DAEŞ, Filipinler'de Bir Kenti Neden ve Nasıl Ele Geçirdi?
Filipinler ordusu ile ülkenin güneyindeki Marawi kentini işgal eden DAEŞ'e bağlı örgüt arasındaki çatışmalar sekizinci gününe girdi. Peki nasıl oldu da bir örgüt, bir kenti ele geçirebildi. Ve dahası neden şimdi?
Filipinler'in güneyindeki Marawi kentinde ordunun DAEŞ'li militanlara karşı zırhlı araçlar ve helikopterlerden atılan roketlerle sürdürdüğü operasyonlar bir haftayı tamamlarken, ordu militanlara teslim olma çağrısı yaptı.
Hükümet, kenti DAEŞ ile bağlantılı Maute örgütünden geri almaya yakın olduğunu söylüyor. Hükümetin Maute örgütünün lideri Isnilon Hapilon'u yakalama girişiminin başarısız olmasından sonra örgüt, kentin bazı bölgelerini ele geçirmişti.
"FIRSAT VARKEN TESLİM OLUN"
Ordu sözcüsü Tuğgeneral Restituto Padilla gazetecilere yaptığı açıklamada "Kalan teröristlere fırsat varken teslim olmaları çağrısı yapıyoruz" dedi.
İngiliz Guardian gazetesi Güneydoğu Asya muhabiri Oliver Holmes imzalı analizde, DAEŞ militanlarının Filipinler'in bir kentini neden ve nasıl ele geçirdiklerini yazdı.
ASLINDA NE OLUYOR?
DAEŞ'e bağlı militanlar, Filipinler'in güneydindeki Marawi kentininde pek çok mahallenin kontrolünü ele geçirdi. Ordunun hava destekli operasyonlar şu ana kadar başarıya ulaşabilmiş değil.
Silahlı kuvvetler, en az 61 militanın ve 17 güvenlik görevlisinin çatışmalarda öldüğünü açıkladı. 19 sivil de hayatını kaybetti.
200 bin nüfuslu Marawi'de onbinlerce kişi şehri terk etti.
ÇATIŞMALAR NASIL BAŞLADI?
Gelen istihbaratı değerlendiren güvenlik güçleri, DAEŞ'in Orta Doğu dışında varlık göstermeye çalıştıkları Güneydoğu Asya temsilcisi İslamcı lider Isnilon Hapilon'u yakalamaya girişti.
Hapilon FBI'ın en çok arananlar listesinde, başında 5 milyon dolarlık ödül var.
Geçen hafta Salı günü yapılan bir baskın başarısız olunca Hapilon ve militanları harekete geçti. Bir hastane, okul ve katedrali ele geçirdiler. Bir hapishaneyi istila ettiler, onlarca mahkumu serbest bıraktılar.
Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, derin bir silahlı ayaklanma geçmişi olan, 22 milyonluk yoksul Mindanao eyaletininde sıkıyönetim ilan etti. Silahlı saldırganlar kimler?
Militanlar, Ömer ve Abdullah Maute kardeşlerden ismini alan, Maute isimli çok az bilinen bir gruptan.
Hapilon daha önce başka bir radikal fraksiyonu yönetiyordu: El Kaide bağlantılı Ebu Sayyaf. Bombalama ve tutsakların kafalarını kesme olaylarıyla ve 2002 yılında Endonezya'nın Bali adasındaki saldırıyı gerçekleştiren grupla bağlantılı olarak biliniyorlar.
Filipinler ordusu şimdi Hapilon'un, uzmanlara göre daha önce suç örgütü şeklinde hareket eden ancak gittikçe artan bir şekilde ideolojik amaçlar güden Maute'ye katıldığını söylüyor.
Maute geçen yıl devlet başkanının memleketi Davao'daki 14 kişiyi öldüren bombalı saldırıdan sorumlu tutuldu. DAEŞ'in Amaq haber ajansı da Marawi saldırılarını örgütün üstlendiğini duyurdu.
NEDEN ŞIMDI?
Cakarta merkezli Çatışmaların Siyasi Analizi Enstitüsü'nün başkanı Sidney Jones, çatışmalarda, Mindanao'da ortak çıkarları olan çeşitli radikal İslamcı örgütlerin oluşturduğu bir koalisyonun yer aldığını söylüyor:
"Duerte ve hükümeti, Mindanao'da büyük bir değişimin yaşandığını algılamakta başarısız oldu. Militanlar kabile siyaseti gütmüyor ya da parayla harekete geçmiyorlar. Liderleri geçmişte çete üyesi gibi hareket etmiş olabilir. Ama şimdi bir ideolojinin savunucusular. DAEŞ onları Mindanao'nun sorunlarının çözümünün İslam hukukunda olduğuna ikna etti."
Ekim ayında yayınlanan bir raporda, Jones şu an karşı karşıya kalınan tabloyu öngörmüştü. Suriye ve Irak'ta kayıplara uğrayan DAEŞ'in, artan bir şekilde bir eyelet ya da 'vilayet' kurmak için yüzünü Filipinler'e döndüğü belirtiliyor.
Mindanao'da DAEŞ'e destek "aşiretler arasında işbirliğini geliştirdi, bilgisayar kurdu üniversite öğrencileri arasından radikal militan devşirme imkanını genişletti ve uluslararası iletişim ve muhtemel fon kanalları açtı" deniyor.
Filipinler'deki pekçok Müslüman yarı özerk Mindanao eyaletinde yaşıyor ve Marawi bölgenin en kalabalık şehri.
HÜKÜMETIN PLANI NE?
Duterte çatışmalar başladığında Rusya ziyaretini kısa kesti ve sert bir askeri yanıt verilmesini destekledi.
Çarşamba günü "Eğer açıkça bir başkaldırı varsa, hepiniz öleceksiniz. Bu pek çok insanın ölmesi anlamına geliyorsa, olsun varsın" dedi.
Mindanao'daki başka bir şehir olan Davao'nun eski belediye başkanı Duterte'nin devlet başkanlığı, uyuşturucu çetelerine karşı girişilen savaşla anılıyor.
Duterte, uluslararası toplum tarafından yasal yetkisi olmadan güç kullanarak düzen sağlamayı desteklediği gerekçesiyle kınandı.
Devlet Başkanı halkı uyuşturucu kullanıcılarını öldürmeye teşvik etti ve yasa dışı infazlar nedeniyle polisleri yargılamayacağını söyledi.
Duterte, Marawi'deki çatışmalar sırasında da sözünü esirgemedi ve tecavüz dahil görevini kötüye kullanan askerleri korumayı vadetti.
"Eğer siz yenilirseniz, ben de yenilirim. Ama bu sıkıyönetim ve onun sonuçlarından ben, sadece ben sorumlu olacağım. Siz sadece işinizi yapın, gerisini ben halledeceğim" dedi.
Pazar günü Duterte, Mindanao'daki iki Müslüman isyancı gruba ve bir Maoist örgüte, Maute'ye karşı savaşta kendilerine katılma çağrısı yaptı, para ve barınma olmak üzere sosyal yardımlar vadetti. Bu üç gruptan henüz çağrıya bir yanıt gelmiş değil.