", "Konut dokunulmazlığının ihlali",
"Silahla tehdit", "Kasten yaralama", "Mala zarar verme" suçlarından ise 15'er yıldan 1'er kez ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen oranda hapis cezaları istendi.
Haber : Ümit TÜRK İstanbul / DHA
15 Temmuz darbe girişiminde Atatürk Havalimanı'nı işgal girişiminde bulunan 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda ve Hava Harp Okulu Komutanlığı'nda görevli 159 asker hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Gökhan Yolasığmaz tarafından hazırlanan iddianamede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanlığı ve 65. Hükümet, suçtan zarar gören sıfatıyla yer aldı. Darbecilerin şehit ettiği Mahir Ayabak ile Zekeriya Bitmez isimli iki vatandaş ise "maktul" sıfatıyla iddianamede yer aldı. İddianamede 46 kişi "mağdur" olarak yer alırken, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ile Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü'nün kurum olarak bulunduğu 129 kişi de "müşteki" olarak yer aldı.
AYNI GÜN KEŞFE GİTMİŞLER
İddianamede darbecilerin yaptıkları toplantılarda stratejik öneme haiz olan Atatürk Havalimanı'nı işgal etmeyi planladıkları ve bu konuda Yarbay Serbülent Eken ve Albay Ömer Korkut'u görevledirdikeri belirtildi. İddianamede bu ikilinin 15 Temmuz günü öğle saatlerinde keşif amaçlı Atatürk Havalimanı'na gittikleri, burada nereleri kontrol altına alacaklarını öğrendikleri kaydedildi. İddianmede söz konusu keşfe ilişkin şüpheli Yarbay Serbülent Eken'in de ifadesine; "Öğlen saatlerinde Ömer albayın sivil aracıyla Atatürk Havalimanı'na doğru kontrol amaçlı gittik. Amacımız, havalimanını ve güzergahı kontrol etmekti. 18: 00 sıralarında da kule emniyetinden ne anlamamız gerektiğini sormak icin gittim Hava Harp Okulu'na Hüseyin Ergezen albayın yanına gittik. Ergezen bize, uçakların bulunduğu tarafa araçla gitmemizi ve oranın emniyetini almamızı söyledi" dediği belirtildi.
İddianamede Yarbay Serbülent Eken ve Albay Ömer Korkut komutasında 4 adet tanık, 5 adet GZPT, 4 ZMA,1 land ve 1 Unimog askeri kamyonun Atatürk Havaalanı'nı işgal etmek icin saat 22: 04 sıralarında kışladan çıkış yaptıkları ve 22.44'de de havalimanına vardıkları anlatıldı. Havalimanın A ve B kapılarını tutan darbecilerin bu kapılara tank ve zırhlı araçları yerleştirerek, çıkışlara izin verdikleri ancak girişleri yasakladıkları belirtildi.
İLK İŞ SMART KULENİN ELE GEÇİRİLMESİ
İddianamede, havalimanında kapıları kontrol altına alan darbecilerin, ilk iş olarak uçuş kontrol kulesini ele geçirdikleri belirtildi. Şüpheli Albay Mustafa Kol komutasında uçuş kontrol kulesine (smart kule) iki motosikletli polis eskortu eşliğinde giden darbeci ekibin, burada görevli sivil personele, "TSK, yönetime el koydu. Göreviniz şuan itibariyle bitmiştir" dedikleri anlatıldı. Daha sonra da kulenin kontrolünü alan Binbaşı Yusuf Yenihayat'ın, 00.15 itibariyle dış hatlar hariç tüm iniş ve çıkılşarı iptal ettiği kaydedildi.
DARBECİLERİN WHATSAAP'A YANSIYAN ANLAŞMAZLIĞI
Halkın direnişiyle karşılaşan darbecilerin geri çekilme konusunda anlaşmazlığa düştükleri de ortaya çıktı. Darbenin başarısızlıkla sonuçlanacağını anlayan Tugay Komutanı Mehmet Nail Yiğit'in geri çekilmeleri konusunda emir verdiği ancak Tugay Komutanı yardımcısı Albay Yusuf Sarı'nın bu emre uymadığı belirtildi. "Yurtta Sulh Konseyi" isimli whatsaap grubundaki yazışmada bir darbecinin yazdığı, "Tabur Komutanı geri çekil emri vermiş??" sorusuna, Albay Yusuf Sarı'nın, "66. Tugay Komutanlığı'nı devraldım çekilmiyoruz. Allah yardımcınız olsun" şeklinde cevap verdiği kaydedildi. İddianamede, kalabalıklaşan halkın desteğiyle darbeci askerlerin polisler tarafından gözaltına alındığı belirtildi.
WHATSAAP YAZIŞMALARI...
Darbecilerin Atatürk Havalimanı'nı işgali sırasında whatsaap grubundaki bazı yazışmaları ise iddianameye şu şekilde girdi;
G-4 Özkan: "Havalimanı çıkıyor"
Albay Ömer Korkut: "Havaalanı ana girişi ve b kapısı ok. İtaat var."
Mustafa Kol: "Buradaki polisler işbirliği yapıyor"
....................: "Atatürk havaalanında zırhlı araç var mı, yoksa ivedi gönderelim"
Mustafa Kol: "Atatürk havalimani tamam. Havalimanina girişler yasaklandi. Çıkışlar serbest"
Albay Ömer Korkut: "Atatürk havalimanı kontrol kulelerine cıkılmak uzere. Sadece inişlere müsade edilecek."
Mustafa Kol: "Atatürk havalimani kuledeyiz. İnişlere izin veriyoruz. Kalkıslar iptal"
Mustafa Kol: "İnişlere izin vermiyorum. Teyit edermisiniz"
Mustafa Kol: "Doğan 4.4 askeri ucak kalkmak icin bekliyor. Ataturkte. Kalkmaya izin vereyim mi"
....................: "Askeri ucak kalksin, inislere izin verin komutanım"
Mustafa Kol: "Atatürk inişler serbest. Askeri uçak kalkıyor."
Ömer Korkut: "Havaalanı b kapisi nda gosteriye havaya atış yapılıyor"
Ömer Korkut: "Atatükte direniş var."
Ömer Korkut: "Takviye gerek"
"BUGÜN O GÜNDÜR... CUMHURBAŞKANI DA OLSA ALACAKSINIZ..."
İddianamede Atatürk Havalimanı'nın işgal girişiminde yer alan başka bir birimin de Hava Harp Okulunda görevli askerler olduğu vurgulandı. Bu grubun başında yer alan Hava Harp Okulu Destek Grup Komutanı Albay Yusuf Özdemir'in 23.30'da topladığı askerlere, "Bu gün o gündür. Atatürk havalimanında teröristler var. Onlara müdahale edeceğiz. Gelen Cumhurbaşkanı da olsa Başbakan da olsa, ananız babanız da olsa alacaksınız" dediği belirtildi.
DARBECİLERİN APRONDA ATEŞ AÇMASI SONUCU ŞEHİT OLDU
Hava Harp Okulu'ndan giden darbecilerin de iki gruba ayrıldıkları, Albay Yusuf Özdemir'in pasaport kontrol noktasına gittiği, Albay Barbaros Akça komutasındaki grubun da dış hatlar apron kısmına intikal ettikleri anlatıldı. Burada gelen yolcuları yere yatırarak üst araması yaptıkları belirtilen iddianamede, bu darbecilerin de halkın desteğiyle polisler tarafından gözaltına alındıkları anlatıldı. Bu sırada bazı askerlerin Hava Harp Okulu'na kaçmaya çalışırken, aprona giren vatandaşlara doğru ateş açılması sonucu Mahir Ayabak isimli vatandaşın şehit olduğu kaydedildi.
SONİKPATLAMA SONUCU YÜKSEKTEN DÜŞEREK ŞEHİT OLDU
İddianamede şehit olan Zekeriya Bitmez'in ise, darbeciler tarafından İstanbul üzerinde alçak uçuş yapan F16 savaş uçaklarının yarattığı sonik patlama ve oluşan basıncın etkisiyle yüksekten düşerek hayatını kaybettiği kaydedildi.
CUMHURBAŞKANI GELECEĞİNİ SÖYLEYİNCE KONTROL KULESİ YENİDEN ELE GEÇİRİLDİ
İddianamede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'a geleceğini beyan etmesi üzerine, darbeciler tarafından ele geçirilen uçuş kontrol kulesine operasyon düzenleyen özel harekat ekipleri, kulenin kontrolünü yeniden ele geçirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı taşıyan uçağın inişinin 03.18'de sağlandığı anlatıldı.
İDDİANAMEYE GİREN LAR
Atatürk Havalimanı'nın işgali sırasında darbecilerin tüm hareketleri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Bu görüntülerden elde edilen fotoğraflarda iddianameye girdi. Fotoğraflarda darbeci askerlerin havalimanına gelmeleri, kuleyi ele geçirmeleri, özel harekatın kuleye operasyon düzenlemesi, vatandaşların kuleye çıkması, darbecilerin sivil kıyafet giydirilerek kuleden çıkarılması, pasaport noktası, apronda yaşananlar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın havalimanına gelişi yer aldı.
Başsavcılıkça onaylanan iddianame İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Görüntü Dökümü:
----------------
-İddianameye giren fotoğraflar
22.12.2017 - 13.13 - Haber Kodu : 171222065
22.12.2017 - 13.52 - Haber Kodu : 171222080
============================
3- ATATÜRK HAVALİMANI İŞGAL İDDİANAMESİNDE ÇARPICI DETAY
Hava Kontrol Kulesi'nin şefi Enver Yavuz, "Jetler ile ilgili bilgi vermek üzere müdürlerimi aradığım da Cumhurbaşkanımız telefonu kendisi alarak bana 'Hava sahasına giren dost jetleri İstanbul hava sahasında kalsın ve bölgeyi terk etmesin' talimatı verdi. Ben de bu talimatı ilgili birimlere aktardım. Bu andan sonra hiçbir olumsuzluk olmadı" şeklindeki ifadesi de iddianameye girdi.
Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Atatürk Havalimanı'nın işgaline yönelik hazırlanan iddianamede, darbeciler tarafından kısa süreliğine ele geçirilen Hava Kontrol Kulesi'nin şefi Enver Yavuz'un çarpıcı ifadeleri yeraldı.
Yavuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın saat 07.40'a kadar darbecilerin helikopterli tehditi altında havalimanında beklediğini ve hava trafiğine ilişkin yürütülen operasyonun bizzat başında olduğunu söyledi.
"KULEYE GELEN ALBAY, 'TÜM UÇAK KALKIŞLARINI DURDUR' DEDİ"
İddianameye yansıyan ifade şöyle; "Bizim görevimiz, havalimanına gelen ve ayrılan uçakların yönlendirilmesini yürütmektir. Saat 23.35 sıralarında kuleye iki polis bir güvenlikçi ve 6-7 kadar askeri personel geldi. Albay olduğunu tahmin ettiğim bir kişi, 'Ülkemizin huzur ve refahı için ordu yönetime el koymuştur. Görevleriniz şu an itibarı ile bitmiştir' dedi. Ben durumu hemen nöbetçi meydan müdürüne ilettim. Bana 'sakin olun görüşmeler yapıp size döneceğim' deyince kapatıp haber beklemeye başladım. Bu arada Albay sürekli telefonla konuşarak talimat alıyordu. Saat 23.45 sıralarında bana 'Tüm uçak kalkışlarını durdur' dedi. Ben görevli arkadaşa kalkışları durdurmasını söyledikten sonra hemen başmüdürümüze bilgi verdim. Daha sora Albay gitti, yerine bir binbaşı ile bir grup asker geldi. Binbaşı da, dış hatlar hariç tüm iniş kalkışların durdurulmasını istedi."
"POLİS GELİRSE ÇATIŞMA ÇIKACAK, HALK GELİRSE DE TOPUKLARINA SIKACAĞIZ"
"Ben yine müdürlerime bilgi verdim. Saat 01.00 sıralarında halk bulunduğumuz kulenin önünde kalabalıklar oluşturmaya başladı. Binbaşı orada bulunan askerlerine 'Hazırlıklarınızı yapın catışma çıkabilir. Polis gelirse çatışma çıkacak, halk gelirse de topuklarına sıkacağız' dedi. Polisler kapıya gelerek askerlerden teslim olmalarını istedi. Askerle ikna olmadılar. Bir anda ortam gerildi. Saat 02.00 sıralananda askerle havaya 3 el ateş actı. Saat 02.10 sıralarında ise oraya gelen polisler askerleri ikna etti ve askerler silahlarını teslim ettiler. Bu arada halk kuleye çıkmaya başladı. 03.00 sıralarında ise ismini bilmediğim bir milletvekili ve vali kuleye gelerek halkı sakinleştirdi. Biz de çalışma masalarımıza döndük."
"CUMHURBAŞKANININ UÇAĞI İNDİKTEN SONRA İKİ JET ALÇAK UÇUŞ YAPMAYA BAŞLADI"
"Genel Müdür Yardımcımız, Cumhurbaşkanımızın uçağının geleceğini haber vererek pistin durumunu sordu. Ben hemen kontrol araçları göndererek pistin ve park yerinin kontrol etmesini sağladım. Saat 03.18 'de Cumhurbaşkanımız havalimanıma iniş yaptı. Uçak inerken kule ile normal prosedür dışında konuşma geçmedi. Saat 03.40 sıralarında iki adet askeri jet geldi ve havalimanı üzerinde alçak uçuşlar yapmaya başladı. Saat 05.00 kadar bu şekilde uçmaya devam ettiler. Ses hızına çıktıkları anda ise supersonik patlama dediğimiz bomba sesine benzeyen ve halkta büyük paniğe yol açan patlamalar yapıyorlardı."
"İKİ SİLAHLI HELİKOPTER DEVLET KONUK EVİ ÜZERİNDE UÇMAYA BAŞLADI"
"Saat 06.50 de ise Hava Harp Okulundan 2 adet helikopter kalktı ve ikisi de silahlıydı. Birincisi 5. pist üzerinde beklerken diğeri havalimanı ve devlet konuk evi üzerinde tehditkar bir şekilde silahı göstererek uçmaya başladı. Bu sırada Cumhurbaşkanımız da devlet konuk evinde idi. Ben hemen Genel müdürümüze bilgi verdim. Müdürümüzde o sırada Cumhurbaşkanımızın yanında idi, dolayısıyla kendisine de durum hakkında bilgiler veriyordum. Ben bu helikopterlere hemen acil durum frekansımdan 'kimliklerinin tehlike yarattığını ve hemen buradan ayrılmaları gerektiği' yönünde anonslar yaptım. Bu anonslarımın hepsini Cumhurbaşkanımız, açık olan telefondan duymuştur. Helikopterler saat 07.40 kadar sürekli olarak iniş kalkış yapmaya devam ettiler. Saat 07.50 de ise Eskişehir'den kalkan iki adet jet havalimanına yaklaştı. Jetler bilgi dahilinde kalkmıştı ve Kütahya radarının kontrolündeydi"
"CUMHURBAŞKANI TELEFONU ALARAK BANA...."
"Jetler ile ilgili bilgi vermek üzere müdürlerimi aradığım da Cumhurbaşkanımız telefonu kendisi alarak bana 'Hava sahasına giren dost jetleri İstanbul hava sahasında kalsın ve bölgeyi terk etmesin' talimatı verdi. Ben de bu talimatı ilgili birimlere aktardım. Bu andan sonra hiçbir olumsuzluk olmadı"
İSTANBUL HAVA TRAFİK KONTROLÜ 2 KEZ EL DEĞİŞTİRDİ
İddianamede, darbe grişimi gecesi İstanbul'un hava trafik kontrolünün iki kez Ankara'yla el değiştirdiği bilgisine de yer verildi. İstanbul Atatürk Havalimanı Başmüdürlüğü Hava Trafik Kontrol merkezinde Hava Trafik Kontrolörü olan Elvin Bahçecik'in verdiği tanık beyanında olay şöyle gelişti; "Görev yerim hava kontrol kulesinin bulunduğu SMART binasında ara katta bulunmaktadır. 23: 45 sıralarında kule şefi Enver Yavuz beni aradı. Kuleye askerlerin geldiğini ve kalkışların durdurulduğunu söyledi. Durumu meydan amirine ilettim. Bir saat sonra tekrar kule şefi aradı. 'İç hat uçuşlarının kesildiğini yalnız dış hatların kabul edileceğini söyledi. Ben de 'yakındaki uçakları alabilir miyiz?' diye sordum. 'olmaz' dediler. Gelişleri İstanbul dışına yönlendirdim. Ankara ACC'ye (Türkiye Hava Trafik kohtrol merkezi) haber verdim. 00: 50 civarında SMART binası önündeki halk kalabalığı çoğalınca hava trafiğini Ankara'ya devrettim. Bir müddet böyle bekledik. 02: 10 civarında Ankara, hava sahasının karıştığını söyledi. Trafik kontrolünü geri devrettiler. Bu sefer 03: 30 sıralarında havalimanında patlama sesi tarzında bir ses duyduk. Ancak bunun daha sonra jetlerin cıkarttığı sesler olduğunu anladık. Hava trafiğini bombalı saldırı olabilir gerekcesiyle tekrar Ankara'ya devrettik. 05: 10'da durumun yatışması nedeniyle tekrar kontrolu Ankara'dan geri aldık."
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN UÇAĞINI İSTANBUL'A NASIL İNDİRDİKLERİNİ ANLATTILAR
Hava trafik kontrolörü Özer Ahmet Özermen de verdiği tanık beyanında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının Atatürk Havalimanı'na ne şekilde indirilidiğini anlattı. Hava sahasında bulunan uçakların iniş ve kalkışlarını sağlamakla görevli olduğunu anlatan Özermen, şunları kaydetti; "Cumhurbaşkanının uçağının Dalaman'dan İstanbul istikametine kalkış yaptığını radar ekranından takip ettik. Ancak bu trafik, Ankara Hava Trafik Ünitesi'nin (ACC) kontrolündeydi. Cumhurbaşkanının uçağının Çanakkale Biga üzerinde beklemede olduğunu takip ettik. Kule şefi tarafından yaklaşma ofisi arandı. Kule bana, Cumhurbaşkanının uçağının Atatürk Hava Limanına mı. Yoksa Sabiha Gökcen'e mi? iniş yapacağını sormamı istedi. Ben de Ankara Hava Trafik Kontrolunü arayarak uçağın niyetinin sorulmasını istedim. Ankara, uçakla irtibata geçerek pilotun Atatürk Hava Limanına inmek istediğini belirtti. Bunun üzerine İstanbul yaklaşma frekansıyla uçağın pilotuyla temasa geçtim. Pilota kulenin bana vermiş olduğu apron ve kule içerisindeki son durumları ilettim. Ayrıca Atatürk Hava Limanı üzerindeki tanımsız olan ve surekli dalış ve tırmanış yapan temasımız olmayan askeri uçakların pozisyonunu ve durumunu ilettim. Pilot, iniş isteğini belirtince, kendisine 35 sol pistine iniş yapabilmesi icin gerekli hava trafik hizmetini sağladım. Uçak son yaklaşma safhasına geldiğinde kule frekansına gecmesini söyledim ve kule tarafından iniş başarılı bir şekilde gercekleştirildi.
Görüntü Dökümü
--------
-15 Temmuz gecesi Erdoğan'ın havalimanındaki görüntüleri
22.12.2017 - 13.13 - Haber Kodu : 171222065
========================================
4 - ÇEKMEKÖY'DE ÇATIŞANLAR KARDEŞ ÇIKTI
Olay anı cep telefonu kamerasına yansımıştı
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN / İstanbul DHA
Çekmeköy'de sokak ortasında silahla kavga eden kişilerin kardeş olduğu öğrenildi.
Çekmeköy Cumhuriyet Mahallesi Demokrasi Caddesi üzerinde aralarında anlaşmazlık bulunan iki kardeş arasında çatışma çıktı. Çatışma anı sokaktaki bir kişi tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülerdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Çatışmada sonrası kaçan kardeşlerden biri yakalandı. Diğer kişiyi arama çalışmaları sürüyor. Çatışma sırasında çevredeki bir ev, iş yeri ve bazı araçlara kurşun isabet etti.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Çatışma anı
-Olay yerinden görüntüler
-Polisin inceleme yapması
-Röpler.
-Genel ve detaylar
22.12.2017 - 13.35 - Haber Kodu : 171222076
22.12.2017 - 13.35 - Haber Kodu : 171222076
=============================
5- SANKİ ROKET DÜŞTÜ
Gaziosmanpaşa'da buhar kazanının patlamasıyla ilgili yeni güvenlik kamera görüntüsü ortaya çıktı.
Dehşete düşüren görüntülerde buhar kazanının patlamasıyla ortalık savaş alanına dönüyor.
Bir roketin düşmesini andıran görüntüler şans eseri büyük bir facianın atlatıldığını gözler önünü seriyor.
Haber İbrahim AKTÜRK Kamera Murat SOLAK İstanbul DHA
Gaziosmanpaşa'da, bir tekstil firmasına ait buhar kazanının patlamasına ait yeni güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı.
Olay, geçtiğimiz pazartesi günü saat 11.30 sıralarında Karayolları Mahallesi 561 Sokak üzerindeki 2 katlı tekstil firmasının üst katında meydana geldi. Henüz bilinmeyen nedenle, buhar kazanı büyük bir gürültüyle patladı. Patlamanın etkisiyle kilolarca ağırlıktaki kazan parçalanarak sokak ortasına düştü. Bu sırada, sokakta bulunanlar büyük panik yaşadı. Patlama sırasında sokaktan geçen bir kişi yaralandı.
PATLAMA ANI KAMERADA
Patlama anı, çevredeki işyerlerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Savaş alanını andıran görüntülerde, patlamanın ardından buhar kazanının aşağı düştüğü görülüyor. Sokakta bulunanlar panikle kaçışıyor. Bu arada, çevredeki binadakiler de dışarı çıkarak olay yerinden kaçmaya başlıyor. Bir başka güvenlik kamerası görüntüsünde ise, aynı sokaktaki bir işyerinin içinden. Patlama sırasında, zarar gören işyeri biranda toz bulutu haline geliyor. İçeride çalışanlar ise telaşla kaçmaya çalışıyor.
BOMBA DÜŞTÜ SANDIK
Patlama sırasında sokakta bulunanlar o anları anlattı. İşyerine park halindeki araçtan malzeme taşıdıklarını söyleyen çalışanlar, büyük panik yaşadıklarını ve buhar kazanının bomba gibi patladığını söyledi. Patlama nedeniyle birçok işyeri ve park halindeki araçta büyük hasar meydana geldi. Polis ekiplerinin inceleme çalışmalarının ardından parçalanan kilolarca ağırlığındaki buhar kazanı vinçle olay yerinden kaldırıldı. Belediye ekipleri, patlamanın meydana geldiği işyerini mühürledi.
Görüntü dökümü
---------------------
-OLAYA İLİŞKİN YENİ GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ
-GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜSÜ
1. KAMERA
-Patlama anından görüntü
-Patlama sırasında kazanın aşağı düşmesi
-Çevreye savrulan parçalar
-Sokaktakilerin panik yaşamasından görüntüsü
-İşyerinde çalışanların dışarı çıkıp kaçışması
-Detaylar
2.Kamera
-İşyerinde çalışanların görüntüsü
-Patlama sırasında toz bulutu oluşması
-İşyerindekilerin panik halinde kaçması
-Detaylar
AKTÜEL GÖRÜNTÜ
-Olay yerinden görüntüler
-Parçalanan buhar kazanının görüntüsü
-Çevrede zarar gören araçlar ve işyerleri
-Görgü tanıklarıyla röportajlar
-Patlamanın meydana geldiği işyerinden görüntü
-Çevreye savrulan kazanın parçaları
-Çevredeki kalabalıktan görüntüler
-Detay görüntüler
22.12.2017 - 13.06 - Haber Kodu : 171222061
==================================
6- İSTANBUL'DA 4 KADINA TECAVÜZ EDEN 2 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI
Haber-Kamera: Ali AKSOYER / İstanbul DHA
İstanbul'da aynı evde kalan Özbekistan uyruklu 4 kadına tecavüz ederek, cep telefonlarını gasp ettikleri iddia edilen 2 kişi polis tarafından yakalandı. Tecavüz edip gasp ettikleri kadınlar tarafından teşhis edilen 2 şüpheliyle birlikte aldıkları cep telefonları ve olayda kullandıkları silah ele geçirildi.
KADINLAR POLİSİ ARADI
Bağcılar, Yıldıztepe Mahallesi'nde 19 Aralık 2017 tarihinde meydana gelen olayda polisi arayan kadınlar evlerine gelen 2 kişinin kendilerini tecavüz ettiğini ve cep telefonlarını gasp ederek kaçtıkları yönünde şikayetçi oldu.
AYRI AYRI ODALARA KAPATIP TECAVÜZ ETMİŞLER
Poliste ifade veren teskstil atölyesinde çalıştığı öğrenilen kadınlar M.K.(46), M.M.(35), M.M.(44) ve D.A. (38) "Geceyarısı saat 03.00'de kapı çaldı. Kapıda daha önceden tanıdığımız ve Fatih olarak tanıdığımız biri vardı. Bize çok önemli değince kapıyı açtık. Yanındaki arkadaşı ile birlikte içeri girdiler. İçeri girdikten sonra silah çekip bizi zorla odalara kapatarak ayrı ayrı tecavüz ettiler. Daha sonra cep telefonlarımızı alıp kimseye bir şey söylememiz konusunda tembih edip saat 05.30 sıralarında evden ayrıldılar" dediler.
POLİS ŞÜPHELİLERİ KISA SÜREDE YAKALADI
Asayiş şube müdürlüğü tarafından olaydan sonra başlatılan soruşturmada polis şüphelilerin peşine düştü. Gasp Büro Amirliğine bağlı ekipler önce şüphelilerden Fatih A.(23)'ü Güngören'de iki gün sonra gözaltına aldı. Şüphelinin sorgusu Gasp Büro Amirliğinde yapıldı. Polis olay günü Fatih A.'nın yanında olduğunu tespit ettiği Özbekistan uyruklu Ganibek Y. 'de Büyükçekmece'de düzenlenen operasyonla yakalandı. Şüphelilerle birlikte gasp ettikleri cep telefonları ve olayda kullandıkları tabanca ve çok sayıda mermi ele geçirildi.
ESKİ SABIKALI ÇIKTI
Şüpheliler Gasp Büro Amirilğinde tecavüz edip gasp ettikleri kadınlar tarafından teşhis edildi. Şüphelilerden Fatih A.'nın daha önceden aile hukukundan kaynaklanan hükümlülüğü ihlal ve tehdit ile cinsel saldırı suçlarından polise geliş kaydı olduğu ortaya çıktı. Şüpheliler adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Şüphelilerin adliyeye sevki
22.12.2017 - 14.25 - Haber Kodu : 171222091
====================================
7- HACİZ MEMURLARINI TABANCAYLA BÖYLE KOVALADI
Haber: Cengiz ÇOBAN - Kamera: İstanbul DHA
Sancaktepe'de bir kişi elinde silah, üstünde iç çamaşırlarıyla evine gelen haciz memurlarını kovaladı. O anları güvenlik kameraları saniye saniye görüntüledi.
Olay, dün 12.30 sıralarında Sancaktepe İnönü Mahallesi'nde meydana geldi. İcra memurları haciz işlemleri için 26 yaşındaki Ozan Ö.'nun evine geldi. Bunun üzerine Ozan Ö. icra memurlarına silah çekti. Memurlar koşarak kaçarken, Ozan Ö. de elinde tabanca üstünde iç çamaşırlarıyla peşlerine düştü. Ozan Ö.'nün bu şekilde memurları kovalaması güvenlik kamerası tarafından görüntülendi.
İcra memurlarının şikayeti üzerine gözaltına alınan ve polisteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Ozan Ö., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-İcra memurlarının koşarak dışarı çıkması
-Üstünde iç çamaşırları, elinde silahla Ozan Ö.'nün memurları kovalaması
22.12.2017 - 14.24 - Haber Kodu : 171222090