Antalya'daki Fetö/pdy Davası
Antalya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından görevine son verilen Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Nihat Kanbur'un yargılanmasına başlandı.
Antalya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından görevine son verilen Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Nihat Kanbur'un yargılanmasına başlandı.
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Kanbur, yakınları, öğrencileri ve avukatları katıldı.
Kanbur, savunmasında Akdeniz Üniversitesinde vermiş olduğu bir derste alınan ses kaydı ve konuşmanın kendisine ait olduğunu kabul etti.
Derste hiçbir örgüt propagandası yapmadığını, sadece çözüm sürecini eleştirdiğini belirten Kanbur, "Türkiye'deki siyasi eleştirinin ortadan kalktığını görüyorum. Halkı isyana teşvik etmek ve Fetullahçı örgüte üye olmaktan iddianamede ismim geçti. Şu anda arkamda bulunan öğrencilerim beni bilir. Ben milliyetçi bir insanım, FETÖ'ye üye olma ile ilgili bana yüklenen suçları zul sayarım." dedi.
"Cumhurbaşkanına hakaret" ve "devlet büyüklerine hakaret" etmediğini kaydeden Kanbur, üzerine atfedilen "Silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etme" suçlamalarını da kabul etmediğini bildirdi.
Derslerde söylemiş olduğun sözlerin Ankara'daki patlama sonrasında söylendiğini aktaran Kanbur, savunmasında şunları kaydetti:
"Ben PKK ile yapılan çözüm sürecini hiçbir zaman kabul etmedim ve bu sürece sıcak da bakmadım, bunu her yerde de dile getirdim. Türkiye'de akademisyenler bir araya gelip bir bildiri yayınladı. Bu yayınlanan akademisyenler bildirisine hiçbir zaman katılmadım, ama akademik ifade özgürlüğü olarak gördüğüm için de saygı duydum. Diğer yandan nisan ayının 13'ünde uydurma bir isimle hakkımda ihbar yapılıyor. Gece 03: 30'da kapıma 12 polis geliyor ve sanırsınız ki Cemil Bayık'ı almaya gelmişler. Evim ve iş yerimde yapılan aramada Fetullah Gülen'e ait suç unsuru oluşturacak hiçbir yazı ve materyale rastlanmamıştır."
İddianamede, ses dinlemesine takılmamak için eski model telefon kullandığı yönündeki suçlamaları da kabul etmediğini belirten Kanbur, 1998 yılından bu yana ayın telefon hattını kullandığını aktardı.
Kanbur, eski eşi M.İ ile boşanma sürecinde tazminatla ilgili sorunlar yaşadıklarını öne sürerek, eşinin bu nedenle kendisini FETÖ üyesi olmakla suçlayacak bir iftirada bulunmuş olabileceğini ifade etti.
Tanık olarak dinlenen Kanbur'un öğrencilerinden Z.Ö, olaya konu olan ses kaydının Ankara patlamasından sonra ders sırasında yapıldığını, kendisinin de Kanbur'un derste söylediği "iç savaş" konuşmasına şahit olduğunu söyledi.
Duruşmada daha sonra Cumhuriyet Savcısı Hacı Mehmet Güdül, sanığın "silahlı isyan", "Cumhurbaşkanına hakaret", "TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle tutukluluğunun devamını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık Mehmet Nihat Kanbur'un tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İddianamede, şüphelinin TCK'nın "Silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etme" suçlarından 20-30 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 14 Nisan'da düzenlenen FETÖ/PDY operasyonunda, "terör örgütü üyesi olmak" ve "terör örgütünün propagandasını yapmak" suçlamasıyla tutuklanan Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Nihat Kanbur'un görevine, YÖK tarafından son verilmişti.