Cerattepe'de Yürütülmesi Planlanan Madencilik Faaliyeti

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Heyetin Cerattepe'ye gelişi

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan'ın açıklamaları

Ali Arabacı'nın açıklamaları Cerattepe'de yürütülmesi planlanan madencilik faaliyeti

Yeşil Artvin Derneği ile Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyelerinden oluşan heyetin Cerrattepe'ye girişine izin verildi

Yeşil Artvin Derneği ile Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyelerinden oluşan 10 kişilik heyet, Artvin'in Cerattepe bölgesindeki maden sahasında incelemelerde bulundu.

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Ali Arabacı'nın aralarında bulunduğu heyet, valilikten alınan izinle yaklaşık 3 saat bölgede incelemelerde bulundu. Maden yolunun girişinde jandarma kuvvetlerinin barikat kurması nedeniyle basın mensupları bölgeye alınmadı.

İnceleme sonrası jandarma barikatının önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan dernek başkanı Karahan, maden sahasına daha kalabalık bir grupla gitmeyi arzu ettiklerini ancak Valilik tarafından bunun kabul edilmediğini söyledi.

Bu nedenle sadece 10 kişilik bir grupla maden sahasına gidebildiklerini ifade eden Karahan, şunları kaydetti:

"Heyette Yeşil Artvin Derneğinden 6, Türkiye Barolar Birliği Kent ve Çevre Komisyonundan da 4 kişi yer aldı. Şirketin elemanlarını, bekçileri ve birkaç mühendislerini orada gördük. Konteynerlerini koymuşlar, iş makineleri var. Tünelin etrafındaki küçük bir alanı tel örgü ile çevirmişler. Yargı kararlarından çok emin görünüyorlar. Yargı kararına kadar bekleyeceklerini bizlere söylediler. 'Niye burada bekliyorsunuz' dedik. 'İş yeri izniniz, SSK kayıtlarınız ve burasıyla ilgili izinlerinizi görelim' dedik. 'İzinlerimiz Murgul'da' dediler. İzinler Murgul'da kendileri burada. Murgul başka bir yer, Cerattepe başka bir yer."

Cerattepe bölgesinin abluka altında olduğunu öne süren Karahan, "Bölgeye insanlar geçemiyor. Hem burada hem Hatila tarafında bekleyen güvenlik güçleri var. Ormanın içinde sersefil bir şekilde konuşlanmış güvenlik güçlerimizi gördük. Atabarı Kayak Merkezi var biliyorsunuz. Buraya hiç kimse çıkamıyor. Hem işletme sıkıntı yaşıyor hem de Artvin halkı sıkıntı yaşıyor. Atabarı Kayak Merkezine çıkış da yasak" diye konuştu.

"Madem Başbakanımız 'Mahkeme kararı çıkana kadar duracak' dedi, o zaman burada bu kadar güvenlik gücü neden var, şirket neden bekliyor?" diye soran Karahan, "Biz onlara bu soruyu tekrar yöneltmek istiyoruz. Bu konuyu yetkililerle konuşacağız. Artvin halkının yaşamsal alanı şu an kısıtlanmış durumda. Askerimiz ormanın içinde kötü bir şekilde konuşlanmış. Açıkta sersefil bir şekilde yatıyor. Bu da bizi üzdü. Vatanını ve milletini koruyan askerimizin bir şirket adına buralarda sersefil edilmesi bizi üzdü, gerçekten" ifadelerini kullandı.

Arabacı da Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun sözünün güven vermediğini ileri sürerek, şöyle konuştu:

"Madem mahkeme kararından söz ediliyorsa, zaten bir mahkeme kararı var. İptal kararı var. Anayasa'ya uygun davranan bir siyasal iktidarın öncelikle var olan iptal kararını uygulaması gerekir, yerine getirmesi gerekir. Anayasa bunu böyle söylüyor. Davanın ne olacağı, nasıl biteceği belli değil ama önce var olan, bitmiş olan davanın kararının yerine getirilmesi gerekir. Biz bunu bekliyoruz. Yoksa Başbakan'ın sözünün hiçbir karşılığı yok. Keşke mahkeme böyle bir karar vermiş olsaydı, mahkemenin görevidir durdurmak, yürütmenin değil. Böyle olsaydı bugün farklı şeyler konuşuyor olacaktır."