Haberler

Derviş Cumhurbaşkanlığı'na Adaylığı Düşünmüyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ekonomiden sorumlu eski Devlet Bakanı Kemal Derviş, İzmir'de katıldığı bir toplantıda adının cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağının sorulması üzerine 'Yok. Gerçekten gündem dışı bir şey. Tamamen siyasi. Cevap vermek anlamsız olur" dedi.

Ekonomiden sorumlu eski Devlet Bakanı Kemal Derviş, İzmir'de katıldığı bir toplantıda adının cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağının sorulması üzerine 'Yok. Gerçekten gündem dışı bir şey. Tamamen siyasi. Cevap vermek anlamsız olur" dedi. 2001 yılında ABD'den gelerek, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı'na atanan ve bu görevi bir yıl yapan Kemal Derviş, Ege Sanayici ve İşadamları Derneği'nin konuğu olarak geldiği İzmir'de iş dünyasının sorularını yanıtladı ESİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Akgerman ile işadamları ve sanayiciler katıldı.

'OLAĞANÜSTÜ PERFORMANS GÖSTERMEK LAZIM"

Derviş, konuşmasında Soma maden faciasında hayatını kaybeden 301 işçiyi anarak başladı ve 'Soma'daki üzücü olaylar işçi kardeşlerimizin hayatını kaybetmesini bir türlü unutamıyoruz, unutmamalıyız da" dedi. ABD başkenti Washington'un en önemli düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü'nde görev yapan Kemal Derviş, Türkiye'nin piyasa fiyatları ölçü alındığında Türkiye'nin 1990 yılında 18'inci sırada, 2000 yılında 32'inci sıraya düştüğünü, 2010 yılında 17. sıraya çıktığını, 2019 yılında da 17'inci sırada olacağının öngörüldüğünü anlattı. Derviş, 'Böyle birkaç yılda üç dört basamağı atlamak pek mümkün değil. Olağanüstü bir performans göstermek lazım. Birden 15 ve 20'ye fırlamak aritmetik olarak zor. Satın alma gücü veri alındığında Türkiye 16'ıncı sırada duruyor. Kişisel refaha bakıldığında Türkiye 1980 yılında 58'inci sıradaydı 1990 yılında 53'üncü sırada, 2000 yılında 68'inci sıraya 2010 yılında 69'uncu sırada geriledi. Türkiye'nin kişi başına gelir sıralamasındaki düşüşü doğu Asya ülkelerinin sıralamada yükselmesine bağlı" dedi.

'İÇ TASARRUF ARTIRILMALI"

Derviş, makro ekonomik dengenin düzelebilmesi için cari açığın düşürülmesini iç tasarrufun artırılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

'Bizim yüzde 7 civarında büyümeye ihtiyacımız var. Milli gelire göre yatırım oranının hiç değilse yüzde 25'lerde gerçekleşmesi gerekir. Bunu ya cari açıkla ya iç tasarrufla ikame edeceğiz. Bana göre yüzde 3 oranında cari açık, yüzde 22'lik iç tasarruf olmalı. Temel makro dengeyi böyle kurmak lazım. İç tasarrufu yüzde 14'lerden yüzde 22'lere nasıl çıkaracağız' Önümüzdeki temel mesele bu. Hane halkına reel getiri sağlamak gerekiyor. Sürekli sıfır faizli para politikası ile iç tasarrufun artması zor. Türkiye'nin yüzde 20'ye kadar tasarrufu taşıması lazım. İnsanlar yarına güvenmeli ki tasarruf yapabilsinler. Sosyolojik, ekonomik ve siyasal ortam çok önemli. Bir toplumu olumluya götürmek dengeleri tutturmak çok zor bir şey. Almanya'da uzlaşma var işçi ve işveren arasında uzlaşma var."

'TÜRK EKONOMİSİNDE YAVAŞLAMA VAR"

Kemal Derviş, Türk ekonomisini değerlendirmesini isteyen işadamlarına 'Türk ekonomisinde yavaşlama var. 2008 öncesi altın devreydi. 2008 yılından sonra yavaşlama var. Cari açığı sürekli küçültemiyoruz. Büyümeyi sürekli kılamıyoruz. Ciddi bir dönüşüm gerekli hem makro dengeleri sürekli düzeltmek hem de sanayi teknoloji ve eğitimde katma değeri artıran ihracatta yenilik yapmamız lazım. Eski düzenle yüzde 4.5 büyüyoruz ama özlediğimiz yer değil. Kaldı ki gençlerin istihdam ihtiyacı artıyor. Tempoyu artırmamız gerekiyor. Özel sektör ne kadar önemliyse tarafsız, ehliyetli, iyi eğitilmiş bir kamu yönetiminin önemi de çok büyük. Devlet ve özel sektör birlikte büyümeli. Sosyal demokrat dengeyi tutmak çok önemli" dedi.

'CHP ÇATISI ALTINDA BİRLEŞMEK GEREKİRDİ"

Derviş, bir soru üzerine solun birleşmesi için çaba harcadığını, Yeni Türkiye Partisi arayışını doğru bulmadığını belirterek, 'Ben bütün hayatım boyunca sosyal demokrat oldum merkez solda oldum. Bu yaklaşım muhafazakar olduğunu söyleyen Almanya Başbakanı Merkel bile sosyal demokrattır. Ben şunu istedim. İki büyük güce dayanmalı, yarışma olmalı. Türkiye'de orta solun birleşmesinin gerekli olduğuna inandım. CHP ve DSP'nin iki ayrı parti olarak seçime girmesini doğru bulmadım. Ortada DSP ve CHP varken üçüncü bir parti kurmanın ve 2002 seçimlerine üç parti olarak girmenin nasıl bir mantığa dayanmadığını anlayamadım. Esas çabam bu üç grubu birleştirmekti. CHP çatısı altında birleşmeyi doğru buluyordum" dedi.

'ÇÖZÜMÜ SAKIN DIŞARDAN BEKLEMEYİN"

Kemal Derviş, bir işadamının 'ABD'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a desteği hala devam ediyor mu?" yönündeki sorusunu şöyle yanıtladı:

'İçtenlikle paylaşayım. Türkiye'nin ABD'nin yaptırım gücünü çok abartıyorlar. Hiç kuşkusuz dünyanın en güçlü ülkesi, askeri üstünlüğü var. ABD'nin dünya siyasetini idare ettiğini düşünen bir kanı var. Etkisiz bir ülke değil. Esas Türkiye'nin geleceği bizlere bağlı. Türkiye'de yaşayanlara bağlı. ABD'de 'Türkiye oy verecek, seçecek biz de ona konumlanacağız' anlayışı var. Çözümü sakın dışarıdan beklemeyin. Her neyse çözüm burada."

'SİYASETÇİ OLAMADIM"

Kemal Derviş, bir soru üzerine siyasetçi olamadığını belirterek, 'Siyasetçi olamadım. Her sabah uyanıp 'rakibimi nasıl yeneceğim. Karşı tarafı nasıl zor duruma düşüreceğim' diye uyanmak çok zor. Siyasette şeffaflık çok önemli. Bütün dünyada bu anlamda sorun var. Siyasi hırs etik anlamda sorun yaratıyor. Siyasi imkanların şeffaf kullanılması lazım" dedi.

ADAYLIK YOK

Adı cumhurbaşkanlığı adaylığı için geçen Kemal Derviş, aday olup olmayı düşünmediğini soran işadamlarına 'Cumhurbaşkanlığı için adınız geçiyor" sorusuna 'Yok. Gerçekten gündem dışı bir şey. Tamamen siyasi. Cevap vermek anlamsız olur" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title
Close