BURGAZADA'DA HAYVERSEVERLERDEN PROTESTO
Adaların Atları Platformu tarafından, Heybeliada ve Burgazada'da bulunan son atların ahırlarının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yıkılmak istendiği gerekçesiyle eylem yapıldıBurgazada'da bir araya gelen Adaların Atları Platformu üyeleri, ahır bölgesinde toplanarak İBB tarafından...
Adaların Atları Platformu tarafından, Heybeliada ve Burgazada'da bulunan son atların ahırlarının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yıkılmak istendiği gerekçesiyle eylem yapıldı
Burgazada'da bir araya gelen Adaların Atları Platformu üyeleri, ahır bölgesinde toplanarak İBB tarafından at ahırlarının yıkılmak istendiği gerekçesiyle eylem yapıldı. Eylemciler, tarlalarda ekili ürün ve mahsulü kuş ve kargalardan korumak amacıyla kullanılan korkularla ahırların önünde bir araya geldi. Burgazada ahır bölgesinde toplanan gönüllüler, "Atlar candır sahip çıkıyoruz", "Ormanlar candır sahip çıkıyoruz" şeklinde slogan attı.
Adaların Atları Platformu gönüllüsü Sevgi Çekiç, basın açıklamasını okudu. Çekiç, 'Atların evlerinde, ait oldukları adada yaşamasını istiyoruz. Yaşam hakkı, barınma hakkı gibi çok temel hakları savunmak için buradayız. Tohumları koruyan korkuluklar gibi, atlarımızı, adamızı, doğayı, hayvanları koruyan korkuluklar yaptık. Adaların atları evlerinden atılmasın, yeryüzünde hiçbir canlı evsiz, yuvasız, barınaksız kalmasın diye korkuluklarımız var. Atlar, ada hayatının bir parçası. Atların alıştıkları yerden ve ailelerinden koparılmadan yaşama hakları var" dedi.
'İSPARK AHIRINA GÖTÜRÜLMEK, ATLARIN FELAKETİ OLUYOR"
Çekiç, sözlerin şöyle sürdürdü; Arazinin kiracısı belediye olduğu için, belediye dışında herhangi birinin yaptığı ahır 'kaçakö sayılıyor. İnsanlara adada kiralayıp atlarına bakacakları başka yer de gösterilmiyor. Yani atların burada yaşaması için buraya İBB tarafından ahır yapılması şart. Üstelik eğer ahır yapılmazsa, ahır olmak kaydıyla belediyeye kiralanmış olan arazi de geri alınacak. İmar planı dahi olmayan Adalar'da bu araziler için kim bilir neler düşünülüyor. Atlar yıllardır burada yaşamışken, faytonlar kaldırılınca bu denize nazır ahır arazisi kimilerinin gözünde başka bir değer kazandı. Biz adalılar atların kıymetini biliyoruz, onları hayatımızın içinde korumak istiyoruz. Heybeliada ve Burgazada atlarını Büyükada'daki İBB İSPARK ahırına göndermek istemiyoruz. Her adada kendine ait bir dünya var, atlar da bu dünyanın parçası. İnsanların yerinden yurdundan olması ne kadar acıysa, atların sürgün edilmesi de o kadar acı.
'FAYTON YOK, AMA ATLAR ÖZGÜR DEĞİL"
Atların İSPARK ahırında bakımsız olduklarını ifade eden Çekiç, 'Üstelik Büyükada'daki İBB İSPARK ahırına götürülmek, atların felaketi oluyor. Bunu geçen sene gördük. İBB, Heybeliada ve Burgazada atlarının neredeyse hepsini satın aldı, 2020'nin Şubat ve Mart aylarında onları Büyükada'daki ahıra götürdü, Heybeli ve Burgaz ahırlarının çoğunu yıktı. Büyükada İBB ahırında atların hareket edeceği bir alan yok. Atlar zincirle bağlı tutuldukları ahırlardan 1 yıldır dışarı çıkarılmıyor. Şu anda Büyükada'daki İBB ahırı modern bir hapishane gibi. Fayton yok, ama atlar özgür değil, hapis orada. Büyükada İSPARK ahırında hapsedilmekten, sevgisizlikten, insansızlıktan yüzlerce at öldü. 2019'un sonunda Adalar ilçesinde 1700'den fazla at vardı. Şimdi ancak 100 at yaşıyor. 845 at ise İBB tarafından Ada dışına gönderildi. Hiçbir denetim uygulanmadı. Atların nereye gönderildiğini bile İBB açıklamadı. Bu yüzden, kalan son atların Büyükada'daki İBB ahırına götürülmesini istemiyoruz. İBB'nin üst düzey yetkilileriyle vaat ettiği yeni, atlara layık ahırlar yapılmadan, buradaki ahırlar yıkılmamalı" dedi.
'ADALARI ATSIZ BIRAKAN BELEDİYE BAŞKANI OLARAK HATIRLANMAYIN"
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na seslenen Çekiç, 'Sayın Ekrem İmamoğlu, içinde canlıların yaşadığı barınakları yıktıran belediye başkanı olmayın. Adaları atsız bırakan belediye başkanı olarak hatırlanmayın. Doğaya, hayvanlara, tüm canlı türlerinin yaşam hakkına saygı duyan bir idare görmek istiyoruz. Atları korumak korkuluklara kalmasın. Adaları şehirleşmekten korumak, korkuluklara kalmasın. İBB'nin yıkım kepçeleri, geçen yıl yıkılan ahırların molozunu alıp gitmeli. Buraya düzgün ahırlar yapın, atların evini yıkmayın" diye konuştu.
'EĞER ATIM GİDERSE ÇOK ÜZÜLÜRÜM"
Ahırının yıkılmasını istemeyen Tolga Demir 'Atım zaten sakat bit attı. Sakat olduğu için kimsenin bakacağına inanmıyorum. Ben bakamaya devam etmek, emekliliğini ben sağlamak istiyorum. Buradaki ahırı yıkmak istiyorlar kağıtları astılar. Atlarıma ahırsız bakmaya devam edeceğim, ormanda bakmak zorunda kalacağım. Bu atlara kimse bakamayacak, öldürecekler. Kızım için almıştım bu atı, kızımla yaşıt. Yaşatmaya devam edeceğiz" dedi.
Atın küçük sahibi Masal Demir ise 'Atımın adı Seher, onu çok seviyorum. Atımın her zaman burada kalmasını ve bizim sahibi olmamızı istiyorum. Eğer atım giderse çok üzülürüm" diye konuştu.
'MAALESEF ATLARIN ZULMÜ DEVAM EDİYOR"
Doğa Dilek Su da 'Her şey çok güzel olacak dedikten sonra ortalıkta bambaşka sahneler dönüyorsa orada biz dur diyoruz. Biz bu canlara sahip çıkıyoruz. Faytonlar kalktı ama nasıl kalktığını herkes ibreti alem izlesin. Büyük bir zulümle kalktı, maalesef atların zulmü devam ediyor. Adadaki İSPARK'ta ahırlarda atlar maalesef hala ipe bağlı tutuluyor. Sonuna kadar sahip çıkıyoruz o atlara. Ne gerekiyorsa da sonuna kadar varız. Hiç kimseye korkmuyoruz" ifadelerini kullandı
Zeynep Alpar ise geçtiğimiz yıl yıkılan ahırların molozlarının hala durduğunu belirterek, 'Bir senedir bu molozu almadılar. Bir senedir bunlar burada duruyor. Bu molozların bir an önce kaldırılmasını istiyoruz" dedi.