Dede Yadigarı 400 Yıllık Su Değirmenini Yaşatmaya Çalışıyor
Sinop'un Türkeli ilçesi Düzler köyünde yaşayan 60 yaşındaki emekli imam Rıza Oktay, dedelerinden yadigar kalan 400 yıllık su değirmenini gelişen teknolojiye rağmen çalıştırmaya devam ediyor.
GÖKHAN GÜCÜKLÜOĞLU - Sinop'un Türkeli ilçesi Düzler köyünde yaşayan 60 yaşındaki emekli imam Rıza Oktay, dedelerinden yadigar kalan 400 yıllık su değirmenini gelişen teknolojiye rağmen çalıştırmaya devam ediyor.
Uzun yıllar Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde farklı cami ve kurumlarda görev yaptıktan sonra 2003 yılında emekliye ayrılan Oktay, köyde ailesinden kalma su değirmenini çalıştırarak, vatandaşlara hizmet etmeyi sürdürüyor.
Zamanının büyük çoğunluğunu değirmende geçiren, çevresinde "değirmenci imam" olarak bilinen Oktay'ın en büyük üzüntüsü ise kendisinden sonra bu işi devam ettirecek kimsenin olmaması.
Oktay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedelerinden yadigar 400 yıllık değirmenin yıllar içerisinde yıpranmasına karşın hala çalışır vaziyette olduğunu söyledi.
Rahmetli babasının değirmende büyük emekleri bulunduğunu belirten Oktay, 2003 yılında emekli olmasının ardından değirmene artık kendisinin sahip çıktığını anlattı.
Emanete sahip çıkmak için
Özellikle yaz aylarında işlerinin nispeten yoğun olduğunu dile getiren Oktay, değirmenden maddi bir beklentisi bulunmadığını, sadece emanete sahip çıktığını vurguladı.
Bölgede eskiden 14 su değirmeni olduğunu ancak günümüzde sadece kendisinin işlettiği değirmenin kaldığına işaret eden Oktay, "Eskisi gibi olmasa da rağbet gösterenler var. Yakın mesafede değirmen bulamayıp 50 kilometre mesafeden gelenler oluyor. Biz de elimizden geldiği kadar onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz." dedi.
Ömrü yettiği sürece değirmeni ayakta tutmaya çalışacağının altını çizen Oktay, şöyle devam etti:
"Bu değirmene benden sonra bakacak kimse yok. Çocuklarım dahi şu an bakmama razı değiller. 'Yapma, yoruyorsun kendini' diyorlar. Ben gücüm yettiği kadar bu işi sürdürmek istiyorum. Evimiz buraya çok yakın. Gelen giden insanlarla sohbet ediyor, zaman geçiriyoruz. Yazın Almanya'dan, Amerika'dan gurbetçiler geliyor, onlarla tanışıyor, muhabbet ediyoruz. Köyümüzde çok güzel bir hareketlilik oluyor."
"Ben olmayınca köy camisinin imamı ilgileniyor"
Oktay, gençlerin ilgisizliği sebebiyle değirmene bakacak kimseyi bulamadığını dikkati çekerek, "Köyde benden başka değirmenle ilgilenen yok. Kime söylesek 'yapamam' diyor. Sadece 40 yıldır köyümüzde imamlık yapan biri var. İki defa hacca gittim, ikisinde de değirmene o baktı. İkimiz böyle götürmeye gayret gösteriyoruz ama biz olmayınca bu değirmen kapanır." ifadesini kullandı.
Değirmende önceden iki taş bulunduğunu, birinde buğday, diğerinde mısır öğütüldüğünü anlatan Oktay, artık buğday üretiminin azalmasıyla değirmeni tek taşla çalıştırdığını söyledi.
Çocukluk yıllarında değirmenin önünde uzun kuyruklar oluştuğunu vurgulayan Oktay, "Şimdi ise işler yok denecek kadar az ama benim için buradan elde edilecek gelirden çok dedelerimden, babamdan kalan yadigarı bir şekilde yaşatmak önemli. Ömrüm ve gücüm yettiğince vatandaşın işini görmeye devam edeceğim. Artık bizden sonraki kuşak ne yapar bilemem. Şu an görünen, bu işe kimse sahip çıkmaz." değerlendirmesinde bulundu.