Haberler

Balyoz Planı Davası Temyiz Duruşması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Avukat Keskin: "Vekil sıfatıyla değil, tam 27 yıl önce hukuk fakültesine girmiş, adalet aşığı bir insan olarak sizlerden istirhamım kaybetmekte olduğum adalet inancımı bana bu dünyada gösteriniz" Avukat Koç: "Balyoz darbe planı diye yer gök inledi ancak davayı kanıtlayacak herhangi bir delil yok"

Aralarında emekli Oramiral Özden Örnek ile emekli Orgeneraller Halil İbrahim Fırtına ve Çetin Doğan'ın da bulunduğu 361 sanıklı "Balyoz Planı" davasının, Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki temyiz duruşmasına devam edildi.

Sanık Mehmet Alper Şengezer'in avukatı Haldun Kepez, tüm suçlamanın varsayıma dayalı olduğunu, yerel mahkemenin "olsa olsa bunu sen yapmışsındır" anlayışıyla hüküm kurduğunu savundu.

Müvekkilinin görevlendirdiği iddia edilen isimlerle irtibat kurmadığını, bunun ispatı için mahkemeden bu kişilerden istediklerini dinlemesi yönünde talepte bulunduklarını belirten Kepez, bu talebe cevap bile verilmediğini kaydetti.

Takdiri indirim uygulanmamasını eleştiren Kepez, yargılamanın tamamının kayıt halinde olduğunu belirterek, "Müvekkilim bir tek kaş, göz işareti yaptıysa, bir tek saygısızlık yaptıysa ben bütün dijital belgeleri kabul ediyorum" diye konuştu.

-"Planın hiçbir evresinde görev almadı"

Sanık Yunus Nadi Erkut'un avukatı Ahmet Keskin, müvekkilinin plan seminerine katılmadığını, hiçbir evresinde görev almadığını söyledi.

Avukat Keskin, "Müvekkilim kanser olmuş, yüzbaşı rütbesinde bir subay olarak 42 kilograma kadar inmişti, o hastalık döneminde müvekkilim bu kadar yaralanmamıştı. Çünkü biliyor ki o Allah'tan gelen bir şeydi ama şu an hiç tanımadığı, bilmediği insanlar tarafından suçlanıyor" diye konuştu.

Yaşananlar nedeniyle adalete olan inancının sarsıldığını ifade eden Keskin, "Vekil sıfatıyla değil, tam 27 yıl önce hukuk fakültesine girmiş, adalet aşığı bir insan olarak sizlerden istirhamım kaybetmekte olduğum adalet inancımı bana bu dünyada gösteriniz. Size bu hususta yalvarırım" ifadesini kullandı.

-"Savcıların görevi kötüye kullandıklarını düşünüyorum"

Sanıklar Süha Civan, Cüneyt Sarıkaya, Erdoğan Koçoğlu, Gürbüz Kaya, Abdullah Dalay, Hasan Fehmi Canan, Mehmet Kaya Varol, Hamdi Poyraz, Erhan Kuraner, Doğan Fatih Küçük ve Soydan Görgülü'nün avukatı Ahmet Koç, davada birçok usuli ve hukuki aykırılık yaşandığını savundu.

Prof. Dr. Sulhi Dönmezer'in, "Usul esastan da önemlidir, çünkü özgürlüklerin kapısıdır. Sakın ha sakın usulü bilmeyen ve vicdanı olmayan hakim ve savcı olmasın" sözlerini paylaşan Koç, soruşturma ve kovuşturma sürecinde usule yönelik aykırılık iddialarını dile getirdi. Koç, "Sayın savcıların görevlerini tamamıyla yapmadıklarını hatta ve hatta görevi kötüye kullandıklarını düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı.

"Duruşma hakiminin maalesef infaz hakimine dönüştüğünü gördüm" diyen Koç, hiçbir mahkemenin kararında, babalık ve kocalık haklarından mahrum bırakımaya ilişkin maddeyi kararda açmadığını, bunun infaz hakimliğinin işi olduğunu söyledi. Koç, "Kadın sanıkların kocalık ve babalık hakkından mahrumiyetinden bahsediliyor. Bu kadıncağız nasıl babalık ve kocalık hakkından mahrum bırakılacak o mahkemeye sormak gerekir" şeklinde konuştu.

Koç'un yerel mahkemeyi eleştiren sözleri üzerine araya giren, Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, "Savunmaya ne yararı olacak, mahkemeyi töhmet altına sokmak. Savunmanın sözünü hiç kestik mi? Kararı enine boyuna didik didik edeceksiniz, tartışacaksınız ama neden anayasal kuruluş olan devletin yargı organlarına geçiyorsunuz bunu anlamış değilim" ifadesini kullandı.

Karara yönelik eleştirilerini dile getiren Koç, "Balyoz darbe planı diye yer gök inledi ancak davayı kanıtlayacak herhangi bir delil yok. Tarihteki birçok siyasi dava ve kararlarda olduğu gibi arzu ederdik ki mahkemenin kararı bugüne ve yarınlara ışık tutarak takdir toplasın ama maalesef bu karar evrensel ve iç hukuk normlarına aykırıdır" diye konuştu.

-"Elinde silah, araç, gereç olmayan birinden nasıl bu hareketler beklenir"

Sanıklar Yusuf Ziya Toker ve Mustafa Çalış'ın avukatı Yahya Koç, Toker'in, Oraj planının hazırlanması kapsamında görevlendirildiği ve bu görevi kabul ettiği gerekçesiyle cezalandırıldığını anlattı.

Bunun gerçek dışı olduğunu savunan Koç, "Elinde hiçbir silah, araç, gereç ve emri altında kimse olmayan birinden nasıl bu hareketleri yapması beklenir" dedi.

Müvekkili Çalış'ın da benzer durumda olduğunu belirten Koç, yerel mahkeme kararının bozulmasını, müvekkillerinin serbest bırakılmasını istedi.

Sanık Mehmet Aygün'ün avukatı Mete Kubilay, yerel mahkemenin verdiği kararın baştan sona hukuka aykırılık içerdiğini savundu. Müvekkilinin Birinci Ordu seminerine katılmadığını belirten Kubilay, plan kapsamında belge hazırladığı iddiasının da kanıtının olmadığını söyledi.

Sanık Emin Hakan Özbek'in avukatı Hatice Kurban, baştan beri yapılan tartışmalar çerçevesinde isnad edilen suçun gerçekleşmemesi nedeniyle verilen hükmün bozulması gerektiğini söyledi.

Özbek'in delil kabul edilen verilerden birini hazırlamakla suçlandığını anlatan Kurban, bu veriden haberdar olduğunu gösteren bir delil olmadığını kaydetti.

Kurban, müvekkilinin hukuka karşı saygılı, darbelere karşı bir anlayışı benimseyen biri olarak, hak etmediği şekilde cezalandırıldığını savundu. - Ankara

Kaynak: AA / Güncel
title
Close