Cinayete Kurban Giden Baba ve Oğlun Yakınları Sitem Etti
Aksaray’da 17 Temmuz 2015 tarihinde kuzeni Yüksel Güçlü tarafından öldürülen Mehmet Akif Güçlü ve oğlu Can Güçlü’nün yakınları, olayın ardından 11 ay geçmesine rağmen firar olan cinayet zanlısının yakalanamamasına sitem etti.
Aksaray'da 17 Temmuz 2015 tarihinde kuzeni Yüksel Güçlü tarafından öldürülen Mehmet Akif Güçlü ve oğlu Can Güçlü'nün yakınları, olayın ardından 11 ay geçmesine rağmen firar olan cinayet zanlısının yakalanamamasına sitem etti. Öldürülen baba ve oğlun yakınları, seri katil Atalay Filiz'in yakalanmasında gösterilen hassasiyetin kendi olaylarında da gösterilmesini istiyor.
Olay, Aksaray'ın Ağaçören ilçesine bağlı Camili köyünde meydana gelmişti. Aksaray İl Sağlık Müdürlüğü'nde memur olarak görev yapan Mehmet Akif Güçlü (35), Camili köyünde yaşayan anne ve babasını ziyaret için ailesiyle birlikte köye gitmiş, ziyaret sırasında önceden aralarında alacak verecek meselesi bulunan kuzeni Yüksel Güçlü (45) ile karşılaşmıştı. Alacak verecek meselesi yüzünden tartışmaya başlayan iki kuzenin tartışması kısa sürede kavgaya dönüşmüş ve Yüksel Güçlü belinde taşıdığı tabancayı çıkartarak Mehmet Akif Güçlü'yü ve daha sonra babasına sarılan Can Güçlü'ye kurşun yağdırarak öldürmüştü.
CİNAYET ZANLISI 11 AYDIR YAKALANAMADI
Olayın ardından yaklaşık 11 ay geçmesine ve cinayet zanlısının kimliğinin bilinmesine rağmen hala yakalanamadığını belirten Mehmet Akif Güçlü'nün ablası Saynur Güçlü Yüksel (40), "17 Temmuz 2015 tarihinde Ramazan Bayramı'nın ilk günü kardeşim Mehmet Akif Güçlü ailesiyle birlikte bayramlaşmak için dedem İsmail Güçlü'nün evine gitti. Amcamın oğlu olan Yüksel Güçlü tarafından kardeşim Mehmet Akif Güçlü ve yeğenim Ferazi Can Güçlü hiçbir şey söylenmeden ateşli silahla katledildi. Zanlı, olayın ardından 11 ay geçmesine rağmen hala bulunamadı" dedi.
Zanlının 2014 yılı sonlarına doğru izine geldiğini hatırlatarak olayı anlatan abla Saynur Güçlü Yüksel, "Bu kişi Avusturya vatandaşı ama İsviçre'de yaşıyor. 2014 sonuna doğru izine geldiğinde kardeşim Mehmet Akif Güçlü'den eşi Hacer Güçlü'nün ve kendisinin yeşil pasaportlarını istedi. Kardeşim vermek istemediğini söyledi ama bende, 'Ablacım kesinlikle verme' dedim. Oda, 'Abla zaten vermeyeceğim' dedi. Neden istediğini öğrenmek istediğimde ise pasaportun üstünde bir takım oynamalar yapıp yurt dışına çıkarması gereken mallar olduğunu söyledi. 'Ablam, seni bataklığa çekmek istiyor dikkatli ol' dedim. Bu konuşma annemlerin evinde oluyor ve aldığı cevaptan hoşnut olmayan Yüksel, koridorda avcuna döktüğü bir maddeyi burnuna çekip kardeşim Mehmet Akif Güçlü'nün, 'Babamızın ve bizim evimizi kirletme' diyerek Yüksel'i dışarı atıyor. Parmağını sallayarak 'Bunu senin yanına bırakmam amma' diyerek tehdit edip gitti" ifadelerini kullandı.
"ZANLIYI ADALET ÖNÜNDE GÖRMEK İSTİYORUZ"
Kardeşi ve yeğeninin Yüksel Güçlü tarafından katledildiğini söyleyen abla Saynur Güçlü Yüksel, "Biz bu tehdit içerikli konuşmanın o anki sinir olduğunu düşünerek ciddiye almadık ama hüsrana uğradık. Kardeşim ve yeğenim dedem İsmail Güçlü'nün evinde Yüksel Güçlü tarafından katledildi. Zanlı hala bulunamadı, kimler yardım ve yataklık ediyor bilemiyorum. Belki de en yakınları, kayın biraderleri büyük olasılıkla. İstanbul'daki cinayetlerin zanlısı, haberin televizyonlarda yayınlanması üzerine yakalandığı şüphesiz. Aynı şeyi bende istiyorum. Medyanın gücü tartışılmaz. Kamuoyu oluşturularak ben de katil zanlımın bulunmasını istiyorum, adalet önünde görmek istiyorum. Aynı şey neden benim için ve ailem için olmasın. Ancak o zaman kardeşim ve yeğenimin mezarına dik bir şekilde varabileceğim. Orada onlara, 'Size bunu yapan parmaklıklar ardında' diyebileceğim. Benim kardeşimin ve yeğenimin tek suçu yasa dışı suça ortak olmamak. Sizlerden kamuoyu oluşturularak zanlının bulunmasını çok istiyorum" dedi.
"ZANLI HAKKINDA KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILSIN"
Oğlu ve torunu öldürülen Ferazi Güçlü (60) ise olayın ardından 11 ay geçmesine rağmen cinayet zanlısının hala yakalanamadığını belirterek, "Bu adamın Türkiye'de 1 yıldır maddi ve hukuki riskleri üstlenebilecek bir taraftarının olduğuna inanmıyorum. Bütün aile efradı, annesi ve kendisi zaten yurt dışında. Kendisi Avusturya vatandaşı ve İsviçre Zurih Belediyesi'nde otobüs şoförü olarak çalışıyor. Bana oradan isimsiz telefonlar geliyor. Zanlının aynı işine devam ettiğini, Avusturya İsviçre arasında rahatlıkla gidip geldiğini, Avusturya'da oto yol yardımı bile aldığını söylüyorlar. Fakat herkes kendi hayatından korktuğu için kimliğini açıklayamıyor. Ben de gücüne sonsuzluğuna güvendiğim devletimin, başta sayın başbakanım ve bu konulara çok duyarlı olan sayın adalet bakanımın, vicdan sahibi vatandaşların sesimi duymasını, dikkate almasını istiyorum. Nasıl İstanbul cinayeti açıklığa kavuşturulmuşsa bu olayın da sonuca kavuşturulmasını istiyorum. Bir an önce kırmızı bülten çıkarılmasını ve bu 2 ülkede aranarak bulunup adalete teslim edilmesini istiyorum" şeklinde konuştu. - AKSARAY