Bilge Köyü Davasında Sanık Avukatlarından "Namus" Savunması
Bilge Köyü katliamı davasında sanık avukatları Yargıtay'da davanın namus cinayeti olduğunu savundu Bilge Köyü katliamı davasında sanık avukatları Yargıtay'da davanın namus cinayeti olduğunu savundu.
Bilge Köyü katliamı davasında sanık avukatları Yargıtay'da davanın namus cinayeti olduğunu savundu Bilge Köyü katliamı davasında sanık avukatları Yargıtay'da davanın namus cinayeti olduğunu savundu. Sanık Mehmet Çelebi'nin eşi Fersi Çelebi'den saldırıda öldürülen Fesih Çelebi ile zina yaptığı gerekçesiyle boşandığı ortaya çıkarken, Mehmet Çelebi'nin 5 çocuğunun da babasının kendisi olmadığını iddia ettiği ve DNA testi yapıldığı belirtildi. Sanık avukatları ise DNA testinin sonuçlarına göre, nedeni hala tam olarak bilinemeyen katliamın namus meselesi yüzünden işlenip işlenmediğinin belirleneceğine dikkat çekti.
Mardin'in Mazıdağı İlçesi'ne bağlı Bilge Köyü'nde 7'si çocuk 44 kişinin öldürülüp, 3 kişinin de yaralandığı katliamla ilgili davanın temyiz duruşması Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nde yapıldı. Davaya sanık avukatları Eşref Kaya ve Remzi Ergün katıldı. Güvenlik nedeniyle Çorum'da yapılan davada Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararın okunduğu duruşmada sanık avukatları temyize ilişkin savunmalarını yaptı. Tutuklu sanık Mehmet Sait Çelebi'nin Avukat Ergün, yerel mahkemenin kararında, cinayetlerin tamamının iştirak halinde işlendiğine hükmettiğini anımsatarak, olayda iştirak şartlarının oluşmadığını belirtti. İştirakten söz edilebilmesi için birden fazla kişinin işbirliği, fillere katılımın karşılıklı olarak isnat edilebilmesi şartı arandığını ifade eden Ergün, "İştirak için birlikte karar alma, işleme gibi sübjektif unsurun bir arada bulunması gerekir. Oysaki müvekkilimin olayı diğer faillerle karar alarak, birlikte işlediği ispat edilmiş değildir" dedi. Öldürme fiilinde iştirakten söz edebilmek için hareketin aynı zamanda olması, yapılan yardımını da önemli derece olaya katkının bulunmasının şart olduğunu belirten Ergün, dosyada müvekkili Mehmet Sait Çelebi'nin katkısı olmaması halinde bu cinayetlerin işlenemeyeceğini gösteren bir delil bulunmadığını söyledi. Olay sonrasında müvekkili hakkındaki en aleyhe beyanların bile "cinayet mahallinde görüldüğüne" ilişkin olduğunu belirten Avukat Ergün, 44 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Mehmet Sait Çelebi hakkındaki kararın bozulmasını istedi.
-PLANLI CİNAYET OLSA KAÇAK SİLAH KULLANIRLARDI-
Tutuklu sanıkları Ömer Çelebi ve Mehmet Emin Çelebi'nin Avukatı Eşref Kaya ise savunmasında, "Olayın asli faili Mehmet Çelebi'nin anlattığı hali ile namus meseli olduğu için ortaya çıkmıştır" diyerek, yerel mahkemenin olayın "namus" cinayeti olduğunu kabul etmediğini ancak olaya ilişkin bir dayanak da bulamadığını belirtti. Mehmet Emin Çelebi'nin olay anında evinde misafirleri ile oturduğunu silah sesleri üzerine jandarmayı ilk olarak müvekkilinin ihbarda bulunduğunu ve jandarma komutanı ile yapılan konuşmanın kayıtlarının da jandarmada bulunduğunu ifade eden Kaya, müvekkili Ömer Çelebi'nin de mahkeme kayıtlarında korucu olarak göründüğünü ancak nakliyecilik yaptığını kaydetti. Ömer Çelebi'nin olaydan 3-4 dakika önce köye giriş yaptığını, birkaç dakika önce yoldan gelen bir kişinin olayı önceden planlamasının ve olaya karışmasının mümkün olamayacağının altını çizen Avukat Eşref Kaya, sözlerine şöyle devam etti:
"Saldırı sırasında 6 silahın kullanılmıştır. Bunlardan birisi Mustafa Çelebi'yi ait olduğunu birisinin de düğün evinde bulunan birine ait olduğu tespit edilmiştir. Geriye kalan 4 silahında olaydan yaralı olarak kurtulan mağdurların beyanlarına göre bir silah olayı gerçekleştiren Mehmet Çelebi'nin elindedir. Bir silah oğlu, M.Ş.Ç.'de, diğer iki silah da Aldülhakim Çelebi'dedir. Mazıdağı Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianamede, "her ne kadar sanık sayısı ile silah sayısı tutmuyorsa da sanıklar silahı değişerek kullanmıştır' demiştir. Doğuda silah bulunamaması gibi bir şey düşünülemez herhalde, planlı bir cinayet olsa korcu silahları ile işlenmezdi. O silahla zimmetli olduğu için balistik incelemede kimlere ait olduğu zaten ortaya çıkacağı için kendi silahlarını kullanmaz, kaçak silah kullanırlardı."
-ZİNA NEDİYLE BOŞANMA GERÇEKLEŞTİ-
Kaya, olayın gerekçesinin namustan olduğunun delili için öncelikle saldırıyı gerçekleştiren sanık Mehmet Çelebi'nin karısı Fersi Çelebi'den 'zina sebebiyle boşanmak için' Gölbaşı Aile Hukuk Mahkemesinde dava açtığını ve davanın 18 Ocak 2012'de boşanmayla sonuçlandığını bildirdi. Mehmet Çelebi'nin, eşi Fersi Çelebi'den olma 10 çocuğunun yalnızca 5'inin kendisinin diğer 5'inin ise öldürdüğü Fesih Çelebi'den olduğunu iddia ettiğini ifade eden Kaya, DNA testi için Mehmet Çelebi'nin tüm çocuklarından, kendisinden ve eski eşinden kan örneklerinin alındığını, geçen hafta itibariyle Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini açıkladı. Kaya, Adli Tıp Kurumundan çıkacak sonucun beklenmesini isteyerek, "Böyle bir şey ortaya çıktığı zaman bu cinayetin sebebi aydınlanacak. O zaman da diğer sanıkların olayla ilişkisinin olmadığı ortaya çıkacaktır" değerlendirmesinde bulundu. Daire Başkanı Mehmet Yalçın, avukat Kaya'ya "Yani olayın nedeni namus meselesi mi" diye sorunca Kaya da "Namus meselesi" cevabını verdi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi heyeti, davayla ilgili kararını 9 Şubat'ta verecek.
Çorum Ağır Ceza Mahkemesi, Mardin'in Bilge Köyü'nde 7'si çocuk, 44 kişinin öldürüldüğü saldırıya ilişkin yargılanan sanıklardan Mehmet Çelebi ile 6 kişiye 44 kez ağırlaştırılmış müebbet, 14 yaşındaki M.Ş.Ç'ye 44 kez 15 yıl, evinde silah bulunduran A.Ç'ye 15 yıl, havaya ateş açtığı iddiasıyla tutuksuz yargılanan M.Ç'ye de 6 ay hapis cezası vermişti.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan sanık Süleyman Çelebi, hükmen tutuklu bulunduğu Sincan 1 No'lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda 4 Ocak'ta kendini asarak intihar etmişti. - Ankara