Dha İstanbul Bülteni - 1
1- İBRAHİM KALIN: (KATAR KRİZİ) SUUDİ ARABİSTAN'IN KRİZİN MÜZAKERE YOLUYLA ÇÖZÜLMESİNDE ÇOK ÖNEMLİ BİR ROLÜ VARHaber-Kamera: Mehmet İlkay ÖZER / İstanbul DHACumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, Arap Gazeteciler Evi Derneği'nin düzenlediği iftar yemeğine katıldı.
1- İBRAHİM KALIN: (KATAR KRİZİ) SUUDİ ARABİSTAN'IN KRİZİN MÜZAKERE YOLUYLA ÇÖZÜLMESİNDE ÇOK ÖNEMLİ BİR ROLÜ VAR
Haber-Kamera: Mehmet İlkay ÖZER / İstanbul DHA
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, Arap Gazeteciler Evi Derneği'nin düzenlediği iftar yemeğine katıldı. Yemekte bir konuşma yapan Kalın; "Katar krizinin aşılmasına yönelik çabalarımızı bir başka bağlamda değerlendirmeye çalışan, bunun üzerinden Türkiye karşıtı bir kampanya yürütmeye çalışan bazı çevrelerin olduğunu biliyoruz. Özellikle bazı sosyal medya mecralarında, bazı basın kuruluşlarında algı yaratılmaya çalışılıyor" dedi.
Arap Gazeteciler Evi Derneği, Yenibosna'da bulunan bir otelde Türk ve Arap gazetecilere iftar yemeği verdi. Yemeğe katılan Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, iftar saatinden önce konuştu.
"KRİZİN BAŞINDAN İTİBAREN BÜTÜN TARAFLARLA TEMAS İÇİNDE OLDUK"
Körfez ülkeleri ile Katar arsında yaşanan krizi değerlendiren Kalın, "Bildiğiniz gibi Katar ile dört Arap ülkesi arasında başlayan kriz 15-20 gündür devam ediyor. Bu kriz ortaya çıktığı andan itibaren biz bütün taraflarla temas halinde olduk. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt'le ve Katar'la. Bu krizin çözülmesi ve tansiyonun düşürülmesi için çok yoğun bir girişimimiz oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız konu ile ilgili olarak 20'ye yakın telefon görüşmesi yaptı, çeşitli bölge ve dünya liderleri ile temasları oldu. İki dost, iki kardeş, iki müttefik birbiriyle ihtilafa düştüğünde, birbiriyle gerilip, mücadele ettiğinde siz buna nasıl tepki verirsiniz? Elbette bu gerilimin giderilmesi için bir çaba sarf edersiniz. Biz de bu gayretle krizin başından itibaren bütün taraflarla temas içinde olduk. Katar'a karşı uygulanan ambargonun, Katar'daki insanların günlük yaşamlarını etkilemeye başladığını gördüğümüz andan itibaren, insani yardımlar noktasında hem kurumlarımız hem sivil toplum kuruluşlarımız harekete geçti. Bunun son derece insani bir çaba, tepki olduğunu ifade etmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Kalın sözlerinin devamında krizin ancak müzakere yoluyla çözüleceğini belirterek, "Bu süreç içinde Suudi Arabistan'ın çok özel bir yerinin olduğunu Cumhurbaşkanımız ifade ettiler. Suudi Arabistan'ın bu krizin aşılmasında oynayacağı çok önemli bir rol bulunmaktadır. Çünkü Suudi Arabistan körfez bölgesinin en güçlü ülkesi olarak krizin müzakere yoluyla çözülmesinde çok önemli bir rolü var. Sayın Kral'ın gayretlerini esirgemediğini biliyoruz. İnşallah önümüzdeki günlerde bir takım somut sonuçlar alma imkanımız olacaktır. Bu süreç içerisinde Kuveyt Emiri'nin takdire şayan girişimleri oldu. Olayın ilk ortaya çıktığı andan itibaren kendileri de bu durumdan memnun olmadıklarını, bu krizin mutlaka müzakere yoluyla çözülmesi gerektiğini ifade ettiler." dedi.
"BİR ÜLKEYİ TERÖRE DESTEK VERMEKLE SUÇLAMAK ÇOK CİDDİ BİR İDDİADIR"
"Tabi ortaya atılan iddialar hafife alınacak iddialar değil. Bir ülkeyi teröre destek vermekle suçlamak çok ciddi bir iddiadır" diyen Kalın, sözlerine şöyle devam etti: İddia sahiplerinin de bunu ispatlayacak delilleri ortaya koyması beklenir. Bu konuda Katarlı yetkililerinin de bu iddiaları ciddiye aldıklarını ama birtakım deliller beklediklerini de biliyorum. Aynı şekilde terör örgütleri dediğiniz zaman şahısları ya da kurumları terör listesine almanın belli bir kriterinin olması gerekir. Bunu çok keyfi bir şekilde yaparsanız inandırıcılığınızı yitirirsiniz. Özellikle bu terör örgütleri listesinin hazırlanması konusunda Birleşmiş Milletlerin kriterlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
"MEDYA SAVAŞLARI HİÇBİRİMİZE FAYDA GETİRMEZ"
"Katar krizinin aşılmasına yönelik çabalarımızı bir başka bağlamda değerlendirmeye çalışan, bunun üzerinden Türkiye karşıtı bir kampanya yürütmeye çalışan bazı çevrelerin olduğunu biliyoruz" diyen Kalın sözlerini şu cümlelerle sürdürdü: Özellikle bazı sosyal medya mecralarında bazı basın kuruluşlarında algı yaratılmaya çalışılıyor. Katar krizinin çözümde bu sürece katkı sunmayan, tahrik edici, germeyi ve fitne, fesadı hedefleyen açıklamaları kabul etmediğimizi ifade etmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki açıklamaları çok nettir. Bu tür algı operasyonlarına karşı hepimiz teyakkuz içerisinde olalım. Medyanın burada büyük bir sorumluluğu var. Medya savaşları hiçbirimize fayda getirmez. Yürüttüğümüz diplomasinin hassasiyeti dikkate alındığında bunu sadece bölge insanlarının düşmanlarını sevindireceğini akılda tutmamız gerekiyor. Dolayısıyla herkes açıklama yaparken, yazarken, manşet atarken bu hassasiyetleri dikkate almalıdır.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-İbrahim Kalın'ın açıklamaları
-Salondan görüntü
-Genel ve detaylar
19.06.2017 - 22.49 Haber Kodu : 170619215
==============================
2- İBB BAŞKANI TOPBAŞ TUTUKLANAN DAMADI ÖMER FARUK KAVURMACI İLE İLGİLİ KONUŞTU
İBB Başkanı Kadir Topbaş ;
" Kadir Topbaş'ın yargı üzerinde hiçbir şekilde gücü yok. Başkan olarak benim damadımın 21 gün gözaltında tutulması, 8.5 ay tutuklu kalması ve tekrar serbest bırakıldıktan sonra tekrardan 45 gün sonra yargılanmasının tutuklu olarak devam edilmesi amacıyla tutuklanmasının istenmesinden demek ki benim hiçbir şekilde dahlim olmadı. Bu apaçık ortaya çıktı"
Mehmet AKTARAN / İstanbul DHA
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Hakkari'den gelen küçük Yağmur Güder'i Florya Sosyal Tesisleri'nde ağırladı.
Topbaş, damadı Ömer Faruk Kavurmacı'nın FETÖ soruşturmasında tekrar tutuklanmasıyla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"HAK ETMEDİĞİM TEZVİRATLAR YAPILDI"
Bir soru üzerine Topbaş, "Yargı kararını verirken lehte veya aleyhte hiçbir şekilde yorum yapılmaması lazım. Yargıyı etkilememek lazım. Burayı iki noktada değerlendiriyorum. Damadım veya FETÖ terör örgütünün değişik kollardaki terör faaliyetlerine katılan veya katılmayanlar ve katılanlar üzerindeki. Diğeri de benim şahsımla ilgili. Tabii ki terör üzerinde yapılan çalışmalar, özellikle FETÖ terör örgünün yaptığı ve maalesef Türkiye'yi karartma adına yaptığı hamleler, milletimiz tarafından bertaraf edildi. Tabii ki yargı önünde hesap verecekler. Ben, yargının tarafsızlığına inanıyorum ve güveniyorum. Yargıya olan güvenimizi hep dile getirdik. Yargıya müdahale edilmemesi gerektiğini düşündük, ifade etmeye çalıştık. Maalesef görmekteyiz ki elinde bulgu ve delilleri olmadan, birileri kendince birtakım yorumlar yaparak ve bu yorumlar üzerinde kamuoyu oluşturarak, farkında olarak veya olmayarak tabii ki bu ileride nasıl gelişecek zaman içerisinde beraberce göreceğiz. Ama bunun ötesine şahsımla ilgili, hedefe konulduğumu görüyor herkes. İstanbullular, bizi seven dostlarımız 'Kadir Topbaş'ın adeta hedefe konulduğunu' düşünüyor. Bunun üzerine hak etmediğim birtakım tezviratlar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bunu kişilik haklarına saygısızlık olarak görmekteyim." dedi.
"KADİR TOPBAŞ'IN YARGI ÜZERİNDE GÜCÜ YOK"
Başkan Topbaş sözlerini şöyle sürdürdü:
Kadir Topbaş'ın yargı üzerinde hiçbir şekilde gücü yok. Başkan olarak benim damadımın 21 gün gözaltında tutulması, 8.5 ay tutuklu kalması ve tekrar serbest bırakıldıktan sonra tekrardan 45 gün sonra yargılanmasının tutuklu olarak devam edilmesi amacıyla tutuklanmasının istenmesinden demek ki benim hiçbir şekilde dahlim olmadı. Bu apaçık ortaya çıktı. Öyle bir gücümüz olmadığı ortada. Öyle bir gücümüz olsa bile, asla siyasilerin ve bizlerin hangi konumda olursak olalım, yargıya müdahale etmeyi hiçbir şekilde aklımızdan geçirmememiz gerekiyor. Çünkü adalet mülkün temelidir. Bunu bilmekteyiz. Yargı herkese eşit mesafede olmak zorunda. Böyle olduğu zaman adil yönetim ortaya çıkar. Bunu ben yargı süreci içerisine girmiş her vatandaş için, her insan için söylüyorum ve herkes için ifade ediyorum. Sonuç olarak mahkemeler kararlarını verecekler ve sonuçları ortaya çıkacak. Yargının vereceği karara herkesin saygı göstermesi, uyması ve kabul etmesi gerekir. Hiçbir zaman kişi ve kurumlara özel yargı işletilmemesi lazım. Her daim bunun üzerinde durdum ve bu hassasiyeti göstermeye çalıştım.
"SUÇU OLANA BİR AYRICALIK YAPILAMAZ"
Kişisel tavırlarını ön plana çıkarmadığını söyleyen Topbaş, "Tabii ki etkilendim. Tabii ki üzüntülerimiz var. Hak edip etmediğimizi düşündüğümüz birtakım tezviratlar var. Ama bunlarla ilgili bir tavır koymak bize yakışmaz. Bu doğru olmaz diye düşündüm. İnanıyorum ki bunlar da geçecek. Yargı süreci artık başladı. Alenileşti. Dava açıldı. Alenileşen dosyalar sebebiyle avukatları, kamuoyunu bilgilendirmeyi daha detaylı yapacaklar. Çünkü daha önce konuşmadılar. Neden? Çünkü gizlilik esasına dayandıkları için bir açıklama yapmadılar. Dosyalar artık aleni haline geldiği için ve açıklandığından, yönetirlerken avukatlar da bu konuda bilgileri ortaya koyarlar. Suçu olana bir ayrıcalık yapılamaz. Yargı önünde herkes hesap vermeli. Hesabını veren kişiler de yargının verdiği kararlara da uymalı." ifadelerini kullandı.
"BU KADAR TEZVİRATIN YAPILMASINA DA ANLAM VEREMİYORUM"
Topbaş, "İstiyorum ki sadece Ömer Faruk Kavurmacı değil, herkes için bütün tutuklular için, adalet eşit mesafede olsun. Yargı süreçleri sağlıklı yürütülsün. Kimsenin lehte veya aleyhte bir dahli olmasın. Adalete saygımızı yitirirsek, gücünü kaybederse 'Adalet mülkün temelidir' dediğimiz yapı sarsılırsa ülke sıkıntıya girer. Hepimiz bu sıkıntıyı birlikte çekeriz. Ben yargıya güveniyorum. Bu güvenim tamdır. Her şeyin hayırlısını diliyorum ve bu da geçer ya hu' diyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"ALKIŞLAMA OLAYI DA DEĞİL ESASINDA ORADA BAŞKA ŞEYLER VAR"
Serbest kaldıktan sonra damadı ile görüşüp görüşmediği ve TUSKON Genel Kurulu'nda ayakta alkışlama görüntüsünü damadından dinleyip dinlemediğine ilişkin soruya İBB Başkanı Topbaş, "Tabii ki görüştüm. Ama siz medya mensubu olarak onun tamamını lütfen izleyiniz. Yani orada bir alkışlama olayı da değil esasında orada başka şeyler var. Lütfen izleyiniz. Orada sayın Cumhurbaşkanımıza yapılan o hakaretvari ve Türkiye'nin geleceği ile ilgili tehditvari konuşmalar sırasında yerinde oturduğunu ve hiçbir hareket yapmadığını orada gözlemleyeceksiniz. Bir baştan sona kadar izlensin. Zaten mahkeme yargı bunları sonuna kadar izleyecektir, değerlendirecektir. Bunlar deşifre edilmiştir, bakılacaktır. Sadece benim damadım meselesi değil, diğerlerinin de bütün bu konuda yargıya intikal etmiş bütün davaların ve kişilerin şahıslarıyla ilgili ve kararları yargı verecektir. Buna saygılı olmak zorundayız. Suçu olanlar mutlaka cezasını çekmeli bundan tarafım. Bunu açık ve net olarak ifade ederim. Söyleyeceklerim bu kadar." şeklinde yanıt verdi.
İSATİFA SORUSUNA TOPBAŞ'IN CEVABI
Damadının durumundan dolayı istifa etmek isteyip etmeyeceğine yönelik soruyu Topbaş, "Bunları çok detaylı düşünmek lazım. Bulunduğum konum itibariyle çok konuşmak da istemiyorum. Esasında bu FETÖ hareketinin bir başka hamleleridir. İleride tarih bunları yazacak. Burada olan gizli akıl bütün argümanlarını devreye sokuyor. Arzuları, beni hedefe koydular, 'Sayın başkan görevini bıraksın, çekilsin, gitsin artık diye'. Arkasından ne olacaktı? Onlar şöyle ince ince hesaplansın ve düşünülsün bakalım arkasından ne yapmak isteniyordu, hangi hamlelerdir. Bana bu yetkiyi İstanbullular verdi. Ben İstanbullulardan üçüncü kez yetkiyi aldım. Bu yetkiyi 3 dönemdir kullanmaktayım. Bu yetkiyi İstanbulluların dışında başka kimse benden alamaz. Yeter ki yargıya ters bir hareket yapmayayım."
"CUMHURBAŞKANIMIZIN YALNIZLAŞTIRMAK İSTENDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Topbaş sözlerini şöyle sürdürdü:
Sayın Cumhurbaşkanımızın yalnızlaştırmak istendiğini düşünüyorum. Parti içerisinden veya dışarıdan bir takım insanların farkında olarak veya olmayarak bu işin içine dahil olduklarını bu işin dümen suyuna katıldıklarını görmekten üzüntü duyduğumu ifade etmek istiyorum. Bunu yarın çok daha net, gelecekte beraberce göreceğiz. Bunların hepsi ortaya çıkacak. Bu da bir farklı manipülasyon farklı bir hareket olduğunu görmekteyim.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Topbaş'ın soruları yanıtlaması
19.06.2017 - 20.50 Haber Kodu : 170619202
===========================
3- TEM'DE KARŞIDAN KARŞIYA GEÇMEYE ÇALIŞINCA HAYATINI KAYBETTİ
Haber-Kamera: Ali Kerem BENGİ / İSTANBUL DHA
TEM Otoyolu Gaziosmanpaşa mevkiinde yolun karşısına geçmek isteyen yaya bir otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti.
Kaza, saat 01.30 sıralarında TEM Otoyolu Gaziosmanpaşa mevkii Ankara istikametinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi otoyolu kullanarak karşıdan karşıya geçmek istedi. Seyir halinde olan otomobillere aldırış etmeden TEM Otoyoluna giren vatandaşa bir otomobil çarptı. Çarpmanın şiddettiye yaya taklalar atarak orta refüje düştü. Kazayı gören vatandaşlar hemen durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri kazazedenin olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Yapılan incelemelerde hayatını kaybeden şahsın üzerinden kimlik çıkmazken, 30 yaşlarında bir erkek olduğu belirtildi. Ölen kişinin cenazesi Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Yayaya çarpan otomobil sürücüsünün ise kazayı hafif sıyrıklarla atlattığı öğrenildi. Sürücü olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Hastanede yapılan tedavinin ardından sürücü ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Kaza nedeniyle TEM Otoyolu Edirne istikametinde kısa süre araç trafiği oluştu.
Görüntü Dökümü
---------------
-Kaza yerinden görüntü
-Polis memuru ve sağlık ekipleri cesedi incelemesi
-Adli Tıp Kurumun aracı gelmesi
-Cesetten detaylar
-Polis ekipleri cesedi incelemesi
-Trafikten görüntü
-Genel ve Detaylar
20.06.2017 - 04.28 Haber Kodu : 170620018
===================================
4- 15 TEMMUZ ŞEHİTLER ANITI'NDA ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Haber - Kamera: Mehmet İlkay ÖZER / İstanbul DHA
15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanlar için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün Anadolu Yakası çıkışına bir anıt yapılıyor. Eşkenar beşgen mimariye sahip Şehitler Anıtı'nda çalışmalar aralıksız devam ediyor.
Anıtın çelik konstrüksiyonunda kaynak işlemleri devam ederken, anıtın bulunduğu alanda çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmaları yapılyor. Şehitler Anıtı'nın darbe girişiminin yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açılması bekleniyor.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Anıttan görüntüler
-Çalışmalar
-İş makinaları
-İşçilerin çalışması
-Genel ve detaylar
19.06.2017 - 18.18 Haber Kodu : 170619182
============================
5- THY UÇAĞINA YILDIRIM İSABET ETTİ
Haber: Hüseyin ASLIYÜCE / İSTANBUL
Türk Hava Yolları'nın (THY) Atatürk Havalimanı'ndan kalkış yapan uçağı, yıldırım isabet etmesi üzerine acil iniş yaptı.
THY'nın TK-427 sefer sayılı Boeing 737-800 tipi, TC-JGD kuyruk tescilli uçağı saat 21.30'da 101 yolcusunu alarak İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Tataristan'ın başkenti Kazan'a hareket etti. Ancak uçağa İstanbul hava sahasında etkili yağış nedeniyle yıldırım isabet etti.
Bunun üzerine uçağın pilotu durumu İstanbul Atatürk Havalimanı Hava Trafik Kontrol Kulesi ile irtibata geçerek acil iniş çağrısında bulundu. Bir süre hava da tur atarak yakıtını tüketen uçak uygun iniş ağırlığına gelince saat 23.30 sıralarında sorunsuz şekilde Atatürk Havalimanı'na indi. Daha sonra uçak bakım için THY teknik bakım hangarına alındı. Yolcular tahsis edilen yeni uçakla Kazan'a hareket etti.