Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Lübnan Dışişleri Bakanı'ndan ateşkes umudu: Nihai karar İsrail'in

Gözler Orta Doğu'da! Saatler içinde her şey değişebilir

CHP'li Kadın Milletvekillerinden Milli Eğitim Şurası Kararlarına Tepki 1

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, bazı CHP'li kadın milletvekilleriyle birlikte Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Milli Eğitim Şurası kararlarına tepki gösterdi.

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, bazı CHP'li kadın milletvekilleriyle birlikte Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Milli Eğitim Şurası kararlarına tepki gösterdi.

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, Osmanlıca dersleriyle meselenin Osmanlı kültürünü öğrenmek, araştırmak değil, Arap harflerini okullara sokarak Harf Devrimi'ne karşı darbe yapmak olduğunu öne sürdü.

Milli Eğitim Şurası'nda eğitimin temel sorunlarının görmezden gelindiğini, bilimsellikten uzak anlayışla yürütüldüğünü ve AK Parti'nin çağdaş ve laik eğitimle savaş alanına dönüştüğünü öne süren Serter, eğitim bilimleri ve pedagojinin dışlandığını ifade etti.

Şurada karma eğitimi sona erdirmenin köşe taşlarının döşendiğini savunan Serter, "Milli Eğitim Bakanı, 'karma eğitim zorunlu değil' dedi. Kendimden emin olarak söylüyorum, önce çok sayıda kız ve erkek lisesi açılacak, daha sonra TEOG sistemiyle bu okullarda yaratılan boş kontenjanlar doldurulacak, karma eğitim yapan okulların sayısı zaman içinde azalacak ve Türkiye karma eğitimi adım adım terk edecek" diye konuştu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) zorunlu din dersinin kaldırılması konusunda karar aldığını anlatan Serter, ilkokul birinci, ikici ve üçüncü sınıflara zorunlu din dersi konulmasıyla uluslararası hukuka meydan okunduğunu söyledi.

Serter, 9 yaşındaki çocuklara 2 yıl hafızlık eğitimi verilmesi kararı alındığını da belirterek, bu yolla yetkinin Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Diyanet İşleri Başkanlığı'na verildiğini kaydetti. Bu yolla çocukların okulla bağının koparılacağını dile getiren Serter, 12 yıllık zorunlu eğitimin ihlal edileceğini savundu.

Otelcilik ve Turizm Meslek liselerinden "alkollü içki ve kokteyl hazırlama" dersinin kaldırılmasına karar verildiğini anımsatan Serter, "Acaba alkol servisleri otellerde ne zaman yasaklanacak?" dedi.

Nur Serter, Osmanlıca derslerinin çok tartışıldığını ifade ederek, şöyle devam etti: "Osmanlıca diye bir dil yok. Osmanlı Türkçesi var. Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsça kelimelerin ağırlıklı olduğu, halkın konuşmadığı, eğitimli zümrenin, medrese mezunlarının, saray erkanının konuştuğu ve yazışmalarda kullanılan dil. Yazı ve konuşma dili Dil Devrimiyle birleşti. Divan ve halk edebiyatı vardı. Bugün hangisi yaşıyor? Halk edebiyatı. Mesele Osmanlı kültürünü öğretmek, araştırma yapmak değil. Bunu isteyen zaten yapıyordu. Mesaj şudur, Arap alfabesini okullara zorunlu olarak sokmak ve Harf Devrimine karşı darbe yapmak. Bu Harf Devrimine yapılan darbedir, yoksa Osmanlı'nın mirasına sahip çıkmak, kültürünü, sanatını bilmek değil. AKP gerçekten Osmanlı döneminde yazılmış eserlere sahip çıkan parti olsaydı, 12 yıldır o eserleri yeni Türk harfleriyle yazdırır, bastırır ve dağıtırdı. Türk gençleri mezar taşı okumaktan daha fazla şey öğrenmeye muhtaçtır ve hak etmektedir."

Şura kararlarının bilimselliğe aykırı olduğunu, "özgür düşünen birey yerine kul yetiştirmeyi hedef belirlediğini" öne süren Serter, alınan kararları yok saydıklarını ve bunları engellemeye kararlı olduklarını söyledi. Serter, Sosyal Doku Vakfı Kurucu Başkanı Nurettin Yıldız hakkında "çalışan kadının fuhşa hazırlık yaptığı" sözleri, Ömer Tuğrul İnançer hakkında da "Bu memlekette köpekleşme yapılmıştır" sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.

CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak da eşi Zafer Toprak'ın Boğaziçi Üniversitesi'nde tarih profesörü olduğunu belirterek, Osmanlıca eserlerin hemen hemen hepsinin eşinde olduğunu söyledi. Eşinin, Osmanlı döneminde matbaaya geçildikten sonraki 200 yılda 34 bin kitap basıldığını ve ortalama tirajının 250 olduğunu anlattığını ifade eden Toprak, şöyle konuştu: "Pedagojik açıdan da pratik olarak da anlamı yok. Bir ara Osmanlıca öğrendim. Osmanlıca apayrı bir dil. Kelimeleri bilmezseniz eski yazıyı okuyamazsınız. Çocukların bunu öğreneceği falan yok. Bahse giriyorum, alın Cumhurbaşkanını veya Başbakanı mezarlıklara götürün, mezar taşlarını okusunlar bakalım. Süslü yazıdır bu, tarihçilerin önemli bir kısmı bile okuyamıyor. Birinci Meclisin tutanakları yeni harflerle yayınlandı, niye eski harflerle okumamız gerekiyor? Osmanlı'da yazılmış önemli kitapların hepsi yeni Türkçe'ye çevrildi, yayınlandı. Bunlar hayali projeler. Bunu verecek öğretmen yok. Doğru dürüst Türkçe öğretmeni bile yetiştiremiyorlar. Her şeyden önce çocuklarımıza Türkçe, Matematik, fen bilimleri dersleri, yabancı dilleri öğretelim. İsteyen de üniversitede Osmanlıca'yı öğrensin."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title