Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Görüntü Türkiye'den! Yolun ortasında donan at, kaskatı kesildi

At donduran soğuk

İbrahim Tatlıses'ten kötü haber! Sevenlerinden dua istedi

İbrahim Tatlıses'ten kötü haber

Beşiktaş'taki Yangın Davasında 13 Sanığa Hapis Cezası İstemi

Beşiktaş'taki Yangın Davasında 13 Sanığa Hapis Cezası İstemi
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Beşiktaş'ta gece kulübünde tadilat sırasında çıkan ve 29 kişinin ölümüyle sonuçlanan yangına ilişkin, dönemin Beşiktaş Belediyesi başkan yardımcıları, ruhsatta imzası bulunan kamu görevlileri ile itfaiye çalışanlarının da aralarında bulunduğu 13 sanık hakkında 17'şer yıla kadar hapis...

Beşiktaş'ta gece kulübünde tadilat sırasında çıkan ve 29 kişinin ölümüyle sonuçlanan yangına ilişkin, dönemin Beşiktaş Belediyesi başkan yardımcıları, ruhsatta imzası bulunan kamu görevlileri ile itfaiye çalışanlarının da aralarında bulunduğu 13 sanık hakkında 17'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, aralarında dönemin Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcıları Ahmet Koray Bayraktaroğlu, Ahmet Mithat Şermet, Yasemin Saral ve Ali Rıza Yılmaz, ruhsatta imzası bulunan belediyedeki diğer kamu görevlileri ile İBB itfaiyesi çalışanlarının da aralarında bulunduğu toplam 13 sanık hakkında alınan izin üzerine soruşturma yürütüldüğü belirtildi.

İstanbul Valiliği İdare ve Denetim Müdürlüğünün yazısına yer verilen iddianamede, sinema salonu olarak inşa edilen söz konusu alana ilişkin 1987'de Beşiktaş Kaymakamlığı ve Beşiktaş Belediyesi tarafından "diskotek" izni verildiği aktarıldı.

Savio Turizm İşletmecilik tarafından 13 Ekim 2006'da söz konusu yere, içkili restoran ve gece kulübü, daha sona ise restoran kafe bar açmak istenildiğine dair belediyeye başvuru yapıldığı vurgulanan iddianamede, bunun üzerine Beşiktaş Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından İBB'nin itfaiye, imar, emlak ve istimlak müdürlükleri ile Beşiktaş Kaymakamlığına görüş sorulduğu ifade edildi.

2006'da İBB İtfaiyesinden iki çelişkili rapor

İddianamede, İBB İtfaiye Destek Hizmetleri Müdürlüğünün 14 Eylül 2006'daki Yangın Bakımından İncelenen İş Yerlerine Ait Muayene Rapor'unda, "Adı geçen yere tetkik için gidildiğinde verilen adreste öyle bir iş yeri bulunmamaktadır." görüşü bildirildiğine dikkat çekildi. Akabinde aynı yıl 7 Kasım'da söz konusu alana ilişkin itfaiye tarafından düzenlenen yeni raporda ise "Yangına karşı alınan koruyucu önlemler bugünkü durumu ile yeterlidir." ifadesinin yer aldığı vurgulandı.

İddianamede, söz konusu alanın Savio Turizm İşletmecilik tarafından 1500 metrekare olduğu bildirilmesine rağmen itfaiyenin raporunda 750 metrekare kabul edildiği, Beşiktaş Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünce ise 900 metrekare kullanım alanlı içkili lokanta olarak iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verildiği belirtildi.

İtfaiye raporu mevzuata uygun verilmemiş

İtfaiye Destek Hizmetleri Müdürlüğünce hazırlanan raporun verildiği 2006'da yürürlükteki "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğe" değinilen iddianamede, itfaiye raporunda belirtildiği gibi iş yeri 750 metrekare büyüklükte olsa bile raporun, dönemin yönetmeliğine uymadığı, iş yerinin açıldığı günden itibaren "diskotek" olarak faaliyet gösterdiği, içkili lokanta olarak kullanılmadığı, verilen raporun da mevzuata uygun olmadığı aktarıldı.

İddianamede, Gümüş Turizm Dış Ticaret Şirketi'nin,19 Ağustos 2011'de dilekçeyle iş yerinin ruhsatının diskotek olarak düzenlenmesi talebi üzerine bu doğrultuda iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verildiği belirtilerek, bu ruhsat verilirken iş yerinin faaliyet konusu ve kullanım alanı değişmesine rağmen Beşiktaş Belediyesi'nin 7 Kasım 2006'daki yangın raporunu yeterli gördüğü bildirildi.

Beşiktaş Belediyesi Zabıta Müdürlüğünün, Ruhsat ve Denetim Müdürlüğüne, 2 Ağustos 2013'te iş yerinin tapuda "depo" olarak görüldüğünü belirttiği, apartmanın yangın çıkışının bina projesine uygun olmadığına ilişkin şikayet olduğunu da ilettiği ve konuyla ilgili İBB'ye de bilgi verilmesini istediği ifade edilen iddianamede, konunun Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından İBB İtfaiye Daire Başkanlığına intikal ettirilmediği vurgulandı.

İddianamede, iş yerinin ruhsat dosyasında, 2007'den bu yana Beşiktaş Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından farklı şirketler adına içkili lokanta ve diskotek faaliyetine ilişkin ruhsatlar verildiği aktarılarak, ruhsatlar verildikten sonra ve öncesinde belediyenin denetlediğine ilişkin yazı bulunmadığı ifade edildi.

2006'da alınan yangın raporu 2018'de bile geçerli kabul edilmiş

İş yerinin ruhsat dosyasında, yangın çıkışıyla ilgili bir vatandaş tarafından 2013'e ait şikayet dilekçesi bulunmasına rağmen Beşiktaş Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından, İBB İtfaiye Daire Başkanlığından yeni itfaiye raporu talep edilmediği, 2006'daki raporun yeterli görüldüğü anlatılan iddianamede, 14 Kasım 2018'de ise Three Brothers Turizm Organizasyon Menajerlik AŞ adına bu rapor baz alınarak 1525 metrekare kullanım alanına sahip iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlendiği belirtildi.

İddianamede, gece kulübüne ait itfaiye raporunu düzenleyen sanıklardan itfaiye çavuşu Fazlı Yavuz ile diğer sanıkların da ifadesine yer verildi.

Buna göre Yavuz ifadesinde, iş yerlerine yanlarında belediye veya başka bir kurumun temsilcisi olmadan gittiklerini belirterek, "Bizi iş yerlerinin sahibi veya temsilcisi karşılıyordu. İş yerinin büyüklüğünü de bizi karşılayan ve yer gösteren kişinin beyanına göre rapora yazıyorduk. Bana göstermiş olduğunuz raporun da bu şekilde olduğunu tahmin ediyorum. İş yerinde hazır bulunan yangın önlemlerinin kontrolünü gittiğimiz zaman test etme imkanımız yoktur. Sadece hazır bulunup bulunmadığını gözlemleyerek rapor verilmektedir." beyanında bulundu.

Sanıklardan "bilgim yok" savunması

Dönemin belediye başkan yardımcısı Ahmet Koray Bayraktaroğlu ise ifadesinde, 5 Temmuz 2007'de verilen iş yeri ruhsatındaki imzanın kendisine ait olduğunu, memur, şef ile ruhsat müdürü tarafından imzalandıktan sonra ruhsat dosyasının kendisine imzalanması için geldiğini belirtti.

Bayraktaroğlu, itfaiyeden, ilçe emniyet müdürlüğünden ve diğer müdürlüklerden istenen belgelerin gelip gelmediği, ayrıca iş yeri ruhsat harcının yatırılıp yatırılmadığını kontrol ettikten sonra ruhsatı imzaladığını, ruhsat verilmeden önce ruhsat düzenlenecek iş yerine ilgili birim personeli tarafından gidilip gidilmediği, gidildi ise rapor düzenlenip düzenlenmediğiyle ilgili bilgi sahibi olmadığını iddia etti.

Dosyanın imza aşamasında başkan yardımcısı sıfatıyla kendisine kadar gelmesinin, ilgili personel tarafından gidilip yerinde kontrol edildiği anlamına geldiğini belirten Bayraktaroğlu şunları kaydetti:

"Ayrıca ruhsat imzalandıktan sonra herhangi bir denetim yapılıp yapılmadığını bilemiyorum. Bildiğim kadarıyla mevzuat hükümlerine göre ruhsat düzenlendikten belirli bir müddet sonra ilgili iş yerinin ruhsat hükümlerine uygun olarak çalışıp çalışmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir. Başvuruda 1500 metrekare, itfaiye raporunda 750 metrekare düzenlediğimiz iş yeri açma ve çalışma ruhsatında 900 metrekare yazıldıysa da aradaki uyumsuzluğun neden kaynaklandığını bilmiyorum. Ancak yorum yapabilirim. Yaptığım yorumda da ruhsat müdürlüğündeki görevli arkadaşların tespit ettiği rakamın esas alınması gerekir. Belediye açısından iş yeri ruhsat harcı alındığı için itfaiyenin tespit ettiği rakamdan biraz fazla olması normaldir diye düşünüyorum. Bahse konu yere her ne kadar içkili lokanta ve gece kulübü ruhsatı başvurusunda bulunulmuşsa da belediyemizce sadece içkili lokanta ruhsatı verilmesi uygun görülmüş ve ruhsat düzenlenmiştir. İçkili lokanta ruhsatı düzenlenmiş olmasına rağmen bahse konu yerde daha sonra ne tür faaliyet yürütüldüğü hususunda herhangi bir bilgim yoktur."

Bayraktaroğlu, iş yeri için düzenlenen rapora esas olmak üzere itfaiye teşkilatı tarafından oluşturulan raporun mevzuat hükümlerine uygun olup olmadığını kontrol edemeyeceklerini, itfaiye raporunun yeterli görüldüğünü anlattı.

Bu iş yerinin ilgili müdürlük tarafından denetlenip denetlenmediği konusunda bilgisi olmadığını söyleyen Bayraktaroğlu, "Zaten ruhsat düzenlendikten 7-8 ay sonra emekli oldum. Konuyu takip edebilme şansım yoktur. Söz konusu ruhsatın verilmesi sürecine ilişkin olarak herhangi bir makamdan yönlendirici sözlü veya yazılı bir istek olmamıştır." dedi.

"Verilen ruhsatlar kapsamında söz konusu işletme yıllarca çalışmış"

Sanıklardan Ahmet Mithat Şermet de ifadesinde, ruhsat müdürlüğünde aktif olarak görev yapmadığını, söz konusu imzaların vekaleten veya başkan yardımcısı vekili sıfatıyla attığı imzalar olduğunu belirtti.

Görev yaptığı dönemde ruhsatın imza için kendisine getirildiğini, görevlilerin eksik olmadığını söylemesi üzerine imzaladığını anlatan Şermet, "Söz konusu iş yerine ait güncel itfaiye raporu olmadan ruhsat verilmesi ve denetim yapılmaması hususunda herhangi bir bilgim yoktur. Verilen ruhsatlar kapsamında söz konusu işletme yıllarca çalışmış ve işletme açıkken herhangi bir facia yaşanmamış ve herhangi bir olay olmamıştır. Basından takip ettiğim kadarıyla izinsiz bir inşai faaliyet sonucu çıkan yangında çok acı bir facia yaşanmıştır. Yukarıda bahsettiğim konular çerçevesinde görevimle ilgili hiçbir yanlış işlem yapmadım." diye konuştu.

İddianamede, dönemin Beşiktaş Belediyesi Başkan Yardımcıları Ali Rıza Yılmaz, Ahmet Koray Bayraktaroğlu, Yasemin Saral, Ahmet Mithat Şermet, itfaiye çavuşu Fazlı Yavuz, eski itfaiye zabıta amiri Numan Bulburu, eski itfaiye müdür yardımcısı Tuncay Akdağ, eski itfaiye teknik müdür yardımcısı Şükrü Öztürk ile belediyede çalışan kamu görevlileri Feridun Tayfun Erelmas, Lalehan Taşdelen Başkaya, Nilüfer Oğuz, Rahşan Tekin Ölmez ve Uğur Türkyılmaz'ın "görevi kötüye kullanma" ile "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlarından 2 yıl 6'şar aydan 17'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

İddianamenin gönderildiği İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi, iş yeri sahiplerinin de aralarında bulunduğu 9 sanığın "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı dava ile birleştirilmesine karar verdi.

Kaynak: AA / Zeynep Yeşildal - Güncel
title