Cihaner ve Berk'in Yargılandığı Dava Devam Ediyor
Yargıtay 11. Ceza Dairesinde CHP'li Cihaner ve emekli Orgeneral Berk'in de aralarında bulunduğu 14 sanığın terör örgütü üyeliği suçundan yargılandığı davaya devam edildi.
Yargıtay 11. Ceza Dairesinde, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ve emekli Orgeneral Saldıray Berk'in de aralarında bulunduğu 14 sanığın "terör örgütü üyeliği" suçundan yargılandığı davaya devam edildi.
Yargıtay Konferans Salonu'ndaki duruşmaya, İlhan Cihaner ve bazı sanıklar ile CHP milletvekilleri Dursun Çiçek ve Mustafa Balbay katılırken, duruşmadan vareste tutulan Orgeneral Berk ise katılmadı.
Duruşmada, tutanakların okunmasının ardından, daha önce mazeret dilekçesi sunarak çağrıldığı halde gelmeyen Cumhuriyet Savcısı Hasan Can, tanık olarak dinlendi.
Gizli tanık sıfatıyla Cihaner hakkındaki, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçuna ilişkin iddiayı içeren ifade veren Erdal Zirek ve Ömer Bayşan'ın Cihaner'e verdikleri ilk ifade sırasında, orada bulunduğunu anlatan Can, ifade alınması işlemine gizli tanık prosedürü hakkında katkı sağladığını belirtti.
Gizli tanıklardan Bayşan'ın çok önemli bilgilere sahip olduklarını ancak bazı maddi sıkıntılarının bulunduğunu, 50-80 lira maddi destek istediğini belirten Can, İlhan Cihaner'in böyle bir maddi destek olamayacağını söylediğini ve gizli tanıklıkla ilgili konuştuğunu aktardı.
Can, gizli tanıkların ifadesinin Malatya İl Jandarma Komutanlığında görevli Kıdemli Astsubay Başçavuş İrfan Tezcan tarafından kayda geçildiğini, ne söyledilerse onun yazıldığını bildirdi.
İfade işleminin başında odadaki kameranın kayıtta olduğunu ancak gizli tanıkların ısrarı nedeniyle kamerayı kapattıklarını vurgulayan Can, ifade sırasında sarhoş olduğunu iddia eden Zirek'in, dışarıdan sarhoş olduğuna ilişkin bir görüntüsü bulunmadığını ifade etti.
Can, bu kişilerin farklı yerlerde birbiriyle çelişen farklı ifadeler verdiklerini kaydetti.
-"O örgüt zaten yok"
Daha sonra söz alan Cihaner'in avukatı Turgut Kazan, müvekkilinin örgüt üyesi olmakla suçlandığını hatırlatarak, "O örgüt zaten yok. Müvekkilime yöneltilen tüm suçlamalar çökmüştür" dedi.
Kazan, Albay Dursun Çiçek'in olay tarihlerinde Erzincan'a gelerek irticayla mücadele eylem planını uygulamaya sokmak için bu dosyanın sanıklarıyla toplantı yaptığının iddia edildiğini ancak bütün kanıtların Çiçek'in Erzincan'a gelmediğini ve bu toplantının olmadığını gösterdiğini anlattı.
O tarihlerde Erzincan'da bulunan Dursun Çiçek isimli şahsın Ankara'da ticaretle uğraşan bir başka kişi olduğunun belirlendiğini hatırlatan Kazan, örgütün bir numarası olduğu söylenen Dursun Çiçek'in bugün milletvekili olarak duruşmayı izlediğini ve oraya hiç gitmediğini kendisinin de anlatabileceğini ifade etti.
-Anayasa Mahkemesi örneği
Ayrıca, Anayasa Mahkemesinin 7 Mayıs 2015 günü karara bağladığı bir bireysel başvuruda, gizli tanıklığa ilişkin çok önemli karar verdiğini belirten Kazan, şunları söyledi:
"Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına atıf yaparak, gizli tanıklık için ilk koşul olarak, kimliği gizleme mecburiyetinin makul ve inandırıcı gerekçelerle açıklanması gerektiğini ortaya koyuyor. Bizim olayda Allah aşkına hangi gerekçe açıklanmıştır. Bu vurgudan sonra asla gizli tanık dinlenemez. Ayrıca, Yüksek Mahkeme, 'tek başına korku, gizli tanıklık için yetmez' diyor. Yani korkusunun mantıklı, nesnel dayanakları olmalı ki onu gizli tanık yapmalısınız. Her şey apaçık ortaya çıktığına göre, tanığın kimliğinin neden gizlendiğinin inandırıcı gerekçeye dayanmadığı ortada olduğundan, tüm gizli tanıkların dinlenmesinden sarfınazar edilmesini istiyoruz."
Anayasa Mahkemesinin kararında, gizli tanıkların güvenilirliği konusunda açık ve çarpıcı tespitler yaptığını anlatan Kazan, "Bu davanın dayanağını oluşturan gizli tanıklar, çeşitli suçlara bulaşmış, yargılanmış, mahkum edilmiş, sabıkaları bulunan, çelişkili ifadeler veren kişiler" diye konuştu.
Soruşturma safhasında gizli tanıklardan ikisinin şüpheli olarak gösterildiğini, bu kişilerin, haklarında herhangi bir işlem yapılmadan, kovuşturmaya yer olmadığı kararı dahi verilmeden gizli tanık konumuna getirildiklerine vurgu yapan Kazan, "Bu yüzden onların dinlenmesinden mutlaka vazgeçilmelidir. Bugün savunmaya hazırız. Çok da uzun tutmayacağız. Yargılamanın derhal bitmesi gerektiğine inanıyoruz. 1-3 saat sonra gelelim mütalaayı verelim, savunmayı yapalım ve bu yargılama bitsin" ifadelerini kullandı.
Bu arada, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek söz almak istedi ancak Mahkeme Başkanı Hüseyin Eken, bu davada bir sıfatı olmadığı gerekçesiyle talebi reddetti.
Duruşmaya verilen aranın ardından kararı okuyan Başkan Eken, gizli tanıkların dinlenip dinlenmeyeceği, dinlenecekse hangi tanıkların dinleneceği konusunun inceleneceğini bildirdi.
Duruşma, ileri bir tarihe ertelendi.