Haberler

Başkanın Eşinden 'Çocuk İstismarı' Tepkisi: İçerideki Mahkumlardan Medet Umuyoruz

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ANTALYA'nın Kemer ilçesinde, çocuk istismarı ve kaçırma olaylarına tepki yürüyüşüne katılan Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül'ün eşi Neşe Gül, "Bizler, anne ve babalar ancak yürüyüş yapıp, basın açıklaması yapıp, tepkimizi dile getirebiliyoruz.

ANTALYA'nın Kemer ilçesinde, çocuk istismarı ve kaçırma olaylarına tepki yürüyüşüne katılan Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül'ün eşi Neşe Gül, "Bizler, anne ve babalar ancak yürüyüş yapıp, basın açıklaması yapıp, tepkimizi dile getirebiliyoruz. Ne yazık ki kahrolarak, diyorum ki artık içerideki mahkumlardan medet umuyoruz" dedi.

Kemer'de, Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Gül'ün eşi Neşe Gül öncülüğünde, çocuk istismarı ve kaçırma olaylarına tepki için yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe Başkan Mustafa Gül ile özel rehabilitasyon merkezinin engelli çocukları ve çok sayıda Antalyalı katıldı. Yürüyüşe katılanlara, üzerinde ağzı ellerle kapatılmış çocuk resmi, altında '#SUSMA' yazısı bulunan tişörtler dağıtıldı.

Kemer Belediyesi önünde toplanan grup, Liman Caddesi'nden başlayarak, Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüdü. Ellerinde 'Çocuk tecavüzüne, istismarına hayır', 'Bedenime dokunma', 'Gizem', 'Ceylin', 'Leyla', 'Eylül' yazılı dövizler taşıyan grup üyeleri, yürüyüş sırasında 'Bedenime dokunma', 'İstismara hayır', 'Tecavüze hayır' sloganları attı.

Meydanda toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan Neşe Gül, caydırıcı kanunlar çıkarılarak, çocuk istismarına son verilmesi gerektiği söyledi. Gül, çocukların güvenliğini artırarak, en ağır cezaların uygulanacağı kanunları en kısa zamanda beklediklerini belirterek, ülke olarak bu konuya duyarsız kalınmaması gerektiğini vurguladı.

'DAHA KAÇ MASUM ÇOCUK KATLEDİLMESİ GEREKİYOR?'

20 Şubat günü yaptıkları basın açıklamasının ulusal kanallarda yer aldığını hatırlatan Gül, "Aynı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çocuk istismarı için en ağır cezanın getirileceğini dile getirdi. Fakat hala caydırıcı yaptırımlar veya kimyasal hadım uygulamasını boş verin, sadece araştırmayla kaldı. Aradan 4,5 ay ve genel seçim geçti ve yine çocuklarımızı koruyamadık. Eylül gitti. Leyla için ise dualarımız fayda etmedi. Caydıramadık canileri. Leyla'nın annesi günlerce 'Kızım sütten başka bir şey içmez. Ona süt verin' feryatlarını ettikçe yüreklerimiz parçalandı ve anneye malum olmuş ki boncuk gözlüsü aç bırakılarak katledilmişti. Daha kaç masum çocuğun sapıkça emeller için canice katledilmesi gerekiyor?" diye konuştu.

'ARTIK MAHKUMLARDAN MEDET UMUYORUZ'

Daha kaç anne- babanın yüreğine, ölünceye kadar çekeceği evlat acısının düşeceğini soran Gül, "Bu ülkede bir cümleyle seçim tarihleri değişiyor, UBER kaldırılıyor, LYS kaldırılıyor. 'Kimyasal hadım, ağırlaştırılmış müebbet uygulayın' cümlesini kurmak neden bu kadar zor? Bizler anne ve babalar ancak yürüyüş yapıp, basın açıklaması yapıp, tepkimizi dile getirebiliyoruz. Ne yazık ki kahrolarak, diyorum ki artık içerideki mahkumlardan medet umuyoruz" dedi.

'HALKIN SİZE VERDİĞİ DESTEĞİ SİZ DE HALKA VERİN'

Birçok ülkenin kimyasal hadımı uyguladığını kaydeden Neşe Gül, "Tüm partilerin seçilmiş milletvekillerine sesleniyorum. Halkın size verdiği desteği siz de halka verin. Biz sizi bunun için seçmedik. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi 'Vatanı korumak çocuklarla başlar'. Sizlerden daha değerli tuttuğumuz evlatlarımızı korumak için el birliğiyle bir sonuca varmanızı ve toplumun yüz karasından bizleri arındırmanızı bekliyoruz" diye konuştu.

ORTAOKULLU ZEYNEP'TEN EYLÜL İÇİN ŞİİR

Basın açıklamasının ardından Hakkı Saygan Ortaokulu'nun 8'inci sınıf öğrencisi Zeynep Dayısı, Ankara'da kaybolduktan 1 hafta sonra cinayete kurban gittiği ortaya çıkan Eylül Yağlıkara (8) için yazdığı 'Küçük Eylül' adlı şiiri okudu. Zeynep Dayısı, "Haberleri duydum ve çok üzüldüm. Yani çocuklara yapılmaması gereken şeyler ve her zaman onlar için dua ettim; ama maalesef öldüler. Çok üzücü haberler. Ben de bunlardan dolayı şiir yazmayı sevdiğim için 'Neden böyle bir şiir yazmayayım' dedim ve yazdım. Yazarken duygulandım ve ağladım. Çok duygusallaştım. Aynısı bana olsa annemin nasıl bir hale düşeceğini düşündüm" dedi.

- Antalya

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title
Close