Barajzede Köylüye 50 Metrekarelik Ev
Isparta ve Antalya sınırlarında 17 kilometrekare alanı kapsayan Kasımlar Barajı ve 3 HES projesi nedeniyle Isparta'nın Sütçüler İlçesi'ne bağlı Darıbükü Köyü haritadan silinecek.
Isparta ve Antalya sınırlarında 17 kilometrekare alanı kapsayan Kasımlar Barajı ve 3 HES projesi nedeniyle Isparta'nın Sütçüler İlçesi'ne bağlı Darıbükü Köyü haritadan silinecek. Köyde evleri yıkılacaklar için firma 50'şer metrekarelik evler inşa etti. Toplam 6 köyün etkilendiği HES projesinde köylüler bildirimsiz gerçekleşen acele kamulaştırmalara da dava açıyor.
Isparta'nın Sütçüler İlçesi'nde Ayvalıpınar'dan başlayan Kartöz ve Ayvalı derelerinin, Antalya'nın Manavgat İlçesi Değirmenözü Mahallesi'nde Yukarı Köprüçay'la birleştiği bölgede, Taçyıldız Elektrik Sanayi Üretim A.Ş. firması tarafından yapımı devam eden Kasımlar Barajı, Kasımlar I, Kasımlar II ve Değirmenözü HES projeleriyle Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisleri Beton Santrali'ne ilişkin, köylülerin hukuki mücadelesi sürüyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 'ÇED Olumlu' kararına karşı köylüler ve doğaseverler, 2012'nin Eylül ayında Isparta İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma ve raporun iptaline ilişkin dava açtı. Ancak mahkeme, projenin birden fazla ili kapsadığı gerekçesiyle 'görevsizlik' kararı vererek, dosyayı Aralık 2012'de Danıştay'a gönderdi. Danıştay 14'üncü Dairesi'nde devam eden davaya ilişkin 5 kişiden oluşan bilirkişi heyeti bölgede inceleme yaptı.
DİNAMİT PATLATMALARIYLA ARAZİ DEĞERLERİ DÜŞÜRÜLDÜ
Hukuki sürecin devam ettiği baraj ve HES projeleriyle ilgili firma bölgede inşaat çalışmalarını da hızla devam ettiriyor. Antalya Barosu Çevre Kurulu avukatlarından Rüzgar Gökçe, Sütçüler'in Darıbükü Köyü'ne baraj projesiyle başlayan ve ardından Kasımlar, İbişler, Çukurca köyleriyle Manavgat'ta Değirmenözü, Yeşilbağ mahallelerinde köylülere ait arazilerde, bölge sakinlerine hiçbir bildirim yapılmadan Bakanlar Kurulu kararıyla acele kamulaştırma kararı alındığını hatırlattı. Acele kamulaştırma kararı çıktıktan sonra kamulaştırma işlemleri yapılmadan inşaatlara başlandığını kaydeden Rüzgar Gökçe, şöyle konuştu:
"Yoğun dinamit patlatmaları nedeniyle arazi değerleri düşürüldü, moloz yığınlarıyla dolduruldu ve tarım yapılamaz hale geldi. Daha sonra arazilerin bedelinin tespiti için yapılan keşiflerde köylülere hiç bilgi verilmeden ve onların itiraz hakları ellerinden alınarak, düşük bedeller bankaya yatırıldı. Arazi, tarla ve ağaç değerleri çok düşük fiyatlardan gösterildi. Kamulaştırılan yerlerin EPDK'ya devri için köylülerden vekalet alındı. Ancak tapuda devri kolaylaştırmak için kamulaştırılmayan yerler de vekaletname içine konuldu. Böylece köylülerin tüm taşınmazları da idareye geçmiş oldu. İdare ile anlaşmayan ve yerlerin değer tespitine itiraz eden köylüler için kamulaştırmasız el atma davası, acele kamulaştırılan yerler için acele kamulaştırmanın iptaline yönelik hukuki süreçleri başlatıyoruz."
SANTRALLE KOMŞU OLDU
Değirmenözü Mahallesi'nde evinin hemen yanında santral inşa edilen Halil Coşkun, inşaat dönemi sürekli patlatmalar nedeniyle evlerinin büyük zarar gördüğünü, ineklerinin stresten doğum yapamadığını söyledi. 303 metrekarelik bahçesinin de bilgisi olmadan kamulaştırıldığını anlatan Coşkun, "Ben 'Vermiyorum' dedim, onlar da 'Biz devletiz alırız' dedi. Ben de 'Nasıl alırsınız siz devletseniz ben de milletim. İsrail'le Filistin gibi olur birbirimizi yeriz' dedim. Burası benim atalarımdan kalan yer. Haberimiz yok, 3-4 ay sonra kağıt geldi, bankaya 10 bin lira yatırmışlar. 'Çekmiyorum sizin paranızı' dedim. Patlatmalar sırasında gökten dolu yağmış gibiydi, evin alt katına kaçıyorduk" diye konuştu.
KÖYLÜLERE 50'ŞER METREKARELİK EV
Projede yaklaşık 50 haneli Darıbükü Köyü'ndeki evlerin yarısından fazlası baraj suları altında kalacağı için evler de yine acele kamulaştırma kapsamınında kamulaştırıldı. Köyün yeni yerleşim bölgesinde evlerine el konulan 25 köylü için 4'ü 70, 21'i de 50'şer metrekarelik evler inşa edildi.
Evleri baraj altında kalacak Darıbükü köylülerinden Hasan Uysal, herkesin evine 20 bin lira değer biçildiğini, karşılığında 4'ü 70'er metrekare, diğerleri 50'şer metrekare evler yapıldığını söyledi. Köylülerin bu evlere taşınmaya mecbur bırakıldığını belirten Uysal, "Uyduruk, köy yaşam şartlarına uygun değil, çok küçük evler. Köylü burada yaşamaya zorlandı, mecbur bırakıldı. Taş duvarın 60 cm olması gerekir ama duvar mı duvar diye yapılmış. Yıkılma riski yüksek, ağır tonajlı araçların geçişinde bile yıkılma riski var. Köylü aşını ekmeğini odunla yapıyor. Ama bu evlerde mecbur elektrik, tüp kullanacak. Nüfus yaşlı, evlerin merdivenleri çok dik, kullanımı çok zor. İnşaat nedeniyle sürekli toz toprak içinde yaşıyoruz" diye konuştu.
TARİHİ ST PAUL YOLU DA ZARAR GÖRÜYOR
Baraj ve HES projesinin yapıldığı bölge doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi öneme de sahip. Antalya'de Perge Antik Kenti'nden başlayıp Yalvaç Psidia Antiocheia Antik Kenti'ne kadar uzanan yaklaşık 500 kilometrelik tarihi St. Paul Yolu'nun da önemli bölümünü kapsıyor.
Bölgede bu yolda gerçekleşen turizm faaliyetlerine yönelik pansiyonculuk yapan Kasımlar'dan Serpil Kökdoğan, yılda 3 bin turistin bu yolda yürüyüş yaptığını anlattı. HES ve baraj projesi nedeniyle tarihi yolun da birçok bölümünün yok edildiğini savunan Kökdoğan, köyde tarım ve hayvancılığın da yapılamaz hale geldiğini dile getirdi.
- Antalya