Arka Pencere 2011 Sinema Yıllığı

"Siyah Kuğu"dan "Bir Zamanlar Anadolu'da"ya, "Kaptan Amerika"dan "Zoraki Kral"a, "Bir Ayrılık"tan "Hugo"ya dek 2011'de vizyona giren tüm filmlerin eleştirisi bu yıllıkta toplandı.

Haftalık online film kültürü dergisi Arka Pencere'nin (www.arkapencere.com) 28 yazarı tarafından kaleme alınmış 298 filmin eleştisinin yer aldığı yıllık Mürekkep Yayınları tarafından kitap raflarındaki yerini alıyor. Usta eleştirmenler Atilla Dorsay ve Uğur Vardan'ın önsöz niteliğindeki yazılarıyla start alan yıllıkta imzası olan 28 film eleştirmenini saymak gerekirse: Murat Özer, Ali Ulvi Uyanık, Burak Göral, Okan Arpaç, Burçin S. Yalçın, Kemal Ekin Aysel, Tunca Arslan, Müjde Işıl, Çağdaş Günerbüyük, Ebru Çeliktuğ, Erman Ata Uncu, Nil Kural, Olkan Özyurt, Elif Tunca, Janet Barış, Kerem Sanatel, Müge Turan, Şenay Aydemir, Berke Göl, Evrim Kaya, Selin Gürel, Serdar Kökçeoğlu, Vuslat Saraçoğlu, Cem Altınsaray, Ceylan Özgün Özçelik, Cumhur Canbazoğlu, Melis Behlil ve Talip Ertürk…

Yıllık, 2011'i en iyi temsil eden iki ayrı filmi iki ayrı kapağa taşıyarak çıkıyor, dileyen Darren Aronofsky'nin müthiş filmi "Siyah Kuğu", dileyen Nuri Bilge Ceylan'ın başyapıtı "Bir Zamanlar Anadolu'da" kapaklı versiyonu edinecek. Filmlerin renkli fotoğraflarla, ayrıntılı künyelerle desteklendiği ve 5 yıldız üzerinden değerlendirildiği Arka Pencere 2011 Sinema Yıllığı, büyük boy baskısı ve 279 sayfalık kalınlığıyla arşivcilerin kaçırmaması gereken bir çalışma.

Kitabın önsözünden: "Bugün film eleştirisi belki eskisinden de önemli, çünkü sessiz sedasız ilerleyen dijital devrim sayesinde dünyanın dört bir yanında üretilen filmlerin sayısı katlanarak artıyor. Bunların birçoğu, nicedir bir iki salonla da olsa artık ülkemizde gösteriliyor. Anlayacağınız, dünya film piyasası bu sanatın yaklaşık 120 yıllık tarihinde hiç olmadığı kadar hareketli. Bu hareketliliği yorumlamak, dünya sinemasının nerelerden nerelere gitmekte olduğunu anlamak için elbette eleştirmenlerin üzerinde daha önce hiç olmadığı kadar sorumluluk var. Bugün her sinemaseverin küçük resimde filmleri anlamlandırmak, büyük resimde ise film piyasasında kaybolmamak için eleştirmenlerin rehberliğine şiddetle ihtiyacı var. Türkiye'de de vizyon piyasası hayli çetrefilli bir manzara barındırıyor. Dolayısıyla, belki her zamankinden daha çok tartışılan film eleştirmenlerinin omuzlarına da daha fazla yük ve sorumluluk düşüyor."