Bursa'da Canlı Bomba Olayı Sanıkları: Suçsuzuz Tahliyemizi İstiyorum
Bursa'da canlı bomba olayı sanıkları: Suçsuzuz tahliyemizi istiyorumBURSA'da geçen nisan ayında Ulu Camii Batı Kapısı yakınında 13 kişinin yaralandığı canlı bomba Eser Çali'nin intihar saldırısıyla ilgili yargılamaya başlandı.
Bursa'da canlı bomba olayı sanıkları: Suçsuzuz tahliyemizi istiyorum
BURSA'da geçen nisan ayında Ulu Camii Batı Kapısı yakınında 13 kişinin yaralandığı canlı bomba Eser Çali'nin intihar saldırısıyla ilgili yargılamaya başlandı. Olaydan sonra tutuklanan ve haklarında 304'er yıl hapis cezası istemiyle dava açılan 6 sanık. duruşmada suçlamayı kabul etmeyip tahliyelerini istedi. Yaklaşık 8 saat süren duruşma sonrası mahkeme heyeti sanıklardan Zekiye Zarka'nın tahliyesine diğer sanıkların ise tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Bursa'da geçtiğimiz 27 Nisan günü Merkez Osmangazi İlçesi Atatürk Caddesi'nde bulunan Ulu Camii'nin Batı Kapısı yakınında meydana gelen olayda, Sultan Yıldız adına sahte kimlik kullanan PKK'lı canlı bomba Eser Çali, çantasında taşıdığı bomba ile kendini patlattı. Çali'nin parçalanarak öldüğü olayda 13 kişi yaralandı, 11 işyeri ise hasar gördü. Otopsisi yapılan Eser Çali'nin cesedi daha sonra Iğdır'dan gelen babası Salih Çali'ye teslim edildi. Çali'nin canlı bomba eyleminden sonra soruşturma başlatan Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadale ve İstahbarat Şubesi ekipleri, Bursa, İstanbul, Afyonkarahisar, Uşak ve İzmir'de 8'i kadın 17 şüpheliyi gözaltına aldı. Mahkemeye çıkartılan şüphelilerden Emine Kızıl (26), Ümmü Gülsüm Meşe (20), Mithat Tunç (19), Tuba Kızıl (24), Zekiye Zarka (26) ve İsa Casım (34) tutuklanırken, diğerleri ise serbest bırakıldı.
Savcılık soruşturması sonucu 6 tutuklu sanık hakkında, 'Terör Örgütü Üyesi Olmak' suçundan 7'şer yıl, 'Teröre Yardım ve Yataklık etmek'ten 15'er yıl, yaralanan 13 kişiyi ayrı ayrı 'Tasarlayarak Öldürmeye Teşebbüs' suçundan 260'ar yıl, 'Mala Zarar Vermek' suçundan ise 22'şer yıl olmak üzere her biri hakkında 304'er yıla kadar hapis cezası istemiyle Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
İLK DURUŞMA BUGÜN YAPILDI
Tutuklu sanıkların yargılanmasına bugün başlandı. Bu sabah geniş güvenlik önlemleri altında adliye binasına getirilen tutuklu 6 sanık ilk kez hakim karşısana çıktı. Sanıkların yöneltilen suçlamayı kabul etmeyip tahliyelerini istediği duruşmada söz alan Emine Kızıl iddia edildiği gibi canlı bombaya sahte kimlik temin etmediğini söyledi. Kendisinin Afyonkarahisar'da yaşayan Sultan Yıldız'ı tanıdığını belirten Kızıl, "Amcam Afyonkarahisar'da oturuyor. Zaman zaman ziyaretine gittiğimde burada, Sultan Yıldız ile tanıştım. Benden iş bulmamı istedi. Ona yardımcı olacağımı söyledim. Kendisi bunun üzerine kimliğinin önlü arkalı fotokobisini çekip bana verdi. Bu kimliğin tanımadığım canlı Bomba Eser Çali'nin eline nasıl geçtiğini bilmiyorum. Amacım, Sultan Yıldız'a yardım etmekti" dedi.
ifadesinde bavul içersine konulan jelatine sarılı bomba düzeneğini Bursa'ya gönderidiği iddiasını da kabul etmeyen Kızıl, "Ben, Bursa'da bulunan Zehra Cemaati'ne, arkadaşım olan Ümmü Gülsüm Meşe aracılığı ile kullanmadığım kıyafetlerimi ve iç çamaşırlarımı gönderdim. O valizin içersinde ne bomba vardı ne de bomba yapımında kullanılan düzenek. Suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum" diye konuştu.
Mahkemede savunmasını yapan Ümmü Gülsüm Meşe ise hiç bir terör örgütüne üye olmadığını belirtirken, sanık Emine Kızıl'ın kendilerini kandırıp, kullandığını öne sürdü. "Emine Kızıl bana valiz verdi. Bu valizi Bursa'da, Sultan Yıldız'ın alacağın belirtip, yardımcı olmamı istedi." diyen Meşe, "Bende kendisine, Bursa'da yaşayan arkadaşım Mithat Tunç'un olduğunu söyledim. Sultan Yıldız'ın bu çantayı, adresini söylediğim Mithat'ın evinde alabileceğini ona bildirdim. Sonrada valizi alıp Mithat'ın evine sadece yardım bıraktım. Ben valizin içersinde kıyafet, iç çamaşırı olduğunu biliyordum. Suçsuzum" diye konuştu.
Duruşmada ifade veren Mithat Tunç, Ümmü Gülsüm Meşe'nin, liseden arkadaşı olduğunu belirtip, "Olay günü Ümmü benim eve geldi. Yanında kırmızı valiz vardı. Bana, 'Hasta olan kız arkadaşım Bursa'ya gelcek. Onu bir kaç gün ağırlarsan sevinirim. Bu çantayı da kendisine verirsin' diyerek ayrıldı. Daha sonra, Ümmü'nün söylediği tanıdığı bir gece bize geldi. Evimde o sırada kız ve erkek arkadaşlarım vardı. Ona yatacak yer verdim. Sonrada onu kız arkadaşım Kevser ile gezdirdik. O gün 'Sultan' olarak bildiğimiz bu kişi ikinci el cep telefonu aldı. Davranışlarından parasının olmadığını anladım. Bende kendisine ücretini ödeyerek adıma sim kart alıp verdim. O da satın aldığı bu telefonu fazla kullanmayacağını söyleyerek Kevser'in çok daha eski olan telefonu ile değiştirdi. Olay günü saat 17.00 sıralarında evden ayrıldı. Ardından Ulu Cami'de canlı bomba olayını duydum. Sonrada polisler beni aldı. Suçsuzum" dedi.
Tuba Kızıl, Zekiye Zarka ve İsa Casım'ın yöneltilen suçlamaları kabul etmediği duruşmada mağdur olan esnaflar dinlendi. Mağdur esnaflardan bazıları sanıklardan şikayetçi olurken zararları Valilik tarafından ödenen bazı esnaflar ise şikayetçi olmadı.
Yargılama eksik evrakların beklenmesi için ertelenirken, mahkeme heyeti tutuklu sanıklardan Zekiye Zarka'nın adli kontrollük şartı ile tahliyesine karar verirken Zarka'nın yurt dışına çıkışını yasakladı.