Çetin Doğan'ın "Kamu Görevlilerine Hakaret" Davası
"balyoz Davası'nda 20 yıl hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık 1.Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, "Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret" iddiasıyla dördüncü kez hakim karşısına çıktı."
"balyoz Davası'nda 20 yıl hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, "Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret" iddiasıyla dördüncü kez hakim karşısına çıktı.
Balyoz Davası'daki savunmasında "Terörle Mücadele Şubesi terör üretme şubesi haline gelmiş" şeklinde sözleri nedeniyle yargılanan Doğan, kimseye hakaret etmediğini söyleyerek, "Sözlerim, ağır tahrik altında çaresizlik ve mahkemenin yardım etmesi amaçlı söylenmiştir" dedi.
Kararın çıkması beklenen duruşma, 'hakim değişikliği' nedeniyle 4 Ekim 2013 tarihine ertelendi.
Çetin Doğan'ın eşi Nilgül Doğan da "Biliyor musunuz ki savcılar hızlarını alamadılar. Önce sahte bir Balyoz Davası uydurarak eşlerimizi yaklaşık 3 senedir mağdur ettiler. Daha sonra bir 28 Şubat Davası çıktı. Mutlaka bir günah keçisi aradıkları zaman benim eşimi tutuyorlar önce. Ona önce bir iftira atıyorlar. Ondan sonra da soruşturma açıyorlar" dedi.
Haber-Kamera: Serpil KIRKESER / İSTANBUL DHA
Silivri 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada emekli Orgeneral Çetin Doğan ve avukatı Hüseyin Ersöz hazır bulundu. Duruşmaya Doğan'ın eşi Nilgül Doğan da izleyici olarak katıldı. 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne yeni atanan Mahkeme Başkanı Kevser Çolak, Doğan'a söz verdi. Balyoz Davası nedeniye 3 yıldır Silivri Cezaevi'nde olduğunu söyleyen Doğan, davayla ilgili daha önce ayrıntılı savunma yaptığını belirterek, "Konu yeterince açıklığa kavuşturuldu. TEM ile ilgili Balyoz Davası'nda savunmam sırasında söylediğim sözlerin bulunduğu CD'nin dosyaya getirilmesi gerekmektedir. Balyoz Davası'nda yaptığım savunmamda ne bağırma, ne çağırma ne de bir kızgınlık var. Balyoz Davası'nın görüldüğü İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hakimi de beni uzun bir süre dinletikten sonra konuşmamın sonunda bana teşekkür etmiştir. CD'yi izleme imkanınız olduysa orada da açıkca görülecektir ki duruşmada esnasında söylediğim sözlerin hakaret olması imkansızdır. Eğer bu CD bilirkişiye hakaret olup olmadığının tespiti için verilirse hakaret olmadığı açıkca görülecektir. Sözlerim, ağır tahrik altında çaresizlik ve mahkemenin yardım etmesi amaçlı söylenmiştir. Kimseye hakaret etmedim" dedi.
"SÖYLEDİĞİ SÖZLER TAMAMEN SAVUNMA HAKKI KAPSAMINDA KALAN SÖZLERDİR"
Avukat Hüseyin Ersöz de müvekkili Doğan'ın İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşması esnasında söylediği sözlerin tamamen savunma hakkı kapsamında kalan sözler olduğunu belirterek,"Bu çerçevede böyle suçlamanın söz konusu olması hukuka aykırıdır. TCK'da hakaret suçunu oluşturmaz" dedi. Bir önceki duruşmada, söz konusu duruşmaya ait CD'yi izlediklerini ve dosyanın delili olan CD'nin kendilerine verilmesini talep ettiklerini söyleyen Avukat Ersöz, "Mahkeme bu talebimizi İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin CD'nin verilmemesi yönündeki yazısını gerekçe göstererek reddetti. Biz de CD'nin tekrar getirilerek sizin tarafınızdan da izlenmesini ve tarafımıza verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu. Avukat Ersöz'ün görüntülerin yeniden getirtilerek, yetkili hakim tarafından tekrar izlenilmesi talebini reddeden Mahkeme Başkanı Çolak, geçen celse gerekçeleriyle birlikte karar verildiğini belirterek yeniden karar verilmesine yer olmadığını belirtti.
AVUKAT: ÇETİN DOĞAN'IN BERAATİNE KARAR VERİLSİN
Tekrar söz verilen Avukat Ersöz, müvekkili Çetin Doğan'ın beraatine karar verilmesini talep etti. Balyoz duruşmasına ait görüntülerin bulunduğu CD'nin getirtilmesine ilişkin talebinin reddedilmesine ilişkin Sanık Doğan, mahkeme başkanı Çolak'a hitaben "Siz karar vereceğiniz için duruşma esnasında kullandığım ifadelerin hangi şartlarda söylenildiğini ancak izleyerek vicdani bir karar verebilirsiniz" dedi.
DURUŞMA 4 EKİM'DE ERTELENDİ
Mahkeme Başkanı Kevser Çolak, hakim değişikliği nedeniyle dosyanın incelemeye alındığını belirterek duruşmayı 13 Eylül'e ertelendiğini açıkladı. Söz alan Çetin Doğan 28 Şubat sanıkları arasında yer aldığını, 13 Eylül'de, 28 Şubat Davası'ndan Ankara'da olacağını söyleyerek, duruşmanın Ağustos ayına ertelenmesini istedi. Mahkeme Başkanı Çolak'da Ağustos ayında adli tatil olduğunu o nedenle duruşmayı Eylül ayına bıraktığını söyledi. Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz de davanın Ekim ayına bırakılmasını talep etti. Mahkeme Başkanı Çolak da duruşmayı 4 Ekim 2013 saat 10.30'a erteledi.
2 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
İddianamede Doğan'ın,17 Ocak 2012 tarihinde görülen Balyoz Davası'da "Terörle Mücadele Şubesi terör üretme şubesi haline gelmiş" şeklindeki ifadelerinde "Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret" suçunun işlediğinin tespit edildiği belirtiliyor. İddianamede, Doğan'ın 3 ay 15 gün ile 2 yıl 4 ay arasında değişen hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
NİLGÜN DOĞAN: EŞLERİMİZİ YAKLAŞIK 3 SENEDİR MAĞDUR ETTİLER
Duruşmanın ardından Silivri Adliyesi önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Doğan'ın eşi Nilgül Doğan da şunları söyledi: Biliyor musunuz ki savcılar hızlarını alamadılar. Önce sahte bir Balyoz Davası uydurarak eşlerimizi yaklaşık 3 senedir mağdur ettiler. Daha sonra bir 28 Şubat Davası çıktı. Bir de bunlar yetmiyormuş gibi savunmanın kutsallığı ilkesine rağmen savunmalardan dolayı, mahkemelerdeki bir sürü sanığa dava ve soruşturma açtılar. Bu açılan ilk soruşturma değil. Bundan önceki soruşturmalarda takipsizlik kararı alındı. Çünkü başkalarının söylediği laflar bile mahkeme salonunda eşim tarafından söylenilmiş gibi kabul edilerek soruşturmalar açıldı. Sesli ve görüntülü ses kayıtları bant kayıtları incelendiği zaman görüldü ki eşim tarafından söylenmemiş. Yani mutlaka bir günah keçisi aradıkları zaman benim eşimi tutuyorlar önce . Ona önce bir iftira atıyorlar. Ondan sonra da soruşturma açıyorlar. Bu da benzer bir soruşturma. Savunma sırasında 'Terörle Mücadele Merkezi'ne terör üretme merkezi' dediği için açıldı bu dava. Oysa Terörle Mücadele Merkezi'nin sanıklar lehine olan bir sürü CD'yi ve evrağı yok ettiğini 3 celsedir eşim ve avukatı ispatlamış durumda. Delilleriyle sundular herşeyi. Fakat her ne hikmetse bir türlü karara gidemiyorlar. Bugün de bir hakim değişikliği oldu o nedenle. Hakim dosyaları yeniden inceleyecek. Ekim ayında ifadelerinin hakaret içerip içermediği konusunda bir karar verecekler. Dedim ya hızlarını alamadılar son sürat geliyorlar üzerimize. Eşim daha önce demişti ki 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine, 'Vereceğiniz karar hakkınız hayırlı olsun' demişti. Ben de aynı şeyi tekrar ediyorum; Ceza mahkemelerinden verilecek bütün kararlar hem eşlerimiz için, hem kendileri için, hem de ülke için hayırlı olsun. Söz bitti çünkü."