Haberler

CHP'li İlhan Cihaner Hakkında Zorla Getirme Kararı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, CHP'li İlhan Cihaner'in, terör örgütü üyeliği iddiasıyla açılan davaya zorla getirilmesine karar verdi.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner'in, "terör örgütü üyeliği" iddiasıyla açılan davaya zorla getirilmesine karar verdi.

Cihaner ve emekli Orgeneral Saldıray Berk'in de aralarında bulunduğu 11 sanığın, "terör örgütü üyeliği" suçundan yargılanmalarına devam edildi.

Duruşmaya, sanıklar Ali Tapan, Nedim Ersan, Ersin Ergut ve Orhan Esirger ile sanık avukatları katılırken, Cumhuriyet başsavcısı olduğu dönemdeki faaliyetleriyle yargılanan Cihaner ve duruşmalardan vareste tutulan Berk katılmadı.

Daire Başkanı Hüseyin Eken, Cihaner adına çıkarılan meşruhatlı davetiyenin Tebligat Yasası'nın 21. maddesine göre tebliğ edildiğini, yargılaması durdurulan 3 MİT mensubu hakkında kovuşturma izni verilip verilmeyeceğinin Başbakanlık'tan sorulması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan yazıya ise yanıt verilmediğini açıkladı.

Eken, celse arasında sanık Yaşar Baş'ın avukatı Mustafa Çağatay Çam'ın müdafilikten çekildiğine ilişkin dilekçe verdiğini söyledi.

-Gizli tanık "Fırat"ın dilekçesi-

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 9 Nisan'da müzekkereyle gizli tanık

"Fırat"ın bu davada dinlenmek istediğine ilişkin dilekçesinin gönderildiğini açıklayan Eken, dilekçeyi okudu.

Gizli tanık "Fırat" dilekçesinde, 4 Nisan'da Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmak üzere Erzincan Tanık Koruma Büro Amirliğine verdiği dilekçede, 2010'da Erzincan'daki Ergenekon terör örgütü yapılanması hakkında birkaç defa Erzurum Başsavcılığınca dinlendiğini belirtti.

Gizli tanıkların deşifre edildiğini, Erzincan gibi küçük bir ilde herkes tarafından isimlerinin bilinir hale geldiğini ileri süren "Fırat" bu durumun, kendisine ve ailesine maddi, manevi birçok zararı olduğunu savundu.

"Fırat", Erzincan Emniyet Müdürlüğünde görüştüğü görevlilerin kendisine Yargıtaydaki davayla ilgili çağrılmasının beklendiğini söylediğini, ancak ifadesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen mahkemenin kendisini çağırmadığını iddia etti.

Ailesine ve kendisine yönelik koruma kararına ek olarak, "daha farklı" bir koruma uygulanmasını talep eden "Fırat", "Bu konudaki mağduriyetlerimin biraz olsun giderilmesini ve yapmış olduğum tanıklıktan doğan haklarımdan istifade edebilmek için halen Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde görülen davada tanık olarak dinlenmek ve ifade vermek istiyorum" ifadelerini kullandı.

-Cihaner'in avukatı tebligata itiraz etti-

Cihaner'in avukatı Mustafa Güler, müvekkiline yapılan tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine uygun olmadığını ileri sürdü ve müvekkilinin bugünkü duruşmaya neden katılmadığını bilmediğini söyledi.

Başkan Hüseyin Eken de "Türkiye Cumhuriyeti milletvekili olan birine ilanen tebligat yapılmaz" dedi.

Cihaner'in diğer avukatı Turgut Kazan da yaşanan bazı örneklerle, paralel soruşturma boyutunun aşıldığını öne sürerek, "Müvekkillerimizin burada yargılandığını düşünürken, İstanbul'da özel yetkili mahkemede gizli tanıkların dinlendiğini ve müvekkilimizle ilgili sorular sorulduğunu öğrendik. Savcılığın ve emniyetin, savunma tanığının beyanlarını geçersiz kılmaya çalıştıklarını gördük. Dün akşam o metinleri okuyunca yaşadığım ülkeden korktum" dedi.

Bu davayla ilgili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, özel yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı ile Erzurum ve Erzincan emniyetinde paralel soruşturma ve kovuşturma yürütüldüğünü savunan Kazan, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dinlenen gizli tanıklar "Munzur" ve "Efe"nin, gerçekte bu davanın tanıkları olduğunu söyledi.

Kendisi ve müvekkilinin yokluğunda gizli tanıkların dinlenerek, Cihaner ve arkadaşları hakkında sorular sorulduğunu, ancak bu davaya usulen katılma imkanları bulunmadığını anlatan Kazan, Erzurum ve Erzincan'daki kolluk görevlilerinin de mahkemede savunma tanığı olarak dinlenen Özden Irmak'ın ifadelerinin geçersiz saymaya çalıştıklarını iddia etti.

Bütün bunların, adil yargılama ilkesini zedelediğini, hukuka aykırı olduğunu, bunları yapan yargı ve kolluk görevlilerinin suç işlediğini ileri süren Kazan, bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

Müvekkilinin suç tarihinde Cumhuriyet Başsavcısı olduğunu anımsatan Kazan, müvekkili hakkında HSYK 3. Dairesi'nce verilen soruşturma izni bulunmadığı halde, doğrudan 2. Daire'nin kovuşturma izni verdiğini, son soruşturma açılması kararının da Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi'nce alındığını ifade etti.

-Yargılamanın durdurulması talebi-

Hakimler ve Savcılar Yasası'na göre verilen bir soruşturma izni bulunmadığı için sonraki işlemlerin geçerli olmadığını, dolayısıyla bunlara dayanarak yargılama yapılamayacağını savunan Kazan, bu eksiklerin giderilmesi için öncelikle yargılamanın durdurulmasını talep etti.

Kazan, bu talebin reddedilmesi durumunda, birleştirme kararından önce müvekkilinin Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi'nce alınan savunmasının geçerli kabul edilmesini, bunun da kabul edilmemesi durumunda, yasaya uygun soruşturma izni verilmeden toplanan delillerin, yapılan işlemlerin geçersiz olduğundan derhal beraat kararı verilmesini istedi.

Avukat Fatih Mehmet Yoğurtçu, tanık Özden Irmak'ın Erzincan'da ifadesinin alınacağı gün belirlenince, müvekkili Şenol Bozkurt'a duruşmada hazır olması için talimat verdiklerini bildirdi. Bozkurt'un, Irmak ile 15 yıldır tanıştığını vurgulayan Yoğurtçu, "Müvekkilimizin yanına askerleri alarak, tanığı yönlendirmek için tanıkla buluşmaya gittiği iddiası gerçek dışıdır. Tespit tutanaklarından, bu davayla paralel Erzincan ve Erzurum'da soruşturma yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Bu hem mahkemenize hakaret hem de adil yargılama hakkının ihlalidir" dedi.

Yoğurtçu, "paralel soruşturma yürüten, yasaları ve adil yargılanma hakkını ihlal eden görevliler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını" istedi.

Sanık Saldıray Berk'in avukatı Zeynel Yüksel de aynı iddialarla ilgili suç duyurusunda bulunulmasını isteyerek, "Daha önceki celselerde de aynı talepte bulunduk, ancak mahkemeniz reddetti. Belli ki mahkemenizin ret kararından güç alan görevliler, bu işlemleri daha da güçlü bir şekilde sürdürüyorlar" diye konuştu.

Söz alan sanık Ali Tapan, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı'na makam telefonu olarak tahsis edilen numarayla 25 Kasım 2008 ve sonraki yakın günlerde sanıklardan Yaşar Baş ile görüştüğüne ilişkin bir tutanak okunduğunu dile getirdi. Erzincan'a 20 Temmuz 2009'da atandığını kaydeden Tapan, "Göreve gelmemden önceki tarihte makam telefonunu kullanmam mümkün değil. Benden önce görev yapan sanıklardan Recep Gençoğlu, görüşmeyi kendisinin yaptığını duruşmada söylemiştir" dedi.

-Suç duyurusu talepleri reddedildi-

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Reis Koca, dönmeyen müzekkere cevaplarının beklenilmesini istedi. Cihaner'e çıkarılan tebligatı inceleyip, beyanda bulunacağını açıklayan Koca şu anda takdirin mahkemede olduğunu ifade etti.

Aranın ardından Daire, savunmasının alınması amacıyla çeşitli kereler usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmeyen CHP Denizli Milletvekili Cihaner'in CMK'nın 199. maddesi uyarınca zorla getirilmesine hükmederken, 3 MİT mensubu hakkındaki kovuşturma izniyle ilgili yazının cevabının beklenmesini kararlaştırdı.

Sanık Ersin Ergut'un ev ve iş yerinde yapılan aramada, ele geçirilen ajandaların incelenmek üzere celbi için yazılan yazının tekrarlanması ve sanık Ali Tapan'ın avukatlarının, Erzincan'da bulunan mühimmatın Erzincan İl Jandarma Komutanlığı envanterinde mevcut olup olmadığının araştırılmasına karar verilirken, sanık avukatlarının, bazı görevliler hakkında suç duyurusunda bulunulması talebi reddedildi.

Buna ilişkin gerekçede, suç duyurusu için dairenin aracı kullanmasına gerek bulunmadığı, ilgili kişilerin savcılığa doğrudan şikayette bulunabilecekleri belirtildi.

Sanıkların savunmaları alındıktan sonra delillerin okunmasına ve tanıkların dinlenilmesine geçilmesine karar veren daire, duruşmayı erteledi.

Cihaner'in avukatı Kazan, duruşma sonrasında bir gazetecinin, "Müvekkiliniz zorla getirilebilir mi" sorusuna, "Bilmiyorum, göreceğiz" karşılığını verdi. - ANKARA

Kaynak: AA / Güncel
Trump'ın göreve gelir gelmez yapacağı ilk iş belli oldu

Trump'ın göreve gelir gelmez yapacağı ilk iş belli oldu

İzmir'de haşere ilaçlaması sonrası 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti, firma personelleri gözaltında

Haşere ilaçlaması yapılan binada 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti

Pentagon'dan 757 olayı kapsayan ürküten UFO raporu

757 tanımlanamayan olay! Yetkili isim 'Evrende yalnız değiliz' demişti

Yangında can veren 5 çocuğun amcası konuştu: Çocukları verse para kesilecekti, eve giren çıkan belirsiz

"Eve giren çıkan belirsiz, çocukları verse para kesilecekti, anne-baba madde bağımlısı"

title