Analiz - Endülüs'te Vox
Bir dönem Türkiye'nin Madrid Büyükelçisi olarak görev yapmış olan Yahya Kemal Beyatlı'nın ünlü "Endülüs'te Raks" şiirinden bahsetmeyeceğimiz için başlıkta bir yazım hatası yok.
AKIN ÖZÇER- Bir dönem Türkiye'nin Madrid Büyükelçisi olarak görev yapmış olan Yahya Kemal Beyatlı'nın ünlü " Endülüs'te Raks" şiirinden bahsetmeyeceğimiz için başlıkta bir yazım hatası yok. Vox, 17 Aralık 2013 tarihinde kurulmuş ve İspanya'da demokrasi döneminin demokratik kurumlarında temsil kabiliyetine ulaşmış ilk aşırı sağcı partisinin adı. İç savaşla birlikte 40 yıla yakın bir süre Frankist rejim altında kıvranmış olan İspanya'da, Caudillo'nun ölümünden sonra Kral Juan Carlos'un Başbakan Adolfo Suárez ve ana muhalefet lideri Felipe González ile birlikte başlattığı demokrasiye geçiş döneminin (1976-82) en büyük aşırı sağcı partisi, Blas Piñar López'in kurduğu Fuerza Nueva'ydı (FN). O dönemde aşırı sağcı gösterilere, hatta Cristo Rey Gerillaları gibi terör gruplarına dahi destek olan FN, demokrasi dönemini başlatan 1982 seçimlerine de girmiş ama sadece yüzde 0,52 oranında oy aldığı için üç hafta sonra kendini feshetmişti.
- Demokrasi döneminin aşırı sağcı partileri
Blas Piñar daha sonra, 1986 yılında Fransız Milli Cephe (Front National) ve İtalyan Sosyal Hareketi'nin (Movimento Social Italiano [MSI]) yardımıyla Fuerza Nueva çizgisinde Frente Nacional (Milli Cephe) adında bir siyasi parti kurmuştu. Bu parti 1987 ve 1989'da iki kez Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine katılmış ama başarılı olamamıştı. Mensuplarının birçoğunun başka bir aşırı sağcı oluşuma (Juntas Españolas) geçmesinden ve Jean Marie Le Pen'in desteğini çekmesinden sonra FN 1993'te kendisini feshetmişti.
Juntas Españolas (İspanyol Cuntaları) ise Franco'nun ölümünden sonra eski Frankistlerin oluşturduğu Búnker grubunun yayın organına dönüşen ve 23 Şubat darbe girişimine (1981) destek veren El Alcázar gazetesinin genel yayın yönetmeni Antonio İzquierdo'nun 1984'deki çağrısı üzerine kurulan bir partiydi. Programı Le Pen'in Milli Cephesi'nin çizgisindeydi. Parti önce Blas Piñar'ın Milli Cephesi ile birleşmeye çalışmış, FN fesholunca Neonazi eğilimli Avrupa Dostlarının İspanyol Branşı (Círculo Español de Amigos de Europa [CEDADE]) ile birlikte 1993 AP seçimlerine katılmıştı. Ama bu iki partinin Milli Demokratik Alternatif (Alternativa Demócrata Nacional [ADN]) adını taşıyan ortak seçim platformu ülke genelinde sadece 4 bin 689 oy alabilmişti. Bu birliktelik her şeye karşın devam etti ve 1995 yılında Milli Demokrasi (Democracia Nacional [DN]) adıyla "Le Pen'ci" bir partiye dönüştü. Ama yabancı düşmanı ve ırkçı bir ideolojiye sahip olan DN, İspanya'da hiçbir zaman demokratik kurumlarda temsil edilmedi.
DN 2013 yılında Falanj (La Falanje [FE]) ile birleşti. Siyasi partiler kütüğüne 1999'da tescil edilmiş olan La Falanje, adından da anlaşılacağı üzere, Franco'dan önce (1933) diktatör José Antonio Primo de Rivera tarafından kurulmuş, 1937'de feshedilmiş olan İspanyol Falanjı'nın (Falange Española) devamı olduğu iddiasında. Aslında bu mirastan hak iddia eden tek parti La Falanje değil. İspanya'da 1976'da kurulmuş, 1983 yılından itibaren Frankizm ile arasına mesafe koymuş olan bir başka Falanjist parti daha var: Falange Española de las (JONS). İspanyol Falanjı 1934 yılındaki milli sendikalist JONS hareketiyle birleşmişti. Bu parti de o dönemdeki partinin devamı niteliğinde.
Konuyu küçük ayrıntılarla uzatmamak için bu iki falanjist partinin bu yıl (2018) içinde DN ve 2003 doğumlu İspanyol Alternatifi (Alternativa Española [AE]) ile "Her şeyden Önce İspanya" (Ante todo España) koalisyonu içinde birleşmiş olduğunun altını çizmekte yarar var. Altının çizilmesinde yarar olan bir başka önemli husus da partileşme konusunda böylesine girişken olan İspanyol aşırı sağ unsurların kurdukları siyasi partilerle, değil demokratik kurumlarda temsil olanağına kavuşmaları, FN'nin 1982'de elde ettiği yüzde 0,5 oy oranına dahi yaklaşamamış oldukları. Bu durumda, İspanyol halkının geçmişte Franco diktatörlüğünü yaşamış olmasının büyük ölçüde etkisi var. Ama bu tablonun, biraz farklı bir kökenden gelen Vox ile değişme eğiliminde olduğunu da vurgulamak gerekiyor.
- Vox Endülüs'te kilit parti
2013 yılında dönemin iktidar partisi merkez sağdaki Partido Popular'nın (PP) politikalarını Katalan sorunu bağlamında yeterince milliyetçi bulmayan unsurların kurduğu Vox'un başkanı Santiago Abascal aslında PP kökenli bir politikacı. PP'nin özde Frankist açılımcı (aperturista) Manuel Fraga Iribarne'nin kurduğu Alianza Popular'nın (AP) devamı olduğu göz önüne alındığında, içinde öteden beri ılımlı Frankist unsurları barındırdığını kabul etmek gerekir. José Maria Aznar tarafından mümkün olduğunca merkeze çekilen PP'nin bu özelliği de İspanya'da bugüne kadar aşırı sağ partilerin varlık gösterememesinin nedenlerinden birini oluşturuyor. Bu durumun değişmeye başlamasının ardında da Vox'un kuruluşunda ağırlıklı olarak PP'deki aşırı sağ unsurların rol almış olması geliyor. Çünkü Vox giderek artan oyunu PP'den alıyor.
Vox kuruluşundan sonra girdiği seçimlerde, 2 Aralık günü yapılan Endülüs (Andalucía) özerk parlamento seçimlerine kadar, Temsilciler Meclisi ve özerk parlamentolarda temsil olanağına kavuşamadı belki ama oy oranını giderek arttırdı ve belediye meclislerine temsilci soktu. 2015 Endülüs seçimlerinde sadece yüzde 0,45 oranında oy almışken, iki ay sonra 9 özerk topluluktaki seçimlerde oyunu yüzde 1,27'ye kadar çıkardığı yerler oldu. Aynı yıl yapılan belediye seçimlerinde ise 2 belediye başkanlığı ve toplam 22 belediye meclis üyeliği elde etti.
2017'de Koblenz'te yapılan Avrupa karşıtlarının zirvesine katılan ve Marine Le Pen (RN), Geert Wilders (PVV), Frauke Pettry (AfD) gibi Fransa, Hollanda ve Almanya aşırı sağının liderleriyle yakınlaşan Santiago Abascal, 2 Aralık Endülüs özerk parlamento seçimlerinde aldığı başarılı sonuçla, İspanya'da varlığı hissedilmeyen aşırı sağı ayağa kaldırdı. Bu seçimlerde 400 bine yakın oyla yüzde 11 oranını yakalayan Vox, 109 üyeli özerk mecliste 12 sandalyeye de sahip oldu. Kalesi Endülüs'te tarihi bir bozguna uğramakla birlikte yine birinci parti olan Sosyalist İşçi Partisi'nin (PSOE) yüzde 28 oy ve 33 sandalyeye sahip olduğu göz önüne alınırsa, Vox'un bu başarısını küçümsememek gerekir.
Seçim sonuçlarının PSOE ve sosyalistleri yüzde 20,75 oy ve 26 sandalye ile izleyen PP'ye tek başına (hatta bir ortakla) iktidar imkanı vermemesi, Vox'u kilit parti konumuna getirmiş durumda. Yüzde 16 oyla 17 sandalyeye sahip sol partiler koalisyonu "Endülüs İleri" (Adelante Andalucía) ile ortaklık yapmak, kaybettiği iktidarını sürdürmek için PSOE'ye yetmiyor. PP iktidarı için ise yüzde 18,2 oyla 21 sandalye elde eden liberal Yurttaşlar Partisi'nin (Ciutadans [C's]) katkısı yeterli değil. Ama Vox'a oy kaybeden PP ile oylarını arttırmaya devam eden C's, Vox' la hükümet kurmaya sıcak bakıyor. C's adayı Juan Marín ve partinin başkanı Albert Rivera için de öncelik "PSOE'yi özerk yönetimden uzaklaştırmak".
Görüldüğü gibi, Endülüs'te bir önceki özerk parlamento seçimlerinde yüzde 0,45 oy alan Vox, dört yıl sonra yüzde 11 oyla hükümet ortağı olma yolunda. Le Monde'un konuyla ilgili haber analizine attığı başlıkta vurguladığı gibi, aşırı sağın 12 temsilciyle "özerk parlamentosuna girmesi, Endülüs'te siyasi tabloyu sarsmış" durumda. Vox, son beş yıl içinde Podemos ve Ciutadans gibi iki yeni siyasi parti çıkaran İspanyol siyasi yaşamının yeni bir aktörü olur mu? Bu sorunun yanıtını zaman verecek kuşkusuz ama Vox'un Endülüs başarısının, bugüne kadar (kuzeyindeki Avrupa ülkelerinden farklı olarak) aşırı sağın kıskacını hissetmeyen İspanya için, açılması arzu edilmeyen bir kapıyı araladığına kuşku yok.
["İspanya Siyasi Tarihinde Bask Milliyetçiliği" ve "Çoğul İspanya: Anayasal Sistemi ve Terörle Mücadele Modeli" kitaplarının yazarı olan Akın Özçer 1979-2006 yılları arasında, sonuncusu Lyon Başkonsolosluğu olmak üzere, Dışişleri Bakanlığı'nda çeşitli görevlerde bulunmuştur]