DEM Parti Grubu'nun Emekçilerin Sorunlarının Araştırılması Önerisi Reddedildi
DEM Parti Grubunun, emekçilerin yaşadığı sorunların araştırılması için verdiği grup önerisi reddedildi. DEM Parti Van Milletvekili Sinan Çiftyürek, işçilerin milli gelirden aldığı payın 22 yıllık AKP iktidarında düzenli olarak gerilediğini vurguladı, sermayenin payının ise arttığına işaret etti. Çiftyürek, "2024 yılının ilk 4 ayında 425 işçi, kazalarda değil işçi cinayetlerinde hayatını kaybetti. Terör mü arıyorsunuz; buyurun size sosyal terör" dedi.
(ANKARA) - Dem Parti Grubu'nun, emekçilerin yaşadığı sorunların araştırılması için verdiği grup önerisi reddedildi. DEM Parti Van Milletvekili Sinan Çiftyürek, işçilerin milli gelirden aldığı payın 22 yıllık AKP iktidarında düzenli olarak gerilediğini vurguladı, sermayenin payının ise arttığına işaret etti. Çiftyürek, "2024 yılının ilk 4 ayında 425 işçi, kazalarda değil işçi cinayetlerinde hayatını kaybetti. Terör mü arıyorsunuz; buyurun size sosyal terör" dedi.
DEM Parti Grubu'nun, 1 Mayıs İşçi Bayramı öncesinde TBMM Genel Kurulu'nda vermiş olduğu 'Emekçilerin yaşadığı sorunların araştırılması' başlıklı grup önerisi reddedildi.
"ASGARİÜCRETLİLER AÇLIK SINIRINA DOĞRU İLERLİYOR"
Önergenin gerekçesini açıklayan DEM Parti Van Milletvekili Sinan Çiftyürek şunları söyledi:
"Taksim meydanının herkese açık olması ama işçi sınıfının bayramı olarak kendi taleplerini orada dile getirmesine kapalı olmasını anlamış değiliz. İçişleri Bakanı'nın dünkü açıklamasını da hiç ama hiç anlamış değiliz. 'Terör örgütleri herkesi Taksim'e çağırıyor' diyerek meydanı terör örgütleri ile ilişkilendirmesini kınıyoruz. İçişleri Bakanı eğer Taksim'de terör örgütü arıyorsa 1977'de 38 işçiyi katleden, kana bulayan teröristleri önce bulmalıdır. O zaman biz kendisini alkışlayacağız. 22 yıllık AKP iktidarında sistemli olarak işsizler ordusu büyüdü. Öyle bir noktaya geldi ki işsizler ordusu çalışan üzerinde tam bir baskı aracına dönüştürüldü. İşveren diyor ki işçiye; 'bu koşullarda çalışmazsan senin yerine çalışacak olan zaten var' diyor. Diğer önemli bir sorun asgari ücret meselesi artık sefalet ücreti bile denilemeyecek düzeye geriledi. Asgari ücretliler açlık sınırına doğru ilerliyor ve maalesef iktidar yetkililieri asgari ücretin önümüzdeki yıl sonuna kadar arttırılmayacağı yönünde beyanda bulunuyorlar. Bu ne demektir; milyonlarca işçiyi açlık sınırının altında ölüme terk etmek demektir. İşçilerin milli gelirden aldığı pay 22 yıllık AKP iktidarında düzenli olarak geriledi. Bugün toplam milli gelir içerisinde işçinin payı 26'ya geriledi. Sermayenin payı ise 52'den 54'e çıkartıldı. Kimden yana iktidar? 2024 yılının ilk 4 ayında maalesef 425 işçi, kazalarda değil işçi cinayetlerinde hayatını kaybetti. Terör mü arıyorsunuz; buyrun size sosyal terör."
"OYUNU ALDIKLARI ASGARİ ÜCRETLİ YARI YOLDA BIRAKILDI"
Saadet Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici şunları söyledi:
"Enflasyon ve işsizlik ülkemizde kritik boyutlara ulaştı. Vatandaşlarımızın yaşadığı geçim sıkıntısı artarak devam ediyor. İktidar 2024 yılında asgari ücrete ara zam yapılmayacağı yönündeki kararını sürdürmektedir. Bugün Türkiye faiz sebep, enflasyon sonuç anlayışı sonucunda tarihinde görmediği bir hayat pahalılığı ile karşı karşıya kalmıştır. Rasyonel, akılcı ve ekonomi bilimi ile paralel politikalar yerine ekonominin kitabını yeniden yazmaya kalkışanlar vatandaşların sorunlarının temel sebebini oluşturmaktadırlar. Ülkemizin son 5 yılda pekçok kez sandık başına gitmesi ve zorlu koşulların iktidar üzerinde yarattığı koltuğu kaybetme korkusu ekonominin popülist politikalarla yönetilmesine sebep olmuş; ekonomi adeta köprüyü geçene kadar düsturyla yönetilmiştir. Oyunu aldıkları asgari ücretli ve emekliyi yarı yolda bırakmışlardır. Özellikle büyükşehirlerde kiraların asgari ücret seviyesine yaklaşması, vatandaşlarımızın en temel insan haklarından olan barınma hakkını zedelemektedir. "
"TÜRKİYE MODERN BİR ÇALIŞMA KAMPINA DÖNÜŞTÜ"
İYİ Parti Bursa Milletvekili Hasan Toktaş ise şöyle konuştu:
"İstihdam alanında yaşan önemli sorunlardan biri, belki de en önemlisi taşeron işçi meselesidir. Taşeron işçiler güvensizlik, emeklerinin karşılığını alamamak, fazla çalıştırılmak, ayrımcılık, yıllık izinlerini kullanamamak, kadroya alınmama gibi birçok sorunla karşı karşıyadır. 2024 yılını 'emekli yılı' ilan edip emekliyi açlık ve sefalete mahkum ettiğiniz gibi biliyoruz ki 1 Mayıs İşçi Bayramı arifesinde emekçinin sorunlarını yine görmeyecek ve duymayacaksınız. Görüyoruz ki her zaman olduğu gibi AKP yine sermayenin yanındadır. Tek bir düzenleme ile sayısız patronun özellikle de yandaşaların milyarlarca liralık vergi borcunu silen iktidar, taşeronluk sistemini bilinçli olarak geliştirerek aslında Türkiye'yi adeta modern bir çalışma kampına dönüştürüyor."
"EMEĞİN DEĞERİ OLMADIĞI GİBİ CANIN DA DEĞERİ YOK"
CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman da şunları söyledi:
"İktidarın son 20 yıldır başta sağlık camiası olmak üzere her alanda yaptığı düzenlemeler emek sömürüsünü yaygınlaştırmış ve derinleştirmiştir. Muhtaçlık temelli sosyal yardım uygulamaları, rantçı ve kar odaklı yaklaşımlar emeğin değerini yerle bir etmiştir. Asgari ücretle çalışma ülkenin adeta asgari değil ortalama ücreti haline getirilmiştir. Daha vahimi bu ülkede asgari ücretin de altında çalışan işçiler mevcuttur. Kısacası 10 işçiden 6'sı açlık sınırının altında yaşamaktadır. Bu iktidar karınların simitle doymasını bir lütuf olarak göstermektedir. Sayılamaz ve rahatlıkla göz ardı edilebilecek bir kavramdır iktidar için emek. Eğitim, yetkinlik, kıdem, yaş, liyakat değer biçilmeyen süslü kelimlerdir iktidar için. Bu nedenledir ki en fazla okuyan, en ağır sorumluluğu taşıyan sağlık ordusunun dahi emeği görülmez örneğin. Emeğin değeri olmadığı gibi canın da değeri yoktur. Ne yazık ki her yıl 2 bine yakın işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetmektedir. Emek, bir işin bitirilmesi için harcanan vakittir onlar için. Kim tarafından harcandığı önemli değildir. Yasak olmasına rağmen 1 milyona yakın çocuk işçi çalıştırılmaktadır."