Antalya'da halkalanan kuş türleri sayısında artış yaşandı
Antalya'da halkalanan kuş türleri sayısında artış yaşandı Göçmen kuşların göç davranışları, göç rotaları tespit ediliyor İnsanlardan kurtulan doğada yakalanan kuş türü arttı Alaaddin Keykubat Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr.
Antalya'da halkalanan kuş türleri sayısında artış yaşandı
Göçmen kuşların göç davranışları, göç rotaları tespit ediliyor
İnsanlardan kurtulan doğada yakalanan kuş türü arttı
Alaaddin Keykubat Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Hakan Karaardıç : "Bu süreçte akıllara kuşlar pek çok farklı rahatsızlığın hastalığın taşıyıcısı olabilir mi? ya da bu hastalıkları farklı ülkelerde yayılmasına neden olabilir mi? sorusu geliyor."
"Zaten yapmaya çalıştığımız bu tür araştırmaların meyvelerine ya da sonuçlarından bir tanesi de bu olacaktır. "
ANTALYA - Antalya'da yürütülen çalışmalarda yeni tip Korona virüsten(Covid-19) dolayı insanlardan uzak kalması doğanın kendine gelmesini sağladı. Bu sayede halkalama çalışmalarında yeni yakalanan kuş türlülüğü arttı.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce, Serik Belediyesi ve Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi işbirliğinde Boğazkent Mahallesinde kurulan istasyonda, kuş halkalama çalışması sürdürülüyor.
Araştırma hakkında bilgi veren Aleddin Keykubat Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Hakan Karaardıç, "Boğazkent kuş halkalama istasyonumuzda uzun yıllardır göçmen kuşlarımızın göç davranışları, göç rotaları benzeri bilgilere ulaşmak amacıyla istasyonda halkalama çalışmalarına devam ediyoruz. Bu yılda her şeye rağmen tedbirli olduğumuz günler haricinde, ilkbahar döneminde Boğazkent istasyonumuzda halkalama çalışmalarına devam ettik. Artık çalışmanın da sonlarına gelmeye başladık. Bu yıl bir çok açıdan ilkler oldu."dedi.
"İzmir Yalı Çapkın'ı ilk kez yakalandı"
Uzun yıllardır gözlemledikleri, takip ettikleri ama bir türlü yakalayamadıkları bir Yalı Çapkını'nı yakaladıklarını ifade eden Karaardıç, " Yalı Çapkını bulunduğu bölgenin eko sistem özellikleri açısından çok sağlıklı bir eko sistem olduğunu gösterir. İzmir Yalı Çapkını'nın istasyonumuzda yakalanmış olması bizi hem mutlu etti, hem de çok motive olduk. Bunlar haricinde yine çok fazla yakalamadığımız türlerden İshak Kuşu gibi göçmen baykuş türümüz, ondan sonra Çoban Aldatan gibi farklı türlerden de istasyonumuzda yakalayarak, çalışmamızın son günlerine geldik. Çok sayıda farklı göçmen tür yakalandı."ifadelerine yer verdi.
"İki kuş türünden yoğun yakalama"
Özellikle Karabaş ve Ötleğen en yoğun ve en çok yakaladıkları tür olduğunu kaydeden Karaardıç, "İsveç halkalı bir kuş türünü istasyonumuzda yakalamış olmakta özellikle göçmen türlerin bahsettiğimiz üreme alanları ve göç yolları ile ilgili bilgi elde etme açısından bize oldukça önemli veri sağlamış oldu. Geldiğimiz nokta az önce belirttiğim gibi. Sadece ülkemiz değil tüm dünyayı etkisi altına alan bu Korona virüs pandemisi döneminde haliyle gerekli tedbirler kapsamında düzenli çalışmalar yapmadık. Ama gözlemliyoruz ki doğanın insanlar tabiki bu süreçte biraz tabiri caizse kurtulmuş olması, doğayı biraz daha kendine getirdi diyebiliriz. Çalışma sürecinin az olmasına rağmen yakalanan tür çeşitliliği ve birey sayısı da bunları gösteriyor. Ama baktığımız zaman özellikle ötücü kuşlara, küçük kuşlara, göçmen kuşlar, kıtalar arası yolculuk yapıyor. Afrika'da kışlıyorlar. Farklı güzergahlardan kuzeye, Anadolu'ya, daha kuzeye Ukrayna, Rusya'ya, Avrupa'nın en kuzey noktalarına bu güzergahı kullanarak göç eden türler ve bireyler var."ifadelerine yer verdi.
"Kuşlar hastalık taşıyıcısı olur mu?"
Karaardıç sözlerini şöyle sürdürdü: " Bu süreçte işte akla bu soru gelebilir. Acaba Korona virüs ile ilgili bağlantılı olarak, kuşlar pek çok farklı rahatsızlığın hastalığın taşıyıcısı olabilir mi? ya da bu hastalıkları farklı ülkelerde yayılmasına neden olabilir mi? diye. Zaten yapmaya çalıştığımız bu tür araştırmaların meyvelerine ya da sonuçlarından bir tanesi de bu olacaktır. Bu tür hastalıklar kuşlarda yayılıyor mu? Küçük ötücü kuşlara baktığımız da geçmişte kuş gribi vakalarını hatırlayacak olursak, bu konuda küçük ötücü kuşların hem taşıyıcısı olmadığı insanlar ya da diğer eko sistemler açısından herhangi bir olumsuz etkilerinin olmadığını, geçmiş dönemlerde yaptığımız çalışmalardan biliyoruz. Ancak bu şu demek değildir ki, bunlar tamamen kesinlikle zararsız, ya da bu tür hastalıkların taşıyıcısı değil. Zaman içerisinde bu tür durumlar olursa. Bu çalışmaların önemi de burada ortaya çıkıyor. Erken teşhis erken belirlemeleri sağlayacak bu tür çalışmalarla da gerekli tedbirlerin alınması için önemli bir bilgiler sunacaktır." diye konuştu.
"Gelecek nesillere sağlıklı aktarma hedefi"
Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 6. Bölge Müdürü Rıza Kamil ise," Bizim tabiatın açısından bir çok faaliyetimiz var. Bu faaliyetler arasında alanlarımızda milli parklarımızda, tabiat koruma alanlarımızda, tabiat parklarımızda sulak alanlarımızda ve avlaklarımızda bir çok faaliyet yürütüyoruz. Bu alanların korunması geliştirilmesinin yanında ülkemizin geniş zengin biyo çeşitliliğini popülasyonlar ve habitatlar olarak arttırmanın gelecek nesillere daha sağlıklı olarak aktarmanın içerisindeyiz. Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli'nin bu konuda çok büyük desteklerini hissediyoruz. Teknolojini her türlü imkanlarını araç ve gereçlerini desteklerini bize sunmuş ve bizde bu tür faaliyetlerle bunu geliştiriyoruz" diye konuştu.