CHP Genel Başkan Yardımcısı Altıok

CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, " Türkiye'nin dört bir yanında tüm yurttaşlara eşit gözle bakan ve aslında temelde 'Cumhuriyet ne demektir?' dediğimiz yerdeki değerlerle ilerleyen Cumhuriyet Halk Partisi, bu eşitlik ve özgürlük için çalışmaya devam edecektir." dedi.

Altıok, partisinin Karabük 36. İl Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, CHP'nin Atatürk'ün partisi olduğunu, Cumhuriyet'in de "Atatürk" ve "çağdaşlık" anlamına geldiğini söyledi.

CHP'nin, inanç, mücadele, antiemperyalizm, devrim, emeğin üstünlüğü, ulusal bütünlük içinde tüm halkların kardeşliği demek olduğunu ifade eden Altıok, "Mustafa Kemal Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine taşıma iddiasının siyasal örgütlenmesinin adıdır Cumhuriyet Halk Partisi. Daima ileriye, daime geleceğe, büyümeye ama aydınlığa bakar Cumhuriyet Halk Partisi." diye konuştu.

Kendilerinin yapması gerekenin demokratik muhalefeti güçlendirmek olduğunu aktaran Altıok, şunları kaydetti:

"Bizim yapmamız gereken barışçıl, ayrıştırmayan bir dil bütünlüğü içerisinde itirazlara kulak vermek, itiraz hakkını, direnme hakkını savunan insanların yanında olmak ve onların yaşam hakkını korumak ve geliştirmektir. Ancak örgütlü bir sistemle bu karanlıktan çıkabiliriz. O örgütlülükte Cumhuriyet Halk Partisi'nin örgütlülüğüdür. Türkiye'nin dört bir yanında tüm yurttaşlara eşit gözle bakan ve aslında temelde 'Cumhuriyet ne demektir?' dediğimiz yerdeki değerlerle ilerleyen Cumhuriyet Halk Partisi, bu eşitlik ve özgürlük için çalışmaya devam edecektir. Korku imparatorluğunun yerini, yeniden daha ileri bir nitelikte özgürlükler Cumhuriyetine taşıyacağız."

Türkiye'nin ve herkesin acil olarak iyileşmeye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Altıok, "İyileşebilmemiz için birbirimizi duymaya, anlamaya ve kendi mağduriyetlerimiz için değil birbirimizin mağduriyetleri için mücadele etmeye, bu anlayışla yan yana durmaya, tek vücut ve tek yürek olmaya ihtiyacımız vardır. Barış ancak sol bir iktidarla mümkündür, barış ancak adil bir düzenle mümkündür, halkçı ekonomiyle, sosyal adaletle mümkündür, ancak solun vicdanı ve insani değerleriyle mümkündür." değerlendirmesinde bulundu.