BTTADK'dan İskeçe Çınar Camii Olayına İlişkin Açıklama

Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK), Yunan devleti tarafından atanmış müftülerin 11 Ekim 2024 tarihinde İskeçe Çınar Camii'ne girmeye çalışması nedeniyle yaşanan olayla ilgili başlatılan soruşturmanın yakından takip edildiğini açıkladı.

BTTADK, dün gerçekleştirdiği olağan toplantıda, azınlık toplumunu ilgilendiren güncel gelişmeleri ve sorunları ele aldı.

Toplantı sonrası yayımlanan açıklamada, 11 Ekim 2024 Cuma günü İskeçe Çınar Camii'nde yaşanan ve atanmış müftülerin camiye girmek istemesinin ardından meydan gelen olaylarla ilgili başlatılan soruşturma sürecinin yakından takip edildiği belirtildi.

Açıklamada, olay kapsamında ifade vermek üzere İskeçe Emniyeti'ne çağrılan Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Hüseyin Baltacı ve İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu ile dayanışma içinde olunduğu ifade edildi.

Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının irade ve talepleri doğrultusunda müftülük sorununun çözülmesi gerektiği vurgulanan açıklamada ayrıca Dimetoka Çarşı Camii'nin onarımı vesilesiyle düzenlenen törende yapılan duanın Türkçe yerine Yunanca gerçekleştirilmesinin büyük bir şaşkınlık ve tepkiyle karşılandığı kaydedildi.

Bu durumun dini geleneklere aykırı olduğu ve ibadetlerin özünden koparılmaya çalışıldığı belirtilen açıklamada, Lozan Antlaşması'nın azınlıkların eğitim ve ibadetlerinde ana dilleri olan Türkçenin kullanılmasını garanti altına aldığı vurgulandı.

Açıklamaya göre, Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Genel Sekreteri Yorgos Kalancis'in de katılımıyla 11 Ekim'de gerçekleşen İskeçe Medresesi'nin açılışına katılan atanmış müftüler, açılışın ardından İskeçe'deki Çınar Camii'nde cemaatle birlikte Cuma namazını eda etmek istemişti. Ancak Batı Trakya Türk Azınlığı mensupları bu duruma tepki göstererek atanmış müftüleri camiden uzaklaştırmış, Türk azınlık tarafından seçilen İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa'ya sahip çıkmışlardı.

Yunanistan'da Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının dini liderleri, müftüler ve azınlığa ait vakıfların idare heyetleri devlet tarafından atama yoluyla belirleniyor. Türk azınlık ise bu uygulamalara karşı çıkarak kendilerinin seçtiği müftülerin görev yapmasını istiyor.