Haberler

Bursa2bdp' Li Demirtaş' Tan, Başbakan Erdoğan'ın Savaş Baronları Eleştirisine Sert Yanıt

Bursa2bdp' Li Demirtaş' Tan, Başbakan Erdoğan'ın Savaş Baronları Eleştirisine Sert Yanıt

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Bursa'da gazetecilerin sorularını yanıtladıktan sonra partisinin il kongresinde konuştu.

Bdp Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Bursa'da gazetecilerin sorularını yanıtladıktan sonra partisinin il kongresinde konuştu. Demirtaş, konuşmasında Başbakan Erdoğan'ın "Savaş Baronları" sözlerini ise sert bir dille eleştirdi.

"Bizim yaşadığımız acılar, zulümler her neyse çocuklarımızla yaşasın mı yaşamasın mı?' Ne bedeller ödenecekse biz de acı çekeceğiz." diyen Demirtaş, "Ancak çocuklarımız özgür yaşayacak. Özgür bir ülkede özgür halk olacağız. Bu halk bu kararı vermiştir. AKP'nin Genel Başkanının çılgınlığı, saldırganlığı bundan dolayıdır. Biz barıştan, müzakereler çözümden bahsederken her gün bunu konuşurken kendisi bizi 'Savaş baronu' diye tanımlıyor. Buradan açık çağrı yapıyorum. Savaş baronları savaştan rant elde eder. Gel, tüm BDP'lilerin, benim demiyorum, ne kadar il başkanı, ne kadar belediye başkanı, ne kadar milletvekilimiz varsa tamamının servetini üst üste koyalım, seninkinin onda biri kadar olursa istifa edeceğim. Savaştan kim kazançlı, ortaya çıkaralım. Her gün ABD ile İsrail'le savaş sözleşmeleri yapan sensin. İsrail'le sözleşme yapan, tank revizyon sözleşmesi yapan sensin, silah alım anlaşması yapan sensin. Bu ülke kaynaklarını savaşa yatıran sensin. Ordu operasyon yapar. Operasyon yapanları kutlayan sensin. Uludere'de 34 çocuğu bombalayanlara teşekkür eden sensin. Savaş tezkeresini Meclisten çıkaran sensin. Etrafınla birlikte servetini Ortadoğu'nun petrol krallarından bile kat kat artıran sensin. Bakanlarınla, milletvekilleriyle kasayı dolduran sensin, 'savaş baronu biz oluyoruz' öyle mi? Gel bakalım. Biz de ailesinde zarar görmeyen, ailesinde işkence görmeyen, evladını kaybetmeyen, köyü yakılmayan kimse yok. Biz direniş geleneğinden geliyoruz. Sizin zulmünüze karşı direnen gelenekten geliyoruz. Siz bir krallığın saltanatın tadını aldığınız için orayı bırakmamak için savaşın arkasına sığınan savaşçı bakanlar, başbakanlarsınız. 'Savaş baronu' diye birileri tanımlanacaksa sizden başkası değildir" diye konuştu.

"GENELKURMAY BAŞKANI ZATEN SENİN EMRİNDE OLMAKTAN MUTLULUK DUYAN BİR AKP'Lİ"

Ak Parti Hükümetinin Türkiye'nin bütün gerçeklerini saklama konusunda ustalaştığını belirten Demirtaş. Uludere olaylarının üzerinden 130 gün geçtiğini ve hala bir açıklamanın yapılmadığını vurguladı. "130 gündür neyi arıyorsunuz? Sorumluyu daha bulamadınız mı?" diye soran Demirtaş, "Başka bir ülkenin savaş uçakları bombalasaydı belki orada soruşturma sıkıntısı olabilirdi. Ama savaş uçağı senin emrinde tezkereyi sen çıkardın pilot senin elinde. Ankara'daki Genelkurmay Başkanı senin emrinde. Tümen komutanı senin emrinde. Böyle bir komuta zinciri size bağlı. Maşallah Genelkurmay Başkanı zaten senin emrinde olmaktan mutluluk duyan bir AKP'li. Bu noktada soruyoruz. Emri kim verdi? 130 gündür bunu bulmak zor mu. Biz biliyoruz ama senin açıklamanı istiyoruz. Başbakan olarak, emrinizdeki savaş uçakları ile 19'u çocuk, 34 Kürt gencini parçalayan emri kim verdi? Bunu açıklamak zorundasın. Senin bizzat sorumluluğun var. 34 defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanacak o her kimse, sen de olabilirsin. Ama bunu saklayamazsınız, üstünü örtemezsiniz. O 34 Kürt çocuğu, genci 34 kuzudan daha kıymetsiz diyemezsiniz, böyle davranamazsınız. O savaş uçakları Allah korusun Fethiye'yi bombalasa, Marmaris'in bir köyünü bombalasa orada 34 kişi ölse, sen 130 gündür sessiz kalabilir miydin? Failleri ortaya çıkarmadan o koltukta oturabilir miydin? Bu ülkede savaş uçaklarıyla parçalanan Kürt çocuklarının bedeni söz konusu olduğunda bu kadar ucuz yaklaşıyor. Siz insanlığınızdan utanın, insanlığınızdan. Özellikle AKP'ye gönül vermiş ve AKP ile çalışan Kürt kardeşlerimize sesleniyorum. Uludere'nin üstünün örtmeye çalışmalarına göz yumarsanız, bu saate kadar sesiniz çıkmadığına göre içinize sindiriyorsunuz, bu insanlık suçunun ortağı haline gelirsiniz. AKP kendi içindeki Kürtlere güvenerek bunları yapıyor. AKP'ye oy veren yüzde 50'lik kesime sesleniyorum. Siz bu hükümete 'Git Uludere'de çocukları bombala, üstünü kapat' diye oy vermediniz. 'Tek dil, yarat, tek din yarat, geri kalanları asimile et' diye oy vermediniz. Siz rahatınızın peşinde olursanız bu kan size de bulaşacaktır. Bundan siz de sorumlusunuz" dedi.

"İMAM HATİP'TE DERSLERDEN KAYTARMIŞSIN BELLİ"

Türkiye'de hiç bir şeyin tek olmadığını kaydeden Demirtaş, "Tek varsa Allah'dır, başka tek yoktur. Bu ülkede çok dil vardır, din vardır, birden fazla inanç, millet vardır. Sen çıkıp mikrofonlarda tek tek teklesen de vardır, çatlasan da vardır, patlasan da vardır. Senin çıkardığın kanunlar, yasa herkesi tek olarak kabul ediyor diye Türkiye toplumunu tekleştiremezsin. Ortada teklik yoktur, ama birlik olmalıdır. Biz birliği savunuyoruz, tekliği değil. Farklılıklar birlik olsun. Ama sen kafana teki takmışsın. Teklikten başka bir şey düşünmüyorsun. Geçmişte tek dil dediğini de unutuyor, görüntüleri var. Meclis kürsüsünden 'Benim milletimin dili tektir, o da Türkçe'dir demiştir. Dün Adana'da diyor ki 'Ben ne zaman tek dil var dedim, hiçbir zaman demedim' diyor. Buna ne denir? ya hafıza kaybı yaşıyor ya da açıkça yalan söylüyor. İkisi de hoş değil bir Başbakan açısından. İkisi de hoş değil. Hani din, iman, Allah. Bu kadar göz göre göre yalan konuşulur mu? Dinimizde yalan, büyük günahtır. Bunu okumadın mı İmam Hatip'te, derslerden kaytarmışsın belli. Yalan günah. Öğrenmiş olsan yalan konuşmazdın. 'Bu ülkede tek dil var' dedin, herkes şahit, görüntüler ortada biz iddia etmiyoruz, iftira atmıyoruz. Ne yapacağız böyle bir başbakana şimdi? Yalan var, dolan var, iftira var, hakaret var, tehdit var. Bir taraftan da Allah'ı, dini, Peygamberi ağzından düşürmüyor. Ortada bir yanlış var. Kitabında, Peygamber'in de yanlış olamayacağına göre düpedüz kullarda yanlış var. Dinide, imanı da kullanarak kirli senaryolarını hayata geçirmeye çalışıyorlar. Biz onları teşhir ettikçe, yalanlarını ortaya çıkardıkça çılgınlaşıp, haksızlıkla, tutuklamalarla bizi teslim almaya çalışıyorlar. Bizim yüreğimiz ortada, düşüncemiz ortada. Zihnimiz fikrimiz ne varsa kamuoyundayız" diye konuştu.

"SEN KİME NEYİ BAĞIŞLADIN, HANGİ LÜTUFTA BULUNDUN?"

Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz teslimiyete karşı çıktık diye öfkelenmiş. Karşısında teslim olmuş insanlar görmek istiyor bunun dışında çözüm yok kafasında. Biz 'teslimiyet doğru değil' dediğimiz için 'nasıl böyle şey söylersin' diyor. Teslim olmak onursuzluktur, kim olursa olsun. Davası için bir insan teslim olmaz. Bugün silahlar sussun istiyoruz. Her gün çağrı yapıyoruz. Kendisinin aklındaki tek çözüm teslimiyettir. Teslimiyete karşı özellikle hassasiyeti var. İstiyor ki insanlar önümde diz çöksün. Kendisinin bir fotoğrafı var. Herkesin diz çökmesini istiyor. Diz çökmeyince insanlar, öfkeleniyor çıldırıyor. 'Ben size TRT Şeşi açtım, özel kurs açtım, inkarı bitirdim, asimilasyonu bitirdim, daha ne istiyorsunuz, tamamınızın bana biat etmesi, teşekkür etmesi gerekirken halen beni eleştiriyorsunuz, madem eleştiriyorsunuz, alın size tutuklama, tecrit her gün hakaret' diyor. Sen kime neyi bağışladın, hangi lütufta bulundun? Bu halk direniyor, özgürlüğünü kazanıyor. Sen olsan da olmasan da kazanıyor. Sen bu kadar madem cesaretliydin, madem TRT Şeş'i açacaktın, madem Kürt halkına kadar bu kadar sevdalısın, her gün 'Kürt kökenli kardeşlerim' deyip duruyorsun, madem bu kadar Kürtlere karşı sevgin var Kenan Evren darbe yaptığında neredeydin? Sen sakın top oynuyor olmayasın o sıralarda? Madem asimilasyona karşıydın. Bu halkın evlatları 12 Eylül zindanlarında işkencelere maruz kaldığında, o zaman neredeydin? O zaman direnenler bugün bu sonucu ortaya çıkarıyorlar. O gün meydanlarda zindanlarda darbenin geleceğine karşı çıkmasaydı sen kime TRT Şeş'i açacaktın bugün? Ortada Kürt kalmayacaktı. Sen bunu anlamamışsın daha onu lütuf olarak düşünüyorsun. 20 milyon Türkiye'de yaşayan Kürt halkı için 'bunlar size yeter diyor' Niye yetsin? Madem kardeşiz kardeşlerin payları eşit olsun. Kürtler de ana dilde eğitim yapsın, kamusal alanda dilini kullansın, Kürt halkı da özerklikle kendi kendini yöneltsin. Bunlara niye karşı çıkıyorsun? Madem kardeşiz. Şimdi bir kardeşin her şeyi özgür, sınırsız olacak öbür kardeşe 'W'yu kullanmak yasak olacak. Bu nasıl kardeşlik. Bir kardeş özgürce dilini kullanacak, sen devlet bütçesinden onun için her türlü hizmeti üreteceksin, öğretmen atayacaksın okul açacaksın diğer kardeşin sadece kendi parasıyla özel kursta öğrenecek ana dilini. Hani kardeşlik? Bizden de vergi alıyorsun. BDP'liler de vergi veriyor. Haberin olsun. Vergi verirken 'siz vermeyin' demiyorsunuz. Vergiyi alırken, askere alırken 'sen Kürt'sün senden almıyoruz' demiyorsun. Ama o vergiyi hizmete dönüştürürken benim çocuğuma kendi ana dilinde eğitimi vermiyorsun. Ana dilinde ibadet yapmak istiyor, izin vermiyorsun. Hani kardeşlik? Bu yutturmacılığa karşı halkımız uyanmıştır"

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Selahattin Demirtaş Ak Parti Politika Güncel Bdp

İsrail ordusu paylaştı! İşte Sinvar'ın son anlarını gösterdiği iddia edilen drone görüntüleri

Yahya Sinvar'ın drone kamerasına yansıyan son anları

İsrail 'Yahya Sinvar'ı öldürdük' dedi, Hamas'tan beklenen açıklama geldi

İsrail "Sinvar öldürüldü" dedi Hamas'tan beklenen açıklama geldi

Narin'i dere kenarına gömen Nevzat Bahtiyar'ın kızını kaçırıp hamile bırakmışlar

Narin cinayetinde ses getirecek yeni belge! Kızını kaçırıp hamile bırakmışlar

Hayatını kaybeden oyuncu Vural Çelik, 2 gün önce hastaneden video paylaşmış

Sevenlerini yasa boğan ünlü oyuncu 2 gün önce video paylaşmış

title