Haberler
Ankara'da FETÖ operasyonu! 7'si aktif görevde 35 Emniyet mensubu için gözaltı kararı

Ankara'da operasyon! Çok sayıda emniyet mensubu için gözaltı kararı

Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltında

Belediye başkanı terör soruşturmasında gözaltına alındı

50 ülkeden İsrail'i yıkacak bir hamle daha: Tasarı resmen kabul edildi

50 ülkenin "Evet" dediği İsrail karşıtı karara 4 liderden "ret" oyu

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

Başbakan Yardımcısı Arınç: Hedefimiz Dershaneler Düzenlemesinin Seçimlere Kadar Meclis'ten...

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Arınç, dershaneler düzenlemesinin de içinde yer aldığı kanun taslağının Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını belirtti.

Başbakan Yardımcısı Arınç, dershaneler düzenlemesinin de içinde yer aldığı kanun taslağının Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını belirtti. Arınç, "Meclis gündemine süratle alır, komisyondan bir şekilde süratle geçerse Meclis takvimi ne kadar gerektiriyorsa o kadar zamanımız da olursa bu geçebilir ama Mart ayının başında Meclis tatile girecekse en azından çalışmayacaksa seçim dolayısıyla bu tarihe kadar da yetişmeyecekse Mart'tan sonra bakılır diye düşünüyorum. Ama hükümetimizin hedefi Mart seçimlerine kadar Meclis'e sevk edilir edilmez komisyon ve Genel Kurul sürecinden geçmesidir" şeklinde konuştu.

Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakan Yardımcısı Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısında alınan kararlara ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Esenyurt MHP seçim irtibat bürosuna yapılan saldırıya ilişkin açıklamalarda bulunan Arınç, olayla ilgili soruşturmanın ciddi bir şekilde devam etiğini söyledi.

Karşıt görüşlü olanları önce taşlayarak sonra da silahlı saldırıyla bu olayı gerçekleştirdiğini bildiklerini belirten Arınç, şöyle devam etti:

"Dün üzücü bir olay yaşandı. 26 Ocak İstanbul Esenyurt'da MHP seçim irtibat bürosu açılışında seçim otobüsü bir kısım kişiler tarafından taşlanmış, sonra kavga çıkmış ve Cengiz Akyıldız adlı arkadaşımız göğsünden silahla yaralanma sonucunda hayatını kaybetmiş, hastanede vefat etmiştir. Bu olaydan dolayı gerçekten çok üzgünüz. İçişleri Bakanımız, Devlet Bahçeli'yi arayarak üzüntülerini ifade etti ve olayla ilgili bilgi verdi. Üzerinden çıkan kimlikte Cengiz Yücel yazıyor ama Cengiz Akyıldız olduğunu biliyoruz, o arkadaşımızın ailesine başsağlığı, sevenlerine sabır diliyoruz. MHP camiasına ve Devlet Bahçeli'ye hükümetimiz adına başsağlığı diliyoruz. Bu konuyla ilgili yaralı yurttaşlarımız vardır; Kemal Sağgöz, Özkan Can, Cihan Koç, Gencay Yılmaz isimli. Olayla ilgili olarak da şu anda 4 kişi gözaltında bulunmaktadır, bir kişi de aranmaktadır. Olayla ilgili soruşturma ciddi bir şekilde takip ediliyor. Karşıt görüşlü olanların önce taşlayarak, ardından silaha başvurarak böyle bir olayın cereyan ettiği anlaşılıyor. Üzgünüz, umarız bir daha böyle olaylar olmaz ve seçim ortamı huzur ve güvenlik içinde devam eder. Olay provokasyon değil. O kadar garip ki bir tanesi 15 yaşında neredeyse, 97 doğumlu. Bir ailenin fertleri, belli bir yere mensubiyetleri var. Protesto amacıyla ortaya çıkmışlar ve silaha, bıçağa sarılmışlar maalesef.

Seçim büroları veya adaylarımızın ofisleri açılabilir YSK'nın mülki amirliklerin yetkisi dahilinde. Süsleme de yapılabilir, toplantılar da yapışabilir. Ancak bu yerlerin açılışı ve adreslerinin mutlaka mülki amire bildirilmesi lazım. Bu gereğe riayet edilmediğini görüyoruz. Buralarda toplantı yapılacağı zaman güvenlik birimlerine de haber verilmesi gerekir. Gerekli tedribat alınır ve orada güvenlik içinde bir seçim kampanyası yürütülmesi mümkün olur, il başkanlıkları veya adaylar nerelerde seçim bürosu açtıklarını adresi ve tüm bilgileriyle mutlaka en yakın mülki amire bildirirlerse çok daha iyi olacaktır. Bu olayın son olmasını diliyorum. Her bir adayın ve taraftarın güvenlik içinde kampanyasını yapması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

-"DERSHANE DÜZENLEMESİ"-

Toplantının içeriğine ilişkin bilgi veren Arınç, "Adalet Bakanımız bir sunumda bulundu. Sayın Bekir Bozdağ demokratikleşme paketi içerisinde de kısmen yer alıyordu; kişisel verilerin korunması kanun tasarısı görüşüldü. Bakan arkadaşlarımız düşüncelerini ifade ettiler, olumlu karşılandı ve imzaya açıldı. Bir diğeri de Milli Eğitim Bakanımız tarafından yapılan sunumdur. Herkesin merakla beklediğini biliyorum. Bunun tam ismi bazı kanun ve KHK'lerde değişiklik yapılması hakkında kanun tasarısıdır. Mili Eğitim personeli ve teşkilat yapısıyla ilgili olarak bazı kanun ve KHK'larda değişiklik yapılması öngörülmektedir. Bunun 3 maddesi dershanelerle ilgilidir. Özel dershanelerin faaliyetlerinin 1 Eylül 2015'e kadar sürdürülmesi, bunların özel okula veya özel öğretim kurumuna dönüşmek isteyenlerin desteklenmesi, öğrenci etüt merkezleri ve buna bağlı hükümleri içermektedir. Çok pozitif bir düzenleme yapıldığı görüldü. Arkadaşlarımız katkılarını sundular ve olumlu bulunarak da imzaya açıldı. Yakın zamanda da TBMM'ye gönderileceğini düşünüyorum" diye konuştu.

Arınç, dershane düzenlemesine ilişkin şu bilgileri de verdi:

"Milli Eğitim Bakanımızın Bakanlar Kurulu'nda sunduğu düzenleme, çeşitli endişeleri gideren bir düzenleme olmuş. Son düzenlememizi anlattığımız gün, bu işin paydaşları tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı, bütün dershaneleri temsil eden derneklerin başkanları ertesi gün geldiler, Milli Eğitim Bakanımızı ve bizi ziyaret ettiler ve bize teşekkür ettiler, "bizim de görüşlerimizi paylaştınız, biz de destek vereceğiz' dediler. Dolayısıyla dershane meselesinin çözülebileceği konusunda taraflar bir anlayış içerisinde oldu. Ama sonra başka olaylar yaşadık. Sadece dershaneler üzerinde tartışırken bir takım kesimler samimi dileklerini ortaya koydular, endişelerini paylaşmışlardı. Bunlara müteşekkiriz. O günlerde işin bu tarafına girmeden, yüksek sesle, bağırarak hükümeti eleştiren, bunun çok kötü sonuçlar vereceğini söyleyenler veya dershaneleri kapatmakla bütün gençlerimizin sokağa döküleceğini ifade edenler herhalde bundan memnun olmadılar ki mesele sadece dershane değilmiş, önümüze başka meseleler geldi. Samimi düşünceler taşıyan herkesin şu anda dahi tasarıyı gördükten sonra, komisyonlarda ve Genel Kurul'da hangi pozitif düzenlemenin olması gerektiğini bize iletirlerse biz onların yanında oluruz. Sadece bağırıp çağırarak hükümeti yıpratmayı, arkasından yaşanacak olaylara zemin hazırlamayı amaçlayanlara kötü haberim var; siz samimi değilsiniz, siz dershaneleri başka meseleler için zemin olarak kullanmışsınız, kavga başlatmak istiyorsunuz. Amaçları kavga olan, bu zemin üzerinde kötülükleri gerçekleştirmek isteyenlere prim vermeyiz. Zannediyorum tasarı bugün yarın internetten de paylaşıma açılacaktır. Milli Eğitim Bakanımız bir basın toplantısı ile tasarıya ilişkin soruları yanıtlayacaktır."

Başbakan Yardımcısı Arınç, bir gazetecinin dershanelere ilişkin düzenlemenin seçim sonrasına bırakılıp bırakılmayacağına ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı:

"Meclis gündemine hakimdir. HSYK görüşmeleri başladı, bir yerde durdu. Gün doğmadan neler doğar. Meclis gündemine süratle alır, komisyondan süratle geçerse, takvime göre zaman da olursa bu geçebilir. Ama diyelim ki Mart ayının başında Meclis tatile girecekse, en azından seçim dolayısıyla çalışmayacaksa, Mart'tan sonra da bakılabilir. Ama hükümetimizin hedefi Mart seçimlerine kadar Meclis'e sevk edilir edilmez komisyon ve Genel Kurul sürecinden geçmesidir. Buna ne kadar imkan bulabileceğiz bunu inşallah Meclis'te görürüz."

-TÜBİTAK RAPORU-

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, "TÜBİTAK raporunun" sorulması üzerine, "Basında yazılıp çizilen bir rapordan bahsediliyor siz bu raporun orijinalini gördünüz mü? Basında gördünüz mü? Tamamen yayınlandı mı? Basın haber olarak veriyor. Böyle bir rapor içeriği itibarıyla yayınlandı mı? Böyle bir rapor var ve böyle bir raporun içinde şöyle bir karar ve kanaat var şeklinde biz de duyuyoruz. Bu konuda TÜBİTAK bir açıklama yapmadı bildiğim kadarıyla. Raporun tam metni de yayımlanmadı. Dolayısıyla biz bunun üzerine ne konuşabiliriz. Bunu üzerine genel konularda birkaç cümle söyleyebiliriz; yargılamanın iadesi süreciyle ilgili olarak başlatılan bir çalışma vardı, ancak sonuçlanmadığını biliyorum. Esasen Türk Ceza Kanununda, Ceza Muhakemesi Kanununda bunu düzenleyen maddeler geçmişten bu yana vardır ve ihtiyaçları karşılayacak noktadadır. Ancak Türkiye'de son gelişmeler içerisinde yeniden yargılama yapılması, bu hükümlerden farklı olarak yeni şekle bürüneceksek, buna ihtiyaç varsa bu konuda ne yapılabilir, Adalet Bakanımız bu konuyu ortaya artanlarla hukuki anlamda birlikte bir çalışma yapacaktı. Şüphesiz böyle bir çalışma bürokrat düzeyinde belki yapılmaktadır ama sonuçlanmış bir durum, nihai taslak ve düşünce mevcut değildir" şeklinde konuştu. Arınç, "Harddisk denilen ve üzerinde oynandığı iddia edilen şey bir delil olarak kabul edilmişse mahkemelerde ve o mahkemeler henüz bitmemişse, bu rapor da gerçekse, mahkemeler bunu tekrar dikkate alabilir. Mahkemeler bitmişse eğer ve hükme esas ve dayanak yapılan bir delilin sahteliği sonradan ortaya çıkmışsa mevcut yargılamanın iadesi hükümleri çerçevesinde ele alınabilir. Bu konuda bir boşluk yok. Ama önemli olan böyle bir rapor var mı, bu rapor nasıl bir rapordur ve bu iddialara karşı altında imzası bulunan TÜBİTAK mensuplarının ve uzman kişilerin bu konudaki düşünceleri nelerdir isterseniz onları yazalım çizelim. İlgili arkadaşlara soralım ve ortaya çıkacak sonuca göre biz bir şey söylemiş olalım" şeklinde konuştu.

-TORBA KANUN HAZIRLIĞI VE BEDELLİ ASKERLİK İDDİALARI-

Bazı gazetelerde yer alan, içerisinde bazı ekonomi ile ilgili başlıkların ve bedelli askerlik düzenlemesinin de yer aldığı torba kanuna ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine Arınç, "Bu tabir çok yakışıksız bir tabir. Torba Kanun diye bir tabir yoktur. Ama çok maddeli tasarı ve teklifler geldiğinde Meclis'ten birisi buna torba dedi bunun adı da torba kaldı gitti. Bunu adı bazı kanun ve kararnamelerde değişiklik yapılmasıyla ilgili kanun tasarısı ya da teklifidir. Bunlar çok maddeli olduğu içinde Mecliste bunların tek tek madde medde olarak değil de bölümler halinde görüşülmesi karara bağlanıyor. Çok maddeli bir kanun bu hafta görüşülecek eğer onu kastediyorsanız. Komisyondan geçti ve Meclis'te bu hafta görüşülecek. İçeriğini herkes biliyor ve görüyor. Ama yeni bir hazırlıktan bahsediyorsanız siz yani henüz komisyonlara gelmemiş, tasarı veya teklif halini almamış bir konuda herhangi bir bilgim yok" ifadelerini kullandı.

-KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASIYLA İLGİLİ KANUN TASARISI-

Arınç, "Kişisel verilerin korunmasıyla ilgili kanun tasarısından bahsettiğiniz. Yasal zeminde dinlemelerin önünü açacak bir kanun tasarısı olarak biliyorduk, biraz ayrıntı verebilir misiniz?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Dinlemelerle ilgisi yok bunun. Kişisel veriler var. Belli bir yerde toplanıyor ama bunların üçüncü kişiler tarafından bilinmemesi, İfşa edildiği takdirde hangi cezai yaptırımların uygulanacağı, bunları kimlerin denetleyeceği, korunmasını kimin sağlayacağı, bir sistem olarak getiriliyor. Dinlemeler ayrı bir konu. Onlarla ilgili cezai hükümler var ama yetersiz olabilir. O konuları ayrı kapsamda değerlendiriyoruz. Kişisel veriler SGK kayıtlarıyla ilgili olabilir, şirketlerle ilgili olabilir. Milyonlarca insanların bilgilerinin bir yerde, depolanması, korunması mümkündür ama bu bilgilerin gizliliğinin ihlal edilmemesi açısında çok önemli bir kanun. AB süreci açısından da önemli. 2010 referandumunda kabul ettiğimiz insan odaklı demokrasiye uygun bir düzenleme. Zannediyorum Meclis'e bugünlerde sevk edilir. Teferruata girmek istemiyorum."

-DÖVİZDEKİ DALGALANMALAR VE EKONOMİYLE İLGİLİ GELİŞMELER-

Dövizde yaşanan aşırı yükselişe ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Arınç, "Dövizle ilgili olarak şu anda ekonomide bir olumlu seyir takip ettiğini, borsadaki faaliyeti, dolardaki sıcağın düşmeye başladığını hissediyoruz. Enine boyuna, etraflıca bir açıklama Başbakan Yardımcımız yapmadı, yapamadı. Toplantıdan erken ayrılacak Köşke gitmişti. Gelişmeleri takip ediyoruz Merkez Bankası üzerine düşeni yapıyor, Maliye Bakanımız ve Hazine ilgilileri de konuyu yakında takip ediyorlar" açıklamasında bulundu.

-GÖKÇEK'İN SUİKAST İDDİALARI-

Hükümet Sözcüsü Arınç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in "Seçimlere 15 gün kala maalesef suikastlar olacak" şeklindeki iddialarına "Allah korusun" karşılığını verirken, şu değerlendirmede bulundu:

"Normal görevini yapan bir İçişleri Bakanlığımız var. Şüphesiz seçimlerin güvenliği her zaman önemlidir. Gelişen şartlar içerisinde belki daha çok dikkat edilecek konular vardır. Valilerimiz, emniyet, adalet mekanizmamız seçime yönelik hazırlıklarını mutlaka yapacaktır. 50 milyona yakın seçmenin oy kullanacağı bir seçime gidiyoruz. Elbette seçim sonuçlarını etkilemek için yasa dışı örgütlerden tutunuz, seçim rekabeti içerisinde tartışmaların yaşanması ve maalesef hoşa gitmeyen bazı oluşumların meydana gelmesi mümkündür. Bunlar yapılıyor, valililerle ilgili toplantılar da yapıldı yapılacak. Emniyet teyakkuz durumuna mutlaka geçmiştir, izinler belki kaldırılacaktır, her türlü tedbir alınır. Bu konuda endişe olmasın Seçim döneminde meydana gelebilecek bu tür olabilecek olayları istihbaratın da haber alması, önleyici tedbirlerle yola çıkması lazım. Şimdi her yerde bayrakların asıldığı, afişlerle, posterlerle donatılmış, adına seçim bürosu denilen yerler var. Aslında bunların bir düzen içerisinde de açılması ve kullanılması gerekir. Yani sadece ben burayı kiraladım, burası benim seçim bürom. O trafiği engelleyebilir, başka sıkıntılara yol açabilir. Dolayısıyla mülki amirlerin nelerde, ne zaman, nasıl açılabileceğini ya da en azından açılmış olduğunu bilmesi lazım. Hiç kimse bir şey yapmaz ama en azından camları kırılır. İnsanlar tahrik edilir. Menfi düşüncelerle ortaya çıkabilirler. Hiçbir zaman acı olaylar yaşansın istemeyiz ama basit de olsa eylemler yapılabilir. Devriyelerin arttırılması gerekir veya gezici birtakım unsurların belki sabaha kadar bazı yerleri kontrol altında tutmasında da fayda var. Bu oralarda siyasi çalışmaları engellemek için değil daha çok siyasi faaliyetin rahat ve gücen içinde yapılması içindir. Hiçbir endişemiz yok gerekli tedbirler de alınıyor."

-CENEVRE KONFERANSI-

Arınç, Suriye'den gelen fotoğraflar ve "Cenevre Konferansı"na ilişkin olarak da açıklamalarda bulundu. Arınç, konferansın büyük bir katılımla toplandığını belirterek, "Türkiye de bu toplanmaya katkı verdi. Suriye'deki katliam son fotoğraflarla bir kez daha belgelendi. Suriye'deki dramın bir an önce sona erdirilmesi için kim ne yapacaksa Türkiye bunu destekler ve onlara yardımcı olur. Türkiye tezlerini açıkça ortaya koydu. Çıkacak sonucu kestirmek zor. Sonuçtan ümitli olmalıyız. Ümitli değiliz, kesinlikle buradan bir şey çıkmaz demeyelim. Hele hele son fotoğrafların yayınlanmasından sonra vicdanlı insanların Suriye bakışında önemli değişiklikler olmalı. Bu olaylar başka yerde olsaydı tepki de daha farklı olurdu. Cenevre'den ne çıkacağını zannediyorum birkaç gün içinde görmüş olacağız. Sayın Bakanımız da oluşan hava konusunda bilgi sunmuş oldu" dedi.

Kaynak: ANKA / Güncel
title