Oktay: "İhtiyacımız olan, kendi değerlerimizle birlikte yenilikçi adımlar atabileceğimiz yapılardır"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Rusya-Ukrayna savaşı sadece sivilleri değil bölgedeki kültür hazinelerini de katleden çok yönlü bir insani trajedidir.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Rusya-Ukrayna savaşı sadece sivilleri değil bölgedeki kültür hazinelerini de katleden çok yönlü bir insani trajedidir." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı 2021 Özel Ödülleri Töreni'nde konuşan Oktay, sözlerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileterek başladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının 2021 yılı özel ödüllerine layık görülen, Afyonkarahisar Klasik Müzik ve Caz Derneğini, Türk Edebiyatı Vakfını ve Türk Kültürüne Hizmet Vakfını kutladığını belirten Oktay, Türkiye'nin ve şehirlerinin kültür ve sanat hayatına yaptıkları katkıları için teşekkür etti.
Fuat Oktay, bu üç kuruluşun uzun yıllar Türkiye'nin kültür havzasının daha da serpilmesi gayesiyle önemli çalışmalara imza attıklarını dile getirerek, Türkiye'nin tanıtımı yanında kültür ve sanat erbabının yetişmesi için de gayret sarf ettiklerini söyledi. Oktay, şöyle devam etti:
"Bu yıl 21'incisi düzenlenen Afyonkarahisar Caz Festivali, yurt içi ve yurt dışından önemli caz sanatçılarını ülkemizde ağırlıyor. Merhum Ahmet Kabaklı'nın girişimiyle 1978 yılında kurulan Türk Edebiyatı Vakfı, tam 44 yıldır, maziden atiye köprü kurarak edebiyatımızın gelecek kuşaklara aktarılmasında ve yeni edebiyatçılarımızın yetişmesinde hayati bir rol üstleniyor. 1985 yılında Kültür Bakanlığımızın öncülüğünde hayata geçirilen Türk Kültürüne Hizmet Vakfı ise milli kültürümüzün tanıtımı ve desteklenmesi noktasında gerçekten takdire şayan projeler yürütüyor. Kültür ve sanat hayatımızın farklı alanlarında çalışmalarıyla temayüz eden kuruluşlarımızla bizler de gurur duyuyoruz. Kendi alanlarında aşkla şevkle gayretle heyecanla çalışan, üreten kültür ve sanat sevdalılarına yürekten teşekkür ediyorum. Böyle ödüllerle her biri taltifi ve teşekkürü ziyadesiyle hak eden kültür, sanat ve ilim insanlarımıza şükranlarımızı ifade ediyoruz. Sizlerin yeri milletimizin kalbidir, gönlüdür. Verdiğimiz ödül iste bu ahde vefanın tescilidir. Bugün takdim edeceğimiz ödülleri, milletimizin ve devletimizin kendilerine yönelik vefa borcunun birer nişanesi olarak görüyoruz. Başarı çıtanızı yükselterek, daha nice seneler boyunca Türkiye'ye ve Türk kültürüne hizmet etmeyi sürdüreceğinize inanıyoruz."
"Milletimizin çok yönlü, köklü, zengin ve renkli bir kültürel hazinesi vardır"
Milletleri yaşatan, zamanın yıkıcı etkileri karşısında ayakta tutan köklerin, kültür ve sanat alanındaki derinlik olduğuna işaret eden Oktay, "Binlerce yıllık tarihi olan milletimizin çok yönlü, köklü, zengin ve renkli bir kültürel hazinesi vardır." diye konuştu.
Zaman ilerledikçe gelişen bu kültür hazinesinin, yaşadıkları onca saldırıya ve yıkıma rağmen, asırlarca Türk toplumlarının var olmasını sağladığını anlatan Oktay, "Selçuklu ve Osmanlı başta olmak üzere tarih boyunca kurduğumuz devletlerin günümüze ulaşan izlerini, kültürümüzün ve medeniyetimizin yeryüzüne vurulmuş mühürleri olarak görüyoruz." ifadesini kullandı. Oktay, bu anlayışla bir taraftan tarihten süzülüp gelen kadim kültür-sanat birikimine sahip çıkarken, diğer taraftan da modern sanat dallarını ihmal etmediklerini söyledi.
Sanat ve sanatçılar arasında ayrım yapmadan güzeli, kaliteyi ve başarıyı desteklemenin çabası içinde olduklarını dile getiren Oktay, şöyle konuştu:
"Aynı şekilde ülkemizin kültür ve sanat hayatına değer katacak, bu alanda çeşitliliği artıracak her türlü eseri sahipleniyoruz. Öte yandan attığımız adımlarla ülkemizin kültür ve sanat politikalarına hakim olan tek tipçi ve dayatmacı zihniyete son vermiş durumdayız. Kültür-sanat erbabımızın arzu ettikleri, ilgi duydukları tüm alanlarda hiçbir kısıtlamaya maruz kalmadan eser verebilmesinin önünü açtık. Hangi görüşe sahip olursa olsun hiçbir sanatçımızın, edebiyatçımızın, münevverimizin ötekileştirilmediği, inançlarından dolayı dışlanmadığı, düşüncesiyle kelimeleri arasına perde çekmek zorunda kalmadığı, kuşatıcı, özgürlükçü bir kültürel iklimi ülkemiz genelinde tesis etmeye çalıştık."
Tüm bunların yanı sıra tiyatrodan operaya, musikiden klasik müziğe kadar geniş bir yelpazede ülkenin altyapı eksikliklerini giderdiklerinin altını çizen Oktay, Devlet Tiyatrolarındaki sahne sayısının 23'den 82'ye, desteklenen özel tiyatro sayısının 59'dan 428'e yükseldiğini aktardı. Oktay, 2002 yılından bu yana 88 adet yurt içi, 79 adet yurt dışı kültür varlığı sergisi düzenlendiğini bildirdi.
Türkiye'nin UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine en çok unsur kaydettiren ilk 5 ülke arasına girdiğini belirten Oktay, şunları ifade etti:
"Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binamızı 3 Aralık 2020 tarihinde, yeniden inşa edilen İstanbul Atatürk Kültür Merkezini ise 29 Ekim 2021 tarihinde sanatçılarımızın ve sanatseverlerin hizmetine sunduk. Türk edebiyatının evrensel yolculuğu temasıyla yürüttüğümüz TEDA projesiyle ülkemizin edebi varlığını dünyaya kazandırıyoruz. 2005 yılından bu yana 3 bin 495 eserin 60 dil ve 85 farklı ülkede çevirisi ve yayımı için yaklaşık 42 milyon liralık destek sağladık. Bu eserlerden 2 bin 787'sinin halihazırda yayımlanarak okuyucularla bulaşmasını temin ettik. Türk edebiyatı alanında yeni ve özgün eserlerin yayımlanması ve yeni yazarların desteklenmesi amacıyla Edebiyat Eserlerini Destek Projesini başlattık. Son iki yıldır tüm insanlıkla ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgını döneminde sanatçılarımızın ve sanat müesseslerimizin yanında olduk. Kültür sanatla tahkim edilmiş, eğitimle kalıcı hale getirilmiş bir kalkınma anlayışıyla bundan sonra da tüm imkanlarımızla sizleri ve tüm sanatçılarımızı, kültür erbabımızı desteklemeye devam edeceğiz."
"Bölgemizde yaşanan yıkımlar yürekleri dağlamaktadır"
"Bizi biz yapan, diğer toplumlardan farklı kılan, yaşanan bunca badireye rağmen ayakta tutan gücü çok iyi anlamak ve çok iyi kavramak gerekiyor." diyen Oktay, kültür ve sanat alanının toplumda birlik ve beraberliğe dayanak oluşturması bakımından son derece kritik olduğunu belirtti.
Bir taraftan küresel boyutta yayılan tektipleşme eğilimi, bir taraftan yaşanan insani krizlerin hem kültürel değerleri hem de kültürel mirası tehdit ettiğini aktaran Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tarihin ilk medeniyetlerine ev sahipliği yapmış bölgemizde yaşanan yıkımlar yürekleri dağlamaktadır. Suriye'de, Irak'ta yaşanan krizler masum insanları canından etmiş bunun yanında binlerce yıllık tarihi de yerle bir etmiştir. Somut ve somut olmayan nice kültürel miras bu süreçte yok edilmiştir. Bugün Rusya-Ukrayna savaşı sadece sivilleri değil bölgedeki kültür hazinelerini de katleden çok yönlü bir insani trajedidir. Biz bu trajedinin her yönüyle bir an önce sona ermesi için elimizden geleni yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız liderliğinde yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Bu krizin daha fazla insan, çevre ve kültür katline yol açmadan sonlanmasını istiyoruz. Giden canların da yıkılan değerlerin de geri dönüşü yoktur, çözüm konusunda gayretlerimizi sürdüreceğiz."
Kültürel değerlerin fiziki olarak yok edilmesinin yanı sıra popüler kültürün etkisiyle aşınmaya uğradığını da dile getiren Oktay, "Aynılaşma, kadim medeniyet birikimimizin üzerini bir kül gibi örtmekte ve gözü gönlü kapalı bir taklitçilik furyası toplumu sarmaktadır. Oysa ihtiyacımız olan, kendi değerlerimizle birlikte yenilikçi adımlar atabileceğimiz yapılardır. Hece şiirini canlı tutarken divan şiirinden vazgeçemeyiz. Türkülerimizi muhafaza ederken Türk Sanat Müziği'ni arka planda bırakamayız. NFT'ler üzerinde tasarlanacak teknolojik eserleri konuşurken bakır, kilim, hat, tezhip gibi geleneksel sanatları unutamayız." değerlendirmesini yaptı.
Kültür ve sanat eserlerinin, her birinin diğerini de besleyen, diğerini de ayakta tutan birer kıymet olduğuna işaret eden Oktay, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla maddi ve manevi boyutta süren kültürel yıkımın önüne geçmek de bizlerin dertlendiği bir konu olmalıdır. Diğer taraftan kültür alanında sadece yeni değerler yetiştirmek açısından değil, sahip olduğumuz kıymetleri uluslararası düzeyde anlatma ve büyük kitlelere tanıtma konusunda da kat etmemiz gereken çok mesafe var. Sizlerin bu konularda gösterdiğiniz hassasiyeti, ortaya koyduğunuz eserlere ve yetiştirdiğiniz genç kültür, sanat ve ilim insanlarımıza bu bilinci yansıttığınızı biliyor, kültürel gelişime daha nice destekler vereceğinize inanıyorum. Dünyadaki hiçbir gelişmeye sırtımızı dönmeden, insanı kalbi ve aklıyla kuşatan kadim değerlerimizi, ilhamını geçmişimizden alan yenilikçi bir anlayışla daha da yükselteceğiz. Kökleri bu toprakların derinlerine uzanan, eserleri buram buram kendimiz, özümüz, mayamız, Anadolu kokan tüm değerli kültür, sanat ve ilim insanlarımızı bir kez daha saygıyla selamlıyorum."