Çukurca'daki Mayın Patlaması Davası
Hakkari'nin Çukurca ilçesinde, 28 Mayıs 2009'da el yapımı patlayıcının infilakı sonucu 7 askerin şehit olmasına ilişkin davada, mahkeme, gelecek celse karar vermek üzere dosyayı incelemeye aldı.
Hakkari'nin Çukurca ilçesinde, 28 Mayıs 2009'da el yapımı patlayıcının infilakı sonucu 7 askerin şehit olmasına ilişkin davada, mahkeme, gelecek celse karar vermek üzere dosyayı incelemeye aldı.
Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Tuğgeneral Zeki Es, emekli Kurmay Albay Rıza Atilla Erdoğan, Piyade Yüzbaşı Nurettin Altay, patlamada şehit olan bazı askerlerin yakınları ile sanık ve müdahil avukatları katıldı.
Tuğgeneral Zeki Es, ek savunmasında, bulundukları üs bölgesine teröristlerin sürekli saldırdığını belirterek, Genelkurmay Başkanlığı'nca hazırlanan talimatname, yönerge ve yardımcı yayınlarda "mayın ve tuzaklamaların yapılmaması" konusunda bir emrin bulunmadığını savundu.
İddianamedeki üzerine atılı suçları kabul etmediğini ifade eden Es,
"Patlayıcının benim emrimle döşenen mayınlardan olduğu ispatlanmadı. Basın yoluyla oluşturulan kamuoyu baskısını vurgulamak isterim. Kanunsuz dinlemeler ve bir uzmanın ifadeleri delil değildir. Patlayıcı, bölücü terör örgütüne aittir. İddianame, patlayıcının bize ait olduğu gözüyle hazırlanmıştır" dedi.
Çukurca'nın sınır hattında bulunduğunu, Hantepe gibi 54 üs bölgesinin kendi idaresinde olduğunu anlatan Es, şunları kaydetti:
"Karşıda teröristlerin Zap ana karargahı var. Zap ana karargahı yürüyerek bir saat mesafededir. Yani teröristler, üs bölgesini basıp gidebilir. Beni tehdit eden terörist sayısı 1000-1500'dür. Bulunduğumuz süre içinde 750 tane havan atıldı benim bölgeme. Bu bölge çatışmanın olduğu, savaş bölgesidir. 10 yıldır girilmeyen, çok riskli bir bölgeye girdiğimizi unutmayın. Tuzaklamaları astlarımla, üstlerimle birlikte döşedim. Üstlerimin bilgisi vardı. Bu olay bir operasyon sırasında meydana geldi."
Es, mahkemenin bir ceza takdir etmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istediğini söyledi.
Sanık avukatları da müvekkillerinin suçlu olmadığını savunarak, beraatlarını istedi.
-"Urganda görmek istiyorum"-
Şehit askerlerden Deniz Demirci'nin annesi Raziye Demirci de 4 senedir şehit olan çocuğunun hakkını aramaya çalıştığını belirterek, "Suçlu kim anlamadım. Bizim çocuklarımızı yok ettiler. Herkes ceza alsın ömür boyu. 7 tane can. Ben çocuğumu düşününce ciğerim parçalanıyor. Benim çocuğumu yaktılar. Asılmayla ilgili kanun çıkarılsın, ben bunları urganda görmek istiyorum" dedi.
Şehidin babası Halil Demirci de sanıkların olaya ilişkin ses kayıtlarının internete düştüğünü hatırlatarak, cezalandırılmalarını istedi.
Şehit ailelerinin avukatlarından Hayrettin Açıkgöz de Zeki Es'in yargılanma sebebinin, tuzaklanan 120'lik havan mermisinin patlaması olduğunu ifade ederek,
"Şehit sayısına baktığımızda, olayın alarm ikaz sistemleriyle değil, 120'lik havan mermisiyle meydana geldiği açıktır. Sanık, astlarını bilgilendirdiğini beyan etmektedir. Ancak buna ilişkin bir kroki, çizelge yok. İnternete düşen ses kayıtları, bilirkişi raporları ve dosya suçluları ortaya koyuyor" ifadesini kullandı.
Demirci ailesinin avukatı İsmail Kiliç de savcının mütalaası doğrultusunda sanıkların cezalandırılmasını istedi.
Askeri Savcı de mütalaasını tekrar ettiğini kaydetti.
-Sanıkların son sözleri-
Duruşmada, Mahkeme Başkanı Mehmet Yüzbaşıoğlu, sanıklara son sözlerini sordu. Sanık Zeki Es, son sözünde, "Beraatımı istiyorum. İsnat edilen hiçbir suçu işlemedim. Mahkeme aksi kanaatte ise lehime olan hükümler uygulansın" dedi.
Piyade Yüzbaşı Nurettin Altay da bazı sanıkların beyanlarıyla "sanık" durumuna düştüğünü, emre itaatsizliğinin olmadığını, sadece görevini yaptığını savunarak, beraatını istedi.
Sanık emekli Kurmay Albay Rıza Atilla Erdoğan da takdirin mahkemede olduğunu söyledi.
Dosyayı karar vermek üzere incelemeye alan mahkeme, duruşmayı erteledi.
-Askeri savcının mütalaası-
Askeri Savcı Yüzbaşı Kurtuluş Kaya'nın verdiği esas hakkındaki görüşte, sanıklardan Tümgeneral Gürbüz Kaya'nın, "Astının suçu hakkında kasten kanuni takibatta bulunmamak" suçu uyarınca Askeri Ceza Kanunu'nun 145/2. maddesine göre cezalandırılması istenmişti.
Zeki Es'in, "Hakikate muhalif rapor tanzim ve ita etmek" ve "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birlikte iki kişinin yaralanmasına neden olmak" toplam 22 yıl 6 aya kadar mahkumiyeti ve TSK'dan çıkarılması talep edilen görüşte, Fatih Taylan Çeker'in "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birlikte iki kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 22 yıl 6 aya kadar mahkumiyeti talep edilen görüşte, Nurettin Altay, Rıza Atilla Erdoğan ve Hakan Alaçam'ın ise üzerlerine atılı suçlardan beraatları istenmişti. - ANKARA