Batı Karadeniz Yaylalarında "Hüzünlü Güz" Vedası
Düzce'de yaz aylarında değişen doğası ve açan çiçekleriyle nesillerdir yaylak-kışlak kültürünü sürdüren misafirlerini ağırlayan yaylalar, sonbaharın gelişi ve kış aylarının yaklaşmasıyla hüzünlü güz vedası yaşıyor.
Düzce'de yaz aylarında değişen doğası ve açan çiçekleriyle nesillerdir yaylak-kışlak kültürünü sürdüren misafirlerini ağırlayan yaylalar, sonbaharın gelişi ve kış aylarının yaklaşmasıyla hüzünlü güz vedası yaşıyor.
Düzce'nin sıra yaylaları olan ve rakımları bin 200 ila bin 800 metre arasında değişen Güzeldere, Pürenli, Hira, Derebalık, Kardüz, Odayeri ve Balıklı yaylaları, yaylacıların vedasına sahne oluyor.
Ağaçların büründüğü sarı, yeşil, kahverengi ve kırmızı tonlarının yoğun yaşandığı yaylalarda eşsiz manzaralar eşliğinde kışlık odun ihtiyaçlarını tamamlayan yaylacılar, beraberinde getirdikleri hayvanlarıyla geri dönmeye başladı.
Yaklaşık 8 ay boyunca dağların tabloları aratmayan manzarasında güneşin doğuşuyla başlayan günlerini hayvanları ve bahçelerine gösterdikleri ilginin yanı sıra, komşu sohbetleriyle geçiren vatandaşlar, kendi tabirlerince "güz vedası" olarak değerlendirdikleri dönüşlerini buruk yaşıyor.
"Kış bitse de yaylaya çıksak diye bekliyoruz"
Yaylacılık yapan 56 yaşındaki Yusuf Çakmak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, artık yaylalardan dönüşlerin başladığını ve hayvancılık yapanların yaylaları ilkbahar gelene kadar boşalttığını söyledi.
Bölgede yaklaşık 8 ay durduklarını anlatan Çakmak, "Mart veya nisan aylarında yaylaya çıkıyoruz. Hayvancılık yapanlarımız dönüşe geçti. Bizler kışlık odun yapıyoruz. Bu işlerimizi tamamladıktan sonra biz de inişe geçeceğiz." diye konuştu.
Yaylanın kendileri için bir hayat biçimi olduğunu dile getiren Çakmak, "Burada yaz aylarımızı geçiriyoruz. Aile hayatımız buranın üzerine kurulu. Muhteşem doğa, temiz hava ve doğal hayat bizim yaşayışımız. Odunculuk ve ormancılık yapıyoruz, işimiz de burada yani. Kış bitse de yaylalara çıksak diye bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Yaylacı Selehattin Ay ise yaylada yaz aylarını geçirenlerin birbirlerine çok yakın olduğunu ve yaylada yaşamanın güzelliklerinden yararlandıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Burada aile gibiyiz. Yıllardır birlikte yaylaya çıkar, burada 8 ay geçirir, tekrar ovaya döneriz. Evlerimizi iyileştirmek istiyoruz. Biraz çarpık yapılarımız var. Bu konuda devletimizden yardım istiyoruz. Bu bizim hayatımız ve çok mutluyuz. Ailem yayladan indi, ben de kışlık odunumuzu tamamlayıp dönüşe geçeceğim."